genelde (bkz: hukuk fakültesi) mezunlarından seçilen asteğmen sınıfıdır. askerlik şubelerinde asker alma işlem subayı olarak görev yaparlar. kısacası rahat askerliktir.
ancak eğitim yeri izmir gaziemir ulaştırma ve personel okulu'dur. 75 günlük eğitim zordur, acımasızdır. askerdeki dostluğa söylenecek söz yok zaten. asteğmen öğrenciler eğitim bitince buradan kura çekerek türkiye'nin dört bir yanındaki askerlik şubelerine vatani görevlerini yapmak için dağıtılırlar.
(bkz: adsl) yokken telefon altyapısı ile internete girmemizi sağlayan modemdir.
edit:internetteyken telefon meşgul olurdu ve internet paketine ilave olarak telefon faturası öderdik.
Kaşların kara karada amanın Leyla...
Gözlerin derde çarede eyle yarim eyle
Senin için yanarımda amanın Leyla...
Kerem misali derdede böyle yarim böyle
Sevda gitmiyor serdede amanın Leyla...
Düşürdün beni derdede böyle yarim böyle
Zülüflerin dökülmüşde amanın Leyla...
Al yanağına perdede eyle yarim eyle
Garibim böyle yarimde amanın Leyla...
Merhamet eyle yarimde eyle yarim eyle
Suçum nedir bilmiyomda amanın Leyla...
Ne ise söyle yarimde söyle yarim söyle
neredeyse iki yıl olacak klavyesinin pilinin daha bitmemiş olması ile şaşırtan basic klavye mouse setidir. klavye iki adet kalem incesi pille, mouse ise tek kalem pille çalışmaktadır.
edit:bu süre içinde mouse pili 3 kere bitti yanlış olmasın. http://www.vatanbilgisaya...ctdetails.aspx?I_ID=54607
Tüm dünyada erişiminde aksaklik yaşanan sosyal paylaşım sitesi facebook giriş yapamayan genç tam 54 kere 112 acil servis hattına , facebookuma giremiyorum lütfen yardım edin şeklinde ihbarda bulundu .
112 görevlileri her gün karşılaştıklari yalan veya asilsiz ihbarlar üzerine pek üzerine gitmeselerde 20 aramadan sonra olay bölgesine polisler sevk edildi , gençin sevgilisiyle kavga ettiğini telefonunda kontür olmadığı için konuşamadığını ve kendini kötü hissetiği için böyle yaptığını söyledi . Üniversite öğrencisi genç gelen polislerden ilk olarak telefonlarini kullanip kullanamayacaklarini sorarak , kavga ettiği kız arkadaşını aradi .
kaynak:http://www.siyahgazete.co...ince-112i-aradi-3049h.htm
sözlükte akp,rte ile ilgili olumsuz entryleri bir bir bulan, onları okudukça hazmedemeyen ve onlara verdikleri olumsuz oylarla (bkz: seri eksi oy veren ibne) sıfatına erişen tayfa.
kurtlar vadisi'nden bir örnek vermek gerekirse;
Nizamettin Güvenç sultanahmet meydanı'nda boynuna vatan haini şeklinde bir tabela asılarak sallandırılır.
(bkz: racon kesmeyiz kafa keseriz)
Ugur Mumcu'yu, Ahmet Taner Kışlalı'yı, öbür aydınları...
Madımak Oteli'nin içine ozanlar, yazarlar doldurulup ateşe verildiğinde, en önde baktım o.
Sormuştum:
"Tabancan hani?.."
"Tabancam mı?.."
"Evet..."
Bir yarasa gibi kara dumanların içinde kaybolurken bakmıştım, bu sefer elinde benzin bidonu...
Ve dün gazetelerde onun fotoğrafı vardı, öğrencilerin üzerine ateş ederken, bir yarasa gibi.
*
O asla bir "provokatör" değildir.
Gerçeği bir türlü görmemek için, kimi siyasileri kurtarmak için, bazılarımız ona "provokatör" deriz.
Oysa o; kendini vatanın bekçisi sayan, hurafeler ve efsanelerle beyni yıkanmış, uygar olmak istemeyen, kaba kuvvetten başka zenginliği olmayan, ilkel tutkularla yaşayan, gördüğü her aydınlık düşünceyi öldürmek isteyen, çağdışı bir yaratıktır.
media player classic ile gelen ve kurulması halinde açılmayan film,video bırakmayan codec pack."k-lite mega codec pack" olanı kullanıcıların gönlünde büyük tah kurmuştur. http://www.free-codecs.com/ adresinden temin edilebilir.
bünyesinde usb flash diskler için antivirüs,browser,chat programı,ftp client,open office gibi akla gelen her türlü ihtiyaca yönelik programlar barındıran site.
edit:programlar ücretsiz olup taşınabilir diskler için yazılmıştı http://portableapps.com/ adresinden ulaşılabilir.
Allah'ım; kimimiz bilerek, kimimiz bilmeyerek AKP'ye oy ve destek verdik. 1997 yılında Amerikan vatandaşı olan
Tayyib Erdoğan ile Abdullah Gül'e, Amerikan işbirlikçilerine, en büyük hırsızlara, en büyük soygunculara, yetim hakkı yiyenlere
Vatan için görev yapan Mehmetçiklerimizin katili ABD ve AKP ye nasıl oldu da destek verdik, keşke ellerimiz kırılsaydı Allah'ım!
Sen bizi bağışla! Biliyoruz Şehitlerimiz bizi hiç affetmeyecek Bizi uyaranlara kulaklarımızı tıkamış, duymamış görmezden gelmişiz
Ve bizi uyaranları kâfir olarak görmüştük. Meğer bu Müslüman diye inandığımız Tayyib ve avaresi Yahudi soyundanmış
Allah'ım bizi affet bizi bağışla! Biliyoruz şehit ailelerinin ahi tutacak, belki de evlat acısı yaşayıp perişan olacağız. Yinede sen bizi bağışla
Allah'ım! Kürt sorunu benim sorunun diyen Ben Türkiyeliyim diyen bir Başbakana ''Ne Mutlu Türküm Diyene! Demek ilkelliktir diyen ve sonra
Cumhurbaşkanı yaptığımız Abdullah Gül'e destek verip, çaba gösterdiğimiz için sen bizi affet Allah'ım'
2003 yılında çıkardıkları 4916 sayılı yasa ile yabancılara güzelim vatan topraklarımızı satanlara, bankalarımızın %50 sini elin ingiliz, Yunan, Amerikalısına satan
Borsanın %75 ini yabancılara teslim edip dünyanın en yüksek faizini vererek ülkemizi soyduranlara, ben Amerika'nın Ortadoğu projesinin
Eş başkanıyım diyenlere, islami ayaklar altına alan, ama Müslüman gözükenlere nasıl kandım Allah'ım? Ülkemizi düşman işgalinden kurtaran, şu güzel ülkemizi kuran Atatürk'e
Küfür eden, onun bütün eserlerini yok edenlere destek olduk. Sen bizi affet Allah'ım!
Bugün özgürce ibadetimizi yapıp ezanları dinleyebiliyorsak, Atatürk'ün sayesinde olduğunu nasıl unutup da yolumuzdan saptık, sen bizi bağışla Allah'ım!
Bazılarımız 20 torba kömüre, birkaç yiyecek kolisine dağıtılan altınlara, paralara kandık. Bazılarımız işadamı idik, çeşitli ihalelere, avantalara kanıp yetim parası yedik
Ülkemize vicdanımız hiç sızlamadan ihanet ettik. Bizi nasıl bağışlayacaksın Allah'ım? Artık utanıyoruz, gecelerimiz kâbus oldu
Verdiğimiz şehitlerin görüntüleri her an gözümüzün önünden gitmiyor. Şefaat ya Resulallah!
Sen büyüksün, bağışlayansın! Affet bizi Allah'ım içimiz kan ağlıyor, yaşadığımız her an, kabir azabından da kötü!
Not: Bu duayı namaz kılanlar her 5 vakit nemasın sonunda ve yatmadan bir kez daha okuyacak...
Namaz kılmayanlar her saat başı ve yatmadan önce bir kez okuyup ayrıca Ankara'ya Anıtkabir'e gidip Atatürk'ten özür dileyeceklerdir.
Böylece belki işledikleri günahların KDV'si silinir hiç olmazsa.
kaynak:http://www.bildirgec.org/...i/akp-ye-oy-verenler-icin
not:abd vatandaşlıkları ile ilgili herhangi bir bilgi,duyum vb. emareye rastlanmamıştır.
bekir coşkun'un 22 mart 2008 tarihli köşeyazısıdır.
Sıra size gelecek...
TÜM bu olanlara şaşırmayın.
Bunlar olacaktı.
Çünkü karşı devrimdir bu...
Niçin anlamıyorsunuz?..
*
Türkiye'nin son yıllarda yaşadığı hiçbir zaman sıradan siyasi çekişmeler değildi.
Rejimdi ortada olan.
Laik cumhuriyeti yıkıp, ABD'nin BOP projesi kapsamında "Ilımlı islam" modelini kurmak isteyenler, masum maskeleriyle gelip saf kitleleri arkalarına alarak, önce siyasi iktidarı, yerel yönetimleri, bürokrasiyi... Peşinden bağımlı-bağımsız örgütleri-kurumları-kuruluşları ellerine geçirdiler.
Sonra en dibinden tepesine kadar devleti...
Sizler her sabah uyandığınızda bir başka parçanın "elden gittiğini" gazetelerden okumadınız mı?
Ya da o "Kanlı mı olacak, kansız mı?" sinyalini nasıl anlamadınız?
Adım adım geliyordu karşı devrim.
*
Ve uyuyordu Türkiye.
Gaflet de vardı, ihanet de...
Kimisinde; Batı medeniyetinden nefret eden dincilerin, Türkiye'yi AB'ye taşıyacağını umacak kadar ahmaklık...
Kimisinde; kendi çıkarını Türkiye'nin geleceğinden daha önde görecek kadar alçaklık...
Ama en çok; küçük pis hesaplar, değmez çıkarlar, basit ikbal beklentileri içinde olan aydınlar yaktılar Türkiye'nin canını. Biz onlara "aydınların ihaneti" diyorduk bu köşelerde.
*
Olan oldu.
Bu gördükleriniz; direnen, cumhuriyet devrimine ihanet etmeyen, boyun eğmeyen, yürekli, yiğit insanların temizlenmesi aşamasıdır.
Daha çok şey göreceksiniz.
Daha sabahlar çok beter haberlere gebe...
Sinmeyen, pısmayan, çocuklara sözü ve yüreği olan, vatana sevdalı insanların başlarına örülen entrikaları ve kirin-pasın içine sürüklenişlerini daha çok duyacaksınız.
ortalığı karıştırmaya yönelik haberlerden birisi daha.şu bomba cümleyle girilmiş habere;
"Savcı Yalçınkaya'nın açtığı dâvâ, eski müftü olan dayısını derinden yaraladı"
sanki eski müftü olan dayı laikliğin güvencesiydi ve başsavcı davayı açmadan önce ona soracaktı;
"dayı seni derinden yaralar mı? yaralamaz mı? ona göre açalım davayı?" bu nasıl bir zihniyettir.bu nasıl bir anlayıştır.
hukuk devleti niteliğini anayasal güvence altına almış olan bir ülkede sizce bir başsavcı görevini yaparken ailesinin derinden yaralanıp yaralanmayacağını düşünmeli midir? yoksa görevini mi yapmalıdır? bu gibi haberler de propoganda boyutunda yapılıp,çarptırılmalı mıdır ?
kaynak:http://www.haber5.com/haber.php?haber_id=311307
ipod'a şarkı yüklerken itunes'in yavaşlığına,güncellemelerine karşı süper bir alternatiftir.ipod'a şarkı atmak hiç bu kadar kolay olmamıştır.
bu adresten de indirilebilir. http://www.yamipod.com/main/modules/downloads/