Toplamda iki gun olan ve benim Bu Gün girdiğim sınavdır. Gayet hos bir sekilde arabayi kullandım. Müfettişler iyidi ve sohbet ederek parkuru tamamladım. Sonuçları yarına alınca editlerim.
aklımı kurcalayan olaydır. kız kişisi forumun birinde sorduğum sorunun altına beddua ederek yardırmıştır. beddua edenle kesinlikle bir tanışıklık yok, ona zarar verme yok, tamamen barışçık soruya gelen yanıttır. tutar mı diye sabahtan beri düşündüğüm olay...
Arkadaşımdır efendim bu kişi. istediği şeylerin bazılarını reddettiğimde hemen dostluğu öne sürerek yaptırmaya çalışmaktadır kendisi. bir gün imza istedi derse gelemediğinden. atamam dedim çünkü biliyorum keyfinden gelmiyor. ben çıkıyorum 2 saatlik yol tepiyorum, hanımefendi 10 dakikalık yolu gelemiyor. Ayrıca iki hafta önce de eşya taşımak için bir arkadaşı aracı gönderdi ve ben gelemeyeceğimi söyledim. çünkü belimden rahatsızım ağır yük kaldıramıyorum. sağlığım giderse hesabını kim verecek değil m? Gerçek dostluk bu olmamalı diye de 3-4 keredir söylenmektedir kendisi. Bütün olumsuzluklarda dostluğumu sorgulamaktadır. sen kimsin ki benim dostluğumu sorgulamaktasın? Ayrıca en yakın dostumla da problemlidir. kendisini kaç kere gezmeye davet ettik gelmiyor, ikimiz çay içmeye gidiyoruz yaygara çıkarıyor neden çağırmadınız diye. çok şey var diyeceğim ama bu kadar yeterli sanırım. derdi nedir bunun psikolojiden anlayanlar pm atarsa iyi olur aslında bana. Kısaca dostluğu öne sürerek sizi kullanmaya çalışan kişi ya da kişilerdir...
içinde olduğum durumdur. Ula görsem selam çakacam gülümseyecem bisey yapacam ama en son 3 hafta önce gördüm. Şand yok ki... Bütün feysi de taradık fakat bulamadık... Napmalıyım?
O zamanlar 6 ya da 7. Sınıftaydım. iki tane ördek almıştım konya gibi kurak bir yerde beslemek için. ilk başlarda çok küçük olduklarından fazla yoruluyorlardı fakat büyüdüklerinde gerçekten çok aktif olabiliyorlar ki bendeki baya bi aktifti. Ördekler doğası gereği yüzmek isteyen hayvanlardır. Bunu bildiğim için toprağı genişçe kazmıştım ve onların yüzebileceği hale getirmiştim. işte o günden sonra vefa mıdır bilemem ördekler yanımdan ayrılmamaya başladı. Ben nereye gitsem peşimden geliyorlardı. Adeta köpek gibi. Tek fark hav hav yerine vak vak diyordu. Ben okula gitmek için saat 8 gibi çıkardım evden, onlar beni kapıda beklerdi. Servise kadar bir 50 metre benimle gelirlerdi servise binince geri eve doğru dönerlerdi. Şu an atıyosun diyenler olabilir ama size yalan brcum yok. Herneyse, ben okuldan döndüğümde servisin sesini duyup yine gelirlerdi karşılamaya beni. Ben diz çökerdim òrdekleri görünce, erkek olanı gelirdi başını omzuma koyardı sarılırdım ben de ona. Bir gün birden kayboldular. 10 dk aramayla dişi olanı bulduk. Biraz hırpalanmış halde arabanın altına girmiş titriyordu. Ben onunla kaldım. Babam diğerini aramaya gitti. Bir süre sonra erkek ördeğin bağırışını duyup takip etmiş, tilkinin biri tarafından sürüklenerek götürüldüğünü görmüş. Ama ördeği kurtarmayı başarmıştı. Hafif bi kanat yarasıyla o da yaşama devam edecekti. Gel ki babamın tayini çıktı. Òrdekler ortada kalacaktı. Babam keselim dedi ama sonra ben bunları kesemem kaç yıldır ( 3 yıl) bu hayvanlara bakıyoruz dedi. En sonunda òrdekleri de aldı köyün birinden bir çelimsiz horozla takas etmiş. Ben tabi ağlìyorum adeta köpeğim gibiydi. Orada horozu da kesti zaten ben ördeklere ağlarken... Böyle bir anımdır sözlük... Okuyanlara teşekkür ederim....
celeron işlemcili 256mb ram 64 mb ekran kartlı 4 gb hdd li bir bilgisayarım vardı. işletim sistemi win98 di. hey gidi günler hey... o zaman küçüktüm okula başlamamıştım. şimdi üniversite 3 oldum aklıma geldi de zamanının en iyi bilgisayarıydı. o zamanlarr 4 gb hdd yetiyordu şimdi tabi 2 tb hdd yetmiyor bana...
efsane rallici daha doğrusu şovmen mi desem bilemedim ken blockun futbolda neymara rakip okumasıdır. kendisi arabasından inmeden futbol oynamakta neymara karşı.
An itibariyle metroya binmeden önce yaptığım eylemdir. Bir nevi meditasyondur. Aklınıza olanlar, olması gerekenler bir bir gelir. Şöyle olsaydı, böyle olsaydı, yanında eşlik edecek biri olsaydı diye düşünürsün o yağmurun altında şemsiyesiz yürürken.
Kahküllerin en güzelidir. Gerçi bu yıl kahküllerinin olmaması kötü oldu ama kendi tercihi karışamayız.. 2010 daki kahkülleri şahane olmakla beraber hala kahkülün o kadar yakıştığı bir ünlü ya da bir kız görmedim.
Doğrudur. Sen ne kadar bir kızı seversen sev, o kız için her türlü şeyi yapmaya razı olsan da durum değişmez. Sen kıza gidersin sevdiğini söylersin buraya kadar erkek seçiyormuş gibi gözükür ama kız istemezse bırak her şeyi yapmayı afedersin s*kinle şınav çeksen dahi sittin sene seni kabullenmez. Dolayısıyla seçilmezsin de.
Ama kız birini seçse ve ona yakınlaşsa hayır diyecek erkek sayısı bir elin parmaklarını geçez emin olun.
Aşık olunan kızı unutamamaktır.
Şöyle anlatayım sizlere arkadaş ortamında muhabbeti geçer kızın , sonra birden sana derler ki istersen bir tanış diye. Kızın fotoğrafı görülür ve güvenilir olduğunu da arkadaşlardan öğrenirsiniz. Başka bir şehirde yaşadığını ve okuduğunu öğrenirsiniz. Tamam dersiniz ve kız da tanışalım der size. Sonra telefonunu alırsınız ve tanışırsınız. Sms atarsın ilk başta bir süre sonra da ararsın. 15 gün böyle devam eder. Sonra buluşma yapılır. Sen kızı beğenirsin, ''işte! aradığım kişi bu!'' dersin anca kızın düşüncelerini bilemezsin.
Gel zaman git zaman 15 gün olur 30-40-50 gün. Bir şeyler ters gitmeye başlar. O güne kadar normal şekilde giden uzak mesafe ilişkisi birden tuhaflaşır. Kız operatörünü değiştirir ve size 15 gün boyunca yazmaz. Siz şüphelenmeye başlarsınız ancak yine de devam edersiniz çünkü gerçekten seviyorsunuzdur. Tekrar yazarsınız hattı değişince. Hatta sevginizden dolayı onun için donanma bile yakabilirsiniz. Ancak 60. günde attığınız mesaja dönmez. Ertesi gün olur yine dönmez ama siz beklersiniz dönmesini. 62. günde ise tekrar mesaj atarsınız, ''Neden dönmedin?'' diye. ''Uykum vardı yorgundum dönemedim'' cevabını alırsınız. Siz anlarsınız tabii ki salak değilsiniz. ''Ertesi gün de bekledim ben dönmeni dersiniz.'' Cevap olarak sen dün atmadın mı denilir ancak mesajı iki gün önce attığını ve iki gündür beklediğini söylersin karşılık olarak. Yine ''Unutmuşumdur yorgundum'' cevabı gelir.
Siz artık bu noktadan sonra haklı olarak düşünürsünüz... insan flört ettiği insanı unutur mu hiç diye? Hadi bir gün dönemedi, ikinci gün dönebilirdi değil mi diye düşünürsün...
Bunun düşüncesiyle ''istemiyorsan benimle konuşmak falan söyleyebilirsin bana çünkü insan ister istemez kötü şeyle düşünüyor.'' dersin. Cevap yine ''Yook öyle şey unutmuşumdur'' olarak gelir. 15 Dk olur dönmezsiniz ve bir mesaj daha gelir...
Sonra o mesaja bakarsınız hoşlandığınız kişiden gelmiştir. Açarsınız, okursunuz, ''Daha fazla oyalamak istemem birlikte olamayacağımızı düşünüyorum.'' yazar.
Gözlerinizden istemsizce de olsa yaşlar süzülmeye başlar... Siz gerçekten onu sevmişsinizdir. ilk defa dişiliğinden çok bir kişinin karakterine önem vermişsinizdir. Onun için siz donanma yakmayı düşünürken, onun sizin için kağıt gemi bile yakmaması zorunuza gider, sonra ilk kez bir kız için ağlarsınız... Hem de hıçkıra hıçkıra... Çünkü ilk kez bu kadar sevmişsinizdir birisini ve ilk kez reddedilmişsinizdir. O an yer yarılsa içine girsem, üstüme meteor düşse ölsem, tinerci çıksa bıçaklasa beni diye düşünürsünüz. Ancak o artık sizin donanmanız için limanını kapatmıştır. Siz meburen donanmanızı alırsınız gitmeye çalışırsızın ancak gidemezsiniz de başka bir limana...
Tanım: En sevilen telefondan çeşitli nedenlerle soğumaktır.
5 gün önce hoşlandığım kızdan ayrıldım. 2 ay konuştuk mesajlaştık, sonunda ise biz birlikte olamayız diye bir laf...
En sevdiğim telefondan bu nedenle soğudum. Artık baktıkça telefona anılarım canlanıyor filan, s4 almak istiyorum ama önerirseniz tabi bilmiyorum iyi mi bu dediğim telefon.
Tosfed'in otomobil sporlari icin gonullu gozetmen aramasidir. Secildiginz taktirde d sinifi lisans alarak gozetmenlige basliyorsunuz. Yarin uludag universitesinde seminer verecekler. Gozetmen olup olmamak konusunda kararsizim. Bir kardesimizin bu konu hakkinda bilgisi varsa mesaj kutumu yakarsa sevinirm.
Suriyeden sonra yakin amanda karisan ikinci ulkedir kendileri. Sahi suriye karisinca bir suru suriyeli savastan kacarak ulkemize geldi. Neden biraz da ukraynali kiz getirmiyorsunuz diye dusunmeden edemiyorum...
Roma döneminde olacak olan futbol takımı adlarıdır. Praetorian FC
*Praetorian Muhafızlar* Roma
imparatorları
tarafından, hem Roma'da hem de savaş alanında kişisel güvenliklerini sağlamak amacıyla oluşturulmuş özel birlikler. imparatorlarin muhafizlari. MS 4. yüzyılda I. Constantinus
tarafından kaldırılmıştır.