basligi acan arkadasin guliverin cuceler ulkesinde yasadigini dusundum nedense. oysa bu turkiyelilerin kisa oldugu kadar uzun olanlari da mevcut. hani yolda belde gayet de goruluyor bu uzunlar. acaba ben mi devler ulkesinde yasiyorum.
yo yo ben turkiyeliyim. heralde turkiyede yasayanlara oyle diyo o.
tamamiyle üfürmedir.
fransizca bildigi asikardir. kaynaklari arastirin.
tabi bunu arastirmak yerine nerden ne bulsak da bok atsak arastirmasi daha kolay geliyor, anlarim.
tam siktir et diyosun bak aklıma bile gelmiyo artık, hem yazacak bişe de bulamıyorum oldum ben diyosun. haydii gayet sikindirik bi yerde karşına çıkıyor bi tesadüf göt gibi kalıveriyosun. hadi ayıkla pirincin taşını. nası bi nefret geliyor var ya anlatamam.
ya bu ülkede ziraat mühendisliği okuyan adam sınıf öğretmeni kesiliyor, kesilmekten de öte oluyor, üç kitap okuyan komünist kesilmiş çok muyu akıllara getirir.
uyuşturucu dediler gözaltı dediler. herif dün gece beyaz showdaydı. lan bi insan evladı bu kadar tatlı olur. zaten kendini ıssız adamdan beridir severim. sonra eski sevgilime benzemesi sevgimi daha da yeşertmiştir. dün de katlana katlana çoğaldı bu sevgi.
en son beyaz bile dayanamadı "abi sen ben bigün tek ağırlıcam programda" diye.
etrafinizda bi kitle iletisim araci varsa yapacaginiz butun isler salaklikla sonuclancaktir. ozelliklen telefonunuzdan uzak durun gencler, eski sevgilerinizi sirasiz bi sekilde aramak pek de akil kari degil ben size soyliyim
tesadufun bu kadari dedim su an.
bugun kuzenimle kadikoy-bahariye-moda taraflarinda geziniyoruz. hani yeniyilin gelecegi vakit her yerler cam agaci noel baba ve geyikleriyle dolar ya hah butun magazalarda hatta ve hatta tezgahlarda bu taytlardan var. artik yollara bile dokulmus her an geyik cikabilir levhasi konulabilir bu caddelere dedim gezerken kuzenime.
yapmayin arkadas almayin bu kadar almayin ki uretmesinler daha fazla
zamanında benim çevremde olup benden bişeyler kapıp beslenen insanların bugün çıkıp benden beslendiklerini sanki hep yıllardır yaparlarmış bilirlermiş gibi piyasa yapmaları. acayip ifrit oluyorum, lan o sahip olduğum meziyetleri ben sürüp kullanmamışım, sen dün öğrendiğinle bugün caka satıyosun.
eksikliği hiç hissedilemedi çok şükür. toplu taşıma araçlarında ya da kapalı mekanlarda öküsürüp tıksırırken ağzını burnunu kapamayı bilmeyen hayvanların gribini yaşıyoruz zaten her kış.
yazarken ya da bi imza atarken herkesin ona dünya dışında bi gezegenden gelmiş gibi bakmasına sebebiyet verir.
ben burdan öyle bakan arkadaşlara sesleniyorum bizi de tanrı yarattı ya da leylekler getirdi hangisine inanıyorsanız.
öss nin var olduğu yıllar ya da daha öncesinde liseler için lgs (vardı bizim zamanımızda), sınavları sayesinde birçok yurdum gencinin uğrak adresidir. her haftasonu kaçınılmaz olarak giderdik. mutlu muyduk hayır değildik. şahsen ben hiç değildim.
efendim bu dersane yalnızca kendine isim yapacak olan bir grup öğrenciyle ilgilenir, en iyi hocalarını onların sınıflarına koşardı. tamam biz de kendi çapımızda iyi bi sınıftaydık lakin daha ilk testleri yok edemeden çat çat diğer kağıtları sıralarlardı. çok iyi biliyorum ki, tenefüslerde soru sormak isteyen öğrencilere hangi sınıfta olduğu sorulur, ona göre soruları çözülürdü ya da bi şekilde atlatılırdı.
gerçektir efendim. bi de bunlar sevgililerine de "kedim" derler.
sevgilisinin gözlerinin çekik olması yeterlidir ona "kedi bakışlım" demeleri için. zaten yeterince yazar ruhuna edebiyat ruhuna sahipler.