uzun zaman sonra taharet musluğuna kavuşmuş bir gurbetçi psikolojisidir. üniversitede 5. senem ve bitmeyen projeler, laboratuvarlar dan şemsiye çıkarmaya fırsat olmuyor.
ayın 7 sinde herhangi bir plan yapmadan tek başıma gideceğim yolculuktur. uyku tulumu ve matımın eşlik edeceği bu yolculukta 15 gün sonunda madridden döneceğim. nasıl olacağını yeminlen bilmiyorum. zaman yaklaştıkça da bir yusuf sesleri sarmıyor değil hayırlısı bakalım. 22sinde dönüp güncellicem buraları. hayatta kalabilirsek bakalım inşallah.
geç gelen edit: gittim gördüm geldim. az da olsa plan yapmak gerekiyormuş. sapasağlam ve gururlu döndüm. darısı başınıza.
edit : tek başıma 3 ülke ve bilmem kaç şehir gezdikten sonra hala nasıl yapmışım diyorum. Etrafımdaki insanları gaza getirip gönderiyorum. Gaza gelin ve gidin lütfen. Tek çift farketmez önemli olanın gitmek ve o yolları tepmek olduğunu giderek anlayın. demekki bu cikkolar bundan bahsediyomuş lan deyin. hadi.
milyarlarca çıkan sorundan sonra, TÜBiTAK' ın elektrikli araç yarışlarına arabayı tamamlayamadan gidip, arabayı orada tamamlayıp test bile yapamadan yarışa girip 22. olan elektromobil ekibine sahip okuldur. azmin ve çalışmanın resmidir. helaldir.
bir ilah için değil yapılan iyiliği vicdani boyutlarıyla ve en önemlisi insana , çevreye duyulan saygıyla orantılı olduğunu düşündüğüm konudur. ilah olsa da olmasada yapılmalı birşeyler.
yanınızda her gün sahte gülücükler attığınız ve katlanmayı seçtiğiniz insanlara gösterdiğiniz saygının yarısını bu insanlara gösterseydiniz bu kadın bu duruma gelmeyebilirdi.Bu duruma nasıl düştüğünü hayatta ne tercihler yapmak zorunda kaldığını yada bırakıldığını bilmiyoruz.kendinizi bir yerine koyun.insanı insan kelimesinden uzaklaştırıyor.
bülent ersoy'a duyulan saygının 3 te 1 i duyulsa daha başka olurdu bence.
Son zamanlarda izlediğim duygusal anlamda en güzel anlamını aktaran film olmuştur.konusu din ile bilim arasında gidip gelmektedir. michael pitt ile astrid berges-frisbey in taçlandırdığı senaryoya sahip filmdir.
Castle in the Snow adlı şarkısıyla beni benden almış ve geç keşfetmiş olduğum gruptur.diğer şarkılarına hevesle süzülmekteyim. konseri falan varmış gidenlerden yorumda isteriz efenim.
vajinayı afedersin toplumsal olgu haline getirenler yüzünden kezban olan kezbandır.
bir kadına vajinası var diye ayrıcalık yapacaksam , sağ elimi sıcak sudan soğuk suya sokmamam lazım.
önce insan olacak aga , bayana her zaman saygımız var ama her insan gibi organlarını kullanması gerektiği yeri iyi bilecek.
bilmem kaç yılında dünyanın en seksi kadını seçilmiş bir bayana karşı mındar söylemidir. (bkz: lost in translation) hani bu filme rağmen onu seçiyorum balım.
yıllarca o mahremiyetleri ile arzuları perçinlemiş modeller , insanlar internet üzerinde şuan amı , götü dagitiyorlar.sende elinde colayla seyrediyon.insan garipsemiyor değil.
olm ya hepsini anlarım da jennifer lawrence tamı ya. o olmayaydı bari.
üniversiteyi kazanmak degil okul kazanmak tezinin ilk sene gerçekleşememiş halidir.kişi sorumsuz ve farkındalıktan bi haberdir vs.
ancak şu şartlarda önemli olan üniversite seçerek yarışa dahil olmaktır. bölüm ve okul önemli hocam.
toplumda kendini belli ettiği zaman dışlanacak olan mühendisse kız oranına vurup taşşak malzemesi olacak olan gençtir.ortam peşinde koşmadığı kızlara yurumedigi için yalnızdır.her zamanda yalnız kalacaktır.sosyal medyaya kendini vermemesi onun için hayırlıdır.
tahammülü geçtim. kızla tanış iyi hoş ama sonra zamanında yediği bi kazığın kırıntılarını al ben diye önüne sersin.yok canım.
ben kendimle zaman geçirmeyi seven bi adam olarak , göbek deliğimle oynarım da senin o triplerine karşı güç kalkanı yapamam.
filmdeki sempatik karakteriyle öne çıkıp, beceriksizliği ile kendine sövdüren ama bir onkadar da iyi niyetli bir starwars karakteridir.
--spoiler--
the clone wars ı izleyen abiler bilirler , 6. sezon 8. bölümde bir master windu ile bir gezegeni bile kurtarır , hatta karakterin cesareti de bir o kadar şaşırtır serideki karakter yapısına bakarak.
--spoiler--
onedio com un gereksiz* bi çalışmasına da malzeme olup güme gitmiştir.