genç bir karikatürist. 2-3 aydır izliyorum kendisini her geçen gün çizgilerini ve kendini geliştiriyor. http://www.facebook.com/p...amp;type=3&permPage=1 karikatürleri görülebilinir.
ayrıca favorim; http://t.co/TmAuV2zp
toplum gönüllüsü gençler tarafından, gençlik haftası kutlamalarını stadlardan dışarı çıkararak gençlerin oluşturdukları etkinlikler ile gençlik bayramını kutlanmasını hedef alan projedir.
21-22-23 Mayıs tarihlerinde istanbul'da Cadde bostan sahilinde!
çağrı metni aşağıdadır.
Dostluk, farklılıklara saygı, hoşgörü ve özgürlük ortamı çerçevesinde barışı yaymak OLAN
MiSYONU:
Gençlerin öncülüğünde gençlerin katılımını sağlayacak etkinlikler düzenlemek, bu faaliyetler doğrultusunda gerekli alanların oluşturmak OLAN
..
AMACI:
Farklılık gözetmeden tüm gençlik gruplarıyla ve yerelle ortak çalışarak mevcut gençlik haftasına alternative bir gençlik haftası yapmak OLAN
HEDEFLERi:
Tüm gençlerin katılımını sağlamak.
Karar mekanizmalarına etki etmek.
Eğlenerek ses getirmek.
Farklı kültürden gençleri bir araya getirerek paylaşım sağlamak.
Gençlere sosyal sorumluluk bilinci aşılanması.
Konferans ve seminerlerle kişisel gelişime katkıda bulunmak.
Gençlerin gençlik için çalşan kuruluşardı tanımasını ve onlara erişimini sağlamak.
Tüm gençleri kapsayan ve kaynaşma ortamı sağlayan şenlikler düzenlemek.
Farklı gençleri organizasyonda bir araya getirerek ekip ruhu oluşturmak.
Alternatif gençlik haftasını ülke çapında yaygınlaştımak OLAN ....
tanım`.
kediyle ilgilenildiğini gören çoğu insanın;
-nankör hayvan onlar siktir et!
şeklinde dile getirdiği hede.
aslında iş o kadar da basit değil...
Serin hafif yağmurlu bir Pazar günü bir elimde sigaram diğer elimde direksiyon trafiğin akmasını bekliyorum "2010 Avrupa Kültür Başkenti" olan şehrimde. Mevki "Küçükçekmece" hani şu balıkçıların olduğu yer. Hava almak için camı açtım ve müthiş bir koku geldi burnuma. Karnım da aç hani. Zar zor ilerleyen trafikde ilk boşluğu yakaladığım anda balıkçıların arasında buldum kendimi. Acaba burda mı yemeliyim yoksa alıp evde ailemlemi yemeliyim diye düşünürken, Gel kardeşim okyanustan yeni çıktı bu hamsiler demez mi satıcı... 1 kilo balığın siparişini vermiştim bile çoktan. Bir köşe buldum oturdum. Bir sigara daha yaktım. O anda bir kedi çarptı gözüme.
Fonda satıcıların Gel abi-abla canlı canlı bunlar! sesleriyle kediyi takip ediyordum. Gerçekten de 2 adet kalkan balığı ufak bir leğende en fazla 10 cm'lik su içinde "canlıydı". Kedi leğenin yakınlarına yaklaşıyor fakat satıcı kediye doğru hamle yaptığı anda kaçıyordu. Bu olay 3-4 kere üstüste yaşandı. Başka biri kediye içtiği sigaranın izmaritini fırlattı. Diğeri kediye su attı. Kedi kararlıydı. "Aç" olsa gerek. Başka bir satıcının sesi eklendi fona "Lan uğraşmayın kediyle"... Benim siparişlerimin hazır olduğunu öğrendim. Poşeti aldım ve kedinin önüne açtım. Satıcı alaylı bir ifadeyle "Abi bunlar nankördür siktir et" dedi.
O anda düşündüm; acaba aç olduğu için oralarda dolaşan kedimiydi nankör olan, yoksa o iki balığı ufak bir leğende "canlı" tutmaya çalışan ve onlardan kazandığı parayla yaşamını sürdüren satıcı(lar) mı? *
tam başlık adı; "devletin üniversite gençliğini araçsallaştırması"
her ilde bir üniversite sloganıyla kurulan üniversitelerin, bulundukları şehri kalkındırması mevzusundan yola çıkarak ortaya atılan tesbittir. *
bunlardan birinde okuma mücadelesi veriyorum. **
toplamda 9000 küsür mevcudu olan üniversitemin okula devam eden öğrenci sayısı 5500* civarındadır. bu üniversitelerde her türlü komplekse sahip öğretim üyesi mevcuttur.
asıl varmak istediğim nokta(lar) şudur ki;
bu binalar özerklik kazanıyor ve üniversite adı altında toplanıyor. Mevcutları arttırılıyor. fakat gözden kaçan nokta üniversite'nin gelişim süresiyle şehrin gelişim süresi arasındaki fark.
kurulduğunda 5bin kişi olan üniversite 3yıl içinde 9000 öğrenci sayısına ulaşıyor. fakat şehirde 3 yıl içinde 4000 kişinin barınabileceği bir alan yaratılmıyor. bu durumda öğrenciler evlere yöneliyor ama biricik şehir öğrenciye karşı önyargılı olduğundan ev bulma konusu ayrı bir sıkıntı yaratıyor.
burda da devreye cemaatler giriyor. * cemaat karşıtı ya da yandaşı bir insan değilim fakat karşı çıktığım nokta onlarda ki tek tip insan isteği.
öğrenci gencimiz ne yapsın? ya odasında priz dahi bulunmayan yurtta bir yatak da 2 kişi yatacak, ya da cemaatin ona gösterdiği eve gidecek. nispeten "iyi" olanı seçiyor.
ayrıca bu devletinde bakış açısını gösteriyor demek ki üniversite öğrencilerini sadece şehirdeki bir takım esnaf para olarak görmüyor(muş).
aha burdan da gençlerin araçsallaştırılması mevzusuna geldik mi?
evet gençler geleceğin teminatıyız! fakat bugün için bizi sikleyen yok.
buda altı boş olan bir laf değil, açın anayasayı "genç" kelimesini arayın bakalım kaç maddede geçiyor.
Kuzey Carolina'daki tütün üretilen yerleri anlatmak için kullanılır. Bazı Kuzey Carolina üniversiteleri özellikle basket maçlarında rekipleri tarafından bu şekilde isimlendirilir.
Normalde "Gemi direği" manasında. Ayrıca bir kişinin şoför bir kişinin adrenalin manyağı olduğu ve adrenalin manyağının araba hareket halindeyken aracın önüne arabaya bağlı iplere tutunarak geçtiği çılgın bir adrenalin oyunu.
(bkz: death proof)
bir kişinin yaşadığı dünyada insan olduğu için kabul görmesi durumudur. *
direkt türkiye üzerinden giriyorum. yok lan vazgeçtim direkt yakın çevremden bir olayla giriyorum.
doğduğu andan itibaren muşta yaşayan bir arkadaşım bir işe giriyor ve işten atılıyor. *
ee doğal değil midir? her "insan" bir işe girebilir * her "insan" işten çıkarılabilir.
fakat burda durum farklı! türk * olduğu öğrenildiği için işten atılıyor.
başka bir arkadaşımda istanbulda işe giriyor. kürt olduğu için çıkarılıyor. evet buraya kadar sözlükçüleri ilgilendiren birşey yok entry sadece beni ilgilendirecek derecede subjektif.
sözlüğe geçelim,
kürt olduğu için özel mesajla bombardımana tutulanlar.
türk olduğu için bombardımana tutulanlar.
ermeni olduğu için "köpek" ilan edilenler.
"kadın" olduğu için orospu ilan edilenler.
cinsel yönelimi farklı diye "totoş" ilan edilenler.
alkol kullandığı için dinsiz imansız ilan edilenler.
erkek olduğu için "sapık" ilan edilenler.
...
daha da arttırılabilir.
hiçbir kimse ne olarak doğacağını biliyormuydu?
birbirimizden çok farklı kültürlerde yaşıyoruz evet.
peki ortak yanımız ney? `insan olmak.
*farklılıklara saygı duymamak da bir farklılıktır gibi saçmasapan şeylerle gelenler niyetlerini sorgulasınlar bir, sonra gelsinler.
büyük düşünür nihat doğan bey beyfendi ile kar yağmasını sağlamak ve göklere yeryüzünün hakiminin kim olduğunu göstermek için uludağ'da yapılması uygun olan olaylar bütünü.
- Tarihin arka odası (habertürk)
- Sıradışı tarih (ülke tv)
- alem fm (matrax ve jale devri)
- sağlık günleri (kanal 1)
- farklı bir gün (cine5)
- haydi konuşalım (kanal a)
- radyocu (skytürk)
- neşeli günler (cine5)
- genç bakış (kanal d)
- ses tv
- fb tv
- mesut yar ile uyan türkiye (star)