patrick süskind'in romanıdır.18. yüzyılda Fransa'da geçer. Kitabın kahramanı Jean-Baptiste Grenouille, tüm insancıl duyumlardan ve duygulardan yoksun, yalnızca kokulara karşı görülmedik derecede duyarlı, istediği kokuları üretebilmek için cinayet işlemekten çekinmeyen bir katildir.Paris'te pis bir ortamda doğan adam ordaki kokuyla bir yetenek kazanır ve bunun onun için verilmiş bir yetenek olduğunu anlar. Herkesin, her şeyin kokusunu almakta, tüm kokuları üretmekte gerçek bir dahi olan bu genç adam, kendi kokusunun olmadığını, bulunduğu yerlerde insanların kendisinden çıkan kokuyu alamadıklarını anladığı gün, dünyasını yitirir. Kendisi için tek çıkar yol, başkalarına sanki insanmış izlenimi verecek kokular sürünmektir. Toplum içinde bireyselliğini hiçbir zaman edinememiş, ama kendi benliğinin dışında her şeyi yaratabilmiş bir dahiyi sergileyen bu görkemli alegorinin olağanüstü bir akıcılıkla erişilen son bölümü, benzeri herhalde Kafka'da görülebilecek bir insanlık tragedyasının simgesidir.
insanın anlık şok geçirerek kendini bir tuhaf hissetmesi ve birbirlerinin yüzüne bakarak ayyy ne kadar büyümüşsün denmesi sanki kendi hiç büyümemiş gibi.ama dünyanın en güzel mutluluklarından biridir.
başkaları tarafından görülmemesi gereken sır olan anlamına gelen kelime.fakat bizde bu namahrem olarak da kullanılır.na farsça olumsuzluk ekidir.dolayısıyla namahremin anlamı sır olmayan demektir.ne de olsa galat-ı meşhur fasih-i mehçurdan evladır derler.
aynı zamanda eski zamanlarda herkesin bir çok mahremi varken günümüz toplumunda mahremin hiç bir anlamı kalmamıştır.bunun nedeni ülkemizdeki batılılaşma çılgınlığıdır.
tibetli yazar Alai'nin yazdığı kitaptır.tibetteki derebeylik yönetimi,aşk,inançlar(budizm),kan davası vs gibi olaylar şef maichi'nin budala oğlunun diliyle anlatılmıştır.
erkeklerin çıkmak için kaşar araması,evlenmek için namuslu kız araması özellikle türkiyede görülen olağan bir şeydir.ama erkeklerin de bir kaşarla çıkması ile kendinin de kaşarlanmamış olmasını düşünmesi tartışılacak bir mevzudur.
iran-hint kaynağından alınmış halk hikayesidir.Ferhat, Şirin ile beraber anılır.Şirin için dağları deldiği söylenir.kendisi mimar olan babasının yanında yetişmiştir.
ispanyolcadır.git ya da gitme anlamına gelen cümledir.2005 yılının yazında tüm dünyanın diline doladığı şarkıdır.özellikle discolarda ve barlarda çalınıp,insanın içini kıpır kıpır etmiştir.