alman hükümetinin savaş,doğal afet veyahut bir terör saldırısı karşısında hazırlıklı olmak için tüm vatandaşlarından 10 günlük yiyecek stoku yapmalarını istemesidir. bir kısım medya kuruluşları ise almanya'nın bir savaş hazırlığında bulunduğunu söylemekte.
nedendir bilinmez elbette, sonuçta her yerde terör saldırısı riski ve doğal afet hadisesinin vuku bulma olasılığı var. 1989 senesinden beridir soğuk savaşın ardından almanya ilk defa böyle bir tedbir alma ihtiyacı duyuyor. altında yatan sebepler aslen nelerdir incelemek gerek. ancak durumun pek iç açıcı gözükmediği aşikar.
tayyip erdoğan'nın ve parti heyetinin paket olmadan önce ki son akşam yemeğidir. ardından bakan istifaları gelmeye başlamış ve sonun başlangıcı bu şekilde başlamıştır. isa'yı andırması pek bir manidar olmuş;
fransız chanson sanatçısı, sesini titrete titrete öyle bir şarkı söyler ki bir anda alıp sizi uzak diyarlara götürebilir. bundan daha iyisi edith piaf'tır.
ayrıca çizgi film karakteri olan (bkz: betty boop) rina ketty adlı hanımefendiden esinlenerek yaratıldığı bilinmektedir.
sözlük yazarlarının, toplum için ''kötü'' alışkanlık sayılabilecek fakat bunu bile bile yapmaktan kendilerini alamadıkları ve en sevdikleri kötü alışkanlıklardır. örneğin, herkes tarafından kabul edilen bir kötü alışkanlık olan sigara benim en sevdiğim kötü alışkanlıkların başında geliyor sevgili sözlük.
bunun yanısıra, bir erkek olarak bu kötü alışkanlığa kadınlarıda eklemekte bir vemye görmüyorum sözlük.
kendileri, arap kökenli (bkz: cezayir) bir fransız şarkıcı olup ''polaire'' takma ismiyle sahne almaktadır. sözlüğe kendisiyle ilgili entry girmemin sebebi ise, ne güzel sesi ne de dayanılmaz güzelliğidir. onu dünya'ya tanıtan özelliği, hiç bir kadında olmayan daha doğrusu normal bir insanda görmenin imkansıza yakın olduğu incecik 41cm lik belidir;
herşey güzel giderken, türkiye liginde rakipsiz ilerlerken nasıl oldu da galatasaray bu duruma düştü dersiniz? uzun zaman ardından takımımız ilk defa umut vermemeye başladı. işte fatih terim ve galatasaray'a kurulan kumpas;
günümüz gençliğinin en büyük problemlerinden biri olan özgüven problemine yeni bir bakış açısı kazandırabilecek nitelikte olan cümle.
sorarım size;
''kendime çok güveniyorum'' diyen bir insan gösterin bana,
ilkokul, ortaokul, lise fark etmez, bu cümlede yazılanı yapabilmiş mi?
''ben kendime güveniyorum ağbi yeea'' diyen biri gördüğümde
''okulda, diğer adem oğullarına havva kızlarına aldırmadan, umarsızca, serkeşçe, bir başına, aman elalem ne der demeden sıçabilen çocuğun özgüveni'' derim, susup kenara çekilirim ben moruk.
ersen ve dadaşlar grubunun ersen i olur kendileri.
bu sıralar taktım bu adamın saçına bıyığına arkadaş. aslında uzun zamandır takmış vaziyetteyim amma velakin, şimdi arz etmek aklıma geldi. velasıl;
yav bu adamın o chp kadın kolları tarzında ki fönlü saçları bu kadar mı güven telkin eder, hele akabininde gelen o bıyıklar yok mu? babama bu kadar güvenmedim lan ben. ulan babanemmiş gibi hissediyorum adamı kafayı yemek üzereyim. yemin ediyorum şüpheleniyorum bazen babanem geceleri takma bıyıklarla tvlere mi çıkıyor diye. saçlar aynı babanem çünkü. tey allaam.
evet efendim, ızdırabına koyduğumunun güzel memleketimde gün geçmiyor ki dostluk barış mesajları ayağına türk halkının azına sıçılmasın. bir tarafta terörist piçler ortalıkta taşşağını sağa sola sallaya sallaya dolaşırken, bir tarafta ''aman suriyeli dostlara yardım yapalım onlara ayda bin ikibin tl arasında para verelim'' dedikten sonra, afrikada ki cemaati yaymak adına yardım götürelim biz mazlumun yanındayız ayaklarına yatanlar nedense kendi memleketlerinde vatanı için canını veren çocukların yakınlarını görmezden gelmeye devam ediyor.
sgk denen devlet kurumu bir şehidimizin annesine 109 bin tl borç çıkartmış.
şehit anasının cevabı ise çok manidar;
''bana oğlumu geri versinler, neyim varsa alsınlar''
şimdi bu katıksız orospu çocukları ve onların göt kılları hesaplasın. bakalım bu annemize olan borçları ne kadar?
evet. gün geçmiyor ki sözlüğümüzün itibarı düşmesin. gün geçmiyor ki sözlüğümüzün üstün ırka mesup erkekleri, bu kezbanlar yüzünden diğer sözlük erkeklerine karşı mahçup ve mahzun ve mükedder olmasın.
yahu arkadaş. yahu lan bayan. ben bir tane, şöyle baktımmı beni benden alan, saçları dalgalı, göz kamaştıran, efendime söyliyeyim bakmaya doyamayacağın, ne bileyim en azından düzgün bir stili olan sözlük kızı göremedim.
varsa yoksa, bir gün önceden kuru temizlemede düzleştirilmiş, yapış yapış saçlar. hadi bu şekilde olsa gene bir nebze sineye çekerizde, ulan o kafanın üstüne toplayıp koyduğun poğaça nedir kadın? stil yapacam diye bütün göz zevkimizin içine etmenin bir manası var mı?
rezil kepazeler.
sizin yüzünüzden ulu sözlük yazarıyım diyemez olduk. kime ulu sözlükte yazarım diyorsak;
''aaa o kızların saçlarına nasıl tahammül ediyorsunuz kuzum'' diye soru yağmuruna tutuyorlar bizleri.
bakıyorum etrafıma, inci nin hatunlarına, ekşinin kızlarına;
''vay be'' diyorum. gözlerim yaşarıyor, muntazam ve bakımlı ve göze hoş gelen stil sahibi saçlarından. bir de dönüyorum size bakıyorum, küçük ibo nun surat ifadesi yüzüme yapışıyor;
şimdi gidin bir aynaya bakın ve çeki düzen verin kendinize kızlar. sonra tek tek kontrol edeceğim. hadi bakayım. sizin diğer sözlük kızlarından neyiniz eksik.
henüz galatasaray la maç yapmamış olan, rakibinin yaşamış olduğu hezimetten dolayı heveslenen taraftar grubudur. yenik duruma düştüğündeyse maçın sonuna kadar bekleyemezler bile. muslera nın sakatlandığı için topu taça atmasının ardından, büyük adalet timsalleri bir anda ortadan kaybolup topu geri vermeden tekrar atağa kalkarlar. arkasından büyük bir sessizlik rekoru kırılır.
ya bunu beyaz tv bilerek yapıyor, iki kelimeyi yan yana getirip konuşamayan adamları seçiyor veyahut hakikaten mantıklı bir cümle kuracak adam yok orada. artık siz karar verin.
tabii ki rte dir. başka kim olacağıdı. ben bu kadar meyva suyu, gazlı içecek, süt ürünleri hastası başka bir adam daha görmedim. gerçi fantaya ''sarı'' kola ya ''siyah'' diyenlerdendir kesin. ulan iki bira çaksa yeminle çok farklı bir memleket olabilirdik.
eveeeet sevgili sözlük ahalisi. olduda canınız bira istedi fakat saat 22.00. bu saatte dışarıya çıkıp bira almaya üşeniyorsanız eğer size evde bira yapmanın püf noktalarını söyleyeceğim. kalem kağıtları hazırlayın. zira yakında internete yasak gelebilir.
beyfendinin dediğine göre, bombanın patlamasının ardından, oluşan panikle reyhanlıda yaşayan vatandaşlarımız, gördükleri suriyeli mültecilere saldırım, kafalarını taşla ezmek suretiyle öldürmüş.
buradan yola çıkan bu kardeşimiz, neredeyse suçu vatandaşlarımıza atarak, bu hükümet bu halka 5 gömlek fazla demiş. hele orada suriyeliler değilde, ermeniler olsaymış neler neler olurmuş.
vay amk arkadaş. bu olayda döndü türklere girdi ya, helal olsun.
o suriyelilerin orada ne işi var dememiş, bu bombalı saldırılar hangi hükümetin hangi politikaları sonucunda vukuu bulduğunu sorsan ne der acaba?
senin evinin önünde bir bomba patlatsınlar, çocuğunun veyahut herhangi bir sevdiğinin kolu bacağı bağırsakları üstüne dökülsün, o zaman
''ya durun sakin olun, hükümetimizin politikalarına destek olmak için beklemede kalalım''
saçmalıktır. bir sene boyunca çalış çabala, avrupa'nın en iyi takımları arasına gir, ardından bir maç kaybedilip elendiğin için üzül. kabul edilmemesi gereken durumdur. buraya kadar gelmek bile başarıdır kişisel düşünceme göre. o yüzden, tebrikler basel.
Hava çok soğuk. Sokakta kalan vatandaşlar için Metin Oktay Spor Tesisleri Açık.
Avrupa Yak. (212) 521 84 65
Anadolu Yak. (0216) 586 55 50
evet sevgili sözlük. hava çok soğuk, malumunuz dışarıda kalan vatandaşlarımız var. eğer bir tanesine rastlarsanız bu telefonlardan onlar için yardım talep edebilirsiniz.