"allah yoksa farkına varmayacağım zaten ölmüşüm, ama varsa boku yediniz olum." gibi ki tekrar tekrar düşünmeme neden olmuştur bu cümle, güldürmüştür de.
şahsen öyle seviyorum ki bu başlığı, gelip en aciz noktalarımı yazmak epey rahatlatıyor beni. ve nefret ettiğim insanların en yakın arkadaşlarım olması var, evet, öyle. ben çıkarcı ya da gözü açık bir insan değilim. mutlu değilim.
gayet de jennifer lawrence'tır, hele de late show with david letterman'a çıktığından beri alıp beslemek istediğim bir insan evimde. öyle sevecen, öyle komik.
eğer üçüncü sezon olmazsa beni delirtecek, gidip hbo'nun önünde soyunup eylem yapacak insanlar arattıracak dizidir. hayatını kıskanmadığınız karakter yoktur hani. yani bir ben, yani bir rachel. rene'yin de kıskanılacak şeyleri yok demiyorum, var ama- ama işte.
internetten izlemek için bin bir türlü çareler aradığım, ancak bir türlü beceremediğim programdır. maya'sı olsun, andy'si olsun; gözümde en güzel yıllarından birisidir programın.
son sezonundaki karakterlerine ne yapacağını bilmediği için hepsini birbiriyle seviştirmiş, ikinci jenarasyonda jenerasyondaki gibi bir cook-effy-freddie üçlemesi oluşturmaya çalıştırmıştır yazarları. s06e06'daki 48 saatlik partideki dj Jamie Brittain'miş mesela. adam maskenin arkasında olsa dahi kendisini görüntüye dahil etmek istemiş olacak, ne de olsa son sezon gibi gözüküyor. boşa saracağına bitirilmesi en iyisi, oth* gibi olmasında.