Arkadaşlar iş yerinde bir bayan arkadaşım var. Çok severdik birbirimizi. Aramız çok iyiydi. Yediğimiz, içtiğimiz ayrı gitmezdi. Hatta ben evliyim, o bekar. Aramızdaki bu samimiyetin yanlış anlaşılacağını dahi düşünürdüm. Birkaç gün önce ben onun yaptığı bir şeye kırıldım ve tepki vermek istedim. Her zaman ben onun yanına uğrardım, belki günde on kere. Odalarımız yan yana. O da sürekli bana gelirdi ve işlerimizi beraber yapardık. Ben onun yanına gitmemeye başladım. Sandım ki hatasını anlar, gelir, konuşur. Belki özür diler. Ama bunu yapmadı. Hatta o da kendini geriye çekti. Çok nadir koridorda görünce nasılsın diyor ben de cevap veriyorum. iş icabı görüşüyoruz. Arada onun da benden geri çekilişi olduğu kesin. Çok üzüldüm. Çünkü ona değer veriyorum ve onun da bana değer verdiğini düşünmüştüm. Bugün bir iş için geldi yanıma. Gidelim bunu müdür beye söyleyelim dedi. Giderken de elindekileri bana verdi. Ben de bunlar senin deyince ben mi taşıcam oraya kadar dedi güldü. Ben tepki vermedim. Sonra işimiz bitince senin canın mı sıkkın dedi. Yo dedim. Bana öyle geldi dedim. Şaşırdım. O kadar uzaklaşmamız hiç dikkatini çekmemiş herhalde. Çok üzülüyorum. Sizce hakikaten farkında değil mi? Yoksa o da mı uzaklaşmak istiyor? Ya da başka birşey mi? Lütfen fikirlerinizi söyleyin. iyi günler.
Arkadaşlar iş yerinde bir bayan arkadaşım var. Çok severdik birbirimizi. Aramız çok iyiydi. Yediğimiz, içtiğimiz ayrı gitmezdi. Hatta ben evliyim, o bekar. Aramızdaki bu samimiyetin yanlış anlaşılacağını dahi düşünürdüm. Birkaç gün önce ben onun yaptığı bir şeye kırıldım ve tepki vermek istedim. Her zaman ben onun yanına uğrardım, belki günde on kere. Odalarımız yan yana. O da sürekli bana gelirdi ve işlerimizi beraber yapardık. Ben onun yanına gitmemeye başladım. Sandım ki hatasını anlar, gelir, konuşur. Belki özür diler. Ama bunu yapmadı. Hatta o da kendini geriye çekti. Çok nadir koridorda görünce nasılsın diyor ben de cevap veriyorum. iş icabı görüşüyoruz. Arada onun da benden geri çekilişi olduğu kesin. Çok üzüldüm. Çünkü ona değer veriyorum ve onun da bana değer verdiğini düşünmüştüm. Bugün bir iş için geldi yanıma. Gidelim bunu müdür beye söyleyelim dedi. Giderken de elindekileri bana verdi. Ben de bunlar senin deyince ben mi taşıcam oraya kadar dedi güldü. Ben tepki vermedim. Sonra işimiz bitince senin canın mı sıkkın dedi. Yo dedim. Bana öyle geldi dedim. Şaşırdım. O kadar uzaklaşmamız hiç dikkatini çekmemiş herhalde. Çok üzülüyorum. Sizce hakikaten farkında değil mi? Yoksa o da mı uzaklaşmak istiyor? Ya da başka birşey mi? Lütfen fikirlerinizi söyleyin. iyi günler.
Parolası "özgürlüğün olmadığı yerde ölüm ve yıkım vardır. Her türlü ilerleyişin ve çözümünün yolu özgürlüktür." olan M. Kemal'in Şam'da kurmuş olduğu gizli örgüt. Bir süre sonra ittihat ve Terakki Cemiyeti'ne katılmasıyla son bulacaktır. Ali Fuat Cebesoy'da bu örgütün kurulmasında atamıza destek olanlardandır.
Türkçe'yi yabancı kelimelerden kurtarmak adına her türlü fedakarlığı yapan bilim adamı. Anayasaya Anatüze demesi gibi. Kitaplarında genelde saf Türkçe kullanmasıyla ünlüdür.
'Çağdaş Siyasal Düşünceler' adlı kitabı oldukça akademikdir ve ingiltere, Fransa, Almanya'nın günümüz yasama, yürütme, yargı kavramlarından bahsetmektedir.
Atatürk'ün manevi kızıdır. Ülkü Hanım ve Nebile Hanım Atatürk'ün iki manevi kızıdır. Nebile Hanım yaş olarak Ülkü'den daha büyüktür ki Atatürk'le dans ederken çekilmiş fotoğrafı mevcuttur.