Ölümünün üzerinden bir yıl geldi geçti bile ama ben ne bu günlerin nasıl bu kadar çabuk geçtiğini algıladım ne de kendisinin hala nasıl ölmüş olduğunu.
25.Haziran.2009 dan bu yana onu,düşüncelerini,eserlerini ve güzel ruhunu çok daha iyi tanıdım ve yaşarken ona bu kadar değer veremediğim ve hiç olmazsa bir konserinde bulunamamış olduğum için hep kahroldum.
insan şunu anlıyor ki,bazı şeylerin telafisi asla olmuyor.içinden geleni,hayalinde olanı yaptın yaptın,yoksa iş işten geçtiğinde işte böyle çoook ah vah çekersin.
Seni çok özlüyoruz be Michael.
Tek kelimeyle muhteşem!!!Sadece prova görüntüleri olmasına rağmen,eğer yaşasaydı ve Londradaki o konserler,seyirci eşliğinde verilmiş olsaydı kimbilir nasıl bir etki yaratırlardı,tahmin bile edemiyorum.Keşke yaşasaydı ve keşke o konserlerin hiç olmazsa birtanesi izleyebilme şansına sahip olabilseydim:(Bu kadar emeğin ölümüyle bir nevi boşa gitmesi çok üzücü gerçekten:( Bir Michael hayranı olarak,çok duygulandım.Hayranı olan olmayan herkese tavsiye ediyorum.Gidin ve bu adamın nasıl büyük bir organizatör olduğunu ve insanların bir konseri muhteşem hale getirmek için neler yapabildiklerini bir görün.
gıybet her türlü arkadan konuşmaktır ve dinen "ölmüş kardeşinin etini yemeğe" benzetilen çok büyük bir günahtır.Biz her ne kadar birinin arkasından konuştuğumuzda,ne var yani burda olsa yüzüne de söylerim gibi mazeretler uydursak da,yüzüne söylediğimizde de hakkında konuşulan kişiyi üzecekse söylediğimiz,yine gıybet yapmış oluyoruz..
ölümünün üstünden neredeyse iki ay geçti.ilk bir ay oldukça üzüntülüydüm ama yavaş yavaş yokluğuna alışmaya da başlamıştım.Nede olsa hayat devam ediyor ve kimler kimler ölüyordu.ama bugün sultanahmet'de bir hediyelik eşya dükyanına adımımı atar atmaz wanna be startin' something'in çaldığını duyunca anladım ki,ölümü aslında hiç kabullenemiyoruz...
Annenizin tüm sessiz hareket etme çabalarına rağmen,kahvaltı hazırlarken mutfaktan gelen çatal,bıçak,tabak sesleri..özellikle de bunlardan bir kaçı sürekli yere düşüp,şangur şungur sesler geliyorsa..
şu sıralar gecemi gündüzüme katıp J.Randy Taraborrelli'nin kaleme aldığı bir Michael Jackson biyografisi olan "The Magic and the Madness"ı okumaktayım ve onunla ilgili ne çok konuda yanıldığımızı gördükçe de kendim ve insanlık adına çok büyük utanç duymaktayım....
Michael bu şarkıyı albüme koymak için yapımcısı quincy jones'la kanlı bıçaklı duruma gelmiş ve en sonunda adamı tehdit etmiş,bu şarkı yoksa bende yokum diye.Quincy jones ve yapımda emeği geçen birkaç kişi Michael'a cephe alıyor ve çok büyük bir hayal kırıklıgı yaşayacağını,alay konusu olacağını söylüyorlar.Ama Michael'ı bir türlü ikna edemiyorlar.
Bu albüm için 100 tane şarkı yapıldığı söyleniyor ve sadece 9 tanesi albüme alınıyor..Billie jean da bunlardan biri işte...
Tüm zamanların en çok satılan albümü ve tüm zamanların en çok sevilen şarkılarından bir tanesi....
Birşeyin olacağı varsa bunun önüne kimse geçemiyor.şimdi yokluğuna alışmak ne kadar zor olsa da,Michael'ın çok büyük bir sanatçı olacağı varmış.
Yıl 2001,Oxford Üniversitesinde Michael'ın yaptığı "HEAL THE KIDS" konuşmasından bir alıntı;kendi çocuklarının onu nasıl hatırlamasını istediğinden bahsediyor....
"I remember once when I was about four years old, there was a little carnival and he picked me up and put me on a pony. It was a tiny gesture, probably something he forgot five minutes later. But because of that moment I have this special place in my heart for him. Because that's how kids are, the little things mean so much to them and for me, that one moment meant everything. I only experienced it that one time, but it made me feel really good, about him and the world.
But now I am a father myself, and one day I was thinking about my own children, Prince and Paris and how I wanted them to think of me when they grow up. To be sure, I would like them to remember how I always wanted them with me wherever I went, how I always tried to put them before everything else. But there are also challenges in their lives. Because my kids are stalked by paparazzi, they can't always go to a park or a movie with me.
So what if they grow older and resent me, and how my choices impacted their youth? Why weren't we given an average childhood like all the other kids, they might ask? And at that moment I pray that my children will give me the benefit of the doubt. That they will say to themselves: "Our daddy did the best he could, given the unique circumstances that he faced. He may not have been perfect, but he was a warm and decent man, who tried to give us all the love in the world."
Yıl 2009,Michael'ın kızı Paris'in,babasının cenaze töreni sırarından yaptığı duygusal konuşma;
"o,hayal edebileceğiniz en iyi babaydı.Onu çok sevdiğimi söylemek istiyorum"
ve kızı,babasını tam da onun istediği şekilde hatırlıyor...Umarım da hep öyle olur...
evlat-anne bugün bilgisayarı açma tamam mı? virus bulaşmış sanırım,akşam bakacağım.Sen açma ama ok?
anne- nerden cıktı virüs,ben birşey yollamadım,ne gitmiş,kim haber verdi?
evlat-anneee,dün gece farkettim,sen elleme gerisini de kafana takma tamam mı?
anne- hay Allah,nerden gelmiş bu virus şimdi.canımı yediniz,ömrümü tükettiniz....
bir arkadaşımın, benim ayrılığımın aynısını aynı şekılde birileri yaşamış demesi ,sonucunda keşfettiğim "in a manner of speaking" adlı muhteşem şarkıyı yorumlayan grup.
in a manner of speaking
i just want to say
that i could never forget the way
you told me everything
by saying nothing
in a manner of speaking
i don't understand
how love in silence becomes reprimand
but the way i feel about you
is beyond words
· give me the words
give me the words
that tell me nothing
give me the words
that tell me everything
· in a manner of speaking
semantics won't do
in this life that we live
we only make do
and the way that we feel
might have to be sacrificed
give me the words
give me the words
that tell me nothing
give me the words
give me the words
give me the words
give me the words
give me the words
Naomi Camphell'in tüm seksi kışkırtmalarına rağmen,insanın Michael'den ve o muhteşem dansından gözünü bir türlü alamadığı bir Dangerous albümü şarkısıdır.Michael'in bir kapı eşiğinde göstermiş olduğu dans figürleri de gayet takdire şayandır...
Michael'in malesef pek gün yüzüne çıkmamış muhteşem şarkısıdır.Kendisinin ne olağanüstü bir yorumcu olduğunu bir kez anlamak için,bu şarkıyı nasıl içten ve ciğeri yana yana söylediğine dikkatinizi çekmek isterim.Özellikle aşağıdaki linkte yer unplugged versiyonunda Michael'in back vocal yaptığı bölümlere dikkat!!!Kendisi resmen ağlamaktadır.Onu dinlerken yüreğinizden bişeyler kopup gider sanki...Öylesine içten,öylesine acıklıdır işte...Ah be Michael,ne vardı ölecek böyle durup dururken:(
Kandillerde sokak aralarına ip gerip "ya mum ya para" diye yolunuzu kesen çocuklara para verdiğiniz ve bir zamanlar aynı yöntemle sizin de para topladığınızı hatırladığınız an.
görüşmenin başında hastanın kendisine gelme nedeni anlaşılmaya çalışılmıştır,bir sürü sebep sıralanmış olup konu en sonunda aşağıdaki dialoğa varmıştır.
psikiyatrist-genç ve güzel bir bayansın,cinselliği hiç merak etmiyor musun?
hasta-hayır etmiyorum..böylesi iyi şimdilik.
psikiyatrist-peki hiç kendi kendini tatmin etmek geçmiyor mu içinden?
hasta-hı?
psikiyatrist-yani masturbasyon felan yapmıyor musun?
hasta-Pardon da bundan size ne? ve de ayrıca konumuzla ne alakası var
psikiyatrist-cinsellik olmazsa olmaz.
hasta.....................
Ölümünden bir hafta önce,onu uzun zamandır dinlemediğim geldi aklıma ve en sevdiğim parçalarını mp3 player'ıma yükleyip dinlemek istedim ama fırsat bulamadım,ya da başla önceliklerime yöneldim,bilmiyorum:(
Ölüm haberini aldığımda şoke oldum.Sanki bir hafta önce öleceğini hissetmiş gibiydim.Ölüm haberine üzüldüm ve de çok şaşırdım tabi.Ama benim açımdan,sen de ebedi aleme göçen bir canlıydın işte,hepimizin başına geleceği gibi.Şarkılarını dinlemeye,kliplerini ve röportajlarını izlemeye başladım.Lay lay lom,süper de eğleniyordum o muhteşem ritimli şarkılarını,harika dans figürlerini sergilediğin kliplerini izledikce.Herşey çok normal da görünüyordu ilk başlarda,ama günler geçtikce,daha önce görmediğim,duymadığım ve dinlemediğim bir Mıchael Jackson yönüyle daha karşılaşınca tabiri caizse tam bir tokat yemiş gibi oldum,içime öyle bir taş oturdu ki,günlerdir atamıyorum ve neredeyse cenaze törerinden bu yana,seninle ilgili daha önce farkına varmadığımı anladığım her yeni duyguma içten içe ağlıyorum.
Artık bu dünyadan göçmüş ve bana göre çok değerli olan bir insanın kaybının verdiği bir hüzün müdür bu,ya da aslında çocukluk dönemimden bu yana yaşadığım bir çok ana şarkılarınla tanıklık etmiş olmandan mıdır bilmiyorum ama ölmüş olduğun gerçeğini bir türlü kabullenemiyorum:(
Seninle birlikte çoçukluğumdan çok değerli bir parça da göçüp gitti sanki.Meğer ben büyürken ve seni benden daha çok dinleyip,evde deli gibi dans eden abimin ayaklarının altında dolanıp,onu taklit etmeye çalışırken ne kadar da güzel zamanlar geçirmişim.Şimdi farkediyorum.
Dünya gelmiş geçmiş en yetenekli şarkıcılarından ve show adamlarından birini kaybetti.Hemde yerine bir başkasını koyamamacasına...
Sevgili Michael,keşke sen yaşarken gözlerindeki o inanılmaz hüznü ve yalnızlığı atmana yardımcı olabilecek bişeyler yapmak gelebilseydi elimden.En azından ebedi aleme mutlu bir şekilde gitmiş olduğunu düşünür ve sen yaşarken seni suçlayanlara ve acımasızca eleştirenlere karşı seni yeterınce savunamadığım için,içinde bulunduğum vicdan azabından bir şekilde kurtulmuş olurdum.Umarım dünya senin o hassas kalbini aslında bizim sandığımız kadar yıpratamamıştır ve içindeki o "muhteşem gülen" çocuğa hiç dokunamamıştır...
Ne yazık ki,sözlerindeki derinliği ölümünden sonra daha iyi anladığım ve senin gercek duygularını yansıtan " childhood","speechless","gone too soon","cry","she is out of my life" ,"will you be there"gibi muhteşem slow'larını şimdi içimde derin bir hüzün ve gözlerimden akan yaşlar eşliğinde dinliyorum. Huzur içinde yat sevgili Michael...
Childhood şarkısının sözlerini de benim gibi,çoçukluğundan bişeylerin yitip gittiği düşünen tüm okur'lara armağan ediyorum...
Have you seen my Childhood?
I'm searching for the world that I come from
'Cause I've been looking around
In the lost and found of my heart...
No one understands me
They view it as such strange eccentricities...
'Cause I keep kidding around
Like a child, but pardon me...
People say I'm not okay
'Cause I love such elementary things...
It's been my fate to compensate,
for the ChildhoodI've never known...
Have you seen my Childhood?
I'm searching for that wonder in my youth
Like pirates and adventurous dreams,
Of conquest and kings on the throne...
Before you judge me, try hard to love me,
Look within your heart then ask,
Have you seen my Childhood?
People say I'm strange that way
'Cause I love such elementary things,
It's been my fate to compensate,
For the Childhood I've never known...
Have you seen my Childhood?
I'm searching for that wonder in my youth
Like fantastical stories to share
The dreams I would dare, watch me fly...
Before you judge me, try hard to love me.
The painful youth I've had