Kendi dünyanı unutup kitabın içinde yaşama halidir. Okulda, yolda, kısaca heryerde aklınız kitapta kalmıştır. Şöyle rahat bir yer bulsam da kitabıma dönsem diye düşünüp kuytu köşeye çekilmektir ve kitap bitene kadar kendine gelememektir.
Telefon..Rehberde ismini görmeniz bile yeter bazen. Uzun uzun bakarsınız, acaba tekrar görecek miyim aradığını? Sevgi dolu mesajlarını...
Onu hatırlatmayı en küçük şeyler bile başarır. Mesela size aldığı en küçük bir hediye, onun için bir önemi olmasa da "amaan yazmıştım öyle" dediği bir mektup...
Aklınızdan hiç gitmeyen o parfümü..
En basitinden ikinizi de tanıyan bir arkadaş.. onun yüzüne her baktığınızda eski sevgiliyi hatırlarsınız. onunla hala konuştuğunu, hala arkadaş olduğunu, sizinse eliniz kolunuz bağlı oturduğunuzu hatırlatır.
Cık cık cık cık sesleriyle tip tip sizi süzen teyzelerdir. Hiç bir kabahatiniz yoksa da bir sorun cıkarırlar.Yer versen hakaret anlar vermesen terbiyesiz derler..
+Uğraşma telefonla evladım görmüyor musun hava bozuk, öldürecek misin bizii???
-iyi de teyze ben telefonla konuşmuyorum ki elimde durmasından ne zarar gelir?
+Hepsi böyle bunların, yasak oglum bırak telefonu...
Bazıları da vardır ki iyi niyetlidir. Fakat her lafa atlamasalar olmaz mı sanki?
Otobusteki herkesle tanışmak, laflamak zorunda sanarlar kendilerini...
*Beni çekemeyen anten taksın. =/
*Benden elektirik alamayana trafo girse ne fayda.
*Ona buna değil ben keyfime bakarım. Gerçekler acıdır.Gerçeğim acıtırım;)..
*Mesenede sorun var yazmayın.(kimseye yazdırmayacaksan neden açıyorsun msn'i)
E tabi Msn kişisel ileti bölümünü minibüs arkası sananlarda var.
3 soru yaptım 45 alırım derken ordan burdan gelen puanlarla 70 almaktır. Siz siz olun eğer kağıdınızı doldurmuşsanız kötü bekliyorum demeyin. Sonra arkadaşlarınız "çakala baak biz burda 30 alırken o 70 alıyo bide gelmiş bize zırlıyodu" derler yalancı konumuna düşersiniz.
Genelde karneyi eve gelirken çöpe atar. Yada ikinci dönem düzeltcem diye vaatlerle aileyi kandırır. Gerçi 9 sıfırı 5e düşürmeyide başararak çalışmakla herşeyin kazanılabileceğini kanıtlar.
Herkesin sahip olamadığı başarılara sahip olan, yine de rakiplerinin örnek alıp tebrik etmek yerine eleştirip küçük görmesi.. Gerçi iyi olmasaydı eleştirilmezdi de
kendini güzel sanar. Her lafa burnunu sokar. Cicili bicili eşyaları vardır.(ponponlu toka, çorap, pembe tüylü kalem vb.) Erkekler genelde sinir olurlar. Kendilerini sevdirmeye çalışırlar. "Gerizekaalı, Gıcıkk, sen ne sanıyosun kendini bee?" derler genelde..
gogus kıllarını aldıgını belli etme amaçlı olarak gömleğin yakasını bırak tamamını açık bırakmaları, mahalle aralarında oturup dinleyecekleri müziği kulaklıkla değilde hoparlörle son ses dinlemeleri, dişi oldugunu sezdiği her insana bakmaları, sakalı bıyığı tam cıkmamasına rağmen bir iki tüyünüde kesmemek erken yaşta traş olmayı marifet sanmak,enseleri 2 metre uzatmak veya saçlarına fön çekip dikmek ..