günümüzdeki çoğu 2.veya 3.sınıf dünya ülkelerinde kabul edilmiş yönetici felsefesidir. bazen gelişmiş ülkelerde de oluyor ama ya daha profesyonel ve büyük çaplı oluyor yada yakalanıp çok affedersiniz boku yiyorlar.
evet bu insan benim. üst raflara konan bir borcam olmak istiyorum. tek başıma bıraksınlar orada yıllarca geçinip gideyim kendi kendime. arada bir püskevitli pasta yapmak için çıkarım üst raflardan. maksat çocuklar sevinsin. sonra hop tekrar üst rafa. hatta belki bir gün hediye bile edilebilirim yeni evli bir çifte. onlar pek dokunmazlar zaten daha çocuk olacak , büyüyecek , dişleri çıkacak falan derken baya zaman geçer. biz de yaşar gideriz öyle.
başkanlığını Eduardo Serio'nun yaptığı bir kuruluştur. kendisi "papa bear" olarakta bilinir. sirklerde yada herhangi bir şekilde yaralanmış olan , bakıma muhtaç olan vahşi hayvanları iyileştirir , kurtarır ve korurlar. takip edilesi , mümkünse yardım edilesidir.
ayrıca çok tatlı ve içten videoları vardır. belki de aslan , kaplan ve jaguarların birlikte çocukça oynayıp güreştiği ortamın sağlandığı tek yerdir.
Şimdi uçsuz bucaksız ovalarda adımlarımı saymadan , geriye dönüp bakmadan , usanmadan bıkmadan, deli taylar gibi koşmak istiyorum ve görüyorsun ki aşkı beceremiyorum. beni kendi halime bırak yavrucum ben yolumu nasıl olsa bulurum.
çocuğunun yemeğini bitirmesi için gazlayan annedir. hepimizin annesidir.
kızlara da kocan çirkin olur deniyor mu hiç şahit olmadım şahsen ama ben resmen böyle büyüdüm. yemek mi yedim o tabak sünnetlenecek. ekmeği alıp kıyısını köşesini sıyıracaksın ki karın güzel olsun. pırıl pırıl bir tabak bıraktığımda günümün geri kalanı mutlu geçiyordu manken gibi karım olacak diye. tam tersi günler ise bir pişmanlık , bir vicdan harbi ile geçiyordu.
siyah bir kıyafetiniz yoktur ama tanıdığınız biri vefat etmiştir , gidersiniz mağazaya hemen siyah bir şeyler alayım da yasta gözükeyim diye. simsiyah bir kıyafet seçersiniz yazısız , pulsuz vs. kasaya gidersiniz para ödemeye ama kasada ki eleman ne desin?
-iyi günlerde giyin efendim.
ne cevap versen elinde kalıyor. inşallah , sağol , teşekkürler gibi bir cevap versen cenazeye saygısızlık.
ne iyi günleri canım cenaze için aldım bunu ben kötü günler için giyeceğim desen yine olmaz.
belki de olur ne bileyim.
Bir çok sebep vardır kişiden kişiye. Tabiki öfke kontrolünü öyle yada böyle yapabildiğimiz için kendimizi frenliyor yada çeşitli şekillerle sakinleşiyoruz.
Ancak henüz başımıza gelmeyen ve başımıza geldiği taktirde kendimizi tutabileceğimizi sanmadığımız sebepler vardır.
Düzgün bir biçimde uyandırılmayan ben çok tehlikeli olabilir. Bu yüzden bir çok kez -saygılı bir insan olmama rağmen- aile büyüklerime ağza alınmayacak küfürler edip defalarca da tartışmışlığım vardır. Şuanda mesela apartmanın yan bloğunda bir tane küçük çocuk yaklaşık yarım saattir bağırıyor ve ben bu bağırışlara uyandım. Paralel evrende o çocuğun sülalesine çoktan akıl almaz şeyler yapmışımdır bile. Elim ayağım titriyor sinirden amk.
Sabah erkenden uyanıp camı pencereyi açan , güne erken başlayan insan ile gece yatmasını bilmeyen 2'den 3'ten önce uyuyamayan , karanlığı ve gecenin sessizliğini seven insanların versusudur.
astronotlar için çok üzücü bir olaydır. sevdikleri , sevmedikleri herkes artık gitmiştir. dünya diye bir yer yoktur. fakat bunu fırsat bilecek olası astronot semihler yada astronot berkcanlar bir süre sonra uzay aracındaki kadınları teselli görevine başlayacaklardır.
+aslı üzülme ya olan oldu artık biz bizeyiz
-ne diyosun berkcan ya tüm ailem öldü , milyarlarca insan öldü hem biz nereye gidicez artık napıcaz??
+şş tamam gel buraya. ben buradayım korkmana gerek yok (sarılır)
-ühühü
+mmm evet daha da yakına gel işte böyle...artık kaybedecek bir şeyimiz yok aslı hadi son günlerimizi ahlaksızca yaşayalım.
-ya ne diyosun berkcan?! kulaklarıma inanamıyorum aman tanrım!
aslı'nın kaçacak yeri yoktur ve bunun bilincindedir. bu yüzden berkcan artık içindeki mahmut'u , hamza'yı , haydar'ı serbest bırakmıştır. çayırlarda yalın ayak koşturur bu bastırılmış abazanlıklarını.
Bir akşam arkadaşlarınızla anlaşır ve taksim meydanında buluşma kararı alırsınız. Her zaman olduğu gibi erken gidip müsait bir yere oturursunuz. Yanınıza orta yaşlı - yaşlı denebilecek bir amca gelir oturur ve çok masumca bir soru sorar ; "memleket nere?" Babacan tavırlarına kanıp muhabbet edersiniz ancak amca ani bir atakla elini bacağınıza atar ve gezelim mi biraz der...
işte bu amcalardır taksimde ki gay amcalar. Genelde hemşeri çıkarsınız ve Türkiye coğrafyasını çok iyi bilirler. Yanınıza bir amca oturup muhabbet etmeye başladığında ufaktan kaçın oradan. Ne gerek var aksiyona.
hırka yada mont türünde yapılır bu eylem genelde. eğer ilikleme işi bitmiş ama konuşma işi hala bitmemişse sonra da üzerinde ki tozlar elin tersiyle alınır. tüm bu hareketler bütünü ya karşı tarafın anladım abi kusura bakma demesiyle biter yada çok gaza gelmişseniz kafa atarsınız falan yani bilemem.
yatıya gelen misafirin özel kullanımınız için aldığınız kupayı izinsiz kullanması.
evet arkadaşlar eğer yatıya biri geliyorsa zaten iyilik yapmışsınız , evinizi açmışsınız. lakin bu sıfat sizin güzel bir miktar para saydığınız , her gün kahvenizi koyarken gülümsediğiniz kupanızı , habersizce alır ve çay , süt , kahve gibi bir çok kombinasyonlarla ağzında ki sıvıyı kupanın dışına bile münasebet ettirmek suretiyle kullanır.
Artık kupanızın üzerinde ağız suyu lekeleri kalmış , paylaşılmıştır. o eski özelliği kalmaz , masumiyetini yitirir. başka dudaklar değmiştir artık ona , başka nefeslerin içinde kaybolmuştur kahvesinin dumanı...
Moralleri bozar , özgüvene resmen tekme atar. Mangal çırası gibi olan vücudunuza ders niteliğindedir. Akabinde hemen ortamı terk etme isteği uyandırır. Yanınızdaki hanımefendi ile şöyle bir muhabbet geçebilir;
+ denizsu kalksak mı ya baydı sanki burası.
- ne güzel mahmutcan oturuyoruz işte ne oldu şimdi?
+ bişey olduğundan değil de bende kapalı mekanda durma fobisi var daralıyorum. Hadi gel güvercinlere yem atıp fotoğraf çekiliriz.
hasta insan intihar vakası ile yakınları tarafından psikiyatra gitmeye zorlanır , daha sonra geçen seanslarda hasta , düşünceleriyle ve karamsarlığıyla psikiyatrı bunalıma sokar , akabinde intihar ettirir.
maalesef şu sıralar olan durumdur. alakasız her konuyu vatanla birleştirip , kişiyi yada kurumu vatan haini olarak damgalamak moda oldu resmen. üzücü ve tehlikeli bir şey. karşınızda ki insan hükümete muhalif diye onu vatan haini ilan edemezsiniz. yani kısacası bu lafı kullanmadan önce 2 kere hatta 3 kere düşünün.