aslında kınanamak lazım. belki biz de onlar gibi olacağız. torunlarımızı 'nerede şimdi ki gibi ışınlanmak. siz basıyosunuz bir tuşa fitt ordasın fitt burdasın. biz sabahın yedisinde otobüs beklerdik ey gidi günler eyy' diye defalarca tekrarlaryacağız aynı şeyi.
yağmurlu bir günde yol kenarından yürüyorsunuz. yoldan geçen son model bmw sizi başdan aşağı ıslatıp yoluna devam ediyor. bu durumda 'kahretsin', 'lanet olsun', 'hay aksi' gibi amerikan filmlerinden aşılanan lafları kullanmaktansa 'hassiktir', 'amına koduğum' gibi ağzı dolduran kelimelerin kullanılması daha yerinde olacaktır.
amlarına koyayım ben onların hiç de ayıp etmiyorlar.
yemek öncesi sigarası eziyettir. surat büzüştürür. yarısında atsan sigaraya ayıp içsen midene ayıp olacaktır.
yemek sonrası sigrası keyiflerin en güzelidir. dolu mideye vurulan bu duman bütün hücreleri uyarır ve mayıştırır. büyük olasılıkla ikincisi de yoldadır.
bana mahallemizde ki tartıcılık yapan bir çocuğu hatırlatan kızın beyanıdır.
yağmur çamur demeden eskimiş tartısını her daim koyar o çam ağacının altına. o çocuk bu kızımız gibi 'artık ebenizin amı yani' değilde, 'ne verirsen abi' diyor.