yanlıştır, hatadır. iki tarafta olayın farkında ve doğru olanı yapamıyorsa anlamsız karmakarışık günlerin habercisidir. her günün bir umutla başlaşıp, hüsran dalgasıyla biteceği zamanlar kapıdadır. sabahları söylenen neşeli cümlelerin, birbirini süzen anlamlı bakışların içini, akşam olunca bir boşluk dolduracaktır. her gün kalabalıkta birbirini bulan iki kalp ve sıcak bir kuşaklaşma ile başlayıp, bir veda ile bitecektir. artık gündüzler akşama dönmeye başladığında, son veda vakti gelecektir... tecrübeyle sabit olan ise samanlığın hiç seyran olmayacağıdır.
-lost dizisinin gelecek 5 sezonu bu gece rüyama girsin.
-rakı bardağında balık olayım.
-dünyanın en mutlu insanı ben olayım.*
-24 yaşında profesor olayım.*
efendim; burda yazar kişimiz *fuck you james temasından esinlenerek bu bu yönlendirmeyi yapmıştır. tanım olmadığının farkında olmakla birlikte, bir çağrışım olduğunun farkına varmayacak kadar uykulu da değildir.
(bkz: anlamıyorlar efendim)
(bkz: git uyu)
sol bektir efendim bu adam. kimseye geçit vermez oradan. karşı takım bütün maç boyunca sağdan saldırsa da ayrılmaz yerinden, demirbaşı olmuştur oranın.
ilk kez okunduğunu zaman insanı şaşkına çeviren, ikincisinde sesiz sakin bir düşünceye sevkeden ve hayat boyu unutulmamak üzere akıllara kazınan beyitlerdir. bir aşkı, bir savaşı, bir özlemi ya da bazen bir ideolojiyi o iki mısra içine sığdırabilmiştir yazar.*
Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!*
fazla amerikan filmi meraklısı olmayan, ancak sağlam bir porno arşivine sahip yurdum insanının, etrafta görmediği zencileri başka türlü değerlendirememesi ile vuku bulan durumdur. yapmayındır, etmeyindir, sonuçta insan insandır.