yersiz bir karşılaştırma olmuş. adil bir seçim yapılamaz.
emre aydın yenidir, teoman ununu elemiş eleğini asmıştır.
emre aydın salt hüzündür ,teoman çarpıcı ve şaşırtıcıdır.
emre ayın tek düzedir, teoman geniş bir skalaya sahiptir.
emre aydın yanık seslidir ancak yorar, teoman konuşur gibi şarkı söyler, yormaz.
ikisi de farklı kesimlere hitap ederler. ancak teoman'ın nostalji bonusu bile yeterlidir.
yapabiliyorsanız 4-5 gün yıkamayın saçınızı. sık yıkamak saçın dengesini bozduğundan yıkandığın günün akşamı yağlanıyor saç. ancak 4-5 gün saçı yıkamayınca yağlanma 2 güne oluyor.
bir de saç kremi kullananlar saçın dibine krem kullanmamaya özen gösterin.
ayrıca saç boyamak yağlanmayı azaltıyor arkadaşlar.
''ben seni hep sevgilim ben seni hep
yüzünden geçen dalgalardan okudum,
ellerine sevgi okudum gözlerine şefkat okudum.
annen seni inkar etmişti
aldım etime dokudum. ''
aldatmanın yalnızca fiziksel olarak gerçekleştiğini düşünen biri tarafından garip karşılanan kadındır.
efenim bakirelikle aldatma arasındaki bağlantı nedir?
-seks mi? peki bakire kızların çatır çutur seviştiğini bilmeyen kaldı mı? hayır.
aldatmak sadece fiziksel olmuyorsa başka nasıl oluyor?
-ilgi şefkat gibi bahanelerle duygusal boşluğa düştüm başka erkeklere vuruldum düşüncesiyle de pekala aldatılabilir mi? evet.
buradan ne anlıyoruz: bakirelik ve orospuluk, yahut bakireyken sevişmek ve orospuluk doğru orantılı değildir. karakter ve kişilik belirler kimin ne mal olduğunu.
kafanızın dolu olduğu, üzgün olduğunuz yahut yorgun olduğunuz zamanlarda başa gelendir. bir avamlık ve aval aval bakmalık söz konusudur. burada ince detay "bakmakla görmek arasındaki farklar"dır. yani etrafı süzerken hiç bir çıkarımda bulunamamak söz konusudur.
din, dil, ırk, cinsiyet safsatalarıyla ülkedeki insanları birbirinden uzaklaştırarak, her türlü azınlığı zulüm ve dışlamalara maruz bırakarak, bunu da yayılan bir virüsmüş gibi yıllarca devam ettirerek gerçekleştirilen eylemdir. en güzel örneklerinden biri türkiye'dir.
"aleviyim."
-hımm olsun o da insan. (neden "olsun" kelimesine kullanarak karşıdakine aşağılıksın hissi verilir ki?)
"kürdüm."
-hımm. kürtler pis oluyormuş. kürtler kokuyormuş. bizim aile kürtleri sevmez.
yukarıda verdiğim örnekler ülkemizde ötekliştirmeye en fazla maruz kalan kitlelerdir. din, dil, ırk ve cinsiyet kavramları olmasaydı ne olurdu? diye düşünmekte fayda var zannımca. Dünya daha huzurlu bir yer olurdu. en azından insan ilişkilerinde sınırlarımızı oluşturan kriterler daha nitelikli bir hal alırdı.
yıl 2012. o zamanlar bir aşkın pençesine düşmüş, mutlu bir ilişki yaşıyorum seviyoruz birbirimizi falan filan. yıl başını sevgili ile baş başa kutlayacağız. planı yaptık önceden. o eti pişirecek ben de gerekli malzemeleri alacağım romantik bir akşam geçireceğiz. gittim alışveriş yapacağım. şarap aldım, kafamıza takarız komiklik olur diye huniye benzeyen yılbaşı şapkalarından bir de adını hatırlayamadığım düdüğümsü şeyden aldım. eti bulamadım sinir stres yaparak eve döndüm. sevdiceğim sağ olsun gitti aldı eti. evde hazırlıklara başladık. ben masayı hazırladım müziği açtım. yemek hazır oldu. efendim ben boğazıma düşkün, o boğazına düşkün oturduk hayvan gibi yedik yemeği. şaraba dokunmadık bile boğazımızın derdinden. yemeğin rehaveti çökünce yamulduk koltuğa. şaraba hala dokunmuyoruz. film açalım haydi dedik. oturduk savaş filmi izlemeye başladık. "çay yapalım mııığğ?" dedim. olur dedi. kalktım çay yaptım. çaya çok düşkünlüğüm yoktur. kahveyi daha çok severim. ama ne olduysa o akşam 5 bardak çay içtim. şarap masada duruyor. sonra film bitti gittik uyuduk.
şarabı da sevdiceğimin kardeşi içti en sonunda. yarısını da yere dökmüş. benden bu kadar romantik ve çılgın bir ilişki çıkıyor işte. bunu da anlamış oldum. ama siz siz olun, sevgilinizle hayvan gibi yemek yemeyin böyle özel gecelerde.
bir koku, bir ses, bazen de içtiğin sigaranın dumanını içine çekerken vuku bulan his. sizi geçmişteki bir anıya, tam kestiremediğiniz bir ana götürür bu his. son bir kaç aydır çok denk geldim bu hisse. işin kötü tarafı, ölecek miyim acaba diye sordum kendime. ama ölünmüyormuş sevgili sözlük. üstüne bir de bal gibi de entry giriliyormuş.