sehrin merkezinde ne yana baksaniz daglari gorebileceginiz yer. ,sehir daglarla cevrili tamamen sanki; cok ayri bir havasi var.
sehrin merkezinde; ya da merkez girisinde diyelim uc katli bi market vardir: adi ergan. bir cesit carrefour sanki, fiyatlar pek ucuz olmamasina ragmen erzincanin memuruda, koylusude , doktoruda ordan alisveris yapiyor cunku ikinci bir alternatif yok. neyse ergani bosverelim; kaplicasi var, eksi su diye bir yer var, carhanek diye piknik yapabileceginiz bir alan var vs vs. yani gidilesi minik bir sehir. *
ps: harika bir nargile cafesi var ki giden tekrar gitmek ister. *
(#copy past) la ahlam kesilemeyecek olay. oku 5-6 kitap arastir herseyin tarihini, ver bir seneni bu arastirmalara: sonra gel kendi cumlelerini kur, yoksa sus.
universiteye baslayan genclerde gorulen durumdur. bu gencler ortaokul ve lise doneminde "sacini uzatma, sakal birakma, pantolununu yukari cek" tarzinda o kadar ikaz almislardir ki universiteye baslayinca sac sakali birbirine karistirip, dovme yaptirmayi ve kupe takmayi ozgurlugun 3 ana kurali sanarlar.
yok evladim, yok kardesim, ozgurlugun bir kurali yok; eger ozgurlugun kurali olsa , ozgurluk olmazdi.
mecazi olarak insanlarin ellerinde tasidigi koskocaman bir balon. kimse patlatmasin dokunmasin diy koruruz onu ama cok buyuk oldugundan mutlaaka birileri carpacaktir, ve bizim balon patlayacaktir biraz havasini indirmeli kanimca.
cep boyutlarina getirilesi balon.
telaşli annedir. ayrica ayni anne su sozleri de sarfeder:
ahmet kos abinin terliklerini getir, ayse abinin cayi nerde, ay babasi kalk o sofranin bas kosesinden zart zurt gelmis sen hala orda oturuyorsun benim guzel evladima yer acin bakiyim. **
Kabadayi tavrini bir kenara birakip, heycan panik yapmadan sakin sakin konussa arada guzel seyler soylemekte olan insan kisisi. *
izlemekten zevk aldigim bir insan; dinlemekten diyemeyecegim cunku cok fazla dinledigimde yukses sesle olur mu oyleaeaer yiiuaa hodooodoooo gibi seyler soyledigini gorup rahatsiz oluyorum. kabadayi havasinda, belki biliyor, belki akillica yorumlar yaptigi ve akillica sorular sordugu oluyor ama fazla agir abi, fazla gurultulu. birilerinin ona dur demesi lazim, bir zaman sonra itici oluyor cunku.
girilmeyen yasakli bir odasi olan evdir. cocukken hep merak edersiniz: acaba bu kitli oda da ne var diye. cocuksunuz ya hani, hayal gucude almis basini gitmis. Deliklerden bakarak anlam vermeye calisirsiniz, gece yataga yattiginizda uzak mekiklerini ya da cesitli hayvarnlar sakladigini dusunursunuz annenizin o oda da. ama yok yok yok bir turlu bulamazsiniz ne oldugunu taa kiii bir misafir gelene kadar.
misafir gelir ve odanin kilidi itina ile acilir. ne uzay mekigi ne kertenkeleler vardir; bildigin danteller dunyasi!
yanlis anlama oraninin en yuksek oldugu kelimedir.
ask iki aylik, bes senelik ya da onbes senelik birsey degildir. ask sonsuzlugu anlatan bir kelimedir. ask karsindaki varliga omur boyu tahammul etmeye calismak degil, karsindaki kisinin omur boyu hatasini hic gormemektir. ayni flörtlerin ilk bir iki ayinda oldugu gibi karsindakini yuceltmek insan ustu gormektir ama bir hafta iki sene boyunca degil, sonsuza kadar.
bu tanimlamaya gore insan insana asik olamaz, cunku insan o yucelttigi kisiye yaklastikca, tanidikca onun insan oldugunu gorur.
onun kendisi gibi tuvalete gittigini, terledigini belki yalan soyledigini...
bu sefer kisinin insani hareketleri gozune batar onu sevmeye devam etmekle birlikte ona sinirlendigi zamanlar bazen nefret ettigi zamanlar olabilir. bu da insanin insana asik olmadigini gosterir.
insan ancak mukemmele hatasi olmayana asik olabilir, hicbir zaman hatasi olmayacagi icin hayati boyunca ona sirilsiklam asik kalabilir. insan insana ancak sevgi duyabilir, ask yaratana duyulan sevgidir. **
"aaa pardon converse giymisim, ne haddime" diyerekten o ayakkabilari cikartip, bu sekilde insanlari kategorize eden tipin suratina firlatip, burnunu kanattiktan sonra alip o kanli converse'leri tekrar giymesi gereken kizdir. umit ediyoruz ki bu davranistan sonra "aaa kanli converse giyen kapali kiz" diyen yaratiklarin hepsi haddini bilir.
minik, sakin kasabalari olan, kafa dinlenilesi bir ulke. yolda giderken dikkat geyik cikabilir seklinde tabelalar gormeniz mumkundur. sabah kalktiginizda bahcenizde sincaplar gormeniz de mumkun olur cogu zaman, ormana yakin oturuyorsaniz, ceylanlarin olmasida.
dogasi guzel fakat bazen cok yagmur yagmasi morelinizi bozabilir, bazi yaz mevsimleri sonbahar gibi gecse de katlanabiliyor insan, hic olmazsa yazin turkiye ye kacmak gibi bir luksu olanlar.
yasanilasi, yasanilmiyorsa da tatillerde kafa dinlemek icin gidilesi bir ulke belcika, tabi buyuk sehirler yerine kasabalar secilmeli kafa dinlemek icin. **
canla basla kendilerini bu goreve adayan teyzelerdir. her ne pahasina olursa olsun gorevlerini ihya etmek icin calisirlar: kar, kis, sinav donemi viz gelir onlara.
sinav donemindesin diyelim; eve gidip, guzel bi kahvalti ettikten sonra, diger sinav icin kendini hirpalamayi dusunuyorsun.
eve geliyorsun o da ne? anne ile bir komsu teyze muhabbet etmekteler. kapidan sessizce hosgeldin diyorsun. teyze durur mu? hosgeldin muhabbeti onu kesmez ve "amanda aman ne kadar buyumussun, gelinlik cagin gelmis, gel bakalim seninle biraz muhabbet edelim" der. o an " ya hu ben bu teyzeyle daha gecen hafta bilmem nerde karsilastim, hal hatirda sordum. benim bir hafta icinde buyumem mumkun mu peki? hayir. e zaten ben boy atma yasimida gectim. bu teyze neden bahsediyor?" diye dusunursun icinden.
sonra yavasca kapidan suzulur ayaga kalkip bir seyler hazirlamak amacli mutfaga giden annenin yerine kendini birakirsin.
ve teyze senle diyalog kurma amacli konusmaya baslar: *
teyze: okuldan mi geliyorsun? bizim oglanda suan okulda. *
kurbanlik kiz: evet teyze, sinav donemindeyimde.*
teyze: evet bizim oglanda sinav doneminde, cok calisiyor.
kurbanlik kiz: evet, cok calismak lazim. *
t: universiteyi bitirsin bu sene master yapicak oglum.
kk: hmm, oyle mi ne guzel! *
t: isterseniz beraber master yapin, hi? olmaz mi?
kk: ***** sey, annem bana sesleniyor sanirim mutfaktan, efendim anne? hemen geliyorum.*
sozluge bir nevi saygi gostergesi. iyi geceler sozluk. *
yalniz degildin ve muhtemelen ben gidince de yalniz kalmayacaksin. yazanlarin bol olsun.
gecenin bu saatinde niye geldim ve sana neden iyi geceler dileme cabasina girisiyorum bilmiyorum... **
yillar boyunca gelisip kendini asmis yuzuktur. evliliklerin suresi azaldikca, bu halkacigin fiyati bir o kadar pahalilasir.
zaten eskiden konsept bir sari halkadar ibaretti, simdi ki alyanslarin alyans oldugunu kavramak icin bin sahit lazim. ****
keske cunku ile devam etse diye bekleten cumle bu cumle. gercek hayatta olsun turk filminde olsun hep beklersiniz:
-gitmem gerek.
+ cunkuuuu...
- gitmem gerek iste.
+ iyi ama cunkuuuu...
niye hic aciklanmaz ki sebepler. niye turk filminde ki o kiz askindan yataklara duser ki, askinin pesinden gitmek yerine. o kadar seviyorsan gizlice takip et arkadasim, ne o askim beni terketti acik mezar bulursam icine giricem ortun ustumu havalari.
insana eziyet veren en buyuk, en buyumus seydir. adi ustunde bademcik , senin mini minnacik oldugunu gostermek amaciyla kucultme eki koymus sana atalarimiz. ne zorluyorsun kendini buyumek icin? madem buyudun bari tukuruge yer birak ki yutkundugumuzda akip gitsin rahatca! yok ama oyle bi buyume ki firaun mubarek kendinden baska butun organlari kucumsuyor, geceleri, gunduzleri an be an ziyan ediyor. **
cocukluk yillarinda annelerimizin bize kotu ve kaba bir soz oldugunu ogretmeye calistigi kelime. gel gor ki simdi modayi ilericilik sayan ve bu ruzgarla kasip kavrulan ulkemin dizilerinin moda kelimesi olmustur bu kelime su siralarda. diziler ingilizce kelimelerle konustu, biz genclik bunu benimsedik. onlar tikky oldular , biz amenna dedik. ozgur kiz ve erkek oldular, biz onlardan daha ozgur ve cool olmaya calisarak yozlastik.
demem o ki tv 'de ki bize iyi olarak gosterilen tum kotuluklerin zirvesine ulastik, turk milleti olarak bunuda kaldiracagimiza eminim. yakinda sokaklarimiz, okullarimiz ve maalesef evlerimiz ebeveynlerinin sozlerine bile oha diye tepki verecek ergenlerle dolacak. *
sevgilinin basindayken o killar, ay canim ne guzel saclarin var diye sevilir, oksanir, koklanir. ayni saclar yemekten cikinca iyykkk ne igrenc! diye yuz burusturulur. ya hu adam demin oksadigin kokladigin, optugun sacta ayni sacti simdi niye yuzunu burusturuyorsun demek gelir insanin icinden, denemez, susarsin, susarsiniz. ****
bilgisayar oyunlarındaki oyuna etki etmeyecek yerlerin çıkarılarak oyunun müthiş derecede sıkıştırılmasıdır (ara videolar vs.) hiçbir şey çıkarmadan yapılan riplemeler de vardır ve bunlar da gayet iyi derecede sıkıştırılmış oyunlardır.
bir zamanlar tüm çocukların dilinde olan ve özendiği çizgifilmin ana karakteri. kartal vuruşu gibisinden geliştirdiği vuruşla ön plana çıkardı. ama eric ve sezar adındaki rakipleriyle olan mücadelesini ayıla bayıla izlerdik.
çin burcu, japon burcu, hint burcu, o burcu, bu burcu birde klasik bildiğimiz 12 burç şeklinde bir çok çeşide sahip olan, gezegenlerin dizilişleri yıldızların konumu ayın hareketi dünyanın kıvraklığı ve benzeri bir çok astronomik olayların incelenmesiyle sallanmış ve çoğunluğu tutmuş şey.
firmaya karşıt görüşte olanlar bile gizli gizli yerler bunu efendim. hiçbiri itiraf edemez ama gerçek budur. ayrıca ülker'in bence en başarılı ürünüdür.
