yasaklanması olası internet sitelerine ait ekşi sözlükteki listeyi şöyle bir gözden geçirirken gördüğüm adresle şaşayazdım. ağırlıklı olarak cübbeli ahmet hoca'nın dini içerikli videolarının yayımlandığı site bildiğin islami kesim http://ankebut.net adresi de filtreye takılmış. tamam hocamızın herkesçe malum internete düşen bir takım videoları var ama bu sitenin mevcudiyeti içinde yok. ya çaktırmadan şöhretini kıskanıp hoca'yı yasaklıyorlar ya da hoca'nın kendisine cinsel içerik muamelesi yapıyorlar. bilemedim şimdi. "internete özgürlük" sloganının "internete özgürlük, cübbeli ahmet hoca'ya da" biçiminde değiştirilmesini arz ve talep ederim.
kaynaktaki bilgiler doğruysa, sıfır zayiatla seçimleri tamamlamış görünmektedir.
oysa buradan, annemin oy kullanmadığını ihbar ederek, toplam kullanılan oy sayısındaki hatayı bildirmek istiyorum. yanlış anlaşılmasın sağlık sorunları nedeniyle oy kullanamadı yoksa anarşik değildir benim nur yüzlü annem. *
- yine ne oldu bu ttnet internetine. kırk saattir bir müzik indiremediğim gibi msn messenger bile oturum açmayı reddeder oldu. bi de uçan internetten bahsederler.
bir dönem ünlü psikiyatrist mazhar osman uzman'ın yanında asistanlık da yapmış olan eski istanbul valisi fahrettin kerim gökay hakkında ne düşündüğünü mazhar osman uzman'a sormuşlar:
mazhar osman: "kendisini tanırım. validen sonra başbakan, sonra cumhurbaşkanı olmak isteyecek. en sonunda haşa allah olmak isteyecek işte o zaman bana getirecekler" demiş.
p.s. bu entry'de burada, ima dolu ancak tanım olmadan bitmiş.
iki aylık faturalandırma dönemi
elli dört günlük su bedeli : 99 milyon eski türk lirası (itiraf ediyorum, hamam işletiyoruz)
bir aylık faturalandırma dönemi
yirmi altı günlük su bedeli : 23 milyon eski türk lirası
yirmi altı günlük su bedeli*2 (elli iki güne tekabül eder) = 23*2= 46 milyon eski türk lirası
elli dört günlük su bedeli - elli iki günlük su bedeli = aradaki fark
99 - 46 (hadi iki gün için yuvarlama yapıp 55 yapalım) = 44 milyon eski türk lirası
hani iki aylık dönem ile bir aylık dönem faturası arasında fark yoktu? öyle diyordunuz. ocağımıza incir ağacı diktiniz aylarca. babam aradaki 44 milyon eski türk lirasını geri istiyor. bilgisayar ile arası iyi değil onun için ben aracılık ediyorum. bir rica edeyim parayı, kontör alacam.
not : bu entry, başkana sesimizi duyurabilmek için bu başlık altına yazılmıştır. yoksa ne bileyim vatandaş, kol böreği, yemek, afiyet olsun başlıklarına da yazılabilirdi.
04.02.2009 tarihinden itibaren altındağ ve mamak yöresinde beş gün süreyle idrak edilecek olan "bilmem kaçıncı su kesintisi şenliği"dir. şenliğe vesile olan, yetmiş sekiz senesinde döşenmiş su borusudur. otuz dört senelik borunun patlamasından şimdi belediye mi suçludur? haşa. ben hep derim, melih gökçek enkaz devralmıştır diye.
Sahibinin Sesi (His Master's Voice), bir plak şirketidir. Plak üzerinde resmi bulunan Nipper isimli köpek, plaktaki sahibinin sesi dinlemektedir. Stanislaw Lem tarafından yazılan ve 1968 yılında ilk baskısını yapan His Master's Voice kitabının konuyla alakası, sadece isim bazındadır.
Biz de ise Sahibinin Sesi lafı; düşünmeyen, fikir üretmekten aciz olan, patronunun suflörlüğü altında onun dediklerini motamot ifade etmekten öteye geçemeyen kişilerin bulundukları durumu betimlemek için kullanılır. Şöyle kuklamsı gibim bir şeydir. Ruhları, devre mülke benzemektedir parayı veren istediği gibi kullanma hakkına sahiptir, ne yazık ki kullanılma rızasını kişinin kendisi gönüllü vermektedir. Yaygın olarak görüldüğü meslek grupları içinde halay başı, basın çalışanlarıdır. Liberal ekonomik anlayışın beraberinde getirdiği liberal çoğulcu basın anlayışı çerçevesinde, halk adına iktidarları denetleme sorumluluğunu üzerine alarak yasama, yürütme ve yargının yanına dördüncü kuvvet olarak eklemlenmiş basının, halay başı olması ayrı bir ironidir.
son yazısı, biçim olarak ironik ögeler barındırmasına rağmen öz olarak çevir gazı yanmasın modundadır. şöyleki:
sayın orgeneralim, şerefim üzerine yemin ederim ki, sizi tenzih ederim, derin saygılarımla gibi ifadeleri aslında askerler karşısında hazır ola geçen yahut geçecek zihniyete karşı göndermelerle doludur. ona göre, paşadan gelen mektup karşısında bu hitap biçimlerini kullanacak, ben ettim sen etme diyecek tonlarca muharrir bulunmaktadır ve iş bu köşe yazısıyla onlara ne olduklarını göstermek için ayna vazifesi görmüştür.
öz olarak ise, bir gazetecinin elinde inandırıcı kanıtlar olmadan, sadece orada burada duyduğu söylentiler üzerine birilerini zan altında bırakmasının, hatta mesleği gereği kamuoyu üzerinde bu doğrultuda düşünce oluşturmasının yanlışlığını hesaba katarak, yapılmış bir u dönüşüdür. gönül isterdi ki, sağlam delillere dayanarak yazı yazsaydı da kendi kendini tekzip etmeseydi.
düşüncenin, suç teşkil edebilmesi için "ifade edilmiş olma halinin" vuku bulması gerekir. yoksa, "düşünce suçunun" oluştuğu, ancak ve ancak "zihin okuyucular" vasıtasıyla tespit edilebilir ki bizde de nerde o teknik??
dört puan farkla süper lig birincisi olduğu takdirde, şampiyonluğunu kutlayacağım ve helal olsun diyeceğim olaydır. zira şahsım tarafından, üç puanı silinmiştir.
günün anlam ve önemine binaen imleç ile google logosunun üzerine gelindiğinde "cumhuriyet bayramınız kutlu olsun" mesajını görebildiğiniz gibi, logoya tıkladığınızda cumhuriyet bayramı ile ilgili arama sonuçlarını görebilirsiniz.
marshall yardımlarının, güneşin battığı yer yani magrip yani avrupa'ya olan katkıları şunlardır:
* yardım alan devletler birarada çalışmayı, işbirliğini öğrendiler. [geçmişte katoliklik protestanlık yüzünden sonra çıkar kavgaları (bakınız birinci dünya savaşı) yüzünden bunlar hep birbirini yemişlerdir. ]
* ekonomik katkı ile refah yükselmiş, istikrara kavuşmuşlardır. [ekonomi ne kadar düzelirse, statükoculuk artar. halk, merkez politikalar itibar eder ve öyle faşik, anarşik akımlara prim vermez]
liverpool taraftarlarının, maçın sonucundan memnun olduklarını müşahede ettim. böylelikle rafael benitez'in ve kalesine gol atan şu sarışın futbolcunun (ismi neydi unuttum, sorulmayı sorulmayı) gideceğini düşünmekteler. valla bir tek bizim ülke de var sanırdım, koltuğuna sıkı sıkıya sarılanları. biz iyi biliriz, bu tipler kapıdan da bacadan da kovsan bir yere gitmezler, hatta bulundukları yerden milim kıpırdamazlar. ha arada darbe olur mecburen giderler. ama bu özellik de, bir bizde bir de latin amerika ülkelerinde var. konunun farklı yerlere saptığının farkındayım bu nedenle tekrar konuya dönüyorum, liverpool taraftarı, beşiktaş'a minnettar anladığım kadarıyla. bir musibet bin nasihatten evladır demekteler.
beşiktaş taraftarı ise tek kelime ile, on numeroydu. (iki oldu ama olsun)
son dakika eklemesi : ismi klavyemin ucuna gelmeyen sarışın futbolcu, hyypia imiş. abberline'a teşekkürler.
nacizane bir takım tespitler yapabileceğimiz açıklamadır.
1/ pkk; çok güçlenmiş olduğunu hatta karşıdaki küçük dağları bizzat kendisinin yaratmış olabileceğini düşünerek götü kalkmıştır ve aklı sıra bize lütufta bulunuyordur.
2/ önce vurup sonra ateşkes ilan ederek, bizi saldırgan unsur durumuna sokmaya çalışıyordur.
3/ pkk; yapılacak operasyonu geciktirerek kaçmak, saklanmak vs. için vakit kazanmak istiyordur.
skandalları ortaya çıkaran, kamu örgütlerinin kamu çıkarlarına ters düşen uygulamalarını araştırarak bunları açıklamak amacı güden ve yirminci yüzyıl başlarında gündeme gelen bir gazetecilik anlayışıdır. *
muckracking'den dönüşüme uğrayarak gelişen ve abd'de watergate skandalı ile gündeme gelen araştırmacı gazetecilik, bir olayın derinlemesine araştırılması, belgelenmesi, arka planda olup bitenlerin açığa çıkarılmasını anlatan bir gazetecilik türüdür. *