safi yalan, inanmayın böyle haberlere. bunlar bizim arka mahallenin elemanları. rio'dur karnavaldır diye gittiler canım brezilya'ya, tabi sen git tüm parayı ye orada karı kızla, dönüşe para bile kalmayınca safari yapıyorum ayağına amazonlara dal sonra. allah belanızı vermiş işte. resimde arkada kalan bizim muhittin, yazık lan süt gibiydi bu giderken kararmış kurumuş şimdi aslan parçası. acıdım şimdi ula, mahalle maçında az eline vermedim bunların. gelin olm artık bak western union'dan para gönderirim, gelin havalar da ısındı deve güreşi filan yaparız hee.
enviraymış hade len, kıçımın envirası...türk olm bunlar türk
bir türk fenomenidir. mey bunu motto olarak kullanmalı, satışlarını katlamazsa şerefsizim.
bu arada geçenlerde dokuz kadeh devirdim bana mısın demedi... şerefsizim bak.
uzun zamandır giremediğim/girmediğim uludağ sözlük ortamına bir dalış yapmama neden olan zirve. geçen zamanda şunu fark ettim ki, ne programda konuşan ne de zirveye katılan yazarların çoğunu tanımıyorum, sözlükte bir hayli kan değişimi olmuş.
ama şunu diyebilirim ki, programda konuşan yazarlardan, ya da bu başlık altındaki entrylerden çıkarabildiğim sonuç; niteliği yükselsin sonra geri döneriz diye terk ettiğimiz sözlük geçen zaman içinde iyicene su almış gibi görünüyor. belki popülasyonda belirgin bir yükselme var ama işte o kadar. iyi yazarların göç etmesi ya da elini ayağını çekmesi de bunda büyük etken kanımca.
şimdi hülasa dersek;
okan bayülgen'e ne kadar teşekkür etse azdır bu sözlüğün. çünkü arasında büyük nitelik farkı olan iki sözlüğü aynı potada buluşturmaya çalışmıştır. neyse benden bu kadar...
bir bok anladıysam at sineği olayım. kurtlar vadisinin aynı saatlerde yayına girmesinden sonra "aboo raytingler düştü şu diziye hemen bir kapanış yapalım" kaygısıyla piç edilen dizi.
türkiye'de içini istediğiniz gibi doldurabileceğiniz kavram. akademik hayatta gördüğünüz parametrelerin çoğunu reel hayatta göremediğimiz, siyasetin oyuncağı olmuş bilim dalı.
son yıllarda popüler kültüre yakınlaştı gerekçesiyle haklı haksız birçok eleştiriye maruz kalmış kişidir. yıllar yılı yaptığı yardım konserlerini promosyon malzemesi yapmadığından olsa gerek, üç akordan öteye gidemeyen popçu-rockçı olarak karalanmıştır. oysa ki o üç akorla gitar çalmaya heveslendiğimizi unutup, piyasada çamura sıvanması gereken bir tabur da adamı geçip, hep bu adamda takıldık, çamurun en yapışkan kısmını ona attık.
şimdi radyolarda elfida diye bir şarkı döner, bu şarkının hikayesini bilen bilir. bilmeyenler için de en iyi kaynak ahan bu sözlük mecralarıdır.
yine en başa dönersek; bu adam da popüler kültürün şarabından içiyorsa eğer, popüler kültürün nimetlerinden faydalanıp bunu elfida gibi biçarelere sunuyorsa, az da olsa paylaşıyorsa eğer, diyeceğim şu'dur ki popüleri ben yiyim, kültür size kalsın...
bir an da olsa sürüden beri dur, kafayı çıkart arkana bak..kendine bak..
amerika yıllardır uzaylılara savaş açar. dünyamızı uzaylılardan temizlemek gibi bir misyonu vardır. bu çerçevede konuyu değerlendirirsek ortadoğu'da, orta asya'da afrika'da, güney amerika'da ve uzak doğu'da insan kisvesi altına bürünmüş uzaylıları öldürüyor yıllardır aslında. o olmasa hepimiz uzaylılar tarafından asimile edilmiş cyborglar olmuştuk belki de...
amerika insanları çok sever, kızılderilere medeniyeti getirdiği günden beri bu hep böyle olmuştur...
bu kısa yazıdaki tüm ironilerin müsebbipi sensin amerika...sen iron nedir iyi bilirsin, yıllardır üzerimize yağdırıyorsun...
yalamanın kaçınılmaz olduğu zamanımızda, yalayarak bir yerlere gelmiş bünyenin kendine adadığı söz.
eski insanlar tırnaklarımla geldim diye övünürken, modernize olmuş yeni nesil kişinin artık ustalaşmış "dil hakimiyeti" ile hızlı yükselişi ve bunun gurula ifadesi.
emir altında çalışmak anlamına gelir, yani bildiğiniz memur stil çalışmadır. atalarımız pek bir terbiyeli olduğu için kıç kokusunu ağız kokusu olarak kullanmışlar.
seyir oranı azaldığını fark etmiş, son programına ortam soytarısı ajdar'ı çıkarmıştır. diğer bir konuk da şahan gökbakar. yani program rating yaparsa beyaz'ın marifetinden olmayacak.