dost olmak için -karşılıklı olarak- insanlar birbirlerinin karakterlerini sınarlar ve bu sınavdan basarı ile gecenler ancak dost olur. yanı odağında siz-kişiliğiniz vardır. fakat akrabalıkta durum bu degıldır.devreye kan bağı girer; bazen oyle ayrı, oyle kabul edemeyecegınız ınsanlar cıkar kı karsınıza sızı o kısıyle bırlestırmek ıcın ancak kan bağı gibi dayanma faktörünüzü arttırması gereken bir neden olmalıdır... işte bu yönden bakıldığında dost -ki dostsa zaten sadıktır- akrabaya göre kat be kat üstündür, yeğdir.
(bkz: akbaba) (bkz: nil karaibrahimgil)
disko kralında soylenenın aksıne cevabı -bence- 'işim' olmaması gereken nedendir.
hayatın garipliğidir kanımca... evet öleceğinizi bilirsiniz hatta doğduğunuz an itibariyle geri sayım başlamıştır ama sonu böylesine belli bir oyunken her gün bambaşka yüzüyle merhaba der size, değişik zevkler, manzaralar, sevdiğiniz insanlar sunar ve siz oylece akıp gıdersınız onunla bırlıkte... sonunda bakarsınız kı koca bır omru devırmıssınız.
'cok pis üçgen çizerim çünkü çizerken burnumu karıştırırım' diyip arkasından 'eee eheee hehehe' diye gülerdi lisedeki fizik hocam... kulakları çınlasın! gerçi bu lafımı duysa 'adamın birinin kulakları şişmiş, elleri tığ' diye ikinci iğrenç espirisini patlatırdı a neyse...*
'ey uyku her derde deva derler senin için... kurtar beni de meclisimden kendimin!'
(bkz: bahar noktası) (bkz: eleni)
(bkz: can yücel)
(bkz: shakespeare)
"elif" olmak zordur
cünkü "elif" olmak
yuvarlak bir dünyada dik durmanın
dik ve önde
belki acıyla
ama vazgeçmeden durmanın
dünya ne kadar dönerse dönsün
olduğu yerde kalmanın adıdır elif olmak
......
(bkz: mevlana idris)
daha az renk albümünde güzelliği dinlendikçe ortaya çıkan şarkılara sahip, gayet kendi halinde ve mutlu görünen, madem oyle varsın daha az renk olsun ne cıkar dedırten hoş kadın.