Türban takıp tamaması önemli değil davranışları uygun değildir hele çocuk parklarında yiyişenler var ya gözümüze soka soka "bak benim sevgilim var senin yok ağla göt" der gibi gidin eve ne bok istiyorsanız yapın.
Sahip olduğum kardeş türü odama zorla girip kıyafetlerimi telefonumu yada bilgisayarını alması dışında bir özelliğini görmedim a birde çok güzel şantaj yapıyor eşek sıpası.
Bronzlaşmak yerine kızarırsınız ve ağda yaptığınız zaman bacaklarının tavuk götü gibi olur cildiniz kolayca tahriş olur buna ek olarak zaten çilli olan suratınız mayın tarlasına döner ve güneş kremi sürmeden dışarı çıkamazsınız özenilecek birşey değil yani.
Piyasada bulunan gitaristlerin yüzde sekseni "akor gitaristi" olduğu için böyle bir algı var malesef eline gitar versem la minör aktörü basamayacak insanlar kendilerine "Gitatist" diyor..
Gitar çalmak zordur solodan tut ritim arpeje kadar geniş bir yelpazede çalınabilir ayrıca gitardan gıy gıy sesi çıkmaz.
Evrim, biyolojide canlı türlerinin nesilden nesile kalıtsal değişime uğrayarak ilk halinden farklı özellikler kazanması sürecidir. Bazen dünyanın evrimi, evrenin evrimi ya da kimyasal evrim gibi kavramlardan ayırmak amacıyla organik evrim ya da biyolojik evrim olarak da adlandırılır. Evrim, modern biyolojinin temel taşıdır.[1] Bu teoriye göre hayvanlar, bitkiler ve Dünya'daki diğer tüm canlıların kökeni kendilerinden önce yaşamış türlere dayanır ve ayırt edilebilir farklılıklar, başarılı nesillerde meydana gelmiş genetik değişikliklerin bir sonucudur.
Mal mı bu? Tanrı kelimesi tengri (gök tanrı) den gelir yaratıcı gibi anlamları vardır Allah ise kuran da geçen 99 özel isimden biridir Tanrı daha kapsamlı ve öz türkçe den geliyor arap götü yalamaya doymadınız amk.
çocukken asosyal biriydim (hala öyle) yaşıtlarım sokakta körebe oynarken ben annem ile sokak sokak istanbulu gezerdim kuşları kedileri falan beslerdim bazen diğer çocuklar ile iletişim kurmam için parka götürürdü babam ama nafile çocuklara katılmak yerine yerdeki karıncaların rotalarını takip eder kuşları izlerdim sonra ilk okula başladım sınıftaki çocuklara kanım bir türlü ısınmıyordu onlar tahtanın önünde dövüşüp yakalamaç oynarken ben yoldan geçen arabaları izlerdim neyse üçüncü sınıfa kadar istanbul da okudum sonra ani bir karar ile Muğlaya taşındık ben bir köy okuluna başladım oradaki sınıfada uyum sağlayamadım ve derslerin yarısını uyuyarak geçirdim sonra Muğladan Didime taşındık çocukluğum Istanbul da geçtiği için çok boş geliyordu yazlık bölge olduğu için kışın in cin top oynuyor her neyse sınıfta Arda diye bir çocuk vardı piçin tekiydi ama o yaşlarda sadece tipe baktığımız için bunun önemi yoktu ama ona hiç açılmadım zaten bütün sınıf bana gardını aldığı için kabul etmeyeceğini biliyordum aslında sınıf ile aramı yumuşatmaya çalıştım ama geri tepti neyse sonra onun doğum günü olduğunu öğrendim ve ona ev adreslerini sordum o başından savmak ister gibi ben bilmiyorum babama sor dedi bende sordum adam tarif etti etmesine ama sürat bir karış neyse anlattı sonra ben arkamı döner dönmez neden çağırdın şunu diyerek ardaya bağırdı arda ne bileyim ya diyerek geçiştirdi ama duymuştum ışte başımdan kaynar sular döküldü ona hediye almak için ayırdığım on tl ile kendime birsürü cips aldım ve eve gittim okula gittiğimiz zaman ise neden gelmediğimi sordu pişkin pişkin bende istemediğim yere gelmem ben dedim ve yüzümü çevirdim zaten bir daha konuşmadım onunla neyse altıncı sınıfta marmarise taşındık orda bir kız ile çok iyi arkadaş olmuştum adı Esma idi sonra paramı çalmıştı göt insanlara beslediğim öfke git gide artıyordu sonra maddi sebepler yüzünden istanbula geri dönüş yaptık nereye arnavut domuzu babanemin evine onlar hergün annem ile kavga edip duruyordu ben ise onca gürültü ve arbede içinde git gide eriyordum hatta bir keresinde kavga öyle şiddetlendiki annemin tansiyonu çıktı ve kendini kaybetti felç kalmaktan kurtuldu babam bunca gürültüye daha fazla dayanamadı ve iş teklifi aldığı çorluya taşındık orada pek kalmadık psikolojim git gide çoküyordu her gün daha mutsuz başlıyordu sonra yedinci sınıfın ikinci döneminde milasa taşındık orada demet ile tanıştım (kurtarıcım) beni o karanlık kuyudan çıkarttı ve gerçek dünyaya döndürdü o zamanlar duygular daha yoğun yaşanıyor tâbi sınıftan bir iki kişiye karşı birşeyler hissettim ama açılmadım boş işlerdi bunlar benim gözümde sonra yavaş yavaş açılan ben liseye başladı ama bana göre biri yoktu en azından üçüncü sınıfa kadar bora o çok iyi kalpli sevimli biriydi onun için yanıp tutuşuyordum hayatımda ilk kez birine açılacaktım açıldım sonuç yine hüsran bana çok tatlı biri olduğumu ama bir ilişkiye hazır olmadığını söyledi o günden sonra vazgçetim zaten karşıma çabalamaya değer biri çıkmadı.