çok yakın bir arkadaşımın öve öve bitiremediği kitap. zamanında bana da okumam için bir hayli ısrar etmişti ama pek iplememiştim. bakalım belki ''eve kitap'' sayesinde edinir okurum.
tavlada yine ve yine mars ettiğim kadim dostum. bundan seneler önce de böyleydi bu yine böyle. ara sıra kazandığı oyunlarda cool bir tavır takınıp, sadece random harflerle gülerek bir karizma yaratmaya çalışsa da, pc arkasında klavye kırdığını biliyorum. *
bu sabah kahvaltısı için alışverişten dönmüş olan ben hızla masaya oturmuşumdur ve;
k: kaczynski
a: ev arkadaşı
k: eline sağlık be abi şahane olmuş masa.
a: ketçap aldın mı olm ondan haber ver sen.
k: herşey poşette al içinden işte deli gibi açım ben.
(hızla poşetler açılır)
a: bu ne la?
k: ne ne?
a: olm niye adam akıllı ketçap almadın?
k: ketçap lan işte bildiğin nesi var.
a: ya sikiyim yapıcağın işi.
(15 saniye sessizlik)
a: ya şuna bak amk, nesini beğendin de aldın ki bunu.
k: lan sadece bu kalmış ya, almasam bi ton çene yapıcaktın. istemiyorsan at çöpe öğlen iyaş'a gideriz beraber alırız istediğini.
a: tee amk, bir de kapağına ''bol bol'' yazmış piç kuruları.
k: markası la o.
hani şu ''kokusunu bile özledim'', ''onsuz yapamıyormuşum gerçekten'', ''tülay nolur geri dön'' tarzı mesajlara kim eksi veriyor böyle diye aranmayın. tabi ki kaczynski.
önemli buluşmalarda son giden olmayı seviyorum. dahası arkadaşlarımı kuru soğukta bekletmeyi seviyorum ben. o görüş alanlarına girer girmez ''lan nerde kaldın yaa donduk burda'' yakarışları yok mu.. canım yaa.
sözlük bugün o kadar bir güzel kızla tanıştım ki, resmen elini sıkıp ismimi söylerken bedenimin terlediğini hissettim. çokta kültürlü birisi. ilk defa bir kızın bana müzik grubu önerdiğini gördüm bugün. birkaç hafta sonraya da kort tenisi maçı sözü aldım ahı ahı.
+futbol mu ben mi canım?
-bu ne saçma sapan bir soru, tabii ki futbol.
+alo betül, şu beni geçenlerde soran bir çocuk vardı ya onun numarası duruyor mu hâlâ sende? tamam dur geliyorum, kapa kapa gelince konuşalım.