O soğuğu insan hiç unutamıyor insan, üstelik soğuk yetmiyor gibi hızlı giden araçların arkalarından gelen soğuk tokat gibi insanın yüzüne vurması çok acı verici.
Bugün benimde başıma böyle birşey geldi. Kartı ben unutmadım tabikide önümdeki artık acelesi vardı sanırım parayı aldı kartı almadan gitti kart fark edip dönüp adama verene kadar kalabalığa girmişti esnafa bıraktım bende.
Bağımlısı olmak sadece nikotin ile alakalı birşey değildir. El alışkanlığı, dudak alışkanlığı gibi saçma sapan şeyler yüzünden bağımlı olduğumuzu düşünüyoruz.
Bence bunun için imkanı olan herkes kendi çatısında güneş panelleri kurması lazım. Ancak bu şekilde ilerleme kaydedililir dünyada doğalgaz ve tükenebilir enerji kaynaklarının önüne geçebiliriz.
Dili öğrenmek farklı kültürü öğrenmek gibidir. Tadı çok farklıdır aynı zamanda insan zihnini geliştiren güçlendiren bir aktivitedir bence herkesin illa bir yabancı dil bilmesi lazım.
Sarıkamış‘ta 60 bini donarak olmak üzere 78 bin şehit vermiştik. 1914 yılının 15-22 Aralık tarihleri arasında, Sarıkamış yakınındaki Allahuekber dağlarında, Kars’ı Ruslardan geri almak için harekata katılan 60 bin asker donarak öldü.
Başkumandan vekili Enver Paşa büyük bir güçle, Rusları hiç beklemedikleri bir yerden, Allahüekber dağlarından aşarak vurmayı ve Kars‘ı yeniden vatan topraklarına katmayı hedeflemişti. Allahuekber dağlarının yer yer 2-3 bin rakımlı geçitlerinde ısı sıfırın altında 30 dereceye kadar düşüyordu. Türk askerlerinin büyük bölümü ise çölden gelmişti ve üzerlerinde yazlık üniformalar vardı.
Sarıkamış’ta dondurucu soğuk altında askerlerimizin durumunu Kurmay Subay Şerif Bey “Sarıkamış” adlı kitabında şöyle anlatıyor:
“Yol kenarında karların içinde çömelmiş bir asker, bir yığın karı kollarıyla kucaklamış, titreyerek, feryat ederek dişleriyle kemiriyordu. Kaldırıp yola sevketmek istedim. Beni hiç görmedi. zavallı çıldırmıştı. Bu suretle şu lanetli buzullar içinde biz belki on bin kişiden fazla insanı bir günde karların altına bıraktık ve geçtik”.