Yaş aldıkça, geçmişte yargıladığım her sıra dışılığı doğal görmeye başlıyorum. Hatta onların toplumun ahmakça takıntıları yüzünden sıra dışına tekme tokat itildiğini kavrıyorum. Böylece eskiden dişlerimi sıktıran mevzular şimdi ağırbaşlı gülümsemelere dönüşüyor. Zincirlerimi atıyorum. Kopardığım her zincir beni daha mutlu ve daha hoşgörülü biri yapıyor. Bunu deneyimledikçe daha fazla silkinesim geliyor. Gelenek dediğimiz küflenmiş fikirlerin sağlıksız yargılardan ibaret olduğunu düşünüyorum. Bir zamanlar bana uymayan insanların, bana uymak zorunda olmadığını zamanla anlamış oluyorum. Bütün bunlar bana şunu düşündürüyor: Her insan faşist mi doğuyor acaba? Terbiye edilemediğimiz sürece zararlı varlıklar olarak soluk alıyoruz sanırım, evrene kirli nefesler üfürüp duruyoruz. Öyleyse insanın temel gayesi kendini eğitmek olmalı. Başkalarının artık değişmesi gerektiğini geveleyip durmak yerine, dönüp ruhumuzu bir süzmeliyiz, zannettiğimiz kadar iyi bir insan mıyız, diye.
Batıni alemde Atatürk'ü karşıma alıp şunu sormak istiyorum: "Dersim katliamına neden onay verdin?" Atatürkçü bir ailede büyüyen birisi olarak, çoluk çocuk, suçlu suçsuz ayırt edilmeyen bu olaydan dolayı utanç içindeyim.
Oyun Dead by Dayligt tarzında. Kaçış oyunu diyebiliriz. Bir Hunter var ve küçük bir bölgede, ona yakalanmadan kan toplayıp kulelere pompalayarak kaçmaya çalışıyoruz. Şu an erken erişimde.
Oyunu bugün denedim. Bence çok eğlenceli. Sadece henüz çözemediğim bir durum var. Hunter bazen 2 öldürüşte bazen 3 öldürüşte diskalifiye ediyor beni. Fark nereden kaynaklanıyor onu çözemedim. Onun dışında herhangi bir bug ya da can sıkıcı hadise ile karşılaşmadım. Oyuna daha sonradan eklenmesi muhtemel özelliklerle birlikte daha iyi bir yere gideceğini düşünüyorum.
Arkadaş, madem Şeytan bu denli kibirli ve kindardı, neden başmelek yapıldı ha, neden? Bariz bir şekilde yanlış melek seçilmiş. Bence israfil'in hakkı yenmiş. "Al şu sur'u bekle," nedir ya?
imamoğlu: "istifa konusu Meclis Başkanımızın takdiri, onu bilemem."
-birincisi sen vekil değilsin, dolayısıyla o da senin başkanın değil.
-ikincisi istifa onun takdiri değil anayasal zorunluluk.
-üçüncüsü bu denli alemi bir ihlal karşısında bile sesini çıkartmıyorsan aday falan olma.
CHP muhalif olamama aciziyetine devam ediyor. Bence akp ele geçirdi partiyi
Kulluk dincilerin birincil işidir, baş tacıdır. Tanrı kulluğu, para kulluğu, güç kulluğu, padişah kulluğu, iktidar kulluğu... hatta kadınları dahi erkeğin kulu sayarlar. iğrençtirler.
Bir gaflet anında, cinsiyet değiştirdiği fark edilemeyen hatunun silah arkadaşı çıkma durumudur. Farkına varıldığı an ise insanın boğazı düğüm düğüm olur.
Sorsan dindarım derler. Aqmun malları. Hiçbirinizden bir cacık olmaz. işin aslını anlatıyorum:
Bu sembolik bir anlatımdır. Gemi inanç gemisidir. inanç gemisine binen hangi ırktan, türden olursa olsun kurtulur. inancı olmayan ise helak olur. Nuh pirdir. Kişileri gemiye alır ve kurtarır. Pirsiz, kaptansız yol gidilmez. Hayvan gemiyi süremez. Yani inancı henüz tamamlanmamış kişi doğru yolu bulamaz. Dağ ise nefistir. Ona çarpan paramparça olur. Kişinin onu yenmesi gerekir vesaire...
Bu anlatının anlamı budur. Ama zavallı şeriatçiler bunu çözemez, sizin gibi saçmalar. Hadi yallah şimdi.
Erkekler, kadınlara şekil vermekle uğraştıkları kadar kaba ve barbar benliklerini yontmakla meşgul olsalardı, dünya bu denli melanete bulanmazdı vesselam.
Çok mu bilgiliyiz? Çok mu zekiyiz? Çok mu eğitimliyiz? Çok mu üretiyoruz? Çok mu bilimdarız? Çok mu ilimdarız? Çok mu sanatsalız? Çok mu insancılız? Çok mu saygılıyız? Çok mu erdemliyiz?
Bizi diğer milletlerden ayıran pozitif özelliğimiz ne? Tarihimiz dışında övünülecek neyimiz var?
Her şeyi görüntüde yaşayanlar elbette bir heykeli indirerek atamıza zarar verebileceklerini zannediyorlar. Atatürk'ü Atatürk yapan fikirleri, vizyonu, zekası ve nice soyut niteliğidir. Bunları yok edemezsiniz. Sevgisi de aydın kalplerde payidardır, karartamazsınız.
Şeriatınız pedofili, tarikatınız terörist, marifetiniz cahil kandırmak, hakikatiniz para. Canım, sizin yolun sonu çok ateşli; bilmediğiniz türde bir ateş.
Haksızlık sadece bizim başımıza geldiğinde rahatsızlık duyuyorsak, âdem silüetinin hakkını vermiyoruz demektir.
-Çocuğunu dershaneye gönderdi diye işten atılanlar için ADALET.
-Barış istediği için işten atılan akademisyenler için ADALET.
-Hükümet ile paralel görüşte olmadığından kovulan medya mensupları için ADALET.
-"Cemaatimi kamu kurumlarına sızdırayım," diyenlerin "torpil" ve "soru hırsızlığı" kapsamında yaktıkları canlar için ADALET.
-Tarafsız ve şaibesiz olması gereken seçimler için ADALET.
vs vs vs...
Eğer bütün bu haksızlıklara, "Oh, bizden olmayanlara, ötekilere iyi oldu," diyorsan, gerçekten de benden değilsin.
vatandaş tayyip'ten para ister:
"tayyip 5 milyon verirmisin "
"4 milyon mu dedin? Napcan lan 3 milyonu, 2 milyon neyine yetmiyo! Al sana 1 milyon yeter!"
vatandaş parayi almis: "Hehe.. tayyipçik zaten 500 bin lira lazimdi.
tayyip: "Bak sen kerataya, demek sahte para vermesem kazikliycaktin beni..