bir de üniversiteyi dışarıda okuyup gelince iyice bir tuhaf oluyor. ilk başlarda misafir gibi, sonra işler kopuyor, sonra yeniden düzeliyor. yemekler, lekesi çıkmış çamaşırlar filan... gitme günü yaklaştıkça üzülüyor insan.
bir çay reklamı karakteri. reklamda kendisinin türk kültürüne ne kadar aşina olduğu ve sevdiği vurgulanıyor. kadına niye kadriye adı verilip de asimile edilmeye çalışıldığı ise merak konusudur. seviyor diye oralı mı olması gerekiyor. kaldı ki ingilizlerin de hatrı sayılır bir çay kültürü var yani. ayıp.
hayır, uyarsanız olmaz uyarmasanız olmaz. böyle inceden bir suratlarına bakarsınız anlamaz. bütün mesele yerken az daha küçük lokma alıp ağzını kapalı tutmakta bitiyor aslında. bir de normalde şapırdatmadığı halde abur cubur yerken şapırdatanlar var. hepsi listemde. onlarla birlikteyken abur cubur yemesinler diye kırk takla atıyorum. saymadığım sağlıklı yaşam tavsiyesi kalmıyor.
kraliyet üniversitesidir. el yakan kafeteryaları nice kafelere taş çıkartır. uluslararası öğrencilerinin yarısından çoğu yunandır. avrupa sıralaması çok iyidir. geleceği parlaktır.
Hollanda'nın Tilburg şehrinde özellikle ekonomi bölümüyle iyi bilinen üniversitedir. Son zamanlarda meşhur bir psikoloji profesörünün 10 yıl boyunca sahte veriyle makale yazdığı iddiasıyla çalkalanmaktadır. iddia kısmen kanıtlanmış (iddialar göre eksiği değil fazlası varmış.), söylenene göre profesör performans kaygısıyla böyle bir işe kalkıştığını açıklamıştır. Kendisinin uydurduğu verilerle doktorasını alan akademisyenlere ne olacağı ise merak konusuydu. Hala meraktayım.
nerede edeceğinize dikkat edin. öyle herkesin içinde etmeyin. hele de ortamda bir hemcinsi varsa kesinlikle orada etmeyin. iltifat sahibine de, hemcinsine de itici gelecektir.