Para citir citir olur , yepisyeni. Sobamız eskiden vardi yeni nesil kaloriferde denesin. Para yenileme gibi birsey kûcukken paranin yanmasından korkar az tutardik sobanin yakininda.
Şu anda televizyonda gösterimde olan dizi. Pis yedili yedi fakir (!) öğrenciden oluşan bir grup . Fakirler ama bir giydiklerini bir daha giymiyorlar , ailelerinden para almamışlar fakirlermiş anca yüz lira çıkarmış ayy ay ay.
ben 8 yaşındayken hep kaç yüz aldın tartışması yapardık . Benim 6 tane seninki kaç ? Sınavlarıma hiç çalışmazdım ama yapabilirdim . Ne güzelmiş öyle şimdi düşünüyorum da .
Sen sadece düşük limitli bir ek kart hayalleriyle dolanırken arkadaşının kredi kartı olduğunu öğretmen ( 16 yaşındaki arkadaşının ). Açık renk çantana dökülen minicik su damlasını çantanın çekip renginin mora dönmesi . Farkettiğin otomatik nefes alış verişinin , o andan itibaren manuele dönmesi . Sınavda burnunun akması .
Kendini çok da gerekli bulmamak. Söylenilen sözlerin havada kalması . iyi görünmediğim günler. Aslında kaç senelik en iyi arkadaşını yeni bir kızın çalması .
Şimdilerde ise o kadar sıkı olmasa da öğrencilerin bir kalıba sokulmaya çalışıldığı bir okuldur. Genç öğretmenin olmadığı , lise birlere ise en ufak bir şaka dahi yapılamayan okuldur. Aynı zamanda her yeni gelen lise 1 dönemi tamamen mini mini birler statüsünde olmaya başlamaktadır. Çok nadir giymeyen olmak üzere her öğrenci marka giyer . Standartları yükselmiştir yani . Çaylak olmanın verdiği kasıntı ile entry'de çok anlatamadığım ordu fen lisesi ve orada okumak yine de nerede okuyorsun diye sorulduğunda gururla söylenir ve bir ' yaa Maşallah ' alınır. Bu tür tepki vermeyenlerin okulu bilmedikleri de düşünülmektedir.
Öğrenciler okul akşamlarını derslerle değil 'Ne giysem ? ' diye düşünerek geçirecekler. Kardeşim artık bütün hafta benim kıyafetlerimden giyecek. Ve bu düşünce bana acaba eskiden daha mı iyiydi dedirtecek.