kanye
683 (gordon freeman)
beşinci nesil silik 1 takipçi 120.70 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    entry lerim oylanmıyor tribi

    1.
  1. ah ulan facebook'taki beğen, paylaş manyaklarının bir ton türevinin görüldüğü sözlükte varlık mücadelesi veren eski nesiller... evet, bu yazı size!

    tee 2,5 sene olmuş buraya yazar olalı, 2 aydır da uğramıyorum hala aynı geyik. oylanmıyoruz da oylanmıyoruz!

    şunu kabul edin artık eski nesil arkadaşlarım; buranın 15 yaşındaki, hayatı flash tv modunda yaşayan çocukların facebook duvarlarından bir gram farkı yok. bu çocuklar yaşı bazı dönemlere tutmadığından; modası 30 sene önce geçmiş fıkraları, 4-5 sene öncesinin msn iletilerini ilk kez görüp kopyala yapıştır yaparak geçen haftanın en beğenilen -en sikindirik- entry'leri listesine giriyorlar.

    bu çocuklar, düşsel avuntular tarzı boktan facebook sayfalarından sike sürülmeyecek şeyler paylaşıyorlar ve bunları beğeniyorlar günlük hayatta.

    bu çocuklar, hala türkçe rap ya da en iyi ihtimalle emre aydın dinliyorlar.
    (türkçe rap ne lan? ben en son lise 1'de dinliyordum amına koyim. lise 2'nin başında bektaş'ınan sırtlan diye iki herifin klibi döndüydü kral tv'de. şarkı abartısız şöyleydi:

    b e k t a ş ve s ı r t l a n *
    bektaş sırtlan tek tabanca
    bu rap'tir teyze
    bu rap'tir amca!

    sonra da hiç dinlemez oldum zaten.) yani demem o ki; bu çocukların senin adeta taptığın led zeppelin'den, pink floyd'dan, deep purple'dan haberleri bile yok!

    bu çocuklar ergen olmanın getirdiği sikindiriklikle anlamlarını dahi bilmeden bir gün ülkücü, ertesi gün komünist oluyorlar. ama sonunda maalesef ki ulusalcı olacaklar.

    bu çocuklar hala ne olduğu belirsiz siyasi görüşlerine ve kıçıkırık bir fanatiklikle tuttukları takımlarına eleştiri getiren herkesi "orospu çocuğu" olarak tanımlıyorlar.

    ve siz hala bu çocuklardan sizi anlamalarını, entry'lerinizi okumalarını ve dolayısıyla oylamalarını bekliyorsunuz. ve inanın bana çok komik oluyorsunuz!

    bakıyorum da, son bir buçuk yılda olduğu gibi uğramadığım 2 ayda da hiçbir şey değişmemiş burada. hala bokun içindesin uludağ sözlük!
    3 ...
  2. sayılarla uludağ sözlük

    1.
  3. "sayılarla ezeli rekabet" klişesi gibi bir şey.

    örnek: 137.

    2010-2011 1. transfer döneminde, sözlükte "yarın 17.00 uçağı ile istanbul'a gelecek futbolcu. hayırlı olsun" denilen ancak transferi gerçekleşmeyen futbolcu sayısı.
    0 ...
  4. sevgilinin ebesinin amı

    1.
  5. sevgili... meleklerden bile sakındığımız en kutsal varlığımız. ve ebesi... onun dünyaya gözünü açmasındaki en önemli kişilerden biri. hayatımızın anlamının bize armağan edileceği günü belki de en başından beri bilen yüce insan. ve ebesinin amı... kimbilir kaç ateşli sevişmeden geçmiştir. belki de sayısız kez hayal kırıklığına uğramıştır ama yine de sevdiği adama güvenmeyi her şeye rağmen sürdürmüştür.

    ucuz romantizmi sonuna kadar sömüren iclal aydın'vari bir giriş yapayım dedim ama olmadı amına koyim. o zaman giriş mevzuunu kendim halledeyim.

    zaten hali hazırda "sevgilinin ebesinin damı" diye bir başlık var. eğer mentollü sigara içen bi herif olsaydım bu entry'i oraya yazardım ama ne bileyim fazla yumuşak geldi bana o başlık. hissiyatımı tam olarak karşılaması bakımından böyle bir başlık uygun gördüm.

    sevgilinin orası sevgilinin burası, sevgilinin karşısında amuda kalkarken pipinin görünmesi vesaire bi aratayım dedim "sevgilinin" diye, bin tane başlık geldi önüme. elemanlar üşenmemiş sevgilinin her organına teker teker başlık açmış. gören de herifleri anatomi dersini sevgili üzerinden alıyor sanacak.

    tamam birader anladık. ayda yılda bir zar zor bi sevgili yapmışın kendine ama "sevgilinin sağ iç diz yan bağları"na kadar da başlık açılmaz ki. gözünü sevem, cigerini sikem yapma bunu.

    bir de sevgilisiyle olan her fantezisini başlık açanlar var. onları iyiden iyiye turgay şeren'e havale etmek istiyorum. olum "ağızda menemen varken sevgilinin yüzüne hapşırmak" diye başlık gördü bu gözler ne diyorsun. adam sevgilisinin diz kapağının arkasını öpüyor, onu bile gelip yazıyor. bi sakin olun lan iki dakka. ve şu başlıklardan sonra verilecek en doğal tepki olan "bize ne amına koyayım" cümlesini kurmayı bize çok görmeyin yalvarırım.

    tamam benim güzel kardeşim. bizim de bir sürü kız arkadaşımız(sevgili demiyorum. sevgili sıfatını hakeden sadece tek kız oldu hayatımda) oldu. ama yazmadık her fantezimizi buraya. özel hayat denen bir şey var arkadaşım, yeminle bak.

    yeminle, iğreniyorum sizden. pinhani kokuyorsunuz, iclal aydın kokuyorsunuz, mentollü sigara kokuyorsunuz.
    gece gece 146'yla internete bağlandığı teknolojiyi özleten türk telekom yüzünden zaten zıvanadan çıkmış bu adamcağızı iyiden iyiye sinirden çıldırtıyorsunuz. yapmayın, ayıptır.
    6 ...
  6. troll ler siktirsin gitsin kampanyası

    1.
  7. hayır benim güzel kardeşim, hayır. bu sandığın gibi bir an için gaza gelen bir yazarın açtığı başlıklardan biri değil.

    kısa bir açıklamadan sonra girişimizi yapalım.

    bir çoğunuzun, dile getirseniz de getirmeseniz de desteklediği, benimse biraz mesafeli durduğum bir kampanya bu. o yüzden önce troll kavramını trollerin niçin olması ve olmaması gerektiğini anlatarak başlayalım.

    öncelikle troll dediğimiz insan sadece "genel görüşün aksini savunan adam" olarak sınıflandırılamaz. bir adam gerçek hayatta sözlükte yazdıklarının tam tersini düşünüyorsa trolldür. fakat gerçekte de aynıysa, içi dışı birse, bu adam troll değildir. bu yüzden sanmıyorum ki bluevelve ya da grand ekinoks troll olsun. karmayı salladıklarını hiç mi hiç sanmıyorum bu adamların. ayrıca şunu da belirtmek isterim ki grand ekinoks'un futbol ile ilgili entrylerini büyük bir keyifle okurum. ("maradona ile maldonado arası bişey" nickli bir yazar vardı -bilmiyorum hala duruyor mu- onun nick altına "futbolun limitler dahilindeki tanımı" yazmıştı ve zekasına hayran bırakmıştı.)

    neyse konuyu dağıtmayalım. peki hicbiseyebosunaiclenmeyenadam troll müdür mesela? bir zamanlar zenci nicki vardı hatırlayanlar olacaktır, onunla beraber şu 2 yıllık sözlük hayatımda gördüğüm en has trolldür. (trollcülük oynayan diğer yeni yetmeleri saymıyorum.) trolldür çünkü ilk başta savunduğunu sandığınız siyasi parti ile aslında acayip taşak geçer. mizahi yönü hemen hemen hepimizden kuvvetlidir ve okurken yarıla yarıla güldürür. hatta birtakım ekşicileri ofisinde sandalyesinden düşürtür.(bunlar da düşmeye doğuştan meyilli herhal)

    bu adamlar kalmalı sözlükte çünkü zeka pırıltısı had safhada entry'leri var. ha diyorsanız ki trollcülük oynayan diğer yazarlar gitsin, ona eyvallah.

    diğer trollcüklerin neden gitmediği hakkında moderasyon kaynaklı sebepleri gayet iyi biliyoruz. "daha çok hit, daha çok para." o yüzden vodafone reklamı için sözlüğü bir saat kapatabilen ve bir çok yazarın gitmesine neden olan (rapper ninja, trixx) moderasyonu trolleri silmemekle suçlamak ahmaklık olur.

    trolllerin kendiliğinden gitmesinin önündeki en önemli engel ise karmadır. bu sadece trolllerin karmalarının dibe vurmasını istemesiyle alakalı bir mevzu değil güzel kardeşlerim.

    ben burada size giydirmek istiyorum izninizle. nasıl bir karma köleliği anlayışınız var anlamıyorum açıkçası. trollcüklerden biri atıyorum şöyle bir başlık açıyor.

    başlık: hayatında hiç at yarrağı yememiş kız

    siz de bu herifin başlığını sayfalarca entry ile dolduruyorsunuz. mesela,

    "sapık ruhlu olmayan, hayvanların sadece sevilmesi ve beslenmesi gerektiğine inanan gayet normal bir kızdır."

    gibi içinde zerre zeka pırıltısı barındırmayan entry'ler yazıyorsunuz ve bunu sadece karmam artsın umuduyla yapıyorsunuz. ve biz de bu sikindirik entry'lerinizi günün ya da haftanın en beğenilenlerinde okumak zorunda kalıyoruz. (bu tarz entryleri oylayanlara da sadece götümle gülüyorum, belirtmek isterim.) kusura bakmayın ama bu zihniyetteki adamların trolllerin gitmesini isteme gibi bir lüksü yok. bunların ve trolllerin yaptıkları şey bire bir aynı. karma köleliği.

    bunun dışında o adamın entrylerine eksi vermeniz ve nickaltına yazmanız da o herifin işine geliyor ki zaten bu herkesin bildiği bir olgu.

    ve siz böyle yaptıkça insanlar sol frame'e bile bakmayıp sadece şukela'yı aşındırarak entry okumaya devam eder. karma köleleri de oylanmıyoruz diye şikayet ettiğiyle kalır.

    son olarak; yazar sirkülasyonunun takip edilemez bir noktaya vardığı sözlükte yukarıda bahsettiğim tarzdaki entryler hep olmaya devam eder ve beşinci nesil bile tecrübeli muammelesi görür. trollcüklerin de ilk adresi haline gelir uludağ sözlük böyle bir ortamda.

    kaliteli troll istiyoruz! (yok lan o kadar da değil.)
    4 ...
  8. babanın power fm dinlemesi

    1.
  9. yakın zamanda emekli olmuş baba psikoloji bilimi adına en iyi deneklerden biridir. sadece oturun ve o değişim rüzgarını izleyin, o kadar diyorum.

    ulan abi bunlar hep senin bokluğun aslında, sana da giydirmek istemem ama yine de yazıyorum.

    geçen seneye kadar babam ezgi'nin günlüğü, incesaz, zuhal olcay, şevval sam, zaman zaman özgün müzik dinleyen bir adamdı. küçük, vosvosvari, şirin bir araba olan c3'ü aldıktan sonraki dönemde bir ton şarkı indirir, kendi cd'lerini yapar ve zevk içinde onları dinlerdi. hareketleri olsun konuşmaları olsun onu en iyi anlatacak kelime gerek kelime anlamı gerekse nostaljik fonetiğiyle "nezih"ti. 2-3 haftada bir balıkla rakısını içen, bıraksan ömrünün sonuna kadar bir sahil kasabasında yaşayacak tam bir keyif adamıydı.

    hayat mottosu "sıfır risk, sıfır heyecan" olan babam garanticilik akımının isim yapmamış en önemli temsilcilerinden biriydi. uzun yolda giderken ibre 90'ın ne bir kilometre aşağısına iner ne de bir kilometre üzerine çıkardı diyeyim siz anlayın. peki bu adam nasıl power fm dinler hale geldi? anlatayım.

    aslında her şey 2005'te abimin ehliyet almasıyla başladı. babam abime yeni yeni arabayı veriyor, abimse babam yanındayken sürekli power fm dinliyordu. ikisi uzun uzadıya tartışıyor ve sonunda teyp'ten "benim adım ebruli, biraz gerçek biraz rüya" sesi duyulduğunda babam sakinleşiyordu.

    sonraları bu power fm seanslarına pek tepki vermemeye başladı babam. ama hala abim arabada değilken power fm lafı geçmiyordu.

    geçen kış emekli olur olmaz top sakal bırakan babam artık baya baya power fm dinliyordu.

    bir gün çarşıdan beni alıp eve bırakacaktı, arabaya bir bindim, bildiğin hot n cold çalıyordu. ağzımı açıp tek kelime etmeden eve gelene kadar gözlemledim babamı.

    -yıllardır bir kez olsun takmamazlık etmediği emniyet kemerini takmaya üşenir olmuş, kemerin alarmı ötmesin diye kemeri belinin arkasından bağlamıştı. aynı abim gibi.

    -hot n cold çalarken parmaklarıyla direksiyona vurarak ritm tutuyordu, tıpkı abim gibi.

    -kırmızı ışıkta sürekli ileri geri yaparak arabayı zıplattırıyordu, tıpkı abim gibi.

    -dahası yaz geldiğinde, güneş gözlüğünü takıp dakikalarca tipine bakıyordu, tıpkı abim gibi.

    ulan abi, 55 yaşında adamın haline hareketlerine bak. hep senin bokluğun, yeminle.
    tamam power fm'le emeklilik birleşince çok tehlikeli bir silah oluyormuş bunu gördük ama en azından deneğimiz babam olmamalıydı.
    6 ...
  10. yıllık yazısı samimiyetsizliği

    1.
  11. yıllık yazıları hep aynıdır.

    -sevimli, sempatik, zeki, esprili vs. bir ton inandırıcılığı olmayan sıfatla başlar.

    -ikinci cümlede "seninle lise 2'de tanışmıştık." kalıbı olmazsa olmazdır.

    gelişme bölümündeki diğer cümleler ise aşağı yukarı şöyledir.
    --spoiler--
    ilk tanıştığımızda "bu çocuktan arkadaş olmaz" demiştim ve yıllar beni yanıltmadı. seninle gerçek birer dost olduk.

    o kadar komik anılarımız oldu ki seninle buraya yazmaya kalksam sayfa biter. (burada :d ya da xd gibi smiley'ler kullanılır) ama ben yine de anlatayım birisini.

    hatırlıyor musun lise 3'de mc donald's'da nasıl da sosları karıştırıp o iğrenç şeyi içmiştik. (burda da gülüşmeler var ama ehikiki vb şeklinde) ama yanımda sen varken o karışımın tadı bile güzel geliyordu.
    --spoiler--
    ve sonuç bölümü:
    --spoiler--
    istediğin üniversiteye gidersin inş. (inş ne aq, adamakıllı yazsana) mutluluk yakanı bırakmasın hiçbir zaman. sana veda etmiyorum zaten biz hiç ayrılmıycaz*
    ki. hep birlikte olmak dileğiyle dostum.
    --spoiler--
    ortalama herkese 30-35 kişi yıllık yazar lisede.

    ve şimdi ben bu samimiyetsizlere sormak isterim.

    1- o yazının başında kullandığın sıfatlarda ne kadar samimisin?

    2- bir insanın 35 tane can dostu(!) olması gerçekten mümkün müdür?

    3- o mc donalds'daki saçma sapan anılarınızı 80 darbesi sonrası apolitikleşen her 5 türk gencinden 3'ü yaptı. hakikaten komik mi bunlar?

    4- bir bak bakayım etrafına, o hiç ayrılmayacağını iddia ettiğin 35 can dostun şimdi neredeler?

    ulan insan yıllığına baktığında lise arkadaşlarını tebessümle anmak ister. aradan 1 yıldan fazla geçmiş, şu yıllığı elime her aldığımda iğreniyorum.

    "gidem kendimi yollara vuram, durulmaz buralarda."
    3 ...
  12. çekirdek çitleyip evlenme programı izlemek

    1.
  13. modern zamanlar türk kadının öğleden sonra aktivitesi.
    0 ...
  14. türkiye deki sağlık sistemi

    1.
  15. yaklaşık olarak her 8 kişiden 7'sinin açıkta kaldığı bir üniversiteye giriş sisteminin olduğu bir ülkede; öss'ye girip bir üniversiteye yerleş(e)memiş, 18 yaşını dolduran bir erkek öğrencinin annesinin ya da babasının sağlık güvencesinden yararlanamamasını sağlayan, bir garip aşk bestesidir.
    2 ...
  16. bir norveçli olarak danimarkalılara soruyorum

    1.
  17. dünya nın en duyarsız insanı

    1.
  18. basket poster

    ?.
  19. pivot'un piyasanın bir numaralı basketbol dergisi olduğu 2000'lerin başında çıkan, içinde arkalı önlü olmak üzere toplam 16x2 poster bulunduran dergiydi. 2 ayda bir çıkardı.
    0 ...
  20. aktif dinlenme

    1.
  21. basketbol için konuşursak, rotasyonu dar olan bir takımda yorulan oyun kurucunun bir süreliğine 2 numaraya geçmesi olayı. slovenya milli takımında jaka lakovic'e çok sık yaptırılır bu antrenörü tarafından.
    0 ...
  22. spor basınında iddialı darbe

    ?.
  23. 12 eylül'de çıkacak telegol gazetesinin söyleyecek kelime bırakmayan ... sloganı.
    not: noktalı yere istediğiniz küfürü getirebilirsiniz.
    1 ...
  24. müzikal orgazm

    8.
  25. stairway to heaven'da jimmy page'in solosu.
    tanım: müzikten aldığın zevkin en üst noktası.
    edit: (#4997763) bu soruna bir çözüm getirilse iyi olur.
    edit2: getirildi.
    2 ...
  26. daha iyi misin

    1.
  27. dizilerde filmlerde orada burada duyduğumuz kıytırık cümle. kesinlikle vurgu hatası içerir ve hem söylerken hem de duyulduğunda rahatsızlık verir.
    1 ...
  28. the kanye bear

    ?.
  29. kanye west'in maskotu. isminden de anlaşılacağı üzere ayıdır. ve kliplerinde sık sık görülür.
    http://www.youtube.com/wa...TmmMqNso&feature=fvst bu klibin esas adamıdır.
    0 ...
  30. kızgın değilim kırgınım

    1.
  31. türk kızlarının en çok kullandığı repliklerden biri. onu üzecek birşey yapmışsınızdır ve özür dilemek istersiniz. "bana kızgın mısın?" diye sorduğunuzda ise cevap hep aynıdır.
    (bkz: kızgın değilim kırgınım)
    1 ...
  32. üzerinde sport yazan bilek çorap

    1.
  33. her insanda en az bir adet bulunan çorap türü. o "sport" yazısını oraya koymayı nasıl bir fantazinin ürünü akıl etmiş bilmiyorum ama bu çorap türk tekstiline yeni bir soluk getirmiştir.
    6 ...
  34. diplomalı işsizler derneği

    1.
  35. maalesef üyelerinin tamamı üniversite mezunu olduğu dernek.
    3 ...
  36. dexter music from the original series

    ?.
  37. dexter dizisinin soundtrack albümü. torrent sitelerinde bulmak mümkün.
    1 ...
  38. o beni bir bahar akşamı terk edip gitti

    1.
  39. zeki müren'in olağanüstü yorumladığı türk sanat müziği eseri.

    o beni bir bahar akşamı terk edip gitti
    ne o geri geldi, ne bu ömür bitti
    nerdesin, nerdesin yeşil gözlü meleğim
    nerdesin, nerdesin şirin sözlü bebeğim

    ne olur bir bahar akşamı sen bana dönsen
    yine benim olsan, yine beni sevsen
    gel bana dön bana, yeşil gözlü meleğim
    dön bana, gel bana şirin sözlü bebeğim
    3 ...
  40. gurur tablomuz

    1.
  41. istisnasız her dersanenin, kazanan öğrencilerinin isimlerini yazdırdığı dev afiş/pankart'ın en tepesinde bulunan yaratıcılık abidesi(!) sloganımsı.
    3 ...
  42. bir ayakkabının eskimeye başladığı ilk an

    ?.
  43. - alırken sıkan ayakkabının hakkaten de "zamanla açılır o abi" diyen ayakkabıcının da dediği gibi açıldığını ve ayağınızı sıkmadığını farkettiğiniz ilk an.
    -bağcıklarını çözmeden çıkardığınız ilk an.
    ya da;
    -yerden hafif sekerek önünüze gelen topa içinizdeki sabri sarıoğlu'nu durduramayıp "allah ne verdiyse" vurduğunuz ilk an.
    4 ...
  44. qwxz

    1.
  45. yeni bir yazar. hoş gele.
    ayrıca şu entry'nin yazarıdır, helal olsundur. (bkz: #5797091)
    0 ...
  46. the college dropout

    ?.
  47. kanye west'in ilk albümü. ayrıca türkçe'deki tam karşılığı lise terktir.
    1 ...
  48. mutsuzlar

    1.
  49. bir mahmut tuncer filmi. evet evet başroldeki jönümüz mahmut tuncer.
    0 ...
  50. ekmeğini taştan çıkarmak

    3.
  51. playboyların da yaptığı şey. ama burdaki bahsi geçen taş, hatundur.
    0 ...
  52. düşmanımın düşmanı benim dostumdur

    1.
  53. onursuz insanın hayat felsefesi.
    2 ...
  54. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük