dün tesadüfen yine bir kanalda denk geldim. hababam sınıfı da bizim friends'imiz. keşke bir friends dizisi kadar uzun olsaydı da arada sırada açıp baştan sona seyredebilseydik.
akla ilk olarak olumsuz anlamı geliyor nedense.
olumsuz anlamda, aptalca davranışlar silsilesi. bazılarının gerçekten de kafayı yediği kesin. kıskançlık krizleri, çekip gitmeler, deli gibi sarhoş olup kendinden geçmeler..
iki aylık bir sürede kan değerlerim birden düşünce şüphelenen doktorum gastroskopi yapalım dediğinde önce çok korktum ama artık her yerde sedasyonla yaptıkları için operasyon hakkında ne bir şey hatırlıyorum ne acı hissettim. güle güle dediler uyudum, günaydın dediler uyandım. sonrasında sedasyon nedeni ile yarım saat kadar daha ne yaptığımı hatırlamıyorum yalnız.
kafamda sürekli bomontinin abartılmış olduğundan, sırf adından dolayı mıdır nedir ortamlarda ismini zikretmenin güzelliğinden işte, entel dantel takılıyormuş hissi yarattığından sevildiğinin sanıldığını düşünüyordum.
şimdi ben de herkes gibi bir mekana oturunca hemen bomonti diyorum. güzel bira, tatlı bira, seviyorum ulen.
hayır sarhoş değilim, hepinizi seviyorum.
latin olmasıyla, kısa boylu olmasıyla dalga geçmeyi iyi bilen, sanatıyla sportifliğiyle güzel vinelar çekmesini bilen en yaratıcı vine fenomenlerinden biri. favorimdir.
twitterda bol bol muhabbetlerini okuduğum ama inatla izlemediğim, zap yaparken tvde denk geldiğim ve eleme gecesi olduğunu öğrendiğim saçma ötesi bir yarışma imiş.
şu an neden izlediğimi bile bilmiyorum, şok içinde ekrana bakıp küfrediyorum. kurtarın beni.
normalde hiç dinlemediğim ya da dinlemeyeceğim şarkıları sevdiren, şarkıların akustik versiyonları ile insanı mest eden güzide radyodur.
evde, işte, yolda, sokakta, kendini iyi hissettiğinde, kötü hissettiğinde, tek başına ya da arkadaşlarınla, birçok anda güzel bir yoldaştır. keşfedilesidir.
joy türk akustik sayesinde mahsusçuktan ve tiril tiril şarkılarına bir daha aşık olduğum sesi pamuk sanatçıdır kendisi. çok ihtiyacım var, dinlemekten bıkmak istemiyorum.
11 sezon sonunda izlemeye daha yeni başladığım, şimdiye kadar nasıl izlemem diye hayıflanmama neden olan güzel, komik dizi. eski entrylere bakıp spoiler kapmak istemiyorum. şimdilik bu burada dursun bir.
erkekler her işi daha iyi yaptıklarını düşünsünler diye, erkeklerin kadınlarla sidik yarıştırmak zorunda hissettiği bir başka konu daha olmasın diye. yeterince başlık yok mu kadınları aşağılayıp cinsiyetçi tutumla rencide ettiğiniz?
bir araştırmaya göre kaza yapma riski sarhoşken araba kullanmaktan daha yüksek olan bir durumdur. araştırmanın detayını şu an hatırlayamadım ama trafik psikolojisi dersinde görmüştük. ve evet, trafik psikolojisi diye bir şey var.
başlıklardan gördüğümüz kadarıyla uludağ sözlük yazarlarının genelinde mevcut bulunan durumdur maalesef ki.
o kadar mı abazaya bağladınız diye bu başlıkları açanlara ve başlıklar altına daha da beter şekilde entry girenlere sormak istiyorum. bu bir sitemdir aynı zamanda. kadın bir uuser olarak, üzgünüm ama ben o başlıklara ve entrylere bakarken çoğunlukla gülmüyorum. kırılıyorum, inciniyorum, üzülüyorum. bir sınırı olmalı bu durumun. hiç konuşulmasın demiyorum tabi ki, sadece biraz saygılı olunsun istiyorum. ve en kötüsü de, olmayacak biliyorum.
"siz ne güzel bir adamdınız. yanınızda olsam sizi dinlemeye nereden başlayacağımı şaşırır, söylediğiniz her sözün ardında yeni şeyler duymak için çırpınırdım. sizi bitirmek, sizi daha çok sevmek ve size dokunmamak için size hep sorular sorar geçen her saniyeye sizi yüklerdim. sizinle tek dileğim bitmeyen bir iki çift laf."
can sıkıntısında bir film izlemek isterseniz eğer, wild target tam da aradığınız film olabilir. biraz aksiyon biraz komedi hoş bir yapım. eğlencelik, çerezlik.