En sinir olduğum insancık kolonisidir. Hayatı boyunca bir başkasının emri altında çalışmamış, ezilmemiş, la adam sokakta dayak bile yememiş, bir de bakmışsın emekçi,işçi olmuş. Ha sorsan emekçi savunamıyor der , emekçi geri zekalı , emekçi zavallı ya savunamaz . Kolunda 1000 dolarlık saat ile 1 mayısa katıl sen pezevenk.
Bundan tam 23 sene önce bugün , Almanya, PKK'yı terör örgütü ilan ederek, bütün yan kuruluşlarıyla birlikte kapattı.
Şimdi elinden gelse Düsseldorf'u pezevenklere vericek.
Üçten fazla ülke de uzun süre ve diğer birçok ülkede de kısa süre geçirdiğim şu hayatımda , dünyanın hiç bir yerinde karşılaşmadığım bir güruhtur. 1975-85 arası zamane solcularının tırnağı bile olamayacakları gibi şu anda da ülkemizin gayri safi milli hasılasını düşürmektedirler.
Ali Yıldız: Bulgur Aşını Kaşıklayıp Yayık Ayranını Yudumlayacak mıyız?
Kral Faysal bin Abdülaziz, Kudüs ve Filistin toprakları üzerindeki israil işgaline karşı, Müslüman halkları cihada çağırdığında takvimler 1969’u gösteriyordu. Suriye ve Mısır bu çağrıya cevap vererek 1973’de Kudüs’ün ve Filistin’in işgalden kurtarılması için Arap ülkelerinin yardımını da alarak 1973’de israil’e savaş açar. ABD her zamanki gibi israil’in yanında yer alır. Suudî Arabistan, batıya akan petrol vanalarını kapatır ve tüm dünyada “petrol krizi” baş gösterir.
Krizi görüşmek ve çözüme kavuşturmak üzere ABD Dışişleri bakanı Henry Kissinger, Suud Kralı Faysal’ı ziyarete gider. Görüşme, kralın sarayında değil, sahranın ortasında bir çöl çadırında gerçekleşir. Misafirine karşı pek de konuksever davranmayan Kral Faysal’ın sofrasında hurma ve deve sütü vardır. Kissinger’in “Eğer ambargoyu kaldırmazsanız biz de petrol kuyularını vururuz!” tehdidine karşı Kral Faysal, tarihe geçen şu cevabı verir: “Tabii ki petrol kuyularımızı bombalayabilirsiniz. Fakat unutmayınız ki, biz ve atalarımız hurma ve deve sütüyle yaşıyorduk, yine öyle yaşayabiliriz; ancak artık siz petrolsüz yaşayamazsınız.”
Bu olaydan kısa bir süre sonra Kral, kendisiyle aynı ismi taşıyan yeğeni tarafından hem de kendi sarayında, kafasına sıkılan iki kurşunla öldürüldü. Katil yeğen Faysal bin Musaid, Amerika’da kolej ve üniversite eğitimi görmüştü. Önce akli dengesinin yerinde olmadığı söylendi ise de sonrasında idam edildi.
Kral Faysal’ın öldürülmesinden sonra petrol vanaları açıldı ve petrol krizi sona erdi. israil, Amerika’nın da yardımı ile Suriye ve Mısır’a karşı yürüttüğü savaşı kazandı. Kudüs işgalden kurtarılamadığı gibi Filistin toprakları da peyderpey eriyip gitti. 1975 tarihinde gerçekleşen bu suikasttan sonra hiçbir Suud kralı, sarayından çıkıp da çölde yaşamayı göze alamadı. Hurma ve deve sütü ise mükellef saray sofralarının nostaljik birer katığı olarak kaldı. Batıya akan petrolün vanası ise hiç kapanmadı.
Yüz yıl sonra yine bir hayatî karar arifesindeyiz. Bu milletin aziz evlatları, yüz yıl önce bulgur aşı yemeyi ve yayık ayranı içmeyi göze alarak bir istiklal mücadelesi verdi. içecek ayranı çoktan bitmişti. Yiyecek bulguru kalmadığında ise, Allah onlara bu cennet vatanı tekrar lütfetti. içerde ve dışarda ittifakların kurulduğu, ihanetin en yakınlardan geldiği bir zamanda, zaferi getiren milletin imanı ve azmiydi.
Biliyorum; damağımız türlü mutfakların enfes lezzetlerine alışalı çok oldu. Yörük çadırlarında ve kerpiç evlerde yaşamayı da çoktan unuttuk. “Vazgeçebildiğimiz kadar kazanabileceğimiz bir denklemde” soluk alıp veriyoruz. Verdiğimiz nefesten vazgeçmezsek, elin oğlu bize nefes aldırmamaya kararlı.
Peki söz konusu kolejlerde okuyup, üniversitelerden mezun olan hain yeğenler, onlar ne olacak?
Mesele, “hain yeğen” meselesi değil yeğen! Gök kubbenin altında ondan bol ne var!
Mesele: Biz bulgur aşına ve yayık ayranına razı olacak mıyız? Yoksa fast food menüsünün yanında kolamızı yudumlaya devam mı edeceğiz?
kardeşim ülke de bir bomba patlıyor, adam kalkmış bana diyor ki akpartinin ne suçu var. Kimden hesap sorulacak, kim bu ülkenin sorumlusu ? Sen Körfez Köprüsünü yapan işçilerden , ustalardan Allah razı olsun diyor musun? hayır! Bütün doğru ve yararlı yapılan politika ya da hizmet sorumlusu nasıl Hükümet ise , Bütün kötü politika ve zararlı olayların sorumlusu da onlardır. Yok şöyle yok böyle gevelemeye gerek yok. Oy verdiğin adamı yargılayabildiğin kadar özgürsün.
Üzülerek söylüyorum ki , artık bu ülke de güvende hissedebilmek için : öncelikle bir çelik yelek alıp onunla sokağa çıkmak gerek sanırım. tabi zengin sınıfı da bomba imha kıyafetleri ile çıkabilir sonuçta daha korunaklı.
sabah sabah işe geldik yine yavaşlatmışlar her bi boku. sanki böyle olunca toplumun tepkisini azaltıyorlar, hoş bu toplumda tepki verende kalmadı ama neyse.