Arkadaşın pesinden gitme. Zarar verir. Faturaları üzerine alma. Bırak başkası ödesin. Iste çalışırsan fazla bildiğini belli etme işuzerine kalır. Partnerini kontrol et fakat sıkma. Hoşlanmadığın ortamlarda bulunma. Çek git.
Bir ayakkabın varsa daha fazla alma. Paran cebinde kalsın.
Kitap insanın en büyük dostudur. Düşenin ise dostu olmaz. Kitap okuyan o köylüler sayesinde asla düşülmez. Hep kazanılır. Yarınlar kitap okuyan çoğunluğundur.
Genelde aldatan kisilerde gorulen bozukluk halidir. Zira yaşanılan hayattan mutsuzluk hali sinirlilik ile sonuclanır. Bir tür kisilik bozukluğu olarak incelenmelidir. Ya musallat olan kişiden kurtulamama , bir yandan da bitmesini istememe veya devam eden ilişkinin bitirilememesi halleri depresif duyguların açıga çıkmasına sebebiyet verir.
Sol gözün sol gözüne , sağ gozün sağ gözüne baksın. Aksi halde kız seni şaşı zannedip ilk günden ayrılmasın. Arada bir gögsüne ve götüne de bak ki erkek olduğun bilinsin.
insanoğlu çiğ süt emmiştir. Guvenilmez. Âkışına bırakmak fazla irdelememek gerekir. Küçük prens te yazarın anlattığı gibi sıkmayacaksın eger o seni seviyorsa zaten ardından gelecektir. En güzeli kendine güvenmektir. Zaten birşeyler paylaşılmıyorsa , kadınlar eğlendirilmiyor kısıtlanıyorsa,birlikte kaliteli zaman geçirilmiyorsa sağa sola kayması muhtemeldir. Oturup örgü ormesi de olası tabi.
80 li yıllara , çocukluk ve gençliğim eglenceli gecmişti. Kaliteli müzik vardı. Ďiskolar ve dergiler yeni , müzikler barlar tazeydi. Herşey daha dogaldı, arkadaslar bekletmezdi. Cep telefonu yoktu. Bilgisayar yoktu.Televizyonda tek kanal vardı. Ve biz çok kitap okurduk. Dergi çizgi roman okurduk. Hersey bu zamandan oldukça farklıymış. Biz büyüdük ve kirlendi dünya misali, bakış açımız farklıydı.
Bu gezmeleri sırasında baklavayı tatmıs ve vazgecilmez olduguna kanaat getirmislerdir. Zira kendileri hap gibi midede genisleyen besinlerle beslendiklerinden ,bu naçizane tadı saheser olarak nitelendirmislerdir.Dolayısıyla ne şanslıyız ki ülkemiz ugrak yeri olmustur. Netekim Türk mutfağını tatmaları bu enfes tat ile vukú bulmuş, ufo 'lar tavan yapmış gokte uçan nesneler oldukça artmıştır. Sonuç olarak ülkemize gelir getirmeyen bu hareketlilikten de anlasılmıştır ki bu coğrafyada kimse aç kalmaz.
Bu ötekileştirme, sizden olmayanı sorunlu görme halleri dövmeli bireylerede yapılmaktadır. Unutmamalı hiçbirşey göründüğü gibi olmayabilir. Örneğin paranoyak olmak sizi kimsenin takip etmediği anlamına da gelmemektedir. Aslında engellenmişlik hissi yaşayanların tepkileri türlü türlüdür. Gariban ama duygulu ,kesintisiz sinirli ,sürekli söylenip birilerini suçlayan kimselere engellenmiş hissindekiler kapılır. Doğu toplumlarında öğrenilmiş çaresizlik sürekli bir yaşam tarzıdır. Hayat bir nehir gibidir. Biz dursakta hayatımız biryerlere sürüklenir. Engelli fikirler sahibi olmamalı , yani akışına bırakın sakiin.sakiin.
Eyvahlar olsun marsta su bulunduysa, dünya savaşları başlayacak demektir. Çok eskilerde kabileler filmlerde görürdük sularına asla dokundurtmazlardı. Başarılı olmanın bedeli büyüktür. Doğa yasasıdır daima yüzünüzü döndüğünüz tarafa ilerlersiniz.
Otomatik depresif,
Karnım tok , sırtım pek
Gördüm bir erkek
Hemen giydim bir etek.
Yanaştım biraz ürkek
Baktım oda kek
Birazda dişlek
Daha doğrusu hırsız köpek,
Kalbimi çaldı severek.
Yıllar oldu verdim çok emek.
Kontrol manyağı halleri kabullenerek.
Düz mantık akıl yürüterek.
Zihnimdeki problemleri bilerek.
Çıkmaz sokağa girdim ne demek?
Akıl istekler ve duygular körelerek.
Gençliğinin kıymetini bilerek,
Otomatik depresif olmayı seçmeyerek
Kaldım hep tek
Hep tek
Hep tek.
Olumsuz iç konuşmaşarı kafanızın içinde çok tekrarlamayın , kendinizle konuşmanıza engel olamıyorsanız gidip başkalarıyla konuyla ilgisiz şeyler konuşabilirsiniz. Dış konuşma yaptığınızda , olumsuz iç konuşma yapamazsınız.
Zenginin malı züğürdün çenesini yorarmış misali, başlığı açan zügürdün, belli ki aklı parada pulda, netekim araştırmacı kişiliğiyle yine çuvallamış, kulaktan dolma laflarla prim yapmaya çalışmış, iyice saçmalamış. Ama malum bu kadar parayı düşünen birinin Atatürk gibi bir liderin fikrini anlaması zaten düşünülemezdi. O halde arkadaşı dikkate almamak şart oldu.