facebook hesabıma girmeye çalıştığımda ''geçersiz sunucu sertifikası'' hatası veren internet tarayıcısı. resmen facebook hesabıma girememekteyim an itibariyle ve bit tabii yardımlara açığım.
bugün bayrampaşa öğrenci meclisi'nin davetlisi olarak, bayrampaşa'da bir söyleşide bulunmuş yazardır. çok hazır cevap bir kişilik. ayrıca son hikaye kitabı, ben sonra ağlarım da okunmaya değer. (bkz: bayrampaşa öğrenci meclisi)
ortamı uludağsözlük e göre daha bir samimidir, yardım isterseniz anında yardım eli uzanır size doğru. ayrıca uludağ da (bkz: jilete kafa atan adam) ekşide de jilete kafa atan adamdır.
ergen kızları etkileyecek kalitede müzikler dinlerseniz, sessiz, gizemli, az biraz depresif modda yaşarsanız, evet siz de ilgi çeken bir cool olabilirsiniz, zor değil.
artık her gün yazar oldum buraya, bugün keyifli bir gün. her şey geçti galiba. günlerdir konuşma fırsatı bulamadığım güzel bir insanla uzun uzadıya konuştuk.
vakt-i zamanında bir arkadaşım getirmişti bunlardan sınıfa, matematik sınavı öncesi 8 tane indirmiştim mideye. çok eğlenceli bir sınav olmuştu ki bu da böyle bir anımdır.
her iki günde bir şey itiraf eder oldum, ona söyleyemediklerimi... neyse dostlar sıkıntılıyım, bir dünya sorumluluğum az vaktim, bir de o var işte. son birkaç gündür de baya mutlu.
sonucu elbette başarılı olabilecek eylemdir, fakat olay yine sizde biter. siz tipsiz bir adamsanız, felsefe yaparak sadece türk kızını değil, hiçbir kızı kaldıramazsınız. he hem yakışıklı, az çok varlıklı, ilgi çekici bir adamsanız. zaten niçe, froyd yanınızda halt etmiştir.
ah be hocam be, bazen müzik dinlemeye bile vaktim olmuyor. peki ne yapıyorum, hiçbir şey...
edit: bir de saçımı kestirdim, öyle böyle değil sağlam kestirdim. zaten bir işe yaramıyordu, önemi kalmadı artık, saç tellerinin boyunun. boyumun ölçüsünü aldım zira.
günlerdir elvis presley dinliyorum, hatalarımı anlıyorum geçmişe baktıkça. galiba en fazla kendimi kırdım, ne ilginçtir ki bu iş yüzünden en fazla yine kendime kızıyorum. yağmuru seviyorum, getirdiği melankoliden nefret ediyorum. halk oyunu oynayamasam da oynama ihtimalim ama çekici geliyor. sevilen bir insan olmadığımı düşünüyorum, şiir okumayı da seviyorum herkes kadar. o'nu da herkes kadar seviyorum... uzak olmalı artık, iki kafa arasındaki mesafe büyümeli.
alınmayın ama yazacaklarım tanıdığım hatunların önemli bir kısmı için geçerli önermelerdir. öncelikle bizim hanım kızlarımız, paraya hiç önem vermez. (!) öyle böyle değil ama, sadece aşk (!) onlar adına bir erkeği sevmek için yeterli bir kıstastır. bu kızlar için zeka, paradan önce gelir. (!) bu kızlarımız o kadar güzeldirler ki, paranın satın alamayacağı şeyler var ya, çekin ayağınızı. (!) he allah için tipe de önem verirler, bir de biliyorum ki onlara şekilli ayıcık jelibon vererek, daha doğrusu onları şekerle kandırabilirsiniz. (!) siz öyle sanın, muhtemelen hatun arkadaşlarıyla, sizin hakkınızda konuşup, bol bol dalga geçiyordur sizinle. ama bir gerçek var ki, zengin türk erkeği, aptal olma yavrucum e mi? Hadi bakalım canım, çikolata çekti. *
sanki her şey değişiyor, bir ben aynı kalıyorum. kibarlığın, aptallık olarak algılanması, yavşaklığın pirim yapmasına çanak tutup, masum görünmeye çalışan hatunlar. inan ki sözlük şiir yazardım bir aralar, artık o bile gelmiyor içimden. hasılı her şey değişirken birer birer, benim aşkım da nefrete dönüşüyor.
tarifi yok işte, ciddi ciddi hayran olduğum saç tipidir. yani genetik bir avantaj bana göre. erkeğe de kıza da yakışır. ama bir erkek olarak söylemek gerekirse, bu saça sahip olan kızların geneli güzeldir. bunun bir üst versiyonu için (bkz: sarışın kıvırcık saçlı kız)