türkiyede her iki kişiden birinin söylediği cümle. her iki kişiden öteki de malum tam tersini söylemektedir. bu durumda tavuk mu yumurtadan çıkar yumurta mı tavuktan? yoksa bardağın yarısı boş mu dolu mu?
tavsiye editi: önünüzdeki maçlara bakın. ne demiş fatih terim: we want to see front.
kan lipoproteinlerinin artmasıdır. bu, kan kolesterol ve/veya trigliseritlerinin de artması demetir. 6 tipi vardır.
Tip 1- sorumlu lipoprotein: şilomikron / yükselen lipid: trigliserit
Tip 2a- sorumlu lipoprotein: LDL / yükselen lipid: kolesterol
Tip 2b- sorumlu lipoprotein: LDL, VLDL / yükselen lipid: kolesterol, trigliserit
Tip 3- sorumlu lipoprotein: LDL / yükselen lipid: kolesterol, trigliserit
tip 4- sorumlu lipoprotein: VLDL / yükselen lipid: trigliserit
tip 5- sorumlu lipoprotein: şilomikron, vldl / yükselen lipid: kolesterol, trigliserit
az rastlanan, bakır metabolizması bozukluğu ile ilgili kalıtsal bir hastalıktır. plazmada seruloplazmin azalırken beyin ve karaciğerde bakır depolaması artar. bu durum nörolojik bozukluklara ve karaciğer harabiyetine neden olur. bu hastalığın tedavisinde diyetle alınan bakır 1 mg a düşürülür.
wernicke korsakoff sendromu olarak da bilinir. tiamin yetersizliğinde ortaya çıkan vücudun istemli hareketlerinde düzensizlik ve koordinasyon bozukluğu, bilinçte bulanıklık, ciddi öğrenme ve hafıza yetersizliği ile kendini gösteren durumdur. sendrom, wernicke tarafından ilk kez alkolikler arasında saptanmıştır. hastalık intravenöz ya da intramüsküler tiamin verilerek tedavi edilir.
verdiği demeç vtr olarak roj tvde yayınlanıp yayınlanıp duran sanatçı (!). roj tvnin işine yaramıştır. artık pkknın cirit attığı yabancı ülkelerde konserler falan verebilir. niyetini bilmem ama provakatif olarak değerlendirme görüyor.
hediye alınacak sevgili;
erkek ise: yapılmaması gereken davranış
liseli kız ise: okul çıkışı saatine denk getirilirse harika *
üniversite çağı kız ise: yanlış tercih daha pahalı bişey seç
eş ise: hiç yoktan iyidir türk kadını tatminkardır parktan bahçeden dahi toplayabilirsiniz.
uyan ey gözlerim albümü tamamıyla tasavvuf müziğidir. genellikle yunus emrenin şiirleri ve 4. murat'ın şiirine yer vermiştir. şiirlerin güfteleri kimindir bilemiycem ama gitar ve ney eşliğinde çalınıp söylenmiştir. çok da hoş olmuştur.
anlaşılması oldukça güç eylem. insan hiç farz bir ibadeti yerine getirmek için arkadaşını bekletir mi? hem de soğukta. insanlık ölmüş yav. hem sen allah ı mı daha çok sevip değer vereceksin arkadaşını mı? cevabını iyi düşün öyle ver. sonra kaza diye bişey var di mi? ottan b.ktan sebepler ile kaza edebilirsin. arkadaş bekletmek ne demek? hem de soğukta. anlamıyorum ben bunları hiç.
hem senin namaz kılman arkadaşına mahalle baskısı oluyor sen bunu hiç düşündün mü? rezil. insanlık ölmüş yav. böyle namaz kılıp milleti bekletenleri (hem de soğukta) sallandırcan bir iki taksimde bak bi daha tekrarlıyolar mı?
kaza yap kardeşim kaza yap. ha ne? kazanın şartları yalnızca bilinç kaybı, uyku hali ve unutmak mı? olabilir. olsun ne önemi var arkadaşından önemli mi? yap kazanı sen. biz diyosak doğrudur. imam-ı azam mı? o da kim?
vaktinde namaz kılmak da nerden çıktı? eskiden yoktu bunlar.
eskiden müslüman değil miydik? türban takmıyoduk namazı vaktinde kılmıyoduk ota b.ka kaza ediyoduk. değil miydik müslüman?
bilumum metal, heavy metal, vb. bangır bangır müziklere bünyemi alıştıran hoş sohbet * radyo limon diceyi yazardır. geceleri yaptığı yayınlarla uykunuzu açar. kafein tesirlidir. arada yayında şarkı söyler. koşun koşun...
hani böyle tecrübeli insanlar uyarır da sen yine de yapmaktan kendini geri alamazsın hah işte öyle bişey bu kafa izni.
oysa okudum yorumları baktım insanlar memnun değil bu işten. çözüm getirmiyor kimsenin tembelliğine. ee niye deniyosun di mi? denedim evet. 5 günlük ama.
ne oldu bu 5 günde? ders çalışmam gerekirken entry girip oy verdiğim zamanlar yerine, ders çalışmam gerekirken sözlüğü; adeta uzaktan izleyip oyuna alınmadığı için ağlayan sümüklü bebeler gibi okudum. dersime bi katkı sağladı mı hayır? gene sözlükteyim gene sözlükte.
oysa ne güzel entryler kaçırdım. ne acayip entryler okuyup şukela butonundan uzak kaldım.
her kapısında ** mutlaka ama mutlaka kimlik soran ikişer güvenlik görevlisinin bulunduğu fakültedir. çok ilginç öteki bölümlerde kimlik olayı bu kadar abartılmazken tıp fakültesi bu konuda obsesif yaklaşım izlemektedir. neden mi? hemen söyliyim çünkü bu binanın içinde rektörlük var...**
yurt dışında kaç metro istasyonu gezdin diye sorarlar adama.
ben şu şekilde cevaplıyım: ingiltere, amerika, italya, günay amerika, almanya, güney afrika ve daha sayabileceğim nice ülkelerde, metro istasyonu, terminal, havaalanı, bırak bunları trenler, üniversite, okullar evet okullar, devlet binası, yerel bina, müze, hastaneler ve daha pek çok sayabileceğim binalarda kilise vardır, pek çoğunda sinagog vardır hatta ve hatta pek çoğunda mescit de vardır. olmasa bile nezaketen ibadet etmek istediğinizi söylediğinizde bu gayri-müslimler can havliyle evet aynen öyle size uygun bir yer aramaya bir çözüm üretmeye çalışırlar.
ama burası türkiye tabiki. burda cuma namazı vakti her şeyin önünde namazın olduğunu bilmeyiz, önemsemeyiz, umursamayız. bilene, önemseyene, umursayana da saygı duymayız. duymayız kardeşim... al sana fetva git evinde kıl namazı. haa cemaat şart mı git o zaman kocatepeye kadar yürü kardeşim. acelenin olması namazı kaçırcak olmanın benim için bi anlamı yok?
sana sesleniyorum ey cuma namazı vaktinde metroda yürümeye zorlanan akıl, bari saygı duy da bir yerden vur voleyi hep kaybeden olma...
bir dost.
düzeltme: hee nezakete örnek mi istedin verelim kardeşim: ingiltere, tower of london müzesinde, middlesex college da talep üzerine hemen anında mescit açılmıştır. diğer bir örnek ise, güney afrikalı ortodoks arkadaşım türkiyede trenlerde mescit olmaması karşısında şoka girmiştir. güney afrikada trende kilise vardır çünkü.