türk polisinin bile asayiş sağlama konusunda daha başarılı olduğu moderasyon. asayiş anlayışı "istediğine cop vur" veya sözlük babında "istediğini at, istediğin entry'i sil, hoşuna gitmeyeni kaldır" ise, evet gerçekten ayakta alkışlanacak derecede başarılılar.
zall'ın ss'i görevini gören ve elle tutulur bir iş yaptığını henüz göremediğim, bir derdim var kısmında bekletmekten seksüel keyif aldığını düşündüğüm sözlük yönetimi.
sözlüğü sırf sanal masturbasyonu için kullanıp gerçek uludağ sözlük kullanıcılarını göz ardı eden, ancak en basit bir hatada sözlüğün "laleten" yazarlarını çaylak yapmaktan çekinmeyen sadece sözlüğün "popülaritesini" ve "reklamını" göz önünde bulunduran kimselerin oluşturduğu topluluk.
seksist, ırkçı ve aşağılayıcı başlıklara göz yummasıyla takdirimi kazandırmış, kalbimi kazanmış, boş gezenin boş kalfalarından oluşturulmuş ve üyelerinin seçilme kriterlerini merak ettiğim moderasyon.
gammazlanan entryleri bile silmeye zahmet etmeyen, silse bile en az 5-6 gün bekleten, o 5-6 gün boyunca o saçma entry üzerinden tartışmalar yürümesine izin verecek kadar duyarlı yönetim.
sözlük yazarlarına eşit ve mantıklı yönetim sergileyemeyen yazarların görev yaptığı, salla başı al maaşı mottosunun geçerli olduğu (maaş bile almıyolar lan eheh) topluluk.
"üf aman kim uğraşacak, sözlükle bile uğraşmıyoruz" mentalitesi yüzünden yalan olması kuvvetle muhtemel olay. tabi gönül ister zall başbakan olsun falan ama o zamanda "yeni anayasa çoook yakında" diyip sessizliğe falan bürünürdü, hiç çekilmez valla.
sözlük yönetiminin "çalışmama" aşkını ve aksiyonsuzluk sevgisini mantıklı bir şekilde açıklayabilecek önerme. şöyle düşünelim, zall sözlüğü açıyor, moderatörü alıyor ve sonra hop mağaraya, vuruyorlar kafayı uyuyor olabilir. arada bir moderatörlerden biri zall'ı dürtüyor, zall öfleyip pöfleyip sözlüğe girip yeni yönetim sözü veriyor sonra direk cumburlop uykuya sanıyorum.
sözlük yönetiminin normalde çalışması, çabalaması, yazarlara yardımcı olması gereken, bunların hiçbirini yapmamasından kaynaklanan hatadır. dikkat edin bakın, yönetim ne yapar? yönetir, uğraşır, didinir, ortamdaki huzuru korumaya çalışır. değil mi? e evet. e peki bizim yönetim yapıyor mu? yapmıyor. e o zaman bu insanlar nasıl moderatör oluyor? işte inanılmaz mantık hatası...
acun ılıcalı'nın gaza gelip gerçekleştirebileceği bu müthiş format sonucunda, moderatörlerin adada bir şey yapmaya üşenmelerinden veya yarışmayı umursamamalarından dolayı reyting alamaması ve yayından kaldırılmasıyla sonuçlanacak olay. ne demiş atalarımız, can çıkar huy çıkmaz.
şüphesiz ki, yönetimde hiçbir şeyi değiştirmeyecek olan, sadece moderasyondaki moderatör sayısını bir kişi arttıracak olay. böylece moderasyon hiçbir şey yapmayıp, çalışmamaya keyifle devam edebilir. ancak melih gökçek o süpersonik gülüşüyle kalplerimizi falan ısıtabilir derdim ama ne gerek var şimdi.
yapmadıkları aksiyonlarla kazandıkları bir diğer erdemi açıklayan önerme. yanlış mı? o kadar hızlı, o kadar süpersonik hareket ediyorlar ki, biz onların aksiyonlarını göremiyoruz, aslında çoooook çalışıyorlar. boru mu?
noel gallagher'ın sözleri "i'm supersonic, give me gin tonic"e uyarak, süpersonikliklerinden dolayı cintonik ısmarlak istiyorum.
uludağ sözlük sahibi ve moderatörleriyle gerçekleştiği adil yönetimi vurgulayan önerme. e be yazar, haksızlık etme! bir yönetim hiçbir aksiyonda bulunmuyorsa, ne ete, ne süte karışmıyorsa, adildir. bak ne diyorum, "ne ete, ne süte karışıyor"... böylecee (eveeet) et ve süt eşit kondisyonlarda sinirleniyor, eşit şekilde haksızlığa uğruyor. negatif sayı çarpı negatif sayının sonucu pozitif sayı. çaktın?
sırf sorduğum soru için bana teşekkür ettin sanıyorum. ama daha sonra fark ettim ki, otomatikmiş teşekkürler, cevap vermeye bile tenezzül etmemişsin, çok kırıldım valla. halbuki yazarlar neden çaylak yapıldığına mantıklı bir açıklama beklerken, yarak kürek başlıklar sol frame'de dolaşırken, "sayın jamesjoyce, teşekkürler" den fazlasını beklerdim senden. neden teşekkür ettiğini de pek anlayabilmiş değilim aslında. olsun canım, otomatikte olsa teşekkür teşekkürdür. hem böylece, senin sayende sevgili moderasyonun nazik üyesi, yazarlar belki moderasyonca ne kadar fos olduğunu anlar. belki anlamaz. ama olsun ben öyle olduğunu biliyorum.
bir derdim var kısmına yazdığım "neden çaylak oldum?" sorusuna #8947459 nolu entry'de belirttiğim üzere alttaki cevabı vermiş olan -adı var, sanı yok- yönetim.
her başlığın altına başlıkla uludağ sözlük yönetiminin karşılaştıran alaksız gereksiz entryler girmek nedeniyle çaylak oldunuz.
teşekkürler"
biraz daha dikkatli bakınca ne çıkarıyoruz;
1 - uludağ sözlük yazarları, sol frame'deki her başlığa yazamaz.
2 - uludağ sözlük yazarları, yönetime toz konduracak, ironik bir dille eleştirecek entryler giremez.
3 - uludağ sözlük yazarları, ikinci maddede yer alan şartlardan dolayı sözlük yönetiminde yer alan "yazarlar" başka insanlarla karşılaştırılamaz.
4 - uludağ sözlük yazarları, moderasyonun kendi çapında belirlediği "alaka" dahilinde entry girebilir...
anladığım kadarıyla "insanlardan" oluşmuyor... yok yok, yanlış anlamayın beni, onlar insan-üstü. zira 26 temmuzda çeşitli insan/kişi/kurumların başlığına, örneğin madonna, girdiğim 'uludağ sözlük yönetiminde olsa daha mevcut yönetime nazaran daha adil olabilecek kişi' benzeri entryler sebebiyle beni çaylak yapmışlar. haliyle bir derdim var dedim ve sordum neden diye. trajikomik bir cevap geldi haliyle...
"sayın jamesjoyce,
her başlığın altına başlıkla uludağ sözlük yönetiminin karşılaştıran alaksız gereksiz entryler girmek nedeniyle çaylak oldunuz.
teşekkürler"
sevgili moderatör, önce yazdığını bir oku, sonra yolla. ayrıca benim kimi kimle karşılaştıracağıma kim karışabilir? ben istersem kemal sunal ile robert de niro'yu karşılaştırır, hangisi daha komik diye kendime sorar, cevabı kendim bulurum, bunu da istersem sözlükle istediğim gibi paylaşırım. sana giren çıkan ne anlayamadığım bu. yani sen madonna'yla, tarık akan'la, guy ritchie ile bir tutmuyorsan, orası senin sorunun. sırf sana alakasız geldi diye bir entry'i silme daha sonrasında o yazarı çaylak yapma hakkın bulunmamaktadır. 26 temmuz sözlük isyanına katılan bir yazar olarak kendime verdiğim formatın dışına çıkmadan isyan edeceğim sözünü her ne kadar ben tutsam da, moderasyon için pek önemli olmadığını görmüş olduk. format sadece bir yanılsama imiş. eh ne diyeyim, tanrı kolaylık versin.
bursaspor'u şampiyon yapıp, anadoluda futbol devrimini gerçekleştirdikten sonra diğer takımlara örnek teşkil etmesi babında takımının başında uzun yıllar geçirmesini dilediğim teknik adam.
an itibariyle sözlük formatı dahilinde entryler girmesine rağmen uludağ sözlük yönetimi tarafından çaylak yapılmış ve sebebini çok merak etmekte olan yazar.
zall'ın yaptığı "yönetim modelini değiştireceğiz" açıklaması sonrasında biraz olsa da ertelenmesi gerektiğini düşündüğüm protesto. zira bu "isyanın" amacı uludağ sözlük'ü laf olsun diye karıştırmak değil, sözlükte yer alan bazı yanlışlara dikkat çekmektir. eğer bu yanlışlar düzeltilmeye başlanacak, en azından bu yönde bir adım atılacaksa, oturup düşünmek ve yönetime bu bağlamda biraz zaman tanımak en mantıklısıdır. yönetim "düzeltme, güzelleştirme yapacağız" dedikten sonra yine de beheröy diyerek sözlüğü kaosa sürüklemek, haklıyken haksız konuma düşmekten başka bir şey değildir.