sözlükte açılan çokça " ölmeden önce şunu , bunu yapın " gibi başlıkların ve ya yazılan entrylerin kafamıza gelmesini sağladığı gerçektir . şuan ölsek sıçtık resmen . daha yapılacak amma çok şey var . demek ki ölümde bir şeyler değişecek !
hollywood filmlerini aratmayan kovalamaca türüdür. genellikle evin içinde gerçekleşir . ışıkları kapattığınız anda ortaya çıkan ve özellikle kulağınızın dibinden geçmeye özen gösteren sinek oyun aramaktadır . bu sırada insan tahrikten uzak bir yerde , yatağında her şeyden habersiz uyumaktadır . ve bir anda o ses belirir * . bundan sonra amansız bir kovalamaca başlar . kovalayanın ve kovalananın konsantresi görülmeye değerdir . eline yastık , gazete , terlik , elbise gibi suç aletleri geçiren potansiyel katil ışığı yakar ve ana avrat düz gider . bu işin sonu ya mutlu sonla ya da sabah milyonlarca kaşıntıyla sonuçlanır .
sokakta yanlız başına yürüyen insanın , zamanın daha hızlı bir biçimde akması için kendi kendine uydurduğu bir oyundur . genelde erkeklerin kadınların kalçalarına bakarak oynadıkları gerçeğini unutmamak gerekir . oyunun kısaca bir özetini geçersek , önünüze biri geçer . boyutlarına ve giyinişine göre bir tahmin yapılır . bu bölümden sonrası kondisyon isteyen bir iştir . yürüyüşünüzü hızlandırıp , kendi kendinize bahis oynadığınız kişinin önüne kırıp , iddianızın sonucunu görmeniz gerekir . eğer tahmininize yaklaşmışsanız , yüzünüzde şapşal bir gülümseme gerçekleşebilir . bu bazen halk tarafından " sapık , salak , öküz , vb... " gibi kelimelerle karşılanabilir . bu sizin moralinizi bozmasın . siz oyununuzu kazandınız . gelelim diğer sonuca , eğer tahmininize yaklaşamamışsanız , kendinize küfür etmeye başlıyabilirsiniz . ayaklara kara sular inme olayıda gerçekleşebilir . bu durumların en kötüsü ise bahis atınızın bir sokağa dönmesi , bir araca binmesi ya da sizi kötü adam belleyip tabanları yağlamasıdır . bu durum içinizde uzun süre boyunca ukte kalır .
küçük çocukların kendini ispatlama isteğidir . amaç kendilerini bir birey olarak aile içine katmaktır . özellikle erkek çocukları , evde babadan sonra gelen asıl otorite olarak sayarlar . pazardan ve ya marketten dönerken , komşuya ve ya akrabaya eşya taşırken , boyutları kendi vücudları kadar olan poşetleri ve ya torbaları alıp , " valla ağır değil " cümlesi eşliğinde sürüklerler . bazı zayıf çocukların bu duyguyu tatmak uğruna kolları çıktıkları görülmüştür . poşet taşımak yerine süt içselerdi böyle olmazdı .
çocuğunuzun iç organlarını yemeye başlamasına ya da karnınızı yırtarak ordan çıkmaya çalışmasına sebep olabilicek bir durumdur . sonuçta çocuk daha ne yapsın kimi örnek alacağını bilememektedir . o yüzden başbakanımız demişki çocuklarınıza böyle siyasetçileri izlettirmeyin ki ortaya böyle muhalif tipler çıkmasın . bu muhalefet ne kadar muhalefet orası tartışılır tabi .
Bu olayın gerçekleşmesi benim için çok sıkıntılı bir süreç olacaktır. Kendinizi lise öğretmeninize yalakalık yapıyormuş gibi hissetmenize yol açma olasılığı yüksektir.Lisedeyken hatırlar mısınız bilmiyorum? Ozamanlar şöyle söylentiler vardı.Sınav kağıdınıza ne kadar çok yazarsanız o kadar çok puanınızın yükseliceğine dair inançlar.Bu sebepten dolayı hala çoğu öğrencinin kompozisyon yazma konusunda büyük sorunları vardır çünkü hayatı boyunca sadece kafasına bilgiler enjekte edilmiştir.O bilginin nerde , nasıl kullanılacağı hakkında pek bir bilgi sahibi olmayınca , o bilgi direk olarak niteliksizleşmektedir.Hatırlıyorumda bir arkadaşım Mondros Ateşkes Anlaşması'nın yedinci maddesini açıklarken dört kez aynı şekilde maddeyi tekrarlamıştı. Bu sebepten dolayı o sorudan çok çok az puan almıştı. sonradan gelen itirazlar falan. Ama geyet net aklımda kalmışki o soruda açıklanılması isteniyordu , tekrar edilmesi değil. Bu gene bir dereceye kadar kabul edelebileceğini düşünmekteyim.Bunu sizede kabul ettirebilecek bir anım daha var.
ilkokul altıncı sınıftaydım yanlış hatırlamıyorsam.Din sınavındayız.Soruyu şuan tam hatırlayamıyorum , sizede yalan yanlış bilgide vermek istemiyorum.Aklımda kaldığı kadarıyla çevirmeyi deniyim.Soru belli bir dönemdeki Arap Yarımadası'ndaki önemli insanlar.Bende hayatım boyunca pek parlak bir öğrenci olmayı başaramamış olmanın gurursuzluyla çevreme bakınmaktaydım.Arkadaşın sınav kağıdının üstünden elini kaldırmasıyla , benim suratımdaki sırıtmanın başlaması aynı zamana denk geldi.O sorunun cevabı olarak arkadaşım Gana milli takımının ilk onbirini yazmıştı.Onu bile tam yazamamıştı diyebiliriz.Bu sorudan puan almasının imkansız olduğunu düşünüyorum hala ama genede tam olarak net birşey yok kafamda.Hatırlayamıyorum.
Ben açtığım başlığa bağlıyım bunu sonuç olarak. Uzun yazmak güzel birşey ama birazda içinde nitelikli bilgi olması fena olmaz.Şuan biraz yalakalık yapmış gibi hissediyorum. Ama asıl amacım 10 entry'nin ne kadar ciddi, stresli, saçma ve bir okadarda yalakacı birşey olduğunu göstermek.Bu daha birinci entry'im olmasına rağmen neden böyle bir konu seçtiğimi bilmiyorum.Sanırım öğrencilik kanımda var.
