tüm türkiye genelinde hissedilen hadisedir. ADSL bilgi hattının verdiği bilgiye göre türkiye genelinde yapılan bir çalışma nedeniyle hatlar kesilmiş. geçmişler olsun. *
beverley craven'in 1993 yapımı albümüne ismini veren damar şarkıdır.
i wonder what she says to you
when you're alone together
my imagination is so cruel
picturing you holding hands
and doing the things that we planned
sharing everything day and night
making memories
you're playing love scenes without me
and she's got my role
starring as your leading lady
and stealing the show
i wanted to be with you forever
we belonged together
but my affection was too strong
i played it all wrong, chasing you
and ruining things like i do
i'd give anything to turn back time
or get over you...
you're playing love scenes without me
and she's got my role
starring as your leading lady
and stealing the show
am i just wasting my time
still believing someday you'll realise
they're my lines
what she says to you
for the rest of your lives
you're playing love scenes without me
and she's got my role
starring as your leading lady
and stealing the show
you're playing love scenes without me
and she's got my role
starring as your leading lady
and stealing the show
marlyn manson denen korkunç şahsiyetin sweet dreams cover'ını duyduğumda korkuyorum. zaten lanetli tepe isimli korku filminin müziklerinden biriydi. insanı germekten başka bi işe yaramadığı gibi, caaanım şarkıda rezil edilmiş. yine söylüyorum, dünyanın en başarısız cover'ı. *
doing everything by halves got a real flare with excuses.
meeting someone at the bar where loose ends still have uses.
it's complicated this time, i think it could be.
triangulated, it could be just what we need...
so what you say: we give it up and walk away?
we're overrated, anyway.
we're kissing without kissing got it down to a fine art.
love's supposed to keep you young and frisky; we grew up and wide apart.
not now, not ever, no it's never a good time.
how will the good times ever roll along?
comparing photos that are no longer there.
just wondering wondering where it all went.
it's complicated this time, i think it could be.
triangulated, it could be just what we need...
so what you say: we give it up and walk away?
nothing to salvage, anyway.
oh, oh, oh none of the above
oh, oh, oh none of the above
oh, oh, oh none of the above
oh, oh, oh
it's complicated this time, i think it could be.
triangulated, it could be just what we need...
so what you say: we give it up and walk away?
we're overrated, anyway.
it's complicated this time, i think it could be.
triangulated, it could be just what we need...
so what you say: we give it up and walk away?
nothing to salvage, anyway.
sezen aksu'nun müzikalitesi ile ilgili açılmış, ancak dakka bir gol bir misali 3.cevapta milletin birbirine girmesiyle sonuçlanmış bir forumda okuduğum cevaplardır, ötesini tanımam. *
imogen heap'in süper şarkılarından biri. inişli çıkışlı kıpır kıpır bişi, insana huzur veriyor o derece yani. speak for yourself albümündeki şarkılardan biri.
distant flickering its greener scenery
this weathers bringing it all back again
great adventures faces and condensation
i'm going outside and take it all in
you say too late to start got your heart in a headlock
i don't believe any of it
you say too late to start with your heart in a headlock
you know your better than this
we're a different pair just something out of step,
throw a stranger an unexpected smile.
with big intention still posted at your station
always on about the day it should have flown
you say too late to start got your heart in a headlock
i don't believe any of it
you say too late to start with your heart in a headlock
you know your better than this
afraid to start got your heart in a headlock
i don't believe any of it
you say too late to start with your heart in a headlock
you know your better than this
i'm walking, you've been hidding
and you look half dead half the time
monitoring you like machines do
you've still got it i'm just keeping an eye
i've been walking you've been hidding
and you look half dead half the time
monitoring you, like machines do
you've still got it i'm just keeping an eye
you know youre better than this
come back and start, got your heart in a headlock
i don't believe any of it
you say too late to start, with your heart in a headlock
you know your better than this
afraid to start got your heart in a headlock
i don't believe any of it
you say too late to start with your heart in a headlock
you know your better than this
imogen heap harikalarından biridir. decembers of love olarak da anlaşılabilmekte, ancak diil. şarkı, mich gerber'in amor fati isimli albümünde, imogen heap'in muhteşem sesiyle açılış şarkısı olarak yer almaktadır.
entrylerinde kişilere hakaret, küçümseme olmaz bu yazarların. kendini en iyi zannettiği, sevgi açlığı çektiği ya da dünyanın kendi eksenleri etrafında döndüğünü sandıkları gibi hislere kapılmassınız onları okurken. hele hele bir ikinci kişiyi refere ederek entry girmek gibi bir huyları olduğunu hiç sanmıyorum.
zuhal olcay'ın küçük bir öykü bu isimli 1988 yapımı albümünün kapanış şarkısı. yanlış hatırlamıyorsam bu albüm, zuhal olcay'ın ilk albümü ve albümde en çok bilinen, hatırlanan şarkı yalnızlığım. küçük bir öykü bu isimli ve albüme ismini veren bu şarkıda ise, albüm boyunca anlatılan aşk hikayesinin ve aslında tüm aşk hikayelerinin giriş, gelişme ve sonuç bölümleri anlatılmış.
kücük bir öykü bu
kücük bir herkesin basindan gecen
hani canim bir kadin ve bir erkek varmis
ayrilmadan önce birbirini cok cok seven
hic ayrilmayacakmis gibi
hicbir sey yapmadan
sadece düsleyen
iste öyle bir kesit
minik bir parantez
tirnak icinde hepimizin basindan gecen
bildik o kücük, kücücük öykülerden
kücük bir öykü bu
"herkesin basindan gecen
hay allah ne oldu dedirten
gül gibi gecinip giderken
kücük bir öykü bu
kücük bir herkesin basindan gecen
hani canim bir kadin ve bir erkek varmis
ayrilmadan önce birbirini cok cok seven
her sey yolundaymis gibi
sirtüstü uzanip
keyfini düsünen
zuhal olcay'ın, küçük bir öykü bu isimli albümde anlatılan öyküdeki esas kızın, esas oğlanla olan ilk buluşması daha doğrusu buluşamaması anlatılıyor, zira kız maalesef ekiliyor. şarkıda esas kızın, esas oğlanı beklerkenki coşkusu, ilk buluşmanın verdiği heyecan ve mutluluk, ancak sonra vakit ilerledikçe beklenenin gelmemesiyle tükenen umutlar, hayalkırıklığı, gerek söz gerekse müzikle ve elbette zuhal olcay'ın muhteşem yorumuyla mükemmel yansıtılmış.
makyajımı yaptım bekliyorum
hazırlandım bu gece
beni çıkaracaksın diye
uçuyor, uçuyorum
penceredeyim saçımı tarıyorum
kulagım kapıda
elbisem buruşmasın diye
oturmuyorum
ve seni bekliyorum seni bekliyorum
elim telefona gidiyor
oyalanıyorum
ayna karşısında bir kez daha
taranıyorum
zaman akıp gidiyor
bir sıgara daha yakıyorum
bir içki bir sıgara daha
koltuğa çöküyorum
ve seni bekliyorum seni bekliyorum
pikaba bir plak koydum
gözüm sokakta titriyorum
şarkıyı dinlerken
kendimi divana atıyorum
plak bitti
tavandaki lambaya bakıyorum
gözlerimi yumdum ağlıyorum
kendime kızıyorum
ve seni bekliyorum
sokak sustu
perdeleri çektim
saçım başım elbisem
makyajım bozuldu
gelsen de sevgilim
şimdi artık çok geç çok geç
ama yine de seni...
zuhal olcay'ın, küçük bir öykü bu albümünün açılış, albümde anlatılan aşk öyküsünün de başlangıç şarkısı. şarkıda esas kızın platonik olarak aşık olduğu kişi ve kişiye duyulan aşk tasvir edilmiş. sözler mehmet teoman'a, beste vedat sakman'a ait.
sizi gözlerim hep
göz bebegimde yansirdiniz
sokak lambasinin altindan bir ilah gibi gectiginizde
karsi karsiya kalmamak icin kaldirim degistirirdim
ödüm patlardi yürek atislarimi duyacaksiniz diye
yatagima uzanip sorardim korkarak kendime
bir gün, bir gün, bir gün...
dokunabilecek miyim diye size
kiskanirdim sizi
sizi cevreleyen her seyi
sizinle konusan herkesi
hatta ne oldugunu bilemediklerimi...
sizin haberiniz yoktu teras katinizdan yayilan
o ölümsüz mozart,vivaldi ve monteverdi'nin müzigiyle tanistim sayenizde...
sizi gözlerdim hep
bana dokundugunuzu duyumsardim
tek tek o kitaplarinizi oksar gibi yerlestirdiginizde
icim burkulurdu yaz aksamlari
terasinizi renklendiren
şık, zarif görünümlü insanlara partiler verdiginizde
yatagima uzanip sorardim korkarak kendime
bir gün, bir gün, bir gün
dokunabilecek miyim diye size...