terleyip, ayakkabı içinde büzüş büzüş kokmasından kat kat daha iyidir.
bir daha sabah pencereden bakıp hava tahmini yapanın kafasını siksinler, meteoroloji uzmanları boşunamı uzman olmuşlar. sen kafana göre iş yap kodumun salağı.
fizik bilmezsiniz,
matematik bilmezsiniz,
genel kültür desen sıfır,
herşeyi geçtim atom fiziğinden bi habersiniz.
bilimi, kimyayı, fiziği teknik dergiler adı altında para tuzaklarından öğrenmeye çalışırsınız.
matematiği siyasetçilerin olağanüstü yıl hesaplarından öğrenirsiniz.
susun artık.
neyse, biraz önce oturduğum yerde buldum bunu, ama benden önce yaşamış, yerçekimini bulmuş saygıdeğer abimiz newton'a saygısızlık olmasın diye ona adıyorum bu buluşumu.
az önce oturduğumu söylemiştim, koltukta oturuyorum. omuzlarımda müthiş bi ağırlık hissettim. bunun sebebi ne olabilirdi? düşündüm.
günün yorgunluğu, açlık ıvız zıvır beni bu hale getirmiş olabilirdi.
tahsilini yaptığım atom fiziğinden de öğrendiğim gibi; sorunu parçalarına ayırıp en ufağına kadar araştırdım ve omuzlarımdaki yükün gökten beni yere doğru iten bir kuvvet olduğunu farkettim. belkide omuzlarımdaki yük bacaklarımla taşıabilceğimden daha fazlaydı diye zorlandım, bir süre sonra olayın bu olmadığını, kesinlikle beni gökten yere doğru iten bi güç olduğuna kanaat getirdim.
çiviyi dik bir şekilde yere tuttum bıraktım, sonuç; saplandı.
tam tersi şekilde sivri yeri yukarı bakıcak şekilde yere bıraktım, sonuç; saplanmadı.
bunun sebebi çivi ucunun gökten gelen itimi yarmasıdır.
sonuç olarak yerçekimi yok, elma yalan.
bu newton nerden bilsin bunu. tahsilini mi yapmış? kitabını mı okumuş? ne görmüş? ne yaşamış?
acizlikten başka bişey değil.
eski mazide kalmış daha neyin peşindesin, dünya üzerinde tanışıp sevebilceğin 3milyar karşı cins var, gerek yok böyle şeylere.
hem insanda azcık gurur olur. eski sevgiliyle barışmak ne lan.
sizi gerçekten seveni değilde, çiçek getireni.
sizin için hayatını ortaya koyanı değilde, ''ay seni seviyorum'' diyene değer veriyosunuz.
ve bunlara inanıyosunuz.
kadınların erkek yerine piç tercihi bu olsa gerek.
2012, üniversitenin başları. üniversitedeki çömezlik var ortamlar gırgır şamata.
herneyse birgün arkadaş ortamında üst sınıflardan daha önce hiç görmediğim yaklaşık 180 boylarında, esmer, düz saçlı, tombik yanaklı, baldırları etli olmasına rağmen ince bilekli, kol kıllarını ve bıyıklarını yeni almış, kahverengi tayt giymiş güzel bi kız, bizden finale kadar olan notları istemek için aramıza daldı muhabbetimize katıldı. benden kaçarmı, piçim yavşağım. hemen öne atladım, espriler komiklikleri patlattım.
kız baya baya bana gülüyodu. tanıştık kaynaştık iyice samimi olduk bir saat içinde. kahkahalar atıp birbirimizi çimdiriyoduk, ''allah canını almasın jcs nerden buluyosun bunları'' falan derken ''çok tatlısın ya şapşal şey gel öpücem'' dedi ve öptü. benim rengim attı tabi, hiç böyle bi atak beklemiyodum. zira ondan önce benim öyle bişey yapmam lazımdı ama o benden daha hızlı çıktı. bu öpücüğün bana verdiği özgüven ve kızdan aldığım aşırı rahatlıkla iyice bokunu çıkardım olayların, sarılıyodum, öpüyodum, mıncıklıyodum kızdan ses yok. yaklaşık 2 saat daha muhabbet ettikten sonra ben bundan numarasını istedim, istemeye kalmadan numaramı aldı bile, akşam yazarım canısı ben gidiyorum dedi ve gitti.
akşam olmuştu, ben koca götlü yarimden mesaj bekliyodum. bi yandan da ertesi günki sınavıma çalışıyodum. saat 10u 1 geçe geldi mesaj. ''yavrum naber''. bi ürperti oldu içimde, korktum, ''bu nasıl kız lan'' dedim kendi kendime. ama cevabı geciktirmeden yazdım, geciktirmeye gelmez, hemen yazmalıydım.
yaklaşık 2 3 gün böyle mesajlaştık, hafta sonu için planını sordum, olmadığını söyledi. bende beraber takılalım istersen, gibisinden bişeyler geveledim. ''aa çok iyi olur, bende haftasonu ne yapıcağımı düşünüyodum zaten'' dedi, aklım uçtu amk.
haftasonu geldi çattı, annemden proje var ayağına 100tl istedim, sağolsun gönderdi kadıncağız hemen. ama ben proje değil karıya yedircektim parayı.
nerde kaldığını bilmediğim için ona onu nerden alıcağımı sordum, hava erken kararıyodu, tek dolaşma ben gelir alırım seni dedim. kyk yurdunda kalıyomuş. bunu öğrendiğimde içimdeki mutluluğu anlatamam. saat 11den sonra girişler kapanıyodu, ne yapıp ne edip onu eve atmam lazımdı.
herzamanki klasik öğrenci barlarından birine girdik, ben alkol kullanmadığımı söyledim, o ise tekila shot la başlayıp üstüne bira ile cila yapıcam dedi. dediğini yaptı. benim kokusundan bile iğrendiğim tekilayı tek seferde yuttu.
saat 11e 20 kala ben buna yurda girmesi gerektiğini söyledim( nezaketen sordum, kalkmaya çalışsa kolundan tutucaktım o derece). bana gelen cevap ise ''bugün sende kalsam olurmu yaa, kafam biraz iyi , yurtla uğraştırma beni, kıvrılır biyerde uyurum''. salyalarım şu anda bile ağzımdan akıyo, o anki durumu siz tahmin edin. ''tamam kalk o zaman yavaştan yürüyelim, hem oksijen iyi gelir'' diyerek çıkardım bardan kızı. ödediğim 54tl yi hala unutamıyorum.
yolda yürürken laf lafı açtı, konu birden ayak fetişizmine geldi. kız demezmi '' bakımlı erkek ayakları çok güzel'' o gazla atladım hemen ''bide benim ayaklarımı gör'' hay aklımı sikiyim. eve gidene kadar kızın ağzından salyalar aktı, oramı buramı mıncıklayıp durdu.
eve geldiğimiz gibi ayaklarımı bottan çıkardım. kokusu evin içine yayıldı, buram buram turuncu doritos kokuyo ev. hemen gidip ayaklarımı yıkadım, deodorant sıkıp, bayram için sakladığım baklava desenli liseli kız çoraplarımı giydim ve büyük adımlarla salona gittim. girer girmez üstüme atladı, sarhoşluğun etkisi diyerek sesimi çıkarmıyodum, bir iki öpücük derken kız yavaş yavaş aşşağı kaymaya başladı. ben aha mutlu son derken kız aşşağı doğru kaymaya devam etti. çoraplarımı çıkardı.
ayaklarımı şapır şupur emmeye başladı.
başparmak, aşil tendonu bırakmıyo, ayağım ilk defa o kadar temiz olmuştu.
bu olay bir iki sefer sonra biter sandım, bitmedi. kız bize gelir gelmez çoraplarımı çıkarıp ayaklarımı emiyodu.
bu nasıl bi sapıklık, kış mevsimindeyiz, ayaklar 9 10 saat bot içinde kalmaktan çürümüş peyir gibi kokuyo ve hiç iğrenmeden emiyodu.
tamam fetişin olabilir ama bot ve terli çorap kokusunun işlediği ayağa hangi fetiş dayanır.
neticede postayı koydum. bebek emzirir gibi kız emzirmek bana göre değilmiş. ne zaman botumu çıkarıp o kokuyu alsam midem kalkar, ayak fetişisti olmadığım için şükrederim.
düşünsene kış mevsiminde yün çorapla marine edilmiş ayağını emdirmeye gelen sevgiliyi. yok aman ben almıyım.
bir kızın önce gözlerine bakarım, yeşil gözlüyse hemen bi çarpıntı oluyo. ona doğru iten anlamsız bi duygu oluyo.
yeşil göz e aşırı bi zaafım var heralde.
bu reklamlar sayesinde haberdar oldum bu uzmanlardan. kuaför, saç tasarımcısı, hair desinger derken geldiğimiz nokta, kıvırcık saç-düz saç uzmanı. sanırsın tıp okumuş bide ihtisasını yapmış.
bu ne abi. nerde yapılıyo bu uzmanlık? nerde okunuyo bunlar? okulu nerde bunun? kim verdi bu belgeyi?
bence eidor bizi yiyo, yok öyle bi uzmanlık falan. bizim mahalledeki, kızların kaş bıyıklarını aldırdığı, düğün zamanı kocaman kafalar yaptırdığı sıradan bi kuaförsün abla.
başlıklarım iplenmeyince üzülüyorum, ağlıcak gibi oluyorum. lan o kadar yazmışız insan saygıdan ''hı hı'' der geçer bari. ama yinede seviyorum burdaki ortamı. bide şöye bakire kız\bakir erkek tarzı başlıklar olmasa.
ya ben salağım, yada ortalıkta gizli işler dönüyo. tam emin değilim. dünya nüfusu olmuş 7 milyar, adamlar yaşamı 150-200 yıla uzatmaya çalışıyo.
lan malmısın sen, dünyanın amına koyulmuş, üzerinde yaşanacak yer kalmamış, kaynaklar tükenmiş, ozon tabakası delinmiş, küresel ısınma tavan yapmış o kadar insan nası sığıcaz dünyaya. o değil uzasa ne olucak, dünyanın amına koymak için daha uzun süremi yaşıcaksın.
benim bu halimi, yaşamımı uzatsan ne olucak, daha aç karnımı doyuramıyorum ve benden beter haldekiler var. ama amaç belli, zengin kesimin yaşamını uzatmak, dünyaya kazık çaktırmak.
diyelimki ömrü uzatan ilaç buldun, kaça satıcaksın? sgk lılar yararlanabilekmi?
ama yok 2 tane ilacı 50 liraya satıyosun. gss den yine kitlemişsin bi dünya parayı, daha ne isticeksin bizden, götümüzümü. peki kime bu haplar? zenginlere dimi? heh uzat uzat, ömürlerini uzatki dünyanın amına iyice koysunlar.
bana bak lan kendine bilim adamı diyen keko, bırak bu işleri. 150 yıl fazla bize mutlu huzurlu 70 yılda yeter. sen git açlığa, savaşa, orospu çocukluğuna çare bul. o kadar sene okumuş adamsın, git bunları insanlığın yararına bişeyde kullan. bi kaç amına kodumunun zengininin yaşamını uzatıcam diye bilimin anasını sikme.
lan biraz adam olun ya, koca bilim adamı olmuşsun bunu da mı ben söylicem. eğer olurda insan yaşamını uzatırsan seni bulur 200liralık banknotları kıvırıp kıvırıp götüne sokmazsam jcs değilim. gözlüğüne tükürdüğümün topuğu kirden kararmış, beyaz çoraplı keko seni.
araştırmadım, bi bok bilmiyorum. ama araştırılsa bildiği tek fantezinin başkasını düşünmek olan kızların yüzdesinin 90dan az olacağını düşünmüyorum.
kız diyorsam türk kızı, yanlış anlaşılmasın.
sen, fantezi dünyası geniş kız, seni kastetmiyorum. hemcinslerinden bahsediyorum. hepimiz biliyoruzki o türün tek fantezisi kıvanç, brad pitt, johnny depp. sonra eve kelepçe, kırbaç alıp gidince bu ney diyor.
polisi oldum, kadın polisi, kırmızı tüylü kelepçe ve dizginlemek için kırbaç verdiler bana.
kaç milyar yıl önce oldu bu olay. bir allah kuluda demiyoki kooskoca dünyayı oluşturucak kadar patlayıcıyı nerden buldunuz.
hadi buldun nası patlattın, oksijen yok bişey yok, nası ateşledin.
hadi ateşledin sen kimsin amk, nası nefes alıyosun, kimsin.
kocaaaaman bi yalan. herşeyi erkeğin eksikliğine bağlamayın orospular. zaten bi kadın bi bok yiyosa mutlaka erkekte bi eksiklik vardır. kadın aldatmaz, erkek onu aldatmaya zorlar.
kadın yalnız erkek yüzünden, kadın ağlıyo erkek yüzünden, kadın kötü erkek yüzünden, kadın orgazm olmuyo erkek yüzünden, kadın zevk almıyo erkek yüzünden. neden herşeyi üzerimize yıkıyosunuz.
kadın başka bi erkekten hoşlanıp onunla beraber olamazmı? kadın tek gecelik ilişki yaşayamazmı? ilgi gören kadınlar aldatamazmı?
erkek öküzdür her fırsatta aldatır, kadın ilgi görmezse aldatır. hassiktir ordan, orospuluğuna kılıf uydurma.
bide şu varmış, kadın aşık olmadığı biriyle sevişmezmiş. hepsinemi aşık oldun be orospu.