immünite, hücre bölünmesi, hücre ölümü ve tümör formasyonu gibi hücre proteinleri arasındaki sinyal iletiminden sorumlu yolaktır. Jak* tirozin kinaz aktivitesine sahiptir. Bu özelliğiyle stat* proteini üzerindeki tirozini fosforilleyip aktive eder. Stat ise dna'ya bağlanarak transkripsiyonu sağlar. Growth hormon, prolaktin, eritropoietin, leptin, koloni stimulan faktörler (CSF) ve bazı sitokinler jak-stat yolağını kullanırlar.
yaşayan en başarılı saksofon çalgıcısı. Genelde turistik beldelerde o yat benim bu koy senin gezer. Hem aranjman hem salt saks üzerine mükemmel parçalara imza atmıştır:
Danimarka'lı dj. En sevdiğim tarzda elektronik müziği bu adam yapıyor, adına ne deniyor bilmiyorum böyle tane tane yavaştan işliyor içinize. Buna rağmen süre nasıl geçiyor anlaşılmaz, parçaları loopa alınır.
Yıllarca oyunculuk kariyerinde çokça karadeniz şivesi yapmış olması, açık renkli saç ve renkli gözleriyle de hep trabzon veya rizeli olduğunu düşündüğüm, hemşerim olmasıyla şaşırdığım bilgidir.
Tıpta ismi bruksizmdir. Genelde gece derin uyku halinde seyrettiği gibi gün içinde bilinç açıkken görüldüğü durumlar da mevcuttur. Etiyolojisi tam olarak bilinmemekle beraber psikosomatik olduğu düşünülür ve gerçek tedavisi psikolojiktir, Stresin eliminasyonudur. Öte yandan diş hekimlerinde çiğneme kasına uygulanan masseter botoks işlemi belirli doz aralıklarla yapılarak o bölgedeki istemsiz kas hareketini inhibe eder. Dişlere zararını engellemek için ise yatarken hastaya takabileceği gece plağı hazırlanır.
grubun solistinin ismi eren alıcı olup, bursa anadolu lisesi mezunu ve dönemdaşımdır. üçüncü yeniler tarzına bir nebze olsun sempati duymamı sağlayan içerikler üretiyorlar. yolları açık olsun.
diş eti enflamasyonunu baskılaması. özellikle bunu yazmak istedim çünkü diğerlerini belki de yüzlerce kez duydunuz. sigara içen kişinin diş etleri kanamaz, normal bir insana göre keratinizasyon da fazla olur. bu iyi bir şey değildir yanlış anlamayın. diş eti kanaması bir şeylerin yolunda gitmediğine işarettir ve diş etleriniz oluk oluk kanadığında mutlaka diş hekimi ararsınız sorunu çözmek için. ama yoğun sigara içenlerde dişi çevreleyen kemikte yıkım olmasına rağmen hastanın ruhu duymaz. ilerleyen yaşlarda bir anda dişleri sallanmaya başlar ve dökülür. büyüklerinizde çok duyarsınız kendiliğinden döküldü hikayesini. sebep budur.
Hiç güleceğim yoktu sabah sabah. Evrimin bilimsel hiçbir dayanağı yoktur cümlesini okudum, ardından sorularla islamiyet adlı bir site linki paylaşmış arkadaş. Bilimsel olmadığını düşündüğünüz şeyi bilimle açıklarken ne kadar gülünçsünüz.
89'da Bulgaristan'dan Türkiye'ye göçen bir ailenin çocuğu olarak yazıyorum, ırkçı değildir. Bu insanlara o zamanlar Türkçe kitaplar, atatürk'ü anlatan kitaplar yasaktı ve köşe bucak gizlice okunurdu. O nedenle içlerinde çok büyük bastırılmış milli duygularla bu ülkeye göçtüler. Özelikle 89 dediğimde göçmen kesim ne demek istediğimi anlar. Bu zamanda gelen güruh sınırdışıdır. Evini tarlalarını, hayvanlarını maddi neyi varsa bırakıp apartopar gelmişlerdir. Ne için peki? Soyadlarını değişmek istemedikleri, asimile olmak istemedikleri için. Her zaman türkiye aşkını nasıl şu anki almancılar yaşıyorsa onun gibi, ama dönemin medyasını ulaşılabilirliği de hesaba katarsan körü körüne severek gelmişlerdir. Şimdi sorsanız ne derler emin değilim. Ne zorluklar çekildiğine ben bir çocuk olarak şahit olabildim. Suriyeliler kadar sahip çıkılsaydı keşke bu insanlara. Genelleme yapacağım ama bu insanlardan ne taşkınlık duyarsınız, ne taciz. Aksine çalışkan bilinirler. Güzel de çocuk yetiştirir, eğitime önem verirler. Özetle ırkçı değiller asla, ama eski milliyetçiliklerinden de eser yoktur. Hayal ettikleri ve gördükleri karşısında hüsrana uğramışlardır.
Epilepsi nöbeti geçiren birini gördüğünüzde yapmanız gerekenle ilgili dünyada iki farklı görüş vardır, eğer tıp hekimi değilseniz (crysis management for a prudent lay person) yapmanız gereken kriz esnasında sadece başına zarar vermemesi için yaslayabileceği yumuşak zemin yaratmaktır. ileri düzey epilepsi nöbetlerinde şiddetli çene kasılması ve dilin geriye giderek farenksi tıkaması durumu görülür. Ama buna müdahale etmek birçok avrupa ülkesinde göreviniz değildir hatta bunu yaptığınız takdirde yargılanmanız mümkündür (hasta ölüyor olsa bile). Diğer görüş ise ilk görüşe ek olarak çok sert olmayan yutulmaycak bir cisimle hastanın ağzının açtırılıp, dile müdahale edilmesini, dişlerin ve dilin zarar görmemesi için cismin ısırtılması gerekliliğini savunur. ilk görüşü savunan otör, tıp hekimi olmayan birine cpr biliyor olsa bile kalp krizi esnasında abc kontrolü dışında müdahaleyi de sınırlandırmaktadır. Ama siz yeterli donanıma sahipseniz bir an bile düşünmeden iki durumda da müdahale edersiniz. Bir hocamın dediği gibi; "eğer benim önümde hasta sara nöbeti geçirir ve ben ağzına koyacak bir şey bulamazsam elimi sokar yine engel olurum. Elimi ve belki de mesleğimi kaybederim ama onun boğulmasını asla izleyemem." Bu söz pratik ve teoriğin örtüşmediği farklı bir noktayı da gözler önüne seriyor: vicdan.
erdinger: 33'lüğünü içmek bir somun ekmek yemeyle eşdeğer his veren bira markası.
everest: aslında gitmek istediğim yüksekçe bir yerin adı ama 2k ve sonrasında doğan tayfa için bugünkü dolar kurunda (mecburen) sürekli güzellediği pc ekipmanı markası.
Esmeralda: v. Hugo'nun notr dame'ın kamburu romanında geçen güzeller güzeli çingene kızı. (Bu açıklama romen rakamı içermemektedir.)
Uzun uzun anlatıp, Bayburt diyanetten alıntı yapan yazarın, yine diyanetin kendi sitesinde kuranın en azından mealini bir kere okumayıp yukarıda methiyeler dizerek güzelleme yaptığı değerdir. Artık klişe olacak ama: