yaşamın geçiciliğine karşı bir isyan biçimidir. ömrünün 3'te 1'ini uykuya kurban eden insan oğlu, kalan kısmını da kapitalist sistemin çarklarına ya da iş bilmez halden anlamaz insan evladı olmayan amirinden azar işitme tedirginliğini yaşayacağı memur hayatına kurban etmek istememektedir.
ülkemizde en çok kullanılan ancak mke bakımları sonrasında çöpe çıkan silahtır. sıkılan koruyucu sprey tabakasının ayarlanamaması nedeni ile 2-3 atışta bir tutukluluk yapmaya başlamıştır. zamanında ordumuzun gözbebeği olan bir silahın bu halini görmek üzücüdür.
"Peki nerededir o kadim sevgin
Nerededir o akşam gidişin ve gelişin
Şimdi daha helakım şirinim ey dudağımın goncası
Hayatım sana feda şirinim ey dudağımın goncası
Hayatım sana feda ..."
.
. Shahram Nazeri - Shirin Shirin
.
. https://www.youtube.com/watch?v=Cor1ew7uQ9A
az önce youtube'da videosunu izlediğim komedyen. apolitik durmaya çalışmasına rağmen siyasi tespitleri yerinde. zengin-fakir ve hasta-doktor ilişkilerine güzel değiniyor. hem güncel espri yapabilen hem de cem yılmaz'ın kopyası olmadığı için gösterisine gidilebilecek bir komedyen.
Yazarınız, canınız, kardeşiniz kamonbeybi, yılbaşı akşamı kartepedeydi.
Hazırsanız başlıyorum...
Arkadaşlarım ile birlikte zorlu bir yolculuğun ardından tesise vardık. Zorlu bir yolculuk diyorum çünkü tesisin bulunduğu tepeye çıkmak için saatlerce trafikte bekliyorsunuz. Tepeye tırmanma mesafesi yaklaşık 2.5 km ancak trafik nedeni ile 3 saat sonra varabiliyorsunuz.
Öğleden sonra saat 3 te vardığımız tesiste girişte 50 TL lik bir araç ücreti alınıyor, yaya girişi yok zaten.
Neyse ben arkadaşlara kayak yapmayı öğretmeye başladım. Ayıptır söylemesi, kamonbeybi tam bir kayak ustasıdır. Akşama doğru yemek arası verip tesisteki bir mekana oturduk. Her şey ateş pahası resmen. Tesise gelmeden yoldaki marketlerden tüm tedariğinizi yapın.
Yemekten sonra hava kararmaya başladığı için son kayışları yapıp otelimize dönelim dedik. Arkadaşları acemi pistinde kaymaya bıraktım. Nasıl olsa onlar artık birer özgür kar taneleriydi. Ama ben o kadar zahmetten sonra vardığım tesisten, profesyonel pistten kaymadan dönemezdim. Bu nedenle piste doğru akmaya başladım.
Orda tesis en yukarıda ve pistler aşağı doğru. Bu nedenle kaymaya başlamadan önce pistin eğimini ve derinliğini görme imkanınız yok. Kaymaya başladıktan biraz sonra pistin buzlandığını anladım. Akşama doğru aniden bastıran dondurucu soğuk hava pisti adeta bir cama döndürmüştü. Durmak için her zaman yapılan kar sapanı hareketi işe yaramadı. Gittikçe hızlanmaya başladım. Sağa sola slalom yapıp yavaşlamak istedim ancak o da mümkün değildi. Momentum kavramı ne imiş işte o an anladım. Çevremde artık nesneler değil renkler vardı. O kadar hızlanmıştım ki ağaçlara baktığımda sadece altı kahverengi, üstü yeşil olan renkler görebiliyordum. Ve daha fazla hızlanmadan kendimi yere atmam gerektiğini düşündüm. Zira ölmek istemiyordum. Daha çok gençtim...
Kendime gelmemin ardından çevreme bakındım. Yandaki pistlerde kayanlar vardı. Ancak bir Allah'ın kulu yardıma gelmemişti. Sağ dizimde büyük bir ağrı hissetmeye başladım. Çevreme bakındım yardıma gelecek kimse yoktu anlaşılan. Daha önce onlarca pistten kaymış biri olarak söylüyorum. Eğer pistte düşerseniz bir görevli kar motoruyla hemen yardıma gelir. Bu sayede sakatlanmaların ve en önemlisi can kaybının önüne geçilmesi sağlanır. Ancak bırakın kar motorunu bir görevli bile yardıma gelmedi. iş başa düşmüştü. Kendi hayatımı kendim kurtaracaktım.
Öncelikle sürünerek batonlarımı elime aldım. Onlara tutunarak ayağa kalktım. Üzerimdeki karları silkeledim. Yandaki pistte kaymakta olan insanları gördüm. Bir yolunu bulup kendimi 50-60 m uzaktaki piste atmalıydım bu sayede yardım bulabilirdim zira telefon çekmiyordu. iki pistin arasındaki kar tabakası henüz ezilmemişti. Bu nedenle ayağımı attığım anda boşa geldi ve tekrar düştüm. Bunun üzerine tekrar aynı zorlukla ayağa kalkıp ilerlemeye devam etmeye çalıştım. Yandaki piste varana kadar 4 defa daha düştüm. Her defasında dizimde dayanılmaz bir acı vardı. O kadar ki sanki kemikler diz kapağı içinden çıkarılıp tekrar geri takılıyordu. Sonunda yandaki piste kendimi atabildim. Dizimdeki ağrı daha da artmıştı. Yağmur başlamış, dibine kadar ıslanmış ve hava daha da soğuduğu için donmak üzereydim. Pisttekilerden yardım istedim. Sonunda biri yardıma geldi. Yaklaşık yarım saat kırk beş dakika sonra. Onun öncesinde kime seslensem yardıma gelmedi. Şunu da anladım ki değerli dostlar, insanlık ölmüş. Harbiden ölmüş. insanlar yüzüme bakıp bakıp yollarına devam ettiler. Yüzleri ifadesizdi.
Yardıma gelen şahıs, görevlilerden yardım istemek için tesise doğru yukarı çıktı. Benim için de zorlu bir bekleyiş başlamış oldu. Dizimdeki ağrı gittikçe artarken ben şiddetli soğukla boğuşmaya devam ediyordum. Yardım çağıracağını söyleyen şahıs yarım saat sonra 2 tane güvenlik görevlisi ile birlikte geldi. Gerçekten yardım çağırmıştı. Gerçekten insan bir insan evladı idi. insanlık için umut hala vardı.
Görevlilerin gelmesi ile kurtuldum sanmıştım. Ancak daha beni bekleyen zorluklar bitmemişti. Gelen görevliler, benim tesise kadar yürüyerek gelmemi kar aracı gelemeyeceğini çünkü pistin kapalı olduğunu ve mesailerinin bittiğini söyledi. Ben sadece “Ne?” diyebildim. Pistin kapalı olduğuna ilişkin hiçbir ibare ya da uyarı yoktu. Eğer bir tesiste mesai bitip pist kapatıldıysa benim orada kayamamam gerekmez miydi? Görevlilerin beni daha kaymadan uyarması gerekmez miydi? Girişte alınan 50 TL haricinde tesisin yaptığı hiçbir .ok yok idi. Artık o kadar umudumu kesmiştim ki tepki bile veremiyordum. Bunun üzerine görevlileri çağırmış olan insan evladı haklı isyan etti. Söyleyen dilim oldu. Bu halde sabaha kadar orada kalacak halim yoktu herhâlde. Üzerine iş almak istemeyen görevliler bana yan yan bakmaya devam ediyordu. O insan evladı orada olmasa belki beni bırakıp giderlerdi de. Yine yaklaşık yarım saatlik beyin fırtınasının sonunda büyük kar küreme aracının getirilmesi akıl edildi. Büyük bir acı çeke çeke kendimi kar küreme aracının arka kısmına atabildim. Bu sayede yavaş yavaş tesise doğru yola koyulduk. Devamı hastane hastane dolaşma macerası, sağ dizde kopan çapraz bağlar, sancılı bir ameliyat süreci ve ameliyat sonrası 3 gün boyunca hastanede çekilen eziyet. Hepsinin sorumlusu o lanet olası Greenpark Kartepe Hotel’dir. Gitmeyin arkadaşlar, sevdiğiniz varsa da çevrenizde onu da göndermeyin…
Sosyal medyaya reklam koyup (yeni yüzler aranıyor, X dizisine oyuncu alınacaktır vs.) Mecidiyeköydeki birkaç aylık kiralanan bir ofiste kendini menajer olarak tanıtan ve iki üç tane fotoğraf çekip 150 tl alan ve bir daha aramayan ajansların yaptığı dolandırıcılık türüdür.
(bkz: çok kazandıran dolandırıcılıklar)
Erkekler tarafından en beğenilen bacak türüdür. ince bilekten kalçaya doğru orantılı kalınlaşan bacak bacak yer yer incelir. Ve gayet seksi bir görünüm alır. Erkekler büyük kalçalı bayan sevdiklerinden güvercin bacaklı kızlar da olmazsa olmazlarıdır.
Cumhuriyet tarihinin en büyük vurgunu olan türk telekomun satışı nın ve ihale süreciyle toplam zararın 98 milyar lira olmasından haberi olmayan nefes alan varlık söylemidir.
Samsun da bulunan emekli matematik öğretmeni amcadır. Sorduğu 2 matematik sorusunu bilen ve 5 aralık tarihine kadar samsun öğretmenevine cevabı teslim eden kişiye cumhuriyetin 93. Yılı şerefine 93 ay emekli maaşını verecektir.
Canını ve hayallerini bu dava uğrunda hiçe sayan nice yiğitten biridir sadece. Atsız bahsettiği kahramanlardandır. Her Türk ün kalbinde yaşamaya devam edecek güzel insandır.
kadim kitaplarda anlatılan çok bilindik bir hikayedir. yürümeyi yeni öğrenen andrew evinin bahçesindeki kümesin üstüne çıkar ve o sırada babası ve amcası bahçede mızrak talimi yapmaktadır. talim sırasında ayağa kalkan andrew babasının yere düşmesiyle iyice heyecanlanir ve ayagi takilir o sirada yere dusen babasinin mizraginin sivri olmayan kismi andrew in genital bölgesine girer. mizrak kisa bir talim mizragi olduğundan andrew hayatta kalir. Ancak cikartildigi zaman andrew in kan kaybindan olecegi dusunulerek mizraga dokunmazlar. Mizrak artik andrew in vücudunun bir parcasidir artik. zamanla mizrak deriyle kaplanir ve andew in sivri demir uclu bir penisi haline gelir. buyudugunde iyi bir savasci olan andrew bunu avantajina kullanir. kilicinin ve kalkanin yetmedigi yerlerde mizrak penisini devreye sokar ve belinin kuvvetiyle rakiplerinin isini bitirir. boylelikle mizrak penisli andrew bir efsane olarak anilmaya baslar.