kahve telvesi
0 (düz adam)
on birinci nesil yazar 23 takipçi 508.86 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    eskizpsd tasarım atölyesi

    1.
  1. Müşterilerine grafik tasarım, web tasarım, sosyal medya yönetimi ve reklam yönetimi konusunda hizmet veren (http://www.eskizpsd.com ) bir ajans. Kendilerini ajans kavramının getirdiği anlamlardan uzak tutmak için atölye diyorlar.
    0 ...
  2. jacobsbre

    1.
  3. Sözlüğe yeni katılmış on birinci nesil çaylak. kendisine bol trolllenmeler.
    1 ...
  4. papatya kokulu şiir

    1.
  5. Papatya kokuları çok uzak bugün.
    Dün yine öyleydi.
    Sen uzak, papatya kokuları uzak.
    "Sevmek nedir?" derdim kendi kendime..
    Sen yoktun o zaman bu bedende,
    Olmamanı bile garipsiyorum şimdilerde.
    Kalbimdeki çocuk seni istiyor
    Özlediğim tenin ise çok uzak bedenime..

    (bkz: KAHVETELVESi)
    1 ...
  6. yağmur sessizliği

    1.
  7. Bir şehrin yağmur sessizliğini dinliyorum.
    Sessizlik diyorum;
    Zihnimin derinlerini okşayan sesin yok.
    Kirlenmiş camın yüzüne inen damlacıkları seyrediyorum.
    Mecburum, çaresiz;
    Gözlerimi yoklayan bal gözlerin yok.
    O buğulu pencere camına resmini çiziyorum.
    Tenin mi var ki yanımda dokunayım?
    Kokusuyla sarhoş eden bembeyaz tenin yok.

    (bkz: Kahve telvesi)
    1 ...
  8. üniversite okurken sevgiliye hasret kalmak

    1.
  9. Teninin kokusunda mest olunan sevgiliden uzakta ne işe yarayacağı bilinmeyen derslerle meşgul olup, sevgilinin hasretiyle soğuk buz kesilmiş havasına bile alışılamayan bir şehirde yana yana kavrulmak.

    Edit:imla
    1 ...
  10. dönemin son sınavı

    1.
  11. Çalışmak istenilmeyen ama zorluğuna mecbur olup gece gündüz çalışılan sınavdır.
    1 ...
  12. ben bu yazıyı uykusuz kaldığım gecelerde yazdım

    1.
  13. Çaresizlikte kalmış bir adamın geceleri kalkıp yazdığı yazılardan sadece biri. Ve başlar o adam çaresizliğini anlatmaya;

    "Son zamanlardır bir insanı kırıyorum hiç yapmadığım bir şekilde. Saçma sapan tartışmalar yüzünden kafasını bulandırıyorum. Gözlerine baktığımda hissettiğim huzur hala oradayken ben yalnızca tartışıyorum. Kalbinin benim olduğunu bildiğim halde o kalbi kırıyorum. Olmasını istemiyorum bunların ama dayanamıyorum artık. Ne içimdeki ses susuyor ne de gözlerimdeki yaşlar...".
    2 ...
  14. sevgilinin tişörtüne sarılarak uyumak

    1.
  15. Sevgilinin kokusu üzerine sinmiş tişörtünü koklaya koklaya ve bir yandan da kolların arasında sarılarak, alınan her nefesi süzgeç gibi süzen tişörtten içine çekip kendinden geçercesine derin hayallerle uykuya dalmak.
    4 ...
  16. bulutların ağlaması

    1.
  17. yağmurda ıslana ıslana üşümek

    1.
  18. Sonbaharın can alıcı yağmurlarını yer yüzüne bıraktığı bir vakitte ıslanan vücudu saracak bir kol aramak. Yalnızlığında payı olan soğuğa bedenin mahkum oluşunu seyretmek.
    1 ...
  19. uçurumdan atladıktan sonra uzanan el

    1.
  20. Vazgeçilen umutlara, umut olarak gelip uzanır. Ve bir hızla tutar düşmeden ve aynı hızla çeker kendine. Ellerin sahibine bakılır bir an kim diye ve kimdi diye düşünmeden sarar kollarıyla sahip çıkar onunmuş gibi haykırarak.
    3 ...
  21. yalnızlığa yol almak

    1.
  22. Sevdiklerinden uzakta, özleyerek her aklına gelen anıyı yenileriyle hayal ederek gelecek günlerin umudu ile yaşamak.
    4 ...
  23. sevgiliden uzakta ilk yağmurlu günü geçirmek

    1.
  24. Sevgiliyle yağmurlu istanbul sokaklarında el ele yürünen yolları, anıları, yağmurunda havaya karıştırdığı tebessümle özlemek. Yağmurla birlikte gelen rüzgarın etkisiyle sevgilinin dağılan kokusuna selam vermek. Ve bu selamı takiben bir anlık değişen surat ifadeleriyle kafayı yere eğip sessizlik içinde çığlık atan yağmur damlalarının sesini dinlemek.
    4 ...
  25. sevgilinin gözlerini bulamamak

    1.
  26. Bedenen ayrı kalınan sevgilinin ayna misali bal gözlerini; koca bir şehrin caddelerinde, sokaklarında, gazetelerdeki fotoğraflar da, tek renk bembeyaz duvarlarda, gökyüzünde, ulaşılmaz yıldızlarda aramak ve bulmaya bir adım dahi yaklaşamamak.
    4 ...
  27. yağmurdan sonra ıslak asfaltta yürümek

    1.
  28. Yerden kulaklara doğru yükselen sus sesiyle ve gökyüzünde bulutların arasından sızan güneşi seyrederek yürümek.
    4 ...
  29. sarılmak istemek

    1.
  30. Belki uzakta olunan anneye, belki sevgiliye, belki de yakın hissedilen birine doyasıya sarılmak istemek. Lakin mesafelere boyun eğip yapamamak.
    6 ...
  31. bir sonbahar sabahı sevgiliden uzakta uyanmak

    1.
  32. Aylarca sevgilinin evine olan 500 metrelik mesafeye alışan bireyin bir eylül sabahı burukluk ve biraz hüzünle uyanması.
    3 ...
  33. kalbi sevgiliye doğru kovalamaya çalışmak

    1.
  34. Yıllarca deli gibi sevmeyi bekleyen kalbi harekete geçirmek;

    Bir kadın seviyorum. Gözleri bal köpüğü. Derinlerine daldıkça dünyadan koparıyor, ayırmak bir kenara baktıkça bak diye haykırıyor insana. Göz kapakları kapanana kadar kalp mermi hızıyla çarpıyor. Bir de ufacık avuçlarıyla göğsün üzerinde sesini dinlemeye bayıldığı kalbi araması yok mu? Öpücüklere boğulsa azdır avuç içleri. Bir bilekleri var incecik. insan dokunmaya çekinir ya aynı öyle. Kelebek kanadı gibi. Hafif okşadıkça gıdıklandığını belli eden boynunu vücudunun içine çekişi ve yüzündeki gülümseme huzura bir adım belki de bin adım daha yaklaştırıyor. Kalp de bedeni bir o kadar hızla terk edip deli gibi sevdiğine koşuyor.
    2 ...
  35. sevgilinin gözlerine doymaya çalışmak

    1.
  36. Güneş her vurduğunda gözlerindeki bal rengi seyretmek. Sarf edilen onca sözü bir kenara atıp gözlerin gülümseyişiyle esrarının bir an olsun tadına bakmak için uğraşmak.
    2 ...
  37. sevgiliye veda edememek

    1.
  38. Her buluşma gibi rutin bir şekilde akşama kadar gezip tozduktan ve bir şeyler atıştırdıktan sonra üzülmeme konusunda verilen sözlerin mutluluğu, uzak kalacaklarını anlayan kalplerin yüzde belirttiği biraz hüzünle sanki ertesi gün tekrar buluşacakmış gibi veda etmeden uzaklaşmak.
    2 ...
  39. bir çizimi yazıya dökmek

    1.
  40. Bir ressamın saatlerce belki günlerce emek sarf edip ortaya çıkardığı bir sanat eserindeki karalamalarının her santimetresinden ruhundaki acıları yazıya tercüme etmek.
    4 ...
  41. bir şehirden sessizce kopmak

    1.
  42. içi az da olsa sevilen insanlar ve her yanı güzel anılarla dolu bir şehri terk etmek.
    2 ...
  43. ayak altında ezilen karın sesini dinlemek

    1.
  44. şubat ayının ayazının adeta soğuktan ayak parmakları dondurduğu günlerde, ücra ve sessiz bir sokak kaldırımının üzerine oturup karın çıtırdayan sesiyle oynamak.
    3 ...
  45. bir insana geleceğim ol demek

    1.
  46. sessiz ve serin bir yaz akşamı bir bankın üzerinde oturup muhabbet ederken beklenmedik bir anda yüzlerce anının ortağı bir insana geleceğim ol demek.
    3 ...
  47. sevgilinin gözlerinde kendini bulabilmek

    1.
  48. bakıldığında yanaklarındaki gamzeleri beliren ve öpülesi dudaklarının kırmızılığı can alırken sevgilinin gözlerinden kalbine inen yoldan geçip kendini bulmak.
    2 ...
  49. toprağı sevmek

    1.
  50. baharda uçuşan kelebeklerin, gece vakti parıldayarak gezen ateş böceklerinin atasını sevmek.
    3 ...
  51. radyo uludağ dinlemek

    1.
  52. üstad gece mikrofon başındayken ayrı bir güzel.
    1 ...
  53. bir eylül sabahı güneşten önce uyanmak

    1.
  54. gecenin ayazında parıltısı yeryüzünü saran ve gün doğmaya yakın yavaş yavaş kaybolan yıldızların seyrinde, ufukta beliren güneşi sevgiyle karşılamak.
    1 ...
  55. sevgili yanında yokken yağmur yağması

    1.
  56. Bulutların gökyüzünden toprağa düşürdüğü her damla sevgiliye olan özlemin gözyaşı gibi akar. Sevgilisine olan özlemini kimseye anlatamayan birey belki de ağlamaktadır farkında olmadan, çünkü yağmur damlaları gözyaşlarını da siler götürür.
    3 ...
  57. sevgiliyle oturup geceyi seyretmek

    1.
  58. Dolunayın berrak ışığı altında ve yıldızların milyonlarca kilometre uzaklıktan göz kırpışını ve gecenin sessizliğini dinleyip, yeryüzündeki karanlığını seyretmek.
    2 ...
  59. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük