olgunlaşmamış insanın özelliği, bir dava uğruna soylu bir biçimde ölmek istemesidir, olgun insanın özelliği ise bir dava uğruna gösterişsiz bir biçimde yaşamak istemesidir.
sadece bu yazıyı değil yüreğimden gelen her güzel yazıyı ben sana yaziyorum zaten. hep diyorum ya vaktim seni ve senin için bişeyler yapmayı düşünerek geçiyor. sen şimdi uyurken ben senin karşında seni izliyor olacağım hayalimde. her anı senle geçiriyorum kendi dünyamda ta ki sana kavusana kadar.
özledim.
çok özledim.
defalarca söylesem de bunun tam bir karşılığı yok. senden bu kadar uzak kalmanın ne kötü bişey olduğunu böyle yaşayarak anlıyorum. sensizlik çok acı verici bişey.
en büyük dileğim her doğan güne seninle uyanmak. senin yanında geçmesi ömrümün. beni bundan daha fazla mutlu edecek başka bisey yok. en büyük mutluluğum sensin. bazen üzsemde seni, farkında olmadan kırsamda hepsi için çok üzgün olduğumu bil. ömrüm boyunca yanımda sen ol. ben başka bir şey istemem.
her akşam seni görmesem eksik kalıyorum. sensiz eksiğim ben. seni çok seviyorum.
Sevgili arsiz ölüm
Iskambil kagitlarinin esrari
Yüzyıllik yalnizlik
Simyaci
Nietzche agladiginda
Cesur yeni dunya
Çanlar kimin için çalıyor
Gazap uzumleri
Semerkant
Aşk gibi aydınlık ölüm gibi karanlik
Kinyas ve kayra
Kara kitap
Kendine ait bir oda
Genç wertherin acilari
Yüzüncü ad
Eskici dukkani
Oğullar ve rencide ruhlar
Aşk ve gurur
Beyaz zambaklar ülkesinde
Bin hüzünlü haz
Bizim büyük caresizligimiz
Dublinliler
Gülün adı
Huzursuzlugun kitabı
Kör Baykuş
Mulksuzler
Oblomov
Doktor jivago
1984
Puslu kitalar atlasi
Tehlikeli oyunlar
Çavdar tarlasinda cocuklar
Sibumi
Angelanin külleri
Yabancı
Kumral ada mavi tuna
Gecenin sonuna yolculuk
Tutunamayanlar
Mrs. Dalloway
Anayurt oteli
Serenad
Sessiz ev
Cevdet bey ve oğulları
Her gece bodrum.
gündüzün ışığını kapatacak kadar kara. geceleri huzursuzluğa boğacak kadar gri. hayata siyah beyaz bakmak gibi. renklerden yoksun. hep eksik. hep arayışla dolu.