kanye
683 (gordon freeman)
beşinci nesil silik 1 takipçi 120.70 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    kuran ı kerim i yırtan türk kızı

    198.
  1. komik lan bu video.

    dinle pek alakalı bir adam sayılmam ama yine de bu videoyu komik ve bir o kadar da saçma buldum. işin toplumsal boyutuymuş şuymuş buymuş siktir edin de gözünüzü sevem cigerinizi sikem şu cümledeki ironiyi açıklayın bana:

    "maymun olursam size haber veririm." *
    4 ...
  2. kumral ada mavi tuna

    82.
  3. bir kadın yazarın, erkeğin cinselliğe bakış açısını bu denli mükemmel yansıtabildiğini hayret ve hayranlıkla karşıladığım buket uzuner romanı.

    hiç iç savaş görmediğimden ve okul uzamazsa askere gitmeme en az 4 sene olduğunu hesaba katarsam iç savaş hakkındaki kısımlarına pek yorum yapamıyorum ama kitapta ada ile ilgili benzetmelerden o kadar etkilendim ki hayatımda ilk kez bir roman karakterine aşık oldum. hatta bir süre birlikte olduğum kızlarda ada'yı aradım. sırf bu kitabın gazına deniz ulaştırma işletme mühendisliğine gitmek istedim. okurken tuna'ya çok küfür ettim ama zaman zaman da hak verdim.

    anlatımı büyüledi, ada büyüledi. bir çok meriç* çıktı karşıma ama ben hep ada'yı aradım.

    herkesinkine benzer bir hikaye, hayatımın romanlarından.
    4 ...
  4. camel

    182.
  5. asi, şehirli, serseri ama gerektiğinde aristokrat olabilen adamın sigarası. sabahın köründe bir sırt çantasıyla kendisini tren istasyonunda bulabilen adamın sigarası. hayatımın önemli bir parçası.

    ek olarak: winston'la karşılaştırmak gerekirse;

    winston'ı herkes sever ama az sever. camel'ı ise sevmeyen hiç sevmez, seven ona aşıktır, aşırı sever. yani winston'a göre çok daha kişlikli bir sigaradır camel.
    1 ...
  6. özge

    85.
  7. özge,

    artık mantıklı düşünebiliyorum. ve duygularım falan da yok. tamam tamam, var. ama sadece hayvani düzeyde.

    ve mantığım şöyle fısıldıyor kulağıma: "sen ondan çok şey öğrendin. hayat görüşüne, kişiliğine ve hatta -eğer varsa- yazma yeteneğine bu denli etki etti. sen daha önce sığ olan sularını derin görünsün diye bulandırırken onun çok daha derin olan suları esir aldı seni. üstelik berraktı onun suları, hem de o gülümsediğinde dudakları yerine bakıp çakılı kalmayı tercih ettiğin gözlerinden bile daha berrak.

    ama artık öğrenmek bitti, hem onun sularına girmeye çok daha ihtiyacı olan ya da bunu hak eden insanlar var artık. ve artık birbirinize ihtiyacınız yok. aslına bakarsan onun sana hiçbir zaman ihtiyacı yoktu. sen onun deyimi ile "koku bırakan ama iz bırakmayan biri" olarak vardın onun için. ve şimdi o da senin için aynı şeyleri ifade ediyor. o zehiri içinden atmak için panzehir olarak bir çok insanı kullandın. diğerleriyle öpüşürken ve ya sevişirken hep onu hayal ettin. ama geçti. hem hayatta bazen işe yarar her şey ahlaklı olmak zorunda değildir. değil mi?"

    ve susuyor olmayan duygularım, eskiden olsa fısıldayan mantığıma inat bağıra çağıra seni savunacak olan duygularım susuyor.

    mesela, uyuyakaldığım için kaçırdığım matematik finalim senden daha fazla pişman hissettiriyor beni. ya da bir saat sonra gireceğim ve hakkında en ufak bir fikre bile sahip olmadığım statik diye bir ders daha çok heyecanlandırıyor beni senden.

    biliyorum, söylemiştin daha doğrusu, bugün yola çıkıyorsun. ama bu kez -belki de hala tek sevdiğin yanım olan- yol arkadaşlığımla yanında olmayacağım.

    özür dilerim.
    4 ...
  8. galatasaray

    4484.
  9. güldürürken düşündüren takımım.
    8 ...
  10. tecavüzcülere ilaçla hadım yasası

    36.
  11. meseleye felsefi, dini ya da politik açıdan bakarak sayfalarca yazı yazılabilecekken hatta ve hatta "a clockwork orange" gibi tüm zamanların en iyi filmlerinden birinin konusu bu olaya çok çok yakınken bazılarımız çıkıyor ve "anana bacına yapsalar, eniştene kayınçona yapsalar!" yüzeyselliğinde yaşamlarına devam ediyor ya; ben en çok buna ayar oluyorum arkadaş!

    tecavüz yeryüzündeki en ağır suçlardan biridir. bunu tartışmayız herhalde ama şu da var ki: iyilik ve kötülük birer seçimdir. ve eğer sen bir insanın iyi ve kötü arasındaki seçimini yapmasına kimyasal yollarla -ya da düşünme yetisini engelletici herhangi bir yöntemle- engel olursan bu ne dini ne de felsefi hiçbir ahlaka sığmaz.

    eğitim sistemindeki yetersizliklerin ya da cinselliğin tabu olarak görülmesinin tecavüzleri arttırması gibi konular daha derin mevzular onları zaten siktir et.

    düşünmeyin siz benim küçük biraderlerim, reflekslerinizle hareket etmeye devam edin. aferin benim koçlarıma.
    3 ...
  12. sigara için sokakta ateş isteyememek

    1.
  13. sigarayla belli bir süre haşır neşir olduktan sonra aşılabilen sorun.

    yöntem 1: kafanızı kaldırıp etrafa bakın. enine çizgili krem, açık mavi ya da kahverengi tonlarının hakim olduğu "memur t-shirt'ü" giymiş 45-50 yaşlarındaki adam zaten bir kaç saniye içinde karşınıza çıkacaktır. yüzde 70 ihtimalle bu bey amcamızda ateş olacaktır. ha, diyelim ki yok... işte o zaman "ben sigara kullanmıyorum evladım, 50 yıldır ağzıma bile sürmedim. yol yakınken sen de bırak bu mereti..." şeklinde uzayıp giden muhabbete maruz kalmadan, hızlı adımlarla ortamı terkedin.

    yöntem 2: eğer turistik bir yerleşim yerindeyseniz gözünüze kestirdiğiniz güzeller güzeli iskandinav kızının yanına gidin ve ufak bir gülümsemeden sonra "excuse me, (do you) have a lighter? deyü sorun. muhtemelen size gülümseyecek ve ateşini uzatacaktır. bu esnada aranızda kısa süreli bir sohbet oluşacak ve iskandinav kızlarının ne kadar sıcak kanlı olduğunu farketmek sizi hayrete düşürecektir.

    yöntem 3: varsayalım ki bu iki yöntemde de amacınıza ulaşamadınız. işte o zaman en yakın markete "selamun aleyküm dayı." deyü girin. tezgahın üstünden çakmağı alın, sigaranızı -tercihen camel soft- yakın ve "hayırlı işler" dedikten sonra seri adımlarla dükkandan uzaklaşın.

    facebook onaylı, denendi, yüzde 100 çalışıyor. zuckerberg de çok beğendi, sağolsun!!11birbir
    3 ...
  14. gaffar okkan ve uğur mumcu nun bir hrant etmemesi

    25.
  15. ah ulan ah! bu ulusalcılık denen illet, mantığı öldürüyormuş arkadaş! buna zibilyonuncu kez şahit oluyorum.

    kriter olarak entry sayısı kullanmak tarifi imkansız bir ahmaklıktır. basit bir örnekle;

    lionel messi başlığında an itibarı ile 1125 entry bulunmaktayken,

    diego armando maradona başlığında ise sadece 254 entry bulunmaktadır.

    bugün entry sayısını kıstas alarak, "messi, maradonadan 4 kat daha iyi bir futbolcudur." diyen bir insanın iq seviyesinin 24 civarında olduğu konusunda hepimiz hemfikirizdir sanırım.

    entry sayısında mevzu, diğerinden daha iyi/kötü olmak değildir canlarım benim. burada esas olan güncelliktir.

    hrant dink öldürüldüğünde uludağ sözlük vardı, ama uğur mumcu ve ali gaffar okkan öldürüldüklerinde yoktu benim küçük biraderlerim.

    buraya kadar bu başlığı ve entry'i bir derece dalgınlıkla yazılmış ve fazla duygusal davranılmış bir tespit olarak değerlendirebilir ve şu entry'i yazmayabilirdim. ama bu tespit'i geçen haftanın en beğenilenlerinde görmem beni harekete geçirdi ve sözlüğün genelinin bir akıl yoksunluğuna sahip olduğunu görmek beni üzdü. o yüzden yazma gereksinimi duydum.

    benim yorumlamam bu kadar, hadi hayırlı işler.
    1 ...
  16. entry lerim oylanmıyor tribi

    1.
  17. ah ulan facebook'taki beğen, paylaş manyaklarının bir ton türevinin görüldüğü sözlükte varlık mücadelesi veren eski nesiller... evet, bu yazı size!

    tee 2,5 sene olmuş buraya yazar olalı, 2 aydır da uğramıyorum hala aynı geyik. oylanmıyoruz da oylanmıyoruz!

    şunu kabul edin artık eski nesil arkadaşlarım; buranın 15 yaşındaki, hayatı flash tv modunda yaşayan çocukların facebook duvarlarından bir gram farkı yok. bu çocuklar yaşı bazı dönemlere tutmadığından; modası 30 sene önce geçmiş fıkraları, 4-5 sene öncesinin msn iletilerini ilk kez görüp kopyala yapıştır yaparak geçen haftanın en beğenilen -en sikindirik- entry'leri listesine giriyorlar.

    bu çocuklar, düşsel avuntular tarzı boktan facebook sayfalarından sike sürülmeyecek şeyler paylaşıyorlar ve bunları beğeniyorlar günlük hayatta.

    bu çocuklar, hala türkçe rap ya da en iyi ihtimalle emre aydın dinliyorlar.
    (türkçe rap ne lan? ben en son lise 1'de dinliyordum amına koyim. lise 2'nin başında bektaş'ınan sırtlan diye iki herifin klibi döndüydü kral tv'de. şarkı abartısız şöyleydi:

    b e k t a ş ve s ı r t l a n *
    bektaş sırtlan tek tabanca
    bu rap'tir teyze
    bu rap'tir amca!

    sonra da hiç dinlemez oldum zaten.) yani demem o ki; bu çocukların senin adeta taptığın led zeppelin'den, pink floyd'dan, deep purple'dan haberleri bile yok!

    bu çocuklar ergen olmanın getirdiği sikindiriklikle anlamlarını dahi bilmeden bir gün ülkücü, ertesi gün komünist oluyorlar. ama sonunda maalesef ki ulusalcı olacaklar.

    bu çocuklar hala ne olduğu belirsiz siyasi görüşlerine ve kıçıkırık bir fanatiklikle tuttukları takımlarına eleştiri getiren herkesi "orospu çocuğu" olarak tanımlıyorlar.

    ve siz hala bu çocuklardan sizi anlamalarını, entry'lerinizi okumalarını ve dolayısıyla oylamalarını bekliyorsunuz. ve inanın bana çok komik oluyorsunuz!

    bakıyorum da, son bir buçuk yılda olduğu gibi uğramadığım 2 ayda da hiçbir şey değişmemiş burada. hala bokun içindesin uludağ sözlük!
    3 ...
  18. anti kezbanizm

    2.
  19. Kezban Nedir?

    Kezban, Flash tv ile hayatımıza girmiş yeni bir insan türünün pek yaygın olmayan adıdır. özellikle sivil kıyafet uygulamasının olduğu yerlerde sık sık görülen bir türdür. üzülerek dile getiriyorum ki; üniversite birinci sınıftaki kız öğrencilerin hiç de azımsanamayacak bir kısmı bu türe dahildir.

    Fiziksel olarak Kezban...

    Kısaca; düğün modundan çıkamayan ve her yere düğüne gidiyormuş gibi giden kız kezbanizmin pençesindedir. diz hizasındaki siyah etek, ten çorap ve siyah topuklu ayakkabı kombinasyonu abartılı ve çirkin bir makyajla birleştiği zaman burada "fiziksel" olarak kezban kavramından bahsedebiliriz.

    Kezban'ın ruhsal özellikleri...

    Kezban kavramının bizi daha çok ilgilendiren kısmı işin "ruhsal" boyutudur. peki nedir "ruhsal" olarak kezban?

    Hayatı Flash tv tadında yaşayan kızdır, Kezban. sürekli bir telaş halindedir ve bu telaşenin sebebi o kadar küçük bir şeydir ki bu da Kezban'ı "incir çekirdeği" ile sorunlu hale getirir.

    Kezban, kendisiyle iletişim kuran her erkeğin ondan hoşlandığını sanır.

    Kezban, bir erkekten ne istediği sorulduğunda refleks olarak "dürüstlük" cevabını verir.

    Kezban, en çok özgürlüğüne düşkün olduğunu iddia eder ama bir erkeğe ait olmak onun en büyük hayalidir!

    Kezban, kendisine aynı hareketi yapan iki erkekten yakışıklı olanını "romantik" yakışıklı olmayanı ise "abazan" sınıfına sokar. kısacası objektif değildir.

    ilişki sürecinde bir kızın kezban olup olmadığı nasıl anlaşılır?

    eğer bahsolunan kız ilişkinin ilk 3 gününde "aşkım" kelimesini kullanmışsa,

    ilk iki hafta sonunda evlilik hayalleri kurmaya başlamışsa,

    Ve ilk bir ay içinde bunaltıcı sorularıyla karşısındakini haddinden fazla sahipleniyor ve onun hayatına aşırı müdahale ediyorsa...

    Üzülerek söylüyorum ki bayanlar, baylar; bu kız iflah olmaz bir kezbandır.

    Kezban kavramının daha iyi anlaşılması bakımından Kezban ile ilişkili aşağıdaki kavramlara da göz atılmasında fayda görüyorum...

    Bengisu: Kezban'ın yeterli talep görememesi nedeniyle dönüştüğü tikisel kavram.

    Genellikle üniversite'de ikinci sınıf öğrencileri arasında yaygındır. normalde simsiyah olan saçlarını sarıya boyatan Bengisu saçları uzadıkça dipten çıkan siyah saçlarının yarattığı berbat görüntünün ayrımında değildir.

    Alışveriş merkezlerinde "Zara" poşetleriyle fotoğraf çektirmek en büyük sosyal aktivitesidir Bengisu'nun. ve her Bengisu aslında Kezbandır. çünkü, "kültürel altyapı"sı olmadığından "ruhsal" kezbanlığı hala devam etmektedir.

    Tuğberk: özetle Bengisu'nun erkek versiyonu. mekanı Starbucks'dır. kalabalık gezmeyi sever. herhangi bir dünya görüşü yoktur. politik bilgisi "bunlar hep Amerika'nın oyunları!" düzeyindedir. "Savaşma seviş" modunda yaşar. ama "Hippi" ile kesinlikle karıştırılmaması gerekir.

    Tarık: kısaca Kezban'ın erkek versiyonu. kendisine 2-3 beden küçük gelen siyah gömleği boynundaki gümüş zincir görünecek şekilde giyer. ve tabi 72 farklı yerinde çeşitli büyüklüklerde yırtıklar ve cepler olan pantolon da Tarık'ların olmazsa olmazıdır.

    1.66-172 arasında değişen uzunlukta olan Tarık siyah saçlı ve 52-55 kilo arasındadır. saçları halk arasında "apaçi modeli" diye geçen unsurun daha kısa halidir. yani;

    önler sağa doğru jöle yardımıyla yatırılmış...

    üst kısım david beckham'ın 2002 dünya kupasındaki saçı gibi...

    ve saçın arka kısmı ensenin tamamını kapatacak şekilde uzatılmış...

    özetle Umut Sarıkaya karikatürlerinde sık sık rastlanabilecek tip.

    yalnızları oynayan Tarık adeta şu mesajı verir: "Hadi kızlar! bakın ben buradayım. neden sevişmiyoruz ki?"

    Ve son olarak Kezban Replikleri...

    -kızgın değilim, kırgınım.

    -bırak kolumu, canımı acıtıyosun.

    -senden öncesi seni ilgilendirmez.

    -sorun sende değil bende.

    Bilinçli bir Anti Kezbanist'in görevleri nelerdir?

    Öncelikle Anti Kezbanizm bir "insan dönüştürme" projesidir. yani bizim amacımız kızların "marka takıntısı" benzeri olguları bir saygınlık, bir statü göstergesi olarak algılamasına engel olmak ve gelişimin bir "Kültürel Altyapı" meselesi olduğunu onlara anlatmamız gerekmektedir.

    Kızların iclal Aydın, Tuna Kiremitçi, Cezmi Ersöz türevi yazarları okuyarak ucuz romantizm ile tanışmalarına ve "aşk acısı çeken, kendini güçlüymüş gibi gösteren ve melankolinin b.kunu çıkarmış yalnız kadın" tribine girmesine engel olmak kaçınılmazdır.

    ve kızların dedikodu eksenli mizah anlayışından kurtulup gözlem'e dayalı mizah anlayışına yönelmesini sağlamak da iyi bir anti kezbanist için olmazsa olmazdır.

    SONUNA KADAR ANTi KEZBANiZM!!!!111birbirbir!
    3 ...
  20. afyon kocatepe üniversitesi

    38.
  21. girişindeki devasa bina "amerikan savunma bakanlığı savaş daire başkanlığı" değil rektörlük binasıdır.
    7 ...
  22. david beckham

    191.
  23. 2002 dünya kupası'ndaki saç stiliyle ben de dahil bir çok türk gencini siken adam.

    o sıralar abimin "fönle yapıyorlar abicim o herifin saçlarını. kesimle bi alakası yok." sözlerine aldırmadan berberime gidip "bekım gibi olsun serkan abi." dedim. sonra traş bitiminde aynaya bakıp ümit davala gibi olduğumu farketmeme rağmen yine de "kalsın abi, böyle iyi" diyip tüm ailemi karşıma aldım. saçlar uzadıkça ümit davala'lıktan da çıkıp denizli horozu gibi bir görünüme kavuştum. belamı siktin david beckham.

    bu arada kuzenimin* michael owen olacam sevdasına saçının üst kısmına hiç dokundurtmayıp yanları üç numarayla aldırtmasına hiç girmiyorum.
    7 ...
  24. allen iverson

    197.
  25. yıldırım demirören'in transferi için tabata+8 milyon euro'yu gözden çıkardığı iddia edilen basketbolcu.

    öte yandan tabata'yı japon zanneden nba başkanı david stern'ün, yao ming'in sakatlığı sonrası uzak doğu piyasasında oluşan boşluğu doldurmak adına bu transfere sıcak baktığı da gelen haberler arasında.
    4 ...
  26. a clockwork orange

    138.
  27. izlemeye niyeti olanlar için uyarımı yapayım:

    1- bu film kesinlikle "ailemle hoşça vakit geçireyim" filmi değildir. eğer ailenizle izlerseniz kaç yaşında olursanız olun yüzünüz kıpkırmızı bir hal alır.

    2- bu film kesinlikle "bir yandan sevgilimle mesajlaşayım, göz ucuyla da televizyona bakayım" filmi değildir.

    ilk uyarım iq'su 24'ten fazla olan her insanın filmi izledikten sonra varacağı kanaattir. ikinci uyarım ise bir örnekten yola çıkarak kafamda şekillendi. şöyle ki;

    bu filmi en son izlediğimde -ki hastalık gibi bir şeydir tekrar takrar izlersiniz- yanımda 4 arkadaşım daha vardı. ben ve arkadaşlarımdan üçü filmi izledikten sonra hakkında 2 saate yakın konuştuk. ama sevgilisiyle mesajlaşan arkadaşım filmi "porno" sandı.

    bunun yanı sıra, izleyip üzerine düşündükten sonra etkisinden kurtulması çok zor olan harika bir filmdir otomatik portakal.

    gecenin bir vakti en karanlık sokakta, istem dışı singin in the rain'i söyleyecek olursanız "etkilenme" mevzusunda ne kadar haklı olduğumu anımsarsınız sanırım.
    2 ...
  28. paths of glory

    16.
  29. stanley kubrick'in izlediğim üç savaş temalı filmi * ** içersinde sanırım en beğendiğim film budur. ayrıca bir çok olağanüstü replik barındırır. aynı zamanda izlediğim kubrick filmlerinin anlatımı en net olanıdır.
    --spoiler--
    "ben önünde bayrak sallayarak heyecanlandırabileceğiniz bir boğa değilim."
    --spoiler--
    3 ...
  30. shaggy

    78.
  31. hey sexy lady'nin patladığı zamanlar, mahallede bu şarkıyı söylediğimizde sık sık şu iki tepkiyi alırdık.

    o zamanlar 17 yaşında olan abim ve tayfası: "ney seks mi?"

    35 yaş üstü gün'den gün'e koşan kadınlar: "cık cık cık, çok ayıp. hiç yakışıyor mu çocuklar size. furkaaan gel oğlum arkadaşlık etme şu terbiyesizlerle!"

    sonra biz şarkıyı söyleye söyleye, onlar da doğal karşıladı artık bunu. shaggy farkında olmadan cinsel devrim yapmıştı mahallemizde.

    "shaggy ölmüş olum, bi bar kavgasında içki şişesiyle kafasını yarmışlar" ilk kez yayıldığı an, işte bu zamanlara dayanır.

    öğrendiğimizde üzüldük, konuşamadık, hareketlerimiz yavaşladı, okula gitmek istemedik. ölemezdi çünkü shaggy'm.

    o bir kere ölmüştü, biz her gün ölüyorduk. nerden bilebilirdim ki onun da aradan geçen yıllarda bize uyum sağlayacağını?

    ama artık sıkmaya başladın be shaggy'm. o ilk günkü kederi yaşatmıyor artık ölümlerin.
    bundan sonra "ölürsen ekime kadar ölmezsen sikime kadar."
    8 ...
  32. çocukken geçirilmiş travmalar

    28.
  33. 98 yılıydı... flash tv'nin efsane olduğu zamanlar... amerikan güreşinde ray mysterio goldberg kapışmasını hunharca izliyor ve tsubasa'dan daha çok heyecan verici bir şey izlemenin tadına varıyordum. taa ki abim yanıma gelip "olum gerçek değil lan bu" diyene kadar. sanırım hayattaki ilk travmam buydu.
    1 ...
  34. sigara

    781.
  35. sonuçta en çok hayvani dürtülerini karşıladıktan sonra sigara içmeyi sever insan. o yüzden sigaraya ruhsal anlamlar yüklemenin bir manası yok.
    yemek yemekten bahsediyorum lan. fesat olmayın.
    0 ...
  36. travian

    176.
  37. online oyunlardan zerre haz etmeyen bir herif olarak, bu oyunlara düz adam mantalitesiyle yaklaşıp, bu oyunları oynayan arkadaşlarımı sinirden çıldırtmak en sık yaptığım şeylerden biri.
    bir zamanlar aşırı popüler olan bu oyun sayesinde de bu eğlencemi çok sık yerine getirir olmuştum. ve bu oyunun neden bu kadar popüler olduğunu da her online oyun ilgisizi gibi anlayamıyordum. şimdi aklıma geldi de sanırım artık zerrece siklenmiyor bu oyun ki artık adını sadece ktunnel sayesinde duyuyorum.
    1 ...
  38. diagnost

    12.
  39. normalde nickaltı entry mevzuuyla pek aram yoktur ama yine de yazayım dedim.

    benim gözümde, 7. neslin farkedebildiğim en iyi 5 yazarından biri.
    1 ...
  40. dr oetker

    49.
  41. sıcak çikolatasını içtikten sonra nestle'ye yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkür ederek kapıyı gösterdim. ve şu herifin akademik kariyerine bir kez daha saygı duydum.

    umarım kariyerindeki başarıyı özel hayatına da yansıtabilmişsindir doktorum oetker'im. bu arada camel'la aranızda bir samimiyet oluşturduğum için ne mutlu bana.

    annemin sıcak çikolatayla hiç arası yok.
    benimse evin uzun boylu erkek çocuğu kontenjanından dolayı tek alternatif olduğum perde takma işkencesi dışında evle ilgili herhangi bir olguyla alakam yok. puding neyin de sevmem. ama ikimizin de ortak olarak şukuladığı tek markadır dr oetker.
    1 ...
  42. 12 eylül 2010 anayasa değişikliği referandumu

    317.
  43. hakkında yazılan eksik argümanlarla dolu yazıları garipsemedim.
    sikindirik facebook paylaşımlarına tahammül ettim.
    yapılacak olan değişikliklerin ne anlama geldiğini bile anlamaya çalışmadan "akp yapıyorsa evet/hayır" mantığına göre hareket eden heriflere bile ses etmedim.

    ama geçen gün gördüğüm bir afiş beni aynı anda hem güldürdü hem de sinirlendirdi.

    "büyük birlik partisi 24 saat kesintisiz demokrasi için evet diyor."

    gözünüzü sevem cigerinizi sikem biriniz çıkıp söyleyin:

    demokrasi ve büyük birlik partisi olguları nasıl aynı cümle içinde kullanılabilir?
    3 ...
  44. uludağ sözlük

    6881.
  45. "edit: eksileyen arkadaşım, sen de orospu çocuğusun"

    bir de böyle bir furya alıp başını gitti son zamanlarda, farkında mısınız güzel kardeşlerim?
    adam kendi dar görüşüne göre, sikindirik, ortalamaya hitab eden bir entry yazıyor, diğer yazar da bu entry'i beğenmeme hakkını kullanıp o entry'e eksi oy veriyor. ve saniyesinde eksi alan eleman yapıştırıyor "orospu çocuğu"nu!

    kendi görüşünden olmayan bir insana saygı göstermeyi de geçtim -ki bunu istemenin sözlüğün şu haliyle biraz "lüks" kaçacağının farkındayım- en azından hakaret, küfür etmeme olgunluğunu göster be benim küçük biraderim.

    peki diyelim, herkesin yazar olduğu şu sözlükte böyle 12 yaş seviyesinde yazarlar var, siz bunu hangi akla hizmet haftanın en beğenilenlerine sokuyorsunuz pek saygıdeğer insanlar?

    geçen hafta farkedenler olacaktır, haftanın en beğenilenlerindeki entrylerden birisi silikti. muhtemelen gammazlandı ve moderasyon tarafından da silindi. "dünün en beğenilenleri" istatistiğini düzenli olarak takip ettiğim için bu entry'i bu istatistikte en tepede görmüştüm. aklımda kaldığı kadarıyla şöyle bir şeydi.
    --spoiler--
    başlık: 15 kişilik serseri grubunun sevgiliye laf atması

    entry*: orospu çocukluğudur. allah allah diyip dalınmalıdır. sikerlerrrr lan sikerlerrrr.

    edit: eksileyen arkadaşım, sen ya da bir akraban da o grubun içindeydi galiba
    --spoiler--
    mutlaka eksiği ya da fazlası vardır ama inanın bana zerre önemi yok. entry bu!

    ve ben bu entry'nin 15 yaş seviyesinde olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim ve bir yere kadar anlayabilirim, böyle heriflerin de yazar olabildiğini. ama bunu haftanın en beğenilenlerine sokan ve 15 yaşındaki abilerinin entry'sini doğru bulan 12-13 yaşındaki çocuklara mantıklı bir açıklama getiremiyorum arkadaş.

    böyle herifler olduktan sonra da, bu sözlükte;

    siyaset;

    savunduğu partinin her yaptığını körü körüne doğru kabul eden hilkat garibelerinin birbirleriyle atışması düzeyinde tartışılır.

    din;

    birbirlerine "amına koduğumunun dinsizleri", "götü sikik yobazlar" seviyesindeki kelimelerle hitab eden, hoşgörü kelimesinden bihaber yazarların düzeyine kadar düşer.

    ve spor;

    siktik soktuk muhabbetinin önüne geçilemeyen bir kelime olarak algılanır.

    peki hiç mi olumlu bir özelliği kalmadı bu sözlüğün? tabi ki bir yıl öncesine göre aşama kaydettiği bir konu var.

    mesela artık boka batmıyor uludağ sözlük, çünkü bokun tamamiyle içinde!

    edit: bahsettiğim konuyu farklı yönlerden de ele alan roketatar ramazan'ın şu entry'sini eklemekte fayda görüyorum.

    (bkz: edit ilaveli entry lere eksi oy vermek/#6093686)
    32 ...
  46. babanın garip huyları

    283.
  47. arabayı gidilecek yerden mümkün oldukça uzağa parketmesi.

    ayrıca, (bkz: babanın power fm dinlemesi)
    3 ...
  48. winning eleven oyununun japon spikeri

    22.
  49. "ofsaydo naagaratta, kore naykene naykene naykene naykene nayke nayn"

    bir de rakip oyuncuya arkadan kayıldığı zaman "vuruyo piç" diyordu bu herif. türkçe, ingilizce, japonca karışımı bir dil kullanırdı kendisi.
    2 ...
  50. full metal jacket

    97.
  51. --spoiler--
    tuvaletleri öyle bir temizleyin ki meryem ana bile işeyebilsin.
    --spoiler--
    2 ...
  52. ersan ilyasova

    204.
  53. maçtan sonra polis, taraftar sahaya atlayıp ersan'ın t.şaklarını yeme girişiminde bulunmasın diye ekstra önlemler almıştır.

    (bkz: 31 ağustos 2010 yunanistan türkiye basketbol maçı)
    8 ...
  54. flash tv nin la liga maçlarını yayınlaması

    9.
  55. --spoiler--
    o
    ı ı <====== c. ronaldo
    / \o
    --spoiler--
    meşhur flash tv oku yine devrede olurdu. fena durum hakikaten.
    3 ...
  56. kerem tunçeri

    34.
  57. fast break şansı olan pozisyonlarda aniden duraksar ve sete set oynamaya karar verir. bunun dışında soğukkanlılığıyla sahada fark yaratan adam.
    3 ...
  58. shaggy

    43.
  59. mtv'nin haberine göre mezarından kalkıp galatasaray'a boş mukaveleye imza atmıştır. hayırlı olsun. *

    edit: resmi siteden açıklama geldi. shaggy'nin 4. kez vefat etmesi üzerine transfer devre arasına kaldı. sağlık ekibi bu gelişme üzerine rahat bir nefes aldı.
    1 ...
  60. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük