hakkında son bir yazı yayınlanmış olan kişi. bu yazıda ayrıca bir belge yer alıyor, bunun dışında kendisi hakkında yazılanların son bulduğunu görüyoruz, yine de açık kapı bırakılmış.
hakkında çıkan yazılara cevap veremeyip, görmezden gelmiş kişidir. devekuşu moduna girmiş durumda. yakında belgelerle daha sert bir şey gelecekmiş hakkında. yazık.
iyi bir akademisyen değildir, bir akademisyen her konuda yazamaz, uzmanlık alanı olması gerekir. eğer her konuda yazacağım diyorsa da öncelikle her şeyi iyice okuması ve anlaması gerekir.
beyefendi daha emile durkheim okumadan durkheim'ın ilkel toplumlar için gösterdiği dayanışma modelini organic solidarity zannetmektedir. kafası güzelmiş gerçekten, mechanical solidarity nedir? öğrenip gelmesini tavsiye ediyoruz.
daha bugüne kadar belgeli konuştuğu görülmemiş olan, bir de aklı maklube yemekten samanlaşmışlarca belgesiz konuşmaz diye savunulan tarihçi sıfatıyla uzak yakın alakası olmayan dedikoducudur. hayatı "ya bunun belgesi var da getirmedim şimdi yanımda değil" demekle geçen insandır. o belgeleri nedense hiç göremeyiz, hiçbir zaman gösteremez, hiçbir zaman yanında değildir. dedikodulara göre konuşur. tahminen bir çoğu buna başkasının anlattığı şeyleri sanki kendi yaşamış gibi anlatmaktadır.
türkiye'de islamcı kitle seferberliği adlı kitabı mutlaka okunması gereken yazar. islamcıların nasıl bir dönüşümle seferberliğe giriştiğini çok güzel anlamakta. islamilerden daha da tiksiniyorsunuz okudukça, ki yazar tarafsız bir üslup ile yazmış olmasına rağmen.
bu ülkede son zamanlarda yapılmaya başlanmış yüzde yüz halal zamdır. aslına bakarsanız bazılarına göre zam bile değildir bir güncellemedir. memleket dahilinde yüzde 50 bu zammı sevinçle karşılamıştır, nedeni islami usullere göre olmasıdır, alkol içenler daha çok ödesin, zıkkımlansın köpekler mantığındaki bu yüzde 50 beyin yerine samanla yaşarlar. güncellemeye inanacak kadar maldırlar bir de.
hiçbir halta benzemeyen boş muhabbet bir eğlence anlayışıdır. bu anlayışın temelinde sapkınlıkları bastırmak yatar, bu arkadaşlar hayattaki her şeyi sapkınlık ve günah olarak gördükleri için eğlence de onlara göre sapkınlıktır, o yüzden yapılmamalıdır.
ama bunun dışında bu elemanların eğlenceleri, zikirlerde birbirlerinin ensesine tokat atmak, maklube toplantılarında birbirlerine parmak atmak gibi şeylerdir. çok nadiren bunları nargile içerken ya da bir pastanede (onlardan olduğu için genelde saray muhallebicisi'nde) bir muhallebi yiyip çay içerken görürsünüz. ne diyelim iyi eğlenceler!
fernand braudel'in maddi uygarlık serisini mükemmel çevirmiş olan insandır. ilk defa bir çeviriyi okurken okudukça okuyasım geldi. ingilizce'sine göz atmaya ihtiyaç bile duymadım.
nadir kitap üzerinden hizmet veren sahaf. dikkati çeken ise az kitabı var öz kitabı var, siyaset bilimi ve felsefe üzerine olan kitaplarını tüketmeye azmettim.
michel foucault'nun ortaya attığı kavramdır. foucault bunu direk aslında capitalism için kullanmaktadır. günümüzde de kapitalizmin bir yeni formu olan neoliberalism için kullanılır.
government ve to govern ve mentality kelimelerinin aynı kelimede bulunabilmesi için yaratılmış çok güzel bir kelimedir. mantalitenin ve dolayısıyla bedenin üzerine kurulan tahakkümü anlatır.
governmentality denilen bir kavramı yaratmış olan büyük düşünür, siyaset felsefesici. liberal ve neoliberal yönetim tarzlarının nasıl ortaya çıktığını ve bu yönetim tarzlarının insanları nasıl ve hangi taktikleri kullanarak uysallaştırdığını, disipline ettiğini eserlerinde göstermektedir. özellikle de bio-politics denilen nüfusların istatik bilimiyle kontrol edilmesi, zenginleşmek için daha çok insana ihtiyaç duyulması ve burada da ortaya insan bedenine bir önem atfedilmesi meselesinin ortaya çıkması vardır. yani foucault'ya göre liberalism ve daha sonra neoliberalism insanı tekrardan başka formlarda ve disiplinlerde üretmiştir. artık aslolan insanın yaşatılması çünkü çalıştırmak için çok fazla insana ihtiyaç vardır ve ne kadar çok insan olursa işgücüne ödenen para o kadar azalır.
foucault nazarımda marxist kuramın sınıf bilinci analizinden devrimci analize uzanan yapısını yerle yeksan etmiştir. marxistler ağır sanayi ve üretim koşullarında çalışan proleterler zaman içinde sömürüldükce sınıfsal bilinç ortaya çıkacağını ve bunun işçileri bir araya getirip direnişe ve daha sonra devrime varacağını söylemektedir. foucault ise "durun bakalım siz çok iyimsersiniz" der ve ekler "sistem size disipline edilmiş ve bu sisteme neden direnmemesi gerektiği öğretilmiş işçiyi yaratmıştır, kapital de bu işçiyi kullanmaktadır." der ki marxist söylem bu aşamada foucault tarafından yıkılmış olur.
mükemmel hızlı menüsüyle gönülleri fetheden adeta bir cep bilgisayar. üstdüzey bir telefon, kapitalizmin üretim ilişkilerini eleştirirken bizi genel söylem içine alıp harcadıkca mutlu olmalısın dedirtmesinde bana payıma düşen harcadım ve mutlu oldum lafını söyletmeyi başarmıştır.
akıl ve mantık dahilinde olan herkesin yapması lazım gelen eylemdir. zira anayasa değişikliği hiçbirimizin hayatını değiştirmeyeceği gibi ona bir sürü yargısal yük getirecektir. burada bizim hayatımızı kolaylaştıran hiçbir şey olmadığı gibi sadece akpnin işlerini kolaylaştıran şeyler vardır. nerde vatandaşın hakları? yok sadece akpnin istedikleri var.
arkasınıverenlerin bok atmak için yarıştığı duyarlı milletvekili. bu saate kadar beklemiş ve gayet de güzel konuşmuş olan adamdır. parti ayrımı gözetmeksizin bu işi halletmeliyiz diyor. adam olun iki dakika öyle dinleyin beyinsizce değil.
anlıyoruz ki fettoşçuların kabul ettiği gerçektir. inadına bu kadar küfretmezler çünkü bir şeye, bir şey varsa ve onları çıldırtıyorsa yerlerinde duramazlar.