çok gereksiz biri tarafından dile getirilmiş aşırı gereksiz ve nahoş bir sorudur. işsizlik başa bela cidden. yalnız bazı dönemlerde ben de işsiz takıldım* ama böyle saçma sapan ve trollvari soru/sorular sormadım. ne gerçek hayatta ne de sanal alemde.
dikkat çekme hastalığı[trolllük müessesesi] ne zaman türedi bu memlekette tam olarak hatırlamıyorum lakin son zamanlarda boku ziyadesiyle çıktı. hobi olarak dahi yapılması engellenmeli hatta hatta düşünce halindeyken yakalanmalı ve ajan simit tarafından o aşamadayken imha edilmeli. o da olmuyorsa insepşınvari kıvrak hareketler bütünüyle bertaraf edilmeli.** o da olmadı hayko'ya teslim edilip tehlike uzaklaştırılmalı..
hormonlarına boyun eğmiş bir zihniyetin bok yemesidir. seks yapmak elbette hoş bir şeydir lakin sucuklu yumurta ne lan?
mutfakta işi varken gidersin ve orada olaylar gelişir. artık bulaşık taşında mı sevişirsin, duvardan duvara mı yaparsın, hatta hızını alamayıp balkona mı taşarsın orasını bilemem. güzel bir anıyla bitirmek isterdim fakat şu an hiç içimden gelmiyor yazmak..
yapılmaması gereken davranış. besleyin onu ve saygı duyun. isteyerek mi zombi oldu o? neler yaşadı kim bilir? onu da öyle kabullenmek gerek. hem de kalbine!
fazla düşünceli davranmak.. karşındakini ne kadar çok düşünürsen o oranda kırılırsın.. istisnai durumlar olabilir fakat mutsuz olmak isteyen insan; etrafındakileri kendinden fazla düşünmelidir.. eğer böyle mutlu olabilmeyi öğrendiyse, yani kendinin düşünülmesini önemsemiyor ve hayal kırıklığı yaşamıyorsa, aşmaya başlamıştır bu insan.. aynen devam etsin ve vazgeçirmeye çalışanlara dirensin.. kolay olmayacaktır, çok iyi biliyorum...
gibi ilginç bilgilerin sızdığı da bilinmiyor değil.. fenerbahçe içine etmemiştir.. olsa olsa bok çukuruna icap ettiği gibi davranmıştır. birazdan biz aslında çok temiziz diye bir taraflarını yırtacak kişilere iki çift lafım var.. (bkz: canım yaa)
internet aracılığı ile dizi seyretme rahatlığını kavrayamayan insan grubudur.. reklam koydukları için sinema salonlarından bile soğudum, bu yüzden reklam olan yerde ne dizi film seyredilir ne de sinema filmi. ulan sıçayım reklamlara arkadaş! sinema salonlarında yapmasaydınız bari..
sobanın üzerine kolonya dökmekten daha az zevk veren eylemdir. kolonya alev aldığı anda yüzümde oluşan hain gülümseme ise seremoninin en eğlenceli kısmıydı kuşkusuz..
hak ettiyse karşıdaki haddi aşmak çok zevklidir. balon egoları patlatırken eğlenmek gibisi yok!
bu lafı duyduğum zaman, söyle bakalım neymiş benim haddim diye sorarım karşımdakine.. çoğunlukla cevap gelmez. çünkü bilmez ne manaya geldiğini. ben de bu suskunluğa karşılık; sen dert etme ben sınırımı bilirim ve sen bana sınırlarımı söyleyemezsin diyerek noktayı koyarım.. o lafı bir daha kullanamaz bana karşı o kişi..
çok ilginç bir yazım yanlışıdır. öyle ilginçtir ki tespit yapmaya çalışırken noktanın boşluktan önce konulduğunu bilmeden tespit yapanları görmemizi sağlamıştır. yeni bir yıldız keşfetmiş gibi heyecanlı bir şekilde bu tespiti paylaşmaksa en eğlenceli kısımdır..
her ay kıyafet almak gibi bir derdi olmayan insandır. bütçesine göre ayda bir kaç tane ya da yılda/bir kaç yılda bir tane alır bu oyuncaklardan ve keyfine bakar. havam olsun diye alıyorsa eğer sıçayım öyle insanın suratına..
her 19 mayıs'ı caddelerde, stadyumlarda karnaval havasında kutlayanları üzen karar.. akp'yi zerre sevmem, yaptıklarının çoğunu da tasvip etmiyorum fakat her milli bayramda coşan insanlar gibi davranmayın artık.. her milli bayramı coşkuyla kutluyor isen amenna.. tatil gözüyle bakan biriysen eğer ağzını açmaya gram hakkın yok!
pek katılmadığım cümle.. yalnız sevişmenin adı farklıdır, ona sevişmek denemez zaten.. -sev- kelime kökünden sonra gelenler, eylemin birden fazla kişiyle icra edildiğini gösterir.. sevişirken dahi yalnız olabilen birisi sevişmesin daha iyi bana göre. tatmin olmak başka, sevişmek ise bambaşkadır..
sevişirken yalnız olunmalı mıdır?
düşünmek lazım..