Tübitak ın bahar dönemi başındaki kararıyla 2014 yılından itibaren hayata geçirdiği yeni yarışlardır.
güneş enerjili araç yarışlarına 1 sene daha devam edilip ,elektromobil temasına yani "4 tekerlekli elektrikli araç" a da teşvik ile beraber devam edilmesi planlanmaktadır. (bkz: tubitak.gov.tr)
çoğu üniversitede yaz aylarına yetiştirilmeye çalışıyordur arabayı.
tubitak yeni konseptte , haklı bir dönüş ile araçların sıralaması için enerji verimliliğini kontrol edecektir.buda parası olan kupayı alır mantığının bir nebzede olsa önüne geçecektir.
"Hackerspace; elektronik, bilgisayar, teknoloji, internet, diy ve benzeri konulara ilgi duyan insanlar için; beraber çalışabilecekleri ve etkinlikler düzenleyebilecekleri bir sosyal ortam, projelerini veya çalışmalarını yürütebilecekleri bir atölyedir. Sadece bir mekandan ziyade el birliği ile toplanan teknik imkanlar bulunabilen bir yer."
diyanet ile bilişim ortak çalışması değil , en başta onu bi bilelim.helal download için linkte vermemişler ancak kurtulma yollarından ufaktan bahsedilmekte.gelecek program upload illeti.
abimiz mısır ve kıbrısta meydanlarda olduğunu söyleyen bir aktivist.türkiye de olan olayları görünce insanlar ile tecrübelerini paylaşmak istemiş.
hakkının verilmemesi yanlış olur.
buyrunuz video türkçe altyazılıdır;
merhaba, ben mihalis eleftheriou.
kırbrıs'da occupy buffer zone hareketini başlatan aktivistlerden biriyim.
aynı zamanda mısır direnişinin de başından sonuna tahrir meydanındaydım.
mısır'lı arkadaşlarıma bunun gibi videolar çekip türk aktivistlere göndermesini söyledim, şu anda kendi yaptığım da budur.
birbirimizin deneyimlerinden ders almamızın çok önemli olduğunu düşünüyorum bu global ayaklanmada.
bunun bi park ya da sadece türkiye ile alakalı olmadığını biliyoruz.
bu tüm dünyada geçerli olan tek sistemle ilgili ve bu sayede aynı hataları tekrar etmemiş olacağız.
taksim, tahrir'e çok benziyor.
birleşmiş, harika ve enerji dolu ve dünya oraya heyecan, üzüntü, gurur ve gözyaşlarıyla bakıyor ve sizinle bu duyguları paylaşıyoruz.
ordu ile ilgili kuşkulandırıcı haberler var ve sizinle mısır devrimi deneyimini paylaşmak istiyorum ki aynı şey türkiye'de de olmasın.
tüm dünyanın mısır devrimi hakkında duyduğu şey, şu anda türkiye'den gelenler gibi muhteşem fotoğraflardı ama o zamandan beri sessizlik hakim.
mısır direnişi şu ana kadar tam bir fiyaskoydu.
neden?
mübarek istifa ettiğinde, askeri güçler yönetimi devraldı ve sokaktaki insanlar "tek el" diye bağırıyorlardı.
ordu ile tek el olduklarını ve askerin kurtarıcı olduğuna inandılar.
ve mısır, bunun cezasını çekti.
ordu insanın kurtarıcısı taklidini yaptı ama ordu gücü ele alacaksa tabi ki son istedikleri şey isyan başlatan bir halktı.
ordu, seçimleri ayarlayana kadar birkaç ay gücü elinde tutacağını söyledi ama şu anda 2 senedir gücü ellerinde tutuyorlar.
ve bu süreçte ülkeyi bölmeye ve kararsızlık yaratmaya çalışıyorlar ki insanlar önceki otoriter güç yapılarını tekrardan istesinler.
şimdi sokaklarda askerin de bizi temsil etmediğini bağırıyoruz.
tahmin ediyorum ki böyle bir şeyin türkiye'de asla olmayacağını hissediyorsunuz.
tahrir'de iken hayatımda bu derece bütünleşmişlik hissettmemiş olduğumu hatırlıyorum. 1 milyon insan hayatlarını riske ederek birlikte duruyor, asla tahmin etmezdim ki o 1 milyon insan birbirini sokaklarda öldürecek hale gelsin.
ama mısır silahlı kuvvetleri yüksek konseyi bunu yapmayı başardı.
söylemeye çalıştığım şudur ki, çok dikkatli olmalı ve sahte zaferlere aldanmamalıyız.
eğer başbakanınız istifa ederse bu demek değildir ki eve gidiyoruz, ve direniş bitiyor.
başbakanın istifa etmesi gibi her bir hareket planlıdır. kesinlikle bir planları olacak.
istifa etti ve zafer kazandık diye birşey yok.
tekrar gücü eline almak için bir planları olacak, ya da gücü başkasına devretmek için bir planları olacak.
en muhtemeli ordu'nun başa geçmesi gibi duruyor çünkü türkiye'de ordu ile hükümet arasında bi sürtüşme var.
insanların kurtarıcısı gibi davranarak gelirler.
herkes evlerine döndüğü zaman ve artık sokaklarda o "milyonlarca kişi" gücü kalmadığı zaman, ordu tek tek insanları toplamaya başlar.
bu mısır'daki tecrübelerimizdir.
mısır'da şu anda "müslüman kardeşliği" baştadır, tamamen beceriksiz ve çarpık bir politik parti ve ülkeyi mahvediyor.
ve ordu arkasına yaslanmış halde olaylara izin veriyor ve yönetimi tekrar ele geçirmeyi bekliyor.
mısır'da şu anda olan biten bu.
tam olarak türkiye'dekiyle aynı durum değil ama iki durum arasında paralellikler var
mısır'da olan biten herşeyi araştırıp mısırlı aktivistlerle iletişim kurup deneyim paylaşılmalı ki aynı şeyler tekrar yaşanmasın.
son istediğimiz şey bu kadar gereksiz yere yaşanan hayat kayıpları.
şu ana kadar ölen ve yaralanan insan sayısı çoktan yeterince gereksiz rakamlara ulaştı.
sahte zaferlere inanmak yanlıştır.
gücü biz insanların ele alması gerekir.
eğer ordu, gücü hükümetten alıp halka devretme iddasıyla gelirse, lütfen evlerinize dönmeyin!
eğer ordu başa geçerse hiçbir kuşku yok ki bu kötü haberdir.
bu benim mısır'daki tecrübelerimdir.
sizinle paylaşmak istedim, burda herşeyi takip ediyorum, türkiye'de çok sevdiğim arkadaşlarım var ve kalbimle takip ediyorum.
size şans, bilgelik ve cesaret diliyorum.
başbakan randevu verdi çarşambaya , önceki gün vali temizlik yapıcaz dedi.geziye dokunmıcaz dedi çat diye girdi içeri.barikatlar toz duman hayt ulan.
içeride çevik, toma hepisi var .çiçek suluyor toma kapatmış tazzikli suyunu.neden ? polisin polise sıkma olayı değil.
orada herkes biliyor provakatörlerin olduğunu , öcalanın , pkk ın bayrakları ,resimlerinin açıldığını , kısaca bir kışkırtmayla gaza gelecek orospu çocuğu provakatörün olduğunu biliyorlar.
biliyorlar ve değerlendiriyorlar.tüm kanallar flaş flaş , canlı yayınlarla veriyor.akın akın veriyor.tv izleyicisi ,önüne koyan lokmayı yiyor al işte direnişçi diyor , bu molotof atan diyor.bilinçli vatandaş diyor , al işte şerefsiz diyor provakatör diyor.malzeme veriliyor medyaya malzeme.ileride bunları kullanacaklar , direniyordunuz diye alın diye.
ancak vali bey ne diyor , bunlar provakatör , bu da medya .artık iyi , cici polis olma zamanı geldi.medya çeksin bizde teröristleri dize getirelim diyor.dediği de oldu tayyip başkan kazandı , direniş kabak tadı verdi.
şuanda da resmen polis orada temizlik yapıyor.dip köşe alın anam , güzel çıkıyonuz ekranda.
çocukken değilde , büyüdüğünde farkına varıp , yüz buruşturma ve düşüncelere gömülme şeklinde devam edip alınan taddır.Bir kitaptan , bir şiirden hatta bir çikolatadan bile alınabilir. (bkz: cino)
başbakanın her gittiği nikah sonrası çocuk sayısını artırmasıyla gelen güncel sonuçtur efendim.artık beklentilerini çift potansiyeline göre yükselttiğini düşünücez.
Son rakamımız 6'dır.doğum kontrolü illetinden (!) de kurtulacakmışız.he bide nikah cüzdanı da müstakbel geline teslim edildi.
Vakıfbank ın reklam filminde engelli insanların hayatlarına nasıl bir bakış açısı sergilediği ve sergilenmesi gerektiğini öğreten insan .
Antalya da engelliler için çalışan , onları hayata müzik ve sanatla kazandırmaya çalışan eczacı hanım.
vurgu burda ; konuşamayan birini müzikle konuşturabilirsiniz.hep sihir işte.
Kendini alışılagelmişliğe öyle bir vermiştir ki.Ne hissetmesi gerektiğini umursamamaz olmuştur insan .Kitap okumak ,gökyüzüne bakmak veya kendi düşüncelerini renklendirmek. siyah beyaz rüya gören insanlar var dünyamızda ve bunun farkındalar.Evet bir hayalperest olmayacağım diyebilirsiniz.Ama belki herhangi bir yoksul insanın suratına bakınca birşeyler canlandığında aklınızda cebinizden ne kadar çıkaracağınızı bilirsiniz.Bir kütüphaneye bir kitabevine gittiğinizde hangi reyona , hangi serüvene yolculuk yapacağınızı bilirsiniz.Budur hayal kurabilen insan.
alex'e ne olup bitti açıklandıktan ve kadro dışı bırakıldıktan sonra kullanması gereken sözdü .diyemedi ama diyeydi iyiydi.mütevaziliğiyle taht kurmuştu diye harkırtır bir heykeldir ,değerdir.hoştur, candır.
kim milyoner yarışmasında çıkan ve bir üniversitelinin bilemediği gerçeğini yansıtır.çoğu liseli veya üniversiteli bildiğini sanmıştır.hatta yarışmada da çocuk " böyle bir soruda bu seviyede biraz kolay oldu tabi ki " deyip coşmuştur.-öğrenci seçme ve yerleştirme merkezine atlamıştır.
Ancak nafile, cevap 'Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi'dir.Acı ancak gerçektir.
edit1:bilinmesi gereken birşey olduğu için ayıplama söz konusu değildir.bu arada ösym 1,5 yıl önce öğrenci seçme ve yerleştirme merkezi idi.
sabah ezanından sonra yatağa doğru süzülerek ,güneşin ilk ışıklarını perdeyle örselemeye çalışarak gerçekleştirilen uyuma işlemidir.zordur.
uykuyu seven ama bir o kadarda gereksiz bulan kişiliklerin maruz kaldıkları olaydır.tadı da pek bi yerde bulunmaz
(bkz: günaydın) , (bkz: iyi geceler)
Bilime haşırneşir olan ve genellikle atomdur ,fiziktir o alanlarla uğraş gösteren Albert Einstein adlı biliminsanının sözel zekası olsaydı olacaklardır.
Örneğin ; yemek kitabı falan çıkarırdı kesin. siyasetin altından girer üstünden çıkardı ibiş.
"hayır duymuyorum lan " tepkisinin alınamayacağı, karşılıklı sevgi sözcüklerinin, nezaket çerçevesi içerisinde sarfedilmesiyle devam eden hede.
adrenalin patlamasıyla veya göt korkusuyla da sarfedilebilir aman diyim.
daha 1 gün önce reşit olmuş bir bireyin kabine heyecanla girip evet i basıp , pusulayı baya bi katladıktan sonra öne çıkan olaydır.
(bkz: ilk yalamada olur öyle , heyecan yapmışsındır)
Not:illaki acemi bi seçmen dilini kesecek diye bişey yok , adamına bağlı zarfına bağlı.
gavur dedelerin , bugün saat 18.00 da kopmasını planladığı kıyametten önceki entrylerdir.
Yardırın yazarcanlar içinizde kalmasın diye haykırarak açılan başlıktır.
son zamanlarda ortaya çıkan , pembe meme ucu , siyah meme ucu , sert meme ucu , düz meme ucu , jöleli meme ucu ve türevleri başlıklar bizi bu yollara sürüklemiştir . Lütfen ama .
(bkz: olur olmaz yerde erekte olan meme ucu)
(bkz: sarkık meme)
(bkz: uçsuz meme)
çok sevilen arada hüzünlenilen bir şarkıyı olur olmaz yerlerde dinlememek ,
Çok sevdiğiniz bi çikolatayı , şekeri ucundan ucundan gide gele , gide gele yemek,
En sevdiğiniz uçlu kaleminizi sadece özel günlerde kullanmak ,
gibi hayatın içinde size keyif veren olayların daha uzun bi zaman dilimine yayılabilmesi , bu çalışmaların boku çıkmaması ve her zaman ilk günkü gibi duygu karmaşasına girilebilinmesi için ,can sıkıldığında değil , yeri geldiğinde yapılan çalışmalardır.
(bkz: sevgiline düzenli olarak ama uzun aralıklarla seni seviyorum demek)
edit:imla
1)Neden sucuk? Nasıl sucuk? Bu sorular belirsiz? Ama belirsizlikler hayatı lezzetli , sürprizli ve bir o kadar da çekilmez yapmaz mı?
"Lan ne alakası var sucuklu yumurtayla?"
Var kardeş, sucuklu yumurta öyle bir taddır , öyle bir kokudur ki insanı kendinden geçirir.
Örnek a: gecenin 3ünde veya sabahın köründe birisi hedeli , mantarlı, pırasalı, barbunya pişirse ne yaparsınız veya en azından balık pişirse mesela.evde inanılmaz bir koku var ve o kokuya uyanmışsınız , mutfaktan kaşık sesleri geliyor.kalkıp bir güzel o tahta kaşığı ağzına sokmak istersiniz o bireyin .
Ama o koku sucuk kokusu ise kokunun kaynağına doğru hızla hamle yaparsınız , sinirlisinizdir.Mutfağa yaklaştıkça yumurta kokusu karşılar sizi ," yuh artık "dersiniz "gece gece yani ".ama o manzarayı görünce ağzınızdan çıkan ilk şey bi serzeniş veya anlaşılmayan bi kaç sözcük olur.Serzeniş derken şöyleki:
"insan kaldırır lan ibne , gece yarısı sucukla beslenmek nerde görülmüş , ver bakim ekmeği."
"Ver bakim ekmeği ?" ne oldu demin sövüyodun. Sucuklu yumurta diyodun, yenmez diyodun. Ulan kekiğini bile koymadan daldın . Sarıları bari patlatm....öf yaa. Neyse patlat lan , afiyet olsun yarasın koçuuum.kay kenara.
işte bu muhabbet gerçekten dönendir. Gece yarısı yenen alternatif yemekler ile sucuklu yumurtaya verilen tepkilerin başlıca farklılıklarıdır.
2)sucuklu yumurtanın çeşnisi öyle bir çeşni olmalıdır ki , hem sucukla senkronize , hemde yumurtanın eksiğine tampon olmalıdır tuzsa tuz , biberse biber yolmalıdır.ancak olmazsa olmaz kekiktir.
3)sarı. beyaz tamam o her türlü olur ama sarının adabı vardır.Patlamaya hazır bir bomba olmalıdır. Patladıktan sonra "az daha pişiyomuş bacanak" repliğini haketmelidir. akmasıyla birlikte banılan ekmeğin sarı sıcak kıvamı hissedilmeli , sonrada tadına doyulmaz lezzete erişillmelidir.
4)Birazda imdata koşmasından , darda kalana yardımından bahsetmek isterim. Evde sevilmeyen bir yemek piştiğinde veya aç kaldığınız durumlarda imdadınıza yetişecek bir yemektir o , sabahları kahvaltı , akşamları yemek , geceleri fantazidir o .
)Sevgiliye hasret kalındığında , sığınıacak bir liman kalmadığında , size başka kimsede salgılanmayan hormonları salgılatan maddedir o . sabahları kahvaltı , akşamları yemek , geceleri fantazidir o .
bu konuda , bu tutkuda gerçekten kitap yazılabilir . Zevkler renkler tartışılmaz diyen homosapiens asiler tabiki çıkacak ve haklı olacaklar amcak şimdiye kadar sucuklu yumurta kokusundan kaçan veya kusan hiçkimseyi görmedim.Keza görmesemde bu mantalite doğrudur ve savunulurda" zevkler ve renkler tartışılmaz."
sabahları kahvaltı , akşamları yemek , geceleri fantazidir , sucuklu yumurtadır o .
çocuğun nasıl yapıldığını anlatmama gerek yok sanırım ama ya yanlışlıkla yapılmış bi çocuksanız?Ya o kadar sperm arasından sizin hedefe ulaşmanız bi hatalar zinciriyse?
Bu muameleyi mahalle arkadaşlarından görürken hibe edilen cümledir 'yırtık kondom çocuğu '. Biraz acıtır , biraz da karşı atağa geçirtir.
(bkz: alternatif sövme stilleri)
