rüya gibi bir şehir.
şehre arabayla giderseniz eğer arabayı şehrin girişinde bırakmak zorundasınız. otopark sorunu olur sanıyorsanız eğer istanbulla karıştırmayın adamların şehirden büyük otoparkları var. arabayı bırakın feribotlara doğru yürüyün.
feribottayken farkedeceğiniz en ilginç şeylerden biri bütün kamu araçlarının "bot" olduğudur. yanınızdan bir bot geçer üzerinde "ambulanza" yazar. başka bir tanesi geçer üstünde "polizia" yazar eblekleşirsiniz. bottan inersiniz san marco meydanına doğru yürürsünüz zaten burası venedikte görebileceğiniz en büyük meydandır. burda osmanlı atlarını falan fistanları görebilirsiniz. "ay ben kiliseleri çok severiiim" diyosanız eğer içine girin dolaşın, şahsen ben hiç girmedim bile.
san marco kilisesine arkanızı verin sağdaki ilk sokaktan içeriye dalın ufak bir köprünün üstüne geleceksiniz sol tarafınıza baktığınız zaman "aaa hardrak kafe laaan!" diyeceksiniz. gidin orda bişeyler için, önünde fotoğraf falan çekilin. mutlaka bir yerde sıcak çikolata için. ayakta içerseniz 4 euro oturarak içerseniz 8 euro verin de aklınız başınıza gelsin. ama üzülmeyin çünkü içtiğiniz en güzel sıcak çikolatalardan biri olacağından eminim.
sevgilinizle falan gittiyseniz eğer gondola falan binin. ben gittiğimde 80 euro falan istiyorlardı. gondolu süren adamlar karizmatik midir tartışılır ancak beşiktaşlı oldukları kesindir *
inanılmaz derecede güzel kızların hiçbirini kaçırmayın. "lan bunların yüzde doksanbeşi neden esmer ve renkli gözlü?" diye düşünmeden venediği terketmeyin. bir kaç tanesine mutlaka aşık olun.
kışın gitmek isteyeceğiniz bir şehir olmadığını kesinlikle unutmayın zira ben gittiğimde -8 dereceydi, fotoğraf çekmekten tiksindim. parmaklarım dondu lan.
bir günde gezip görülebilecek bir şehir. gezip görülebilecek bir şehir dediğimde yanlış anlamayın kesinlikle sosyal bir şehir değildir milano. tamamen bir sanayi şehridir. kışları fazlasıyla soğuk havasıyla kendinden tiksindirebilir. alplere yakınlığıyla, jilet gibi kesen bir havaya sahiptir.
milano 101;
herhangi bi yerden ray üstünde giden bir araca atlayın, sizi mutlaka duomo katedraline götürecektir. sanmayın ki bütün yollar duomo katedraline çıkar. bunun sebebi duomo katedrali milanoda görülebilecek belki de tek yerdir. duomo durağında inin. tam karşınızda efsanevi bir katedral göreceksiniz. oturun 3 saat inceleyin efsane bir mimari. içine girin isa heykelinin önünde mum dikin falan. mutlaka çatısına çıkın, milanoyu da tepeden görmedim demeyin. asansör 8 euro, merdiven 5 euro.. şimdiden geçmiş olsun..
daha sonra ordan aşağıya inin 3 tanesi 3 euroya kestanelerden deneyebilirsiniz ya da nutellalı waffle'lardan. daha sonra duomo katedralinin girişine arkanızı verdiğiniz zaman sağ tarafta ayı gibi bir çarşı görceksiniz. orası işte modanın kalbi dedikleri yer. galleria vittorio emanuele. içeriye girin. prada, gucci, massimo dutti, armani gibi markalardan alışveriş falan yapın. fazla uzatmayın orayı tam karşı kapıdan dışarıya çıkın. geldiğiniz yer la scala operasının önü. yani piazza di scala gibi bişey. oraya bi bakın falan. ordan 5dk yürüme mesafesiyle castelliniye falan gidin. park orman dolaşın. sonra yanlış hatırlamıyosam eğer 27 numaralı tramvaya binin ve san siroda inin. inter ve ya milanın maçlarından birini yakalarsanız ne ala yakalayamazsanız şöyle dışardan bir inceleyin.
milano turunuz bitmiştir. daha da kayda değer bişey göremezsiniz.
dünyanın en gereksiz yazarlarından biri. saçmalıklar serisine bir yenisini daha eklemiş.
fenerbahçeyi öveceksin diye atatürk'ü karıştırma bari şerefsiz.
türklerin takımlarına göre başarılarını sıralıyor. e be akılsız adam galatasaray'ın beşiktaş'ın hiç mi dünya çapında ünlüsü yok?
topu topu 3 büyük var zaten. %33 şans var. akıl noksanı insan.
hakkaten hürriyet'in spor bölümünü okumamak gerek.
kaç tane yanlı, adi, gereksiz, dandirik adam varsa hepsi orda.
kernel amadeus başlıklarını bir kmden tanımak 101;
kural 1: entry tiksinme üzerinedir.
kural 2: fazla kişisel bilgi içerir.
kural 3: ilgi çekmek adına normal insanlara bok atılır.
kural 4: karşı cins * ezilir.
kural 5: moda öngörüsü cavalli'den daha yüksektir. *
kural 6: bunların hepsi yalandır.
rakı sofrasında sürekli telefonu çalan ve her seferinde minimum yarım saat konuşan kişi masaya döner;
-deniz?
-efendim?
-bi gün 6 yakın arkadaş toplanmış rakı içiyolarmış
-ee?
-bi yavşağın sürekli telefonu çalıyomuş
-ehehe ee?
-sonra yarım saat konuşmuş masaya dönmüş..
-ne var lan ipne?
-kapı çalmış sonra.. kim gelmiş?
-bilemedim kim?
-gına..