örnek olarak:
baki mercimek iyi bir oyuncu , fakat kendisini geliştirip , saç ektirmesi gerekiyor . fakat kelliği karşı takım oyuncularının gözünü alarak , artı bir katkı yaratmıyor değil .
bu örnekte görüldüğü gibi, virgüller ve noktalar abuk subuk kullanılmıştır. düzgün kullanın lan. lan değil, düzgün kullansanız çok güzel olur. bana giren çıkan yok yani, entry okunabilirliği açısından bir artı kazandırır bu.
bu kişilerin seri başlık sıçan ibnelere dönüşmesi olayıdır. sözlüğü bok götürmesi durumudur, aynı zamanda da sözlükten soğuma sebebidir.
(bkz: arkadaşım sıç da insan sonra bir temizler)
sözlükte yazar olmanın sevinci, gururu ve götü kalkmışlığı ile, 'zall, naber şeker ben geldim' şeklinde bir mesaj atma durumudur. bu eylemi yapan kişi zall'a attığı özel mesaj sonunda hemen 'kanka' olacaklarını ve ayrılmaz bir ikiliyi oluşturacaklarını düşünür. attığı mesaj kendince akıl doludur ve zall'ın bu mesaj karşısında apışıp kalacağını, sonra da kendisini moderatör yapacağını hayal eder.
- eheh, meraba zall. (#312459686)'de dahi anlamındaki -de yi birleşik yazmışsın. istersen bir düzelt. tabii sen bilirisin. eheh. görüşmek üzere.
+ teşekkürler. iyi günler.
- (...) ya, neler yapıyorsun bugün, iyi misin nasılsın?
(özel mesaj bir süre yanmaz)
- (heralde gitmedi mesajım) benim adım deniz, seninki ne ki?
(özel mesaj bir kaç hafta yanmaz)
- zall yıktın hayallerimi... bırakıp giderim ulan sözlüğü. anladın mı, giderim lan. elveda kahpe hayat, elveda tek aşkım, özel mesaj arkadaşım zall.
hayatımda duyduğum en ağır hakaretlerden biridir. o kadar solo yazmış, metallica isimli bir grupta kendini kanıtlamış, master of puppets, creeping death, sad but true gibi şarkılara imza atmış tapılası bir insan üzerinden yapılmış genellemedir.
need for speed gibi araba yarışlarında olsun, silent hill gibi gerilimli-zombili oyunlarda olsun, genellikle yaşanan olaydır. kamera sanki uçarmışçasına uzaklaşırken, sandalyede gerilmek, hatta sandalyeyle birlikte gerilmektir. 'ahaa, nitro bastım, assiktir geçiyo lan adam, hayıııır' diyaloglarıyla birlikte gerçekleştiği de görülmüştür.
- abi şimdi bu bölümde napıyoruz?
+ nerdesin. hah, dön şimdi oradan sola. al shotgun'ı eline. bekle.
- kamera uzaklaşıyo lan. aha zombi. ananı, kışt lan git.
(bu sırada kafa ekrandan yaklaşık 15 cm kadar uzaklaşır, tırsak hareketlerle bölüm geçilmeye çalışılır)
bu counter-strike ve cod gibi oyunlarda, ses efektiyle desteklenir. bu gerilimle kullanılan en popüler ünlem 'ananı avradını' dır genelde. delikte ateş var efektiyle beraber belki de gençliğinizin derinliğine işleyecek bir tırsaklığa, çöpün içinde torbaları hışırdatan kediden korkma yeteneğine sahip olacaksınız.
(bkz: bounty)
herkesin ustalaşmasını istediğim eylem... sözlük içinde karmaşa yaratan bu üç noktalar ve birtakım kendini bilmez noktalama işareti, neredeyse anarşi getirecek düzeydeler...
hocam, her cümlenin sonuna üç nokta konulmaz. bakın yukarıda da örneğini verdim. zall ı tuttum kurallar benden.
başlığı da az önce gördüğüm, 'bakalım beni tanıyabilecek misin...' cümlesinin ardından açtım. o üç nokta nedir, anlayamadım, sezen'e sordum, o da lan ayı, ben minik serçeyim, ne anlarım dil bilgisinden dedi, eyvallah dedim, abandım klavyeye.
her neyse efendim, örneklerle açıklamaya çalışalım:
eğer; 'hele sebzelerin ikisini çok severim; hıyar ve patlıcan...' olursa, '...'yı yanlış kullanmış oluyoruz.
arkadaşım, sen zaten iki sebzeden bahsetmişsin, iki sebzeyi de belirtmişsin, sonra da üç nokta koymuşsun. olmuş mu o öyle hiç?
bir de buna bakalım:
'hayatımda yaşadığım önemli anılardan birçok örnek gösterebilirim; annemi doğrayışım, manavın kafasına molotof atışım...'
oh, ne güzel. amcam oldukça yerinde bir şekilde üç noktasını kullanmış, artizliğini de yapmış... şahane.
ayrıca yüklemi olmayan cümlelerde de '...' kullanılabilir, eksiltili cümleler de buna dahil.
'ayı ona öyle korkunç gelmişti ki...'
üç nokta ve iki nokta, hatta buna bağlı olarak '!!!' '???' ler yerli yersiz kullanılmamalıdır. bunu sürekli kullananların kulağı çekilir, davranış bozukluğu devam ederse tek ayak üzerinde durma cezası ve çaylaklık verilir.
'abi cümlenin sonuna üç nokta koyuyorum, çok bir entel hava veriyor, daha bir akustik oluyor' demeyin, biz tek nokta koyan insanları da çok seviyoruz, vallahi. siz yeter ki adam gibi yazın, seri artılama meleğiniz olmayanın aşkısının çorapları ıslansın.
yaratıcılığı geliştirmek ve bunun yanı sıra hayvanlar alemini tanımak için küçük çocuklara yaptırılan eylem. kağıt üzerindeki anlaşılmaz noktaları üstlerindeki sayılara göre sırasıyla birleştirelim! haydi çocuklar, bu gelecekte sözlüklerde geyiğini yapmanız için kaçınılmaz bir olay!
- ercan, hadi kağıt üzerindeki noktaları birleştirip, timsah dostumuzu ortaya çıkaralım.
+ ne diyosun yenge, yer o timsah bizi. pis timsah. ben oyun oynucam bilgisayarda.
hala var mı bilmiyorum bunlardan. oturup deli gibi birleştirirdik o noktaları, filin kulakları falan daha önceden verilmiş olurdu. 'eneee, hakkaten de fil çıktı lan. çok eğlenceli olum' diyip iki fil sonra fillerden büyük bir tiksinti içinde kalkardık o çizikli kağıt parçasının karşısından.
tabii bunların farklı formları vardı. 'haydi çocuklar, noktaları birleştirip çizmeli kedi'yi bulalım'. nereye buluyosun hocam? noktaları birleştirerek nereye kadar? bahsettiğimiz şey nokta yani, nokta ve doğru ilişkisi. gençliğimi yediniz lan, ühü.
her maç hakkında sözlükten online yorum ve gol haberi almak isteyen sporsever insanın söylemidir. sol frame'in sonu 'macı' ile biten başlıklardan görünmemesini istemektedir.*
teletubbies'lerin yediği, plazma kıvamında pembe tiksinç yiyecek. biz de yemek için bizim markete gelmesini bekliyoruz. yaşasın tabi püre.
(bkz: teletubbies)
eksi oy verme kapasitesine sahip, dışarıdan çok bir 'eksi oy veren' tipindeki kişilere denir. bu insanlar genelde dun en çok oylama yapanlar yakınlarında yaşarlar, doğal habitatları buralardır. aralarında çok iyi huylular vardır, onlar melektir, bana da ver lütfen yaaa denilesi şirinliktelerdir.
ancak aralarında, kötü huylu tümör gibi dolaşan sinsi, ikiyüzlü siber yılanlar vardır. bu arkadaşlar çaktırmadan 'eksi basıyım da gününü görsün, heheheh' modundalardır; ancak, ekibimizin kameralarından kaçamadılar.
bi' de bunlar bazen çok belli ediyorlar kendini. arkadaşım fanatik ve ender olarak bir düşünceyi savunuyorsun, millet senin düşünceni beğenmiyor, uyuyoruz uyanıyoruz, bir bakıyoruz ki bu arkadaş dun en çok oylama yapanlar'a girmiş.
yalnız bir anlatım bozukluğu oldu, bi' acayip. insanın 'seçilmiş kişi olunmaz kiii, seçilmiş olarak doğarsın akıllım' diyesi geliyor. niye öyle olmuş ben de anlamadım.
belki de neo olmaktır, sonra da tiriniti'yi şirinlemektir. bilemedim.
password denilen zımbırtının bulunduğu her yerde, klavyeye kaymaklı kadayıfmışçasına abanarak şifrenizi ultrasonik hiper bir hızda girmeye çalışmaktır. belki aceleden, belki bir heyecan yaratma isteğinden dolayı bu işlem gerçekleştirilir.
bazen bir maestoymuşçasına klavyeye bakmadan artist bir edayla, bazen ise klayveye gang bang yaparmışçasına girersiniz şifreyi. sanki arkanızdan bir anda silent hill'deki zombiler çıkacakmış gibi bir kasılma, bir gerilim, heyecan... çok süper bir olaydır. yanınızda biri varsa, 'baak, baak nası giriyom şifreyi, ehe ehe' de yapabilirsiniz.
şimdi fark ettim de, bunu bir tek ben yapıyor olabilirim. neyse lan. yine de eğlenceli. yapmıyorsanız deneyin.
trt'nin türkçe dışındaki dillerin yanı sıra, türkiye'de kullanılan lehçelerde yayın yapmasını sağlayan izindir. gözardı edilmemek adına küçük bir adımdır.
hayvan gibi bir baş ağrısına sahipken mastürbasyon yapmaktır. damarların daha çok sertleşmesiyle beyin küçülür, fındık gibi olur. baş ağrısından dolayı hayalgücü oranı da düştüğü için, gerçekleşmesi zor eylemdir.
ancak mastürbasyon enerjiyi sikip atar, uykunuz gelir, uyuyunca da baş ağrısı geçer mantığıyla düşünülürse, mastürbasyon baş ağrısını geçirir.
ekranın tek boyutlu bir hede olduğunu kavrayamamaktır. zira ne kadar bakarsanız bakın, o eteğin altını hakem freekick'i işaret etmedikçe göremeyeceksinizdir.
bir de (bkz: ekranı yalamak)
(bkz: yuh)
bir yere çıkmak üzere iken evdeki diğer herhangi bir kişinin, 'dışarı mı çıkıyosun.* hah, copu vereyim de onu da at.' şeklinde kullandığı cümle. eğer üstünüz başınız normalden düzgünse, biriyle buluşmaya hevesli bir şekilde gidiyorsanız bütün havanızı söndürür. 'hangi çöbe atayım aney' şeklinde cevap verilebilir.
cop olarak düşünülürse de garip bir durum olabilir.
- rıfkı abi, şu copu vereyim de onu da at kafalarına.
+ oldu abicim. pimi yok di mi bunun?,
ve diyalog da böylece biter.
yardımcı eylemle yapılarak hece düşmesine uğramadığı için, ayrı yazılan yüklemler statüsüne giren yüklem hakkındaki kuraldır. daima ayrı yazılır.
(bkz: farz etmek)
(bkz: fark etmek)
(bkz: cenk etmek)
(bkz: yardım etmek)
(bkz: çöp atmak)*
çok sikintili bir durumdur.
birader ciddi bir başlık açıcam. mesela:
(bkz: moderasyonun sözlüğü siki tutması)
ee, nooldu şimdi? siki tuttuk mu? hadi onu bunu geç, ben dahil bir grup 'am, göt, meme' fanatiği insan, şüphesiz bu başlığın altına haşır huşur işeyecek. 'moderasyonun siki sikiya bağlanması gereken şey. ahahahah' falan yazacaklar. bi de başlığı bu şekilde açıp çaylak olma durumu var.
ya da (bkz: dünyanın en sikici kentleri)
hah, oldu mu şimdi? ama ben napıyım? yıllar boyu cinsellikten uzak yetiştirilmiş, pipisi burnunda bir bebe olarak bu başlıkların altına, 'sikiyo muymuş? eheheheh' yazmak benim de hakkım. değil mi ama?
bir de türkçe karakterli başlıklar olduğun varsayalım. o zaman da farklı farklı bir sürü başlıklar türeyecekti. belki de şahin k başlığı ile sahin k başlıkları ayrı şeyler olacaktı. bu da sözlükte bir kaos ortamı yaratacak, hepimiz ç-ş ve ğ durumunda mallayacaktık.
garip bir şeydir. babaannenin üstüne konan sineği kovalamak gibi bir şeydir, babaanneyi rahatsız etmeden, sineği de öldürmeden. intikam için olunmaz, ayrıca gammaz olunmaz gammaz doğulur. küçük bir heyecanın içindeki anlamsızlıktır belki de, bir nevi hayal kırıklığıdır.
çünkü eklenen eni konu küçük bir tuş lan. bi' ayak yok yani. bi' de moderatör olacam laynn diye heves yapılır bu eylem ardından, ama moderasyon size işaret parmağı ve baş parmak arasından uzanan kalın ve kılsız şeyi gösterir.
(bkz: anne ben gammaz oldum evi)
'olmak', 'etmek' gibi sözcüklerle oluşturulmuş yüklemlerdir. kimi zaman ayrı, kimi zaman birleşik yazılırlar. işte kural:
eğer hece düşmesi ve bunun gibi ses olayları gerçekleşiyorsa birleşik yazılır: kahrolmak mahvolmak
ek olarak anlamca kaynaşmış olanları da var. şimdi aklımda örnek yok sözlük, bi ara yazarım inşallah.
oldukça basit kurallara sahip yüklemler gördüğünüz gibi. istisnaları yok mu, tabii ki var. eğer ekstra bir sıkıntı yaşıyorsanız moderatör'e veya güvender yayınlarına başvurun.
kacak dovusen ayi olarak tabir edilebilecek adam. tabii bir grup olarak düşünürseniz gammazlar ve moderatörler de bu yakıştırmanın içerisinde bulunabilirler.
şimdi alta tanıma gel falan diye bakınızlar vermeyin. valla bitip tükendim.
hocam tamam iyi güzel, kaliteli yazıyoruz, güzel yazıyoruz, ancak biçimsiz yapıyoruz.
bir garip rüya içerisindeyim sanki. üstüste ünlemler, gereksiz üç noktalar ve gördüğümde aklıma gelen milyonlarca yazım yanlışı. gammaz butonunu aşındırdım mına koyayım. moderasyon da deli zannedecek, paso rötuş isteği... deli değilim ben sözlük, deli değilim, tamammı?
sömürdün attın beni sözlük. yancı adamın içtiği sigara gibi küçücük oldum, bodurlaştım, yanıp kül oldum.
sözlük düzgün yaz. lütfen sözlük. noktalama işaretlerinden sonra boşluk bırak sözlük. aşkımsın sözlük, biliyorum bunu yapabilirsin...!!?? yaparmısın lan?
evde ekmek bulamamış, buzdolabında da peynir yerine şokella bulmuş kişinin yapacağı eylemdir. açlıktan kıvranan bünye sabah sabah enerji patlaması içine girecek ve telefona sarılıp aşağıdaki iki cümleden birini kuracaktır:
'cemal, hadi lan gelin de bi halı saha yapak'
ya da,
'aşkım, naber napıyosun. gelsene bize birlikte kahvaltı ederiz.'
olay öğrenci evinde geçmiyorsa ve mevzu bahis yer biraz daha elit bir ortamsa;
(bkz: nutella kaşıklamak)*
sinir eden bisküvidir. şöyle ki, büyük bir hevesle alınıp açılan bir grup bisküvi bulunmaktadır. bu bisküvilerin içinde bulunduğu ambalaj, üst kısımdan kırmızı bir şerit ile ayrılmıştır. bu şeridi çekerseniz, bisküvinin üst ve alt kısmı birbirinden ayrılır ve üst kısımda 2 veya 3 bisküvi kalır.
işte bizi ilgilendiren, o kırıntı dolu üst kısımdır. alttaki iki bisküvi sanki büyük bir yenilme istekleri varmışçasına çıkar bisküvi ambalajından. ancak o tek bisküvi, ambalajda sıkışıp kalır. kanırtıp çıkartmak istersiniz, ama büyük bir ihtimalle yeteneksiz olduğunuz için çıkartamazsınız, deli olursunuz. sanki bisküvi size meydan okumaktadır, 'nah çıkarım lan ben burdan yarrak, ahahahah, beni kıramadan yiyemeyeceksinnnn!' der.
ulannnn diyip heyecana girseniz de, o bisküvi eninde sonunda kırılır. hüzünlü bir şekilde 4-5 parçaya ayrılmış bisküviyi garip bir mutlulukla yersiniz. ve bisküvi ambalajına yemin edersiniz: 'bir gün seni yenicem bisküvi, o tek kalan bisküviyi tek parça halinde yiyicem, evet yiyicem, nihuhahahahahah, ühü.'
