kalpleri put sanan ibrahim
43 (uyuyan dev)
dokuzuncu nesil silik 1 takipçi 26.70 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    sözlük yazarlarının sözlükten beklentileri

    20.
  1. küfür etmeden karşı tez sunabilecek adamları yazar yapmaları.
    2 ...
  2. ben bu yazıyı tanrı ya yazdım

    503.
  3. insanlar senin erdemini kazandıkları gün başkalarını ötekileştirmeyecekler, alevi sunni kürt türk solcu sağcı gay vs.
    seni tanıdıkça kimliklerinden arınacaklar ey rab.
    2 ...
  4. ahmet yildiz olmedi

    543.
  5. ölmedi tabi..
    ölmedin ahmet, o okuldan ve insanlardan, seni sadece sen olduğun için sevenlerden ibaret ve sadece gülümseyen, nezaketi elden bırakmayan biriydin sen.

    çoğu zaman ve kimi yerlerde yalnız bırakırdık biz seni. ölüm kendiyle çelişik dünyan vardı ve biliyordun bir gün sonunun bu olacağını.

    git dedim, hem de defalarca dedim, dinlemedin ahmet. ölüm üzerine yakışmadı gibi şeyleri sevmezdik biz. sen de bilirsin. ölüm herkese yakışır ahmet, ölüm insani, ölüm insancıl... ölümün adı ahmet.

    sen ne delikanlı adamdın oysa ki. nedense hep adamlığını aşık olduğun o erkeklere bakarak sorguladılar, bir ahmet olarak sevemediler çoğu zaman seni.

    biz seni sevmiştik ahmet. gökyüzüne balonlar atıp kaçmıştık sen gittiğin gün. inananı dua; inanmayanı ise sebebini bilmediği iyi dileklerini sunmuştu sana her seferinde.

    sevmiştik seni ahmet, hem de çok sevmiştik.

    yazılan çizilen, orada burada hakkında o kadar söylenen, kimin ibret olsun, kiminin ise acıyarak ve bir hasta gözüyle sana baktığı zamanlar oldu.

    hatta cenaze namazı kılınır mı demişlerdi. kıldık ahmet, biz kıldık ve tanrı kabul etti ebediyete uzanan o masum yolculuğunu.

    hepimize diferensiyal sonuçlar doğuran hayatlar yaşadık bunca zaman. denklemin son kalanında seni sıfırladılar ahmet.

    seni varlığınla yok ettiler, şimdi ne kadar istesek de dönemeyeceğiz o günlere.

    sokağına çimenine, öyle pervasızca öpüşen çitflere ve el ele diz dize aşkını yaşayanlara baktıkça ağlardın sen.

    bazı zaman kapıyı açtığında gözlerinin altı kızarık olurdu, biliyorum; ruhu cesedine hapsolunmuş bir melektin oysa ki.

    şimdi ve bundan sonra, yani önümüze çıkan yarınlarda bir ahmet bırakmış olmanın, bir ahmet'i sürüklemiş olmanın acısı dinecek mi sanıyorsun?

    senin bizi bir yerlerden izlediğini söyleyerek samimiyetsizleştiremem seni ne kadar özlediğimizi.

    her güne yeni bir hayat ve acı katan tanrı neredeyse oradasın sen de.

    özledik seni ahmet.

    sen gittiğinde sırada ve çoklukla oturup sigara tellediğimiz o lanet okulun banklarında oturup aşklarımıza ve yarınlarımıza ağlardık gibi. galiba ağlardık.

    ben kadınlara, sen erkeklere lanet ederdin. öyle boylu boyunca uzanıpta sarhoş vaziyette sokaklarda ve telefon çaldığında acaba ne zaman öleceğim diye bekleyen bir bebektin ahmet...

    şimdi uyudun sen, muayyen bir vakte kadar; meçhul bir halden, aslında gün yüzü gibi gözlerimizin önündeki bir dünyayı temaşa ediyorsun şimdilerde. uyu ahmet, uyu...

    senin için bir araya geliyoruz bazen, gitar çaldığımız da oluyor, bir köşede içli içli dua ettiğimiz, ettiğimiz dulara yük biniyor ahmet sen gelince aklımıza. biz seni hiç unutmadık, unutamayız aslında...

    uyu ahmet, ne olur pencereyi ve parmaklıkları kapat, gözlerini de kapat gözlerini.

    elimden geldiğice ahmet; kimsenin haberi olmadan, yaşatmaya çalıştım adını her yerde, yaşanmamış ama içinde bir tiyatronun tozlu perdeleri gibi salınan dünyanı resmetmeye çalıştım kendimce.

    başarabildim mi bilmiyorum.

    bir adın kalmalı...
    ahmet hamdi tanpınar. hatırlarsın ve çok severdin.
    adın kalsın ahmet. bir yerlerde mukayyet varlığını gördükçe seviniyor bu dostun. gözlerimin içi gülüyor seni yazıp çizdikçe bir yerlerde.

    bu sefer olmadı, kendim olmak istedim olamadım, bilirsin fakültenin ''gericisi'' bendim ve en çok sen severdin beni.

    biraz benziyorduk birbirimize, toplumun recm ettiği iki insandık biz, birimiz hislerimiz, birimiz düşüncelerimiz nedeniyle suçluyduk, en kötüsü de birimiz ölmeliydi, yani sen. öyle istediler, öyle inandırılmışlar.

    hatırlar mısın yönelimin dindeki yerini anlatırdım sana ve pür dikkat dinlerdin. hünsa'nın temel vasıflarını uzun uzun konuşurduk, en çok allah severdi acı imtihanına gark ettiği kulunu. itikadım bu yönde, seni sevdiği için aldı yanına.

    yoksa kıracaklardı kalbini ahmet.

    bizler, bizler neyiz? nereye bu yolculuk ve bir diğerinden daima farklı olan kendimizin amacı neydi?

    neydi böyle olmasının sebebi ahmet?

    elimden geldiğince ahmet, tanıdığım ahmet'i anlattım kendi dünyamda.

    o sokaklarda seks işçisi denen çocuklara baktım uzun uzun. en az senin kadar şansızlardı onlarda. herkesin hikayesinden bir şeyler, herkesten çalınmış yarınları intihal ettim buralarda.

    herkesten ve en çok senden çocuksu hikayeler. sen ahmet, evet; tam olarak sen.

    baksana neler söylenmiş, neler yazılmış hakkımızda. galiba başardık ahmet, seni unutturmamayı başardık. hem de ikimiz yaptık bunu.

    iyi ki vardın; hep varsın.

    aden cennetin biçare çocuğu... unutulmayacaksın asla. hatta çokça anlatırdım sana ölüm, ahiret vs. konuları. şimdi daha iyi anlıyorum bunları en ince ayrıntısına kadar neden sorduğunu, hazırlıyordun kendini. kendini ölüme biçiyordun, ölümün kalıbına sığmak için.

    anlıyorum ahmet.

    hiç unutulmadın, hep varsın; hatta demiştim sana eınsteın'dan alıntı yaparak:

    --spoiler--
    fiziksel ölümünün baki kalacağını düşünen bir birey tasavvur edemiyorum
    --spoiler--

    gülmüştün. seni kandırmadım ahmet, varlığın, yokluktan bu yana baki idi ve öyle de kalacak.

    rahat uyu dostum, yoldaşım, eksik yanım; kardeşim. rahat uyu.

    hoşçakal ahmet,

    hoşçakal tezyin edilmiş cenneti yorgun ve annesiz; masalının bir ayağı kırık kaderdaşım, kardeşim.
    3 ...
  6. uludağ sözlük te yazar olmak

    232.
  7. bir şeyler katmadığı gibi sinir harbi yaşamanıza da sebep olur.
    biraz bu konudan bahsetmek istiyorum. bir kaç gün önce islam hakkında bir yazı yazdım, bu dine mensup olan biri olarak çıkarımlarımı paylaştım, yazı da şudur. (#18082295)
    yazdım ettim ve bir baktım mesaj kutum yanıyor, gelen mesaj gayet seviyesiz ve terbiyesizce. peygamber efendimiz hakkında hiçbir tarihsel karşılığı olmayan zırvaları saymaya başladı. vaktim olduğu için kendisiyle tartışmak istedim. olay geldi geldi peygamber efendimiz'in pedofili düşkünü olduğu meselesine (haşa).
    anlam veremedim doğal olarak. burayı tgb ya da öğrenci birliği sanan arkadaşlar var. karşıt fikirlere zinhar hayat yok ve hakaret etmek de her niyeyse mübah! peki neden?
    bir diğeri, hawking hakkında bir yazı yazdım, büyük tasarım adlı kitabı ile alakalı bir eleştiriydi. çıktı seküler bilim aşığı aydın! bir arkadaşımız direkt şakirt olduğumu ve bu neden kafamın bu işlere basmayacağını yazdı, şaşırdım haliyle.
    sizler burada genelde birbirinize küfür ederek, değerlerine ve kişilik haklarına saldırarak mı var olursunuz?
    yedi ceddime küfrettirerek deşarj olma amacım olsaydı inci sözlükte takılırdım en azından küfür yemek format gereği olduğu için koymazdı. tabi bu arkadaşları hiçbir şekilde şikayet etmedim. etsem en fazla 10 gün çaylak olacak. ya sonra? burası mahkeme değil ki.
    birilerine bir şeyler anlatırken, fikirlerinizi paylaşırken ulaşamadığınızı tükendiğinizi düşündüğünüz noktada orada olmamak yeğdir. tabi bu platforma aracılığı ile dünyayı yeniden keşfetmeyeceğiz ama ben sizler gibi daha doğrusu bazılarınız gibi küfür ve hakareti bu sanal mecrada bile olsa hazmedebilecek biri değilim.
    edep dışı söylemleri karşısındakine klavyenin verdiği cesaretle hunharca savuran biri, mutlaka bu küfürleri duyduğunda rahatsız olmayacaktır. çünkü karakteri bunu gerektirir. yok arkadaşım yok, ben onlar gibi olamam.
    aman canım ciddiye alınacak ne var diyenler olacaktır. sizlerin ciddiye almaması, en az benim ciddiye almam kadar normal.
    tabi daha başka konular var ki onlara hiç girmeye gerek yok. buranın perde arkasında iyi şeyler yaşanmadığı da gerçek. bir diyalogtan dolayı bunu sezdim. o kişi ne yaşadı ne oldu anlayamadım, anlayamadığım şekilde bir andan gelişti ve gitti. tabi ayrıntısına girmenin de manası yok. ben o konuşmalarda o ithamlardan alacağımı aldım. burası çöplük gibi bir yer. arka planı kesinlikle öyle.
    kızların dolan nick altları, birbirine çakmaya çalışan ego tatmini için var olmaktan başka vasfı olmayan edep yoksunları, kendine entel süsü veren cahil takım ve daha nicesi.
    bir kaç gün önce tübitak'ın evrim teorisi ile alakalı girişimi hakkında da bir yazı yazdım. tek kıstasın tübitak olmadığını ve bu konunun bu kadar abartılmaması gerektiğini, bilimsel bir teorinin canhıraş savunulmasındaki mantığın ne olduğunu sorgulamak adına bir yazı yazdım ve ardından ''sen ne anlarsın evrimden!'' gibi mesajlar aldım. tabi arkadaşlar fen edebiyat fakültesine girince kendilerini bilim insanı addettikleri için, onlara üniversitelerin bir bilim yuvası olduğu sürekli olarak çivi gibi kafalarına çakıldığı için böyle düşünmeleri normal. tabi tabi, oralar bilim yuvası arkadaşlar kesinlikle öyle.
    ama ne demeye çalıştığımı kimse anlamak istemedi bir kişi haricinde ve o da bir biyolog.
    iki tane bilim dergisi okuyunca evrimci kesilen arkadaşlarımıza buradan alakasız da olsa bir çağrı da bulunmak istiyorum, evrim teorisi hayatı açıklar, hayatı teknik düzeyde açıklar, size o dogma dediğiniz din gibi önermeler sunmaz. savunurken, neyi neden savunmanız ve neyin alternatifi olduğunu aleni olarak ortaya koymadan konuşmaya başladığınızda sizlerin sabit fikirli olduğunuzu düşünmekten başka bir şey kalmıyor bana. anlatabiliyor muyum?
    kemalist şakirt, ateist-dinci, kezban-bilmem ne kız kavgaları ve ekşiden oradan buradan araklanan binlerce başlık. ya içerik? tamamen bomboş. peki boş olmasını istemek, sadece absürt eğlenceleri istemek kötü mü? hayır değil ama mantık ve ahlak sınırlarını aşan şeyler görünce, eşşeğin amı taşmış oluyor değil mi? yeter bu kadar su kaçırdınığınız.
    sadece eksi oy verip bana katılmadığını dile getirmek varken özel mesaj yoluyla müdahil olup kavga etmek nasıl bir aklın üründür?
    işsiz misiniz yoksa babalarınız çok mu zengin? yoksa hepinizin kendine ait ofisi olan işleriniz mi mevcut?
    sizleri anlamıyorum, anlamak da istemiyorum. bana gençliğin ne kadar da boş olduğunu bir kez daha gösterdiğiniz için hepinize teşekkür ederim. gerçekten hem de.
    bir de yeni tasarım denen bir şey çıkardılar ki sormayın gitsin. saçmalık ara yüze de bulaşmış oldu böylece.
    vakit çok şeydir, burada öldürülmeyecek kadar da değerlidir.
    birilerine ulaşabiliyor muyum bilmiyorum ve sanmıyorum.
    sözün özü, burada akıllıyı mumla ara.
    o yüzden çokça zaman geçirip bedavadan sinir harbi yaşamanın anlamı yok, olmamalı.
    buyrun arkadaşlar meydan sizin. ama birilerine küferederek, klavyeden yaptığını mübah sayan bir mantıkla hayatınızı sürdürmenize gerçekten üzüldüm. burada yazdıklarınız yaşadıklarınızdan ibaret.
    karşıt fikri kutsayabilmenin erdemine bir gün erişmenizi gerçekten isterim. görünürdeki zihniyetinizi nazara alırsak bu çok zor gözükse de.
    kısaca uludağ sözlükte yazar olmak tanımsız bir şeydir. nötr. tabi benim için fazlaca gereksiz. özellikle o kadar hakarete maruz kaldıktan sonra.
    0 ...
  8. dinci tarihçiliği

    5.
  9. en az resmi tarih denen zırva kadar saçmadır. ayrıca dinci tarihçiliği gibi bir etimoloji yok. haberiniz olsun.
    1 ...
  10. uludağ sözlük yeni tasarım

    530.
  11. iyi bir tasarım değildir. ayrıca kimin kime oy verdiğinin ifşa olunması da doğru değildir. hele ki herkesi zorunlu olarak o uyduruk tasarıma geçirmek hiç iyi değildir. geçmek istemeyene siktirin gidin yazmayın o zaman diyorsanız anlayalım şimdiden.
    0 ...
  12. kendiliğinden dolan harddisk

    0.
  13. ahmet şafak

    124.
  14. ekranlarda fazla gürülmemesinin sebebi milliyetçi muhafazakar olmasıdır. olaydı zülfü livaneli ya da suavi gibi de o zaman göreydiniz. gerçi ses ve sanatta onlara bin basar bu da böyle biline.
    4 ...
  15. friedrich wilhelm nietzsche

    810.
  16. boktan aforizmalara sahip düşünür.
    bunun saçmalıklarını müslüman bir filozof yapsa taşşağın kralını yapardınız. ama niçe değil mi? vardır bir bildiği.
    aforizmaları estetik olarak kreatif duruyor. hayata oranlandığında bu adamın peşinden ''niçe mi? off süper ya asadsadasfasdfa!'' kafası yaşayan ve sekülerizmi entelliğin alameti sayan aptallara bakınca yüzlerinde ve zihinlerinde at gözlüğü görüyorum sadece.
    daha isminin okunuşunu doğru bilmeyenlerin nietczhe aşağı nietzche yukarı tavırları acayip gülünç duruyor. suç sizde değil, modernizmin amına koyayım.
    okunmalı elbet, ancak mantık terazisinden geçirince, el kindi ya da günümüze gelelim cemil meriç'in yanında bu herif kaniş gibi kalıyor.
    suretle latife olmaz çarpılırız neuzubillah destur ya rebbi! ama. bu herif schnauzer cinsi köpeklere acayip benziyor, özellikle yan profilden.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/378451/+

    haksız mıyım?
    işi taşşağa vurmak şöyle dursun, her görüş insanların zihninde can bulmalıdır ama bu kadar niçe manyağı olmanızın tek bir açıklaması olabilir; manyak olmanız.
    nitekim hiççilik denen akımın amına koymuştur kendisi. varoluşçuluk kendisiyle özdeşik bir durumda değildir, atın yalanı sikeyim inanı oh.
    emeğine saygı duymakla birlikte, fikirleri sike sürülecek değer arz etmiyor.
    2 ...
  17. zall

    2676.
  18. (#18300468)
    (#18300514)
    (#18282668)
    bu serzenişleri dikkkate alması gereken patrondur.
    eski tasarım kalsa ne kaybedersin patron?
    1 ...
  19. uludağ sözlük yeni tasarım

    521.
  20. zorunlu olarak herkesin dahil edildiği tasarımdır.
    zall efendi isteyen eski tasarımı kullansa öleceksin değil mi? bırak kardeşim, istediğim gibi kullanayım işte. eski ara yüz kalınca ölecek misin? yoksa kodunu mu unuttun?
    eski tasarım kalmalı.
    yok kardeşim beğenmedim içime sinmedi işte.
    1 ...
  21. mehmet ali birand

    1092.
  22. allah rahmet etsin kendisine. yakınlarına sabırlar diliyorum.
    3 ...
  23. deniz gezmiş

    1606.
  24. ortalıkta, ''denizler, deniz olsa ...'' gibi söylemlerle gezen ergenlerin kahramanı. bu adamı bu kadar putlaştırmak neden?
    bu ülkede ancak ölünce kahraman olursunuz, deniz gezmiş onlardan biri sadece. bu kadar gözünüzde büyütmeyin lan. sağ olsaydı nerede olacaktı? hiç düşündünüz mü?
    2 ...
  25. uludağ sözlük yeni tasarım

    496.
  26. yenilikler bize nedense batar deyip bunun üzerinden sosyolojik çıkarımlar yapan entellerimize saygı duymakla beraber zall'a sesleniyorum. eski tasarım da ekşi de olduğu gibi her zamanki olarak kalsa, isteyen istediği gibi kullansa ne kaybedersin?
    yok kardeşim beğenmedim işte. geçmek de istemiyorum.
    1 ...
  27. namaz

    256.
  28. çocuk tecavüzcüsünü ne yapmalı

    9.
  29. bizi tanrı yarattıysa tanrı yı kim yarattı

    70.
  30. yaratılmış tanrılar aforizması sadece bir yanılgıdır. hiçbir ilahi din bunu söylemez, hatta tanrı'nın var oluşunu açıklar da.
    yaratılmış bir tanrı algısı hiçbir dinde yoktur ve büyük yanılgıdır.
    inançlılar bu sorudan kaçmıyor, buradan kendine ekmek çıkaran naturalistler aptallıklarına doymasınlar.
    anlatmaya açıklamaya değmez.

    sorulan soruların, var olan algıların neresinde olduğunu hesaba katmadan olayı ele alırsanız mantık sınırlarını zorlamış olursunuz. bir hikmeti var boşverin demiyorum, olayı ele alırken sağa sola bok atmadan düşünün.
    yaratılmış bir tanrı algısı hangi dinde var?
    1 ...
  31. levent kırca fatih altaylı kavgası

    34.
  32. fatih altaylının darma duman ettiği tartışmadır. ayar manyağı yaptı resmen, iyi de oldu, öyle işçi partileleri toplayıp aslan kesilmeye benzemez bu iş. helal olsun fatih altaylı'ya halen daha levent usta nasıl ayar verdi ama hehehe diyen ulusalcı salaklar var. gidin levent kırca başlığına bakın görürsünüz.
    adam ayarın tillahını yemiş halen daha levent abilerinş göklere çıkarıyorlar. lan anladık okuduğunuzu anlayacak zeka yok sizde, izlediğinizi de mi anlayamıyorsunuz?



    alın bir örnek, bakın bakalım kim kimi morartmış.
    2 ...
  33. levent kırca

    365.
  34. halen daha fatih altay'lıyı deli etti hehehe diye savunulan adam. fatih altaylıdan aldığı dersler kendisine yeter sanırım. ancak bu sözlükte olduğu gibi şakşakçı kesimi etkisi altına alarak konuşur ve kendini alkışlattırır. ama çıkar fatih altaylı gibisi. işte öyle morartır adamı.
    manyak mısınız lan siz? okuduklarınızı anlamadığınız bariz, gördüklerinizide mi idrak edemiyorsunuz?
    yerden yere vurdu lan fatih altaylı o ''levent ustanızı''.



    alın size bi bölüm, iyi bakın bakalım kim kimi deli etmiş.

    şu ulusalcı gençlik harbi gerizekalı. acıyorum lan size.
    8 ...
  35. fatih altaylı

    508.
  36. levent kırca'ya verdiği ayarlarla yeniden kendisine hayran bırakmıştır.
    halen daha ''levent kırca nası ayar verdi ehehehe'' diyen salaklar iyi izlesin.
    resmen rezil etti leventi. iyi de yaptı.


    özellikle bu videoya iyi bakın, kim kime ayar vermiş görün.
    sığırlar sizi.
    4 ...
  37. uludağ sözlük

    11369.
  38. eski tasarımını çöpe atan sözlük. lan bırakın isteyen istediği şekilde takılsın işte. ne diye illa yeni tasarıma herkesi zorla sokuyorsunuz.
    1 ...
  39. başörtüsü tüm kadınlara zorunlu olmalıdır

    8.
  40. ne kadar da gerici olduk biz böyle!
    eyvah! şeriat geliyor. en iyisi biz iran'a gidelim.

    saçma bir düşüncedir.
    0 ...
  41. türk ateistlerinin cahil ve tutarsız olmaları

    4.
  42. ideolojik zemindeki ateizm ciddi şekilde kalitesizdir. bu sebepten doğrudur.
    din, insanları yönlendirme aracıdır, kur'an'ı bir kere okuyun anlarsınız diyen ateistle hiçbir şey tartışmam. çünkü o çerçevesini çizmiştir bir defa.
    2 ...
  43. sütün bir türlü sevilememe sebepleri

    9.
  44. türkiye nin en büyük problemi kemalist zihniyettir

    3.
  45. kemalizmi karıştırmadan ele alırsak, sadece elitist zihniyettir.
    1 ...
  46. türkiye de kemalizim eşittir ateizimdir

    3.
  47. gereksiz bir genelleme.
    şöyle desek daha doğru olur, şimdi zamanın maocu çocukları ata'ya küfrederdi. e tabi marksizm bayatladı, ellerinden seküler algıları barındıran bir kemalizm kaldı. yani kemalizm seküler olmasa bile, onu perde eden ilkesizlerin halt yemesidir esasen.
    bakacak olursanız hepsi eskinin maocu kaplanları, şimdi kemalist oldular. vah ki ne vah.
    0 ...
  48. evrime karşıyım

    12.
  49. caesaraug

    23.
  50. (#18273520) kendisi richard dawkins'tir.
    kusura bakma sayın profesör, sizi ifşa etmek istemezdim.
    see you sir.
    1 ...
  51. en sevilen romanlar

    20.
  52. tübitak ın evrim kitaplarının satışını durdurması

    21.
  53. bilim dünyası adına büyük kayıptır.
    ülkemizin genç biyologları rahatsız! teoriyi kanunlaştıracaklardı sanki aklını siktiklerim.
    teoriler savunulur, ama kalkıpta ''güneş balçıkla sıvanmaz, kahrolsun gericilik!'' kafası da neyin nesi.
    mal mısınız?
    diye sormanın manası yok, aleni zaten.
    neyi neden, hangi amaçla savunduğunuzun bilincinde olun, hani alayınız çağdaş aydın çocuklarsınız ya.
    2 ...
  54. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük