yok olmaya yaklaşıp yaklaşıp yaklaşıp en sonunda yok olmaktır.
şöyle ki sözlüğe uzun zaman girmezsiniz tabi entryleriniz de girmez, bi bakıp çıkayım dersiniz o da ne? silik butonunu yakmışlar. neyse hiçbir şey yazmaz çıkarsınız, aradan zaman geçer tekrar girersiniz; naman allahım yine silik butonu.
kahve fallarında çıkar hep senin için kabarmış diye. mide bulantısı falan gibi anlamlara geliyor ama ben başka anlamda kullanıyorum. içimden gelecek çok fena şeyler var hani derler ya söylemek isteyip de söyleyemediklerim falan diye. öyle de karizmatik anlamlara çekiyorum.
o değil de içimden çok pislik şeyler geliyo bu aralar, yok lan kusmuk irin falan öyle deiğil de ne bileyim başımı bile almadan herşeyi bırakıp çekip gidesim var.
evet ben olsam ben de sorardım başlıkla ne alakası var neden buraya sıçtın diye, ne bileyim o da içimden geldi...
- hayatım biraz da ciddi şeylerden konuşalım ama yhaaa.
- tamam aşkım duydun mu mhpnin kaset skandallarını adamlar götürüyo ha öyle böyle değil.
- berkecan yha ciddi şeylerden konuşalım dedim...
yazar burada memleket meselelerinde bile kalmayan ciddiyete dem vuruyor.
hukuktaki iyi halden cezanın düşürülmesi uygulamasının sözlüklere uyarlanışı. şöyle ki moderatör abiler ya da zall takip ediyor bakıyor yazarların durumuna, entrylerine, hatta belki özel mesajlarına * eğer hanım kızımız ya da beyoğlumuz etliye sütlüye, ateistine dincisine, türküne kürdüne karışmadan, dalaşmadan, bulaşmadan temiz temiz yazıyorsa tabi yazara göre değişen bir katsayı uygulamasıyla nesil sayısı yüzde oranında düşürülüyor.
mesela hiç küfrü yoksa %10, hem küfrü yok hem nick altında dalaşı yoksa %10 * 2 den %20 falan diye gidiyor.
derdini dinleyen tek gerçek dostun anne olduğunu bilen kişi söylemi, anneye dert yanma biçimi. bir de bu var:
(bkz: koskoca bir şehirde yalnızım yine anne)
rte den ilham almış yazar vaadi. ne bileyim belki işe yarar kim bilir. rte yıllardır atıp tutuyor milletim de yiyor afiyet olsun da, sözlük de o milletin bir minyatürü değil mi? bakın görün 1 haftaya kalmaz moderatörüm. *
diyememek değil dememektir, karısı da ona benim herif demiyordur çünkü. karşılıklı saygı ve de sevgi vardır aralarında. bu arada kılıbık değil, erkektir. sadece başında hanzo ya da odun sıfatı olmadan.
evlenmek için 40 takla attığı, uğruna ölürüm yalanlarıyla kandırdığı hayat arkadaşını karı gibi iğrenç ve saygıdan yoksun bir kelimeyle tabir etmek. insan eylemi mi? bence değil...
olay şöyle cereyan eder. aslında daha cereyan etmemiş, başlığı açan bu şahsiyetin kabusları olmuştur. yazarlığın ilk dönemlerinde her gün sekiz saat sözlükte mesai yaparken zamanla daha az daha az ve en sonunda ayda yılda bir girer olmuştur sözlük yazarı sözlüğe. bir an aklına gelir ya benim bi yazarlığım vardı ne alemde acaba diye bakar, nickini şifresini girer ama bir türlü açamaz sayfayı. nick altına bakar ki silik olmuş. biri içime su serpsin amk yok değil mi böyle bir şey? sen şu kadar zaman girmemişsin sildik o yüzden demez değil mi zall bi gün çıkıp?
lan allahın cezaları, mecbur muyuz lan her köşe başında, sokak ortasında, bilmem nerde, otobüs durağında sizin sikko boxerlarınızı görmeye? önceden yok kesin rastlantıdır dedim, konduramadım o kadar kişiye bu sapıklığı. insan bilerek ve isteyerek neden boxerını göstersindi ki? yok efendim boxeri bele kadar çekmeler, düşük bel giymeler bilmem ne bi tripler. yazamadımdı şimdiye kadar utandım hep. senin aklın fikrin bizim boxerimızda mı ne bakıyon götümüze dersiniz diye yazamadım. ama geçen gün kendi sevgilimde de görünce çok pis koydu lan öyle böyle değil. koymak mecaz anlamda lan sırıtmayın öyle pis pis. koydu çünkü tweetyli giymiş göt.
şimdi neden sevgilini deşifre ettin dersiniz bir de siz. deşifre ettim rahat rahat çünkü sevgilim değil artık o eski sevgilim. o da ayrı bi konu. birazdan yazıcam eski sevgili başlığına.
neyse efendim artık sizin o boktan boxerlarınızı görmek istemiyoruz, nasıl yaparsınız bilmem ama bi şekilde saklayın oğlum. yazık günah valla bu gidişle lezbiyen olucam ha. ona göre bak.
bi ara kızlarda da vardı bu don gösterme merakı. allahtan biri şu zıbınları icat etti de çok sürmedi. gerçi siz abazanların pek de rahatsız olduğunuzu sanmıyorum ama.
yapmayın bak tamam mı? hadi, aferin.
tanım: erkekler donlarını göstemeye devam ederlerse pek yakında kendi öncülüğümde başlatacağım kampanya. *
güzel ülkemin en güzel, bir o kadar da anlamlı erkek isimleri. üşenmedim araştırdım bu isimleri kim neden koyar diye.
şimdi bir varmış bir yokmuş, köyün birinde bir aile varmış, ne zaman çocukları olsa ölü doğuyormuş. bunlar da çocuk ölmesin diye adını durmuş koymuşlar, bir sonrakini de dursun. ölmesin kalsın diye.
şimdi aklıma başka birşey geldi, doğum kontrolüne falan hiç gerek kalmayacak, çığır açacak bir fikir.
evet 3 yeni isim. ölsün, öldü ve ölmüş. koyun bu isimleri çocuklarınıza bakın gerek kalıyor mu yok haplar yok kılıflar. peh...
bir türlü anlam veremediğim olgu. hayır ne oldu da herkes aynı anda hayatının aşkını buldu, iyi günde kötü günde hastalıkta sağlıkta diye yeminler etmeye başladı bilmem ki. yok ama hep bu ferhat göçer yüzünden onu biliyorum. o değil de istisnasız her hafta sonu göbek atmak bi yerden sonra bayıyor be abi. hani uzak akraba olur, canın istemez gitmezsin de öyle de değil ne kuzen kaldı ne yeğen. yok valla şu çeyrek asırlık ömrümde böyle oynak yaz görmedim.
evlendiğin gece ne halt yediğini gerekli gereksiz herkesin bilmesine uyuz olan, sırf onlara inat yapacak başka aktiviteler arayan gelin ve damat eylemi. o heyo çok güzel zıpladık tepindik oynadık iyi hoş da o gece ne yaptığını herkesin bilmesine gerek var mı? nasıl gıcık bir şeydir ki bu? sabah bir de telefonlar çalar nasılsınız iyimisiniz babında. aklı sıra ağız arayacak. gelin ve damatlardan isteğim nolur sevişmeyin gerdek gecesi. ne bileyim sabaha kadar film izleyin sabah başlayın sevişmeye olmaz mı? valla bak.