beşiktaş ve fenerbahçenin avrupa kupalarına katılmasının engellenmesinin ardından 4 takımla katılması gereken türkiye artık 2 takımla avrupa kupalarında mücadele edecektir, bu da haliyle ülke puanını yerle bir edecektir. anlaşılmayan madem beşiktaş ve fenerbahçe alınmıyor o kontenjana diğer türk takımlarını neden yerleştirmiyorsun?
sanılan doğrudur. uzun mesafe ilişkisi tarafların birbirlerinden bıkmaları için en ideal ilişki biçimidir. aslında hiç görüşemezler ama bıkarlar. uzak ilişkide bir taraf sürekli diğer tarafı arar ne yaptığını sorar, hatta bazen o kadar ki 1 saat mesaj atmasa niye atmadın? neredeydin? kiminleydin? gibi binlerce soru sorar. uzun mesafede ulaşmak mümkün olmadığından hep bir şüphe vardır. hep bir kıskançlık. bir süre sonra bunlar aşkı yok eder ve ilişkinin bitmesine neden olur. siz siz olun bu tarz ilişkilerden derhal kaçın.
sırf eşcinsel olduğun için insanların sana her istediğini yaptırabileceğini sanmasının sonucudur. hiçbir zaman ''yap yoksa herkese söylerim hayatının içine sıçarım'' demezler. sadece alt mesajlarla ''yapman senin için daha iyi olur'' vardır. her anını bu şekilde yaşamak ne zordur bir bilseniz. sürekli korkmak, her şeyin mahvolacağını düşünmek, herkesin seni yargılayacağını düşünmek... halbuki bunların hiçbirini sen seçmemişsindir. sırf öyle olduğun için, başına gelir herşey. herkes geri ittikçe, dışladıkça, toplum sağlığı o derece bozuluyor.
I'm down for whatever
I'm down for whatever
When it comes to you
I could make love on the floor
I'm down for whatever
I'm down for whatever
Baby let's get creative
Cause of you I am down
I'm down for whatever
There's no place I wouldn't go
Tonight I'm ready to take it anywhere
I'm amazed, by you all
You bring out a side i didn't know
Say the word, and I'll do anything, can't say no to you
It ain't juice, mixed with booze
No baby every word is true
I'm down for whatever
I'm down for whatever
When it comes to you
I could make love on the floor
I'm down for whatever
I'm down for whatever
Baby let's get creative
Cause of you I am down
I'm down for whatever
I'm down for whatever
When it comes to you
I could make love on the floor
I'm down for whatever
I'm down for whatever
Baby let's get creative
Cause of you I am down
I'm down for whatever
I'm down for whatever
I'm down for whatever
I'm down for whatever
Let's explore, see what we find
I'm waiting for you to discover me
No restraints, no regrets
Just give me your eye, I won't forget
Say the word, and I'll do anything, can't say no to you
It ain't juice, mixed with booze
No baby every word is true
I'm down for whatever
I'm down for whatever
When it comes to you
I could make love on the floor
I'm down for whatever
I'm down for whatever
Baby let's get creative
Cause of you I am down
I'm down for whatever
I'm down for whatever
When it comes to you
I could make love on the floor
I'm down for whatever
I'm down for whatever
Baby let's get creative
Cause of you I am down
I'm down for whatever
I'm down for whatever
I'm down for whatever
I'm down for whatever
Tonight, you're making everything feel right
Tonight, I wanna get high and touch the sky
I'm down for whatever
I'm down for whatever
When it comes to you
I could make love on the floor
I'm down for whatever
I'm down for whatever
Baby let's get creative
Cause of you I am down
I'm down for whatever
I'm down for whatever
When it comes to you
I could make love on the floor
I'm down for whatever
I'm down for whatever
Baby let's get creative
Cause of you I am down
I'm down for whatever
I'm down for whatever
I'm down for whatever
I'm down for whatever
I'm down for whatever
evet burda neler yaşadığımı(zı), neler düşündüğümü(zü), ne yapılması gerektiğini, neler yapıldığını paylaşacağım;
eşcinsellik tarihin derinlerinden beri var olan bir olguydu, ne 100 sene önce, ne 500 sene önce ortaya çıktı. her insan aslında hermafrodit yaratılmıştı; kimimizde (kadınlar) östrojen, kimimizde (erkekler) testosteron fazlaydı. çoğumuz heteroseksüel olduk. kimimiz de eşcinsel olduk. hemcinsimizden hoşlandık.
bir eşcinsel olarak türkiye'de doğmak, burada büyümek, burada yaşamak ise bambaşka birşeydi. (dikkat ediniz eşcinselliği seçmek değil, eşcinsel olarak doğmak, hep öyle hissetmek) daha küçük bir çocukken aslı'dan değil de emre'den hoşlanmaktı. arkadaşların silahla oynarken, barbie bebekleri giydirmekti eşcinsellik. kavram karmaşası yaşamaktı daha o küçücük yaşında.
okula başlayıp arkadaşlar edinince daha belirgin ve zordu artık böyle olmak. daha 10 yaşında seni oynatmayız diyen oğlanlarla karşılaşmaktı eşcinsellik. kızlarla takılmaktı aynı zamanda.
ortaokula gelindiğinde; küçücük çocuk beyinlerde senin farklı olman saçmaydı, sen aşağılanması gereken biriydin daha o yaşta. annene, babana, kardeşine, arkadaşına söyleyemezdin ne hissettiğini. zaten o yaşta sen de bilmiyordun neden farklı olduğunu. lise çağına gelip ergenliğe girersin artık. etrafındaki çizgiler keskinleşmiştir. artık kimse lafını saklamıyordur. sen topsundur. sen ibnesindir. sen dalga geçilen, hor görülensindir.
en olmayacak kişilere aşık olur, bunu kimseyle paylaşamaz gizli gizli yatağına gözyaşlarını akıtansındır.
sen bunlarla karşılaştıkça daha çok bilenen, daha çok öfkelenen, başka yönlerde enerjisini harcayansındır. fikirlerini anlatmak, duygularını söylemek zorlaştıkça, her seferinde hevesin kırıldıkça ve yine her seferinde küllerinden yeniden doğansındır.
birgün kendini kabul ettireceğinin, kimseden farklı olmadığının bilincindesindir. böyle olacağı umudundasındır.eşcinselsin; ondan aşağılık değilsin, ondan salak değilsin, ondan tembel değilsin, ondan farklı değilsin. toplumun ''normali olmaman'' hiç önemli değildir.
kendinle gurur duymalısın. sen seni aşağılayandan, senden nefret edenden daha güçlü daha cesursun. bu ortama bu insanlara eşcinsel olduğunu göstermek onların göstereceği cesurluğun kat kat üstündedir.
son olarak şunu yazmayı istiyorum;
ne olursanız olun kimseye sırf başka olduğu için kötü davranmayın. çünkü; birini sevip söyleyememeyi, birşeye inanıp öyle yaşayamamayı düşünmelisin. bu bir hastalık değil, bir tercih de değil. bu sadece sen olmak.
son almanya maçında bir kez daha kanıtladık, biz futbol ülkesi değiliz. milyonlarca euro yatırım, avrupa standartında stadlar, altyapı harcamaları, sponsorluk anlaşmaları ve elde var sıfır. türkiye'de futbol için yapılanların yarısı ve hatta çeyreği diğer sporlar için kullanılmış olsaydı;
futbolda olmayan ama basketbolda bir ekol olan litvanya gibi olabilirdik.
futbolda olmayan ama kış sporlarında bir numara olan norveç gibi olabilirdik.
futbolda olmayan ama atletizmde çok ünlü jamaika ya da kenya gibi olabilirdik.
futbolda başarımız ne? 1 kez dünya üçüncülüğü ve 1 kez avrupa üçüncülüğü. tabi 3. olmayı başarısızlık sayan bir dolu ülke varken başarı denilirse...
bir de hiç el uzatmadığımız diğer branşlara bakalım: voleybolda son avrupa şampiyonası 3.sü olduk. basketbolda son dünya 2.si olduk. halterde her organizasyonda şampiyonlar çıkardık.
şimdi bir düşünelim futbolda hala ısrar etmeli miyiz? yoksa diğer branşlarda alacağımız başarılar bizi tatmin etmez mi? ben kendi açımdan çok mutlu oluyorum...
edit: milli takım performansı hakkında konuşuyoruz. klüp takımlarının performansından değil. ayrıca klüp takımı konuşacaksak; galatasaray tekerlekli sandalye basketbol takımı dünya şampiyonu oldu. vakıfbank güneş sigorta avrupa şampiyonu oldu...
tam başlık: gece yarısından sonra sözlükte yazarların daha ciddi konular konuşması.
yaklaşık bir haftadır yaptığım gözlemler sonucunda sözlükte gece yarısından sonra daha çok ülke sorunları, geleceğe dair planlar, diğer yazarlara tavsiyeler * hakkında entry giriliyor. bu da demek oluyor ki sözlük aslında sadece geyik yapılan bir yer değil. çok ciddi konular da konuşulabiliyor, fikir alışverişinde bulunulabiliyor, bilgi alınabiliyor.
edit: turnuvanın tüm favori takımlarını bir araya getiren grup oldu.
son şampiyon ispanya, son dünya 2. si türkiye, ev sahivi litvanya, yılların basketbol ekolü sırbistan, diaw'lı parker'lı fransa, ve nowitzki'li almanya.
4 gruplu ilk tur maçlarının ardından oluşan puan durumu sonucu gruplarında ilk 3 sırayı almış takımların katılacağı ikinci tur gruplarıdır.bugün alınan sonuçlar ile oluşan gruplar şu şekilde;
yeni oluşan e ve f gruplarında takımların ikinci tura yükselen takımlarla oynadıkları maçlar puan tablosuna yazılacak. örnek vermek gerekirse; türkiye'nin grubundan litvanya ve ispanya çıktı. türkiyenin litvanya mağlubiyeti ve ispanya galibiyeti yeni grupta puan tablosuna yansıyacak. e ve f grubunda ise gruplardaki ilk 4 takımlar çeyrek finale yükselecek.
edit: türkiye her yerde zor kuraları çekmeyi başarıyor. yahu bir e grubuna bak bir de f, hangi kafayla grupları oluşturdularsa, pes!
edit 2: yeni gruplardaki puanlar da yanlarında yazılıdır.
bundan yaklaşık 10 sene önce atari salonları vardı, evden harçlık aldığım gibi koşardım. o zamanlar daha eve atari alınmamış, bilgisayarın adını bilmiyorum. bir jeton 100 bindi o zamanlar. 1 milyonla gider 10 tane jeton alırdım. mutlaka bir kez direksiyonu olan araba yarışından oynar 3. tura kadar gelebilirdim. street fighter vs. x-men oyunu vardı en sevdiğim ve hep oyun sonu getirdiğimden 4 jetonumu onda harcardım. tekken tag vardı pek bilmezdim ama hep büyük abiler oynarken çok zevkli gelirdi gider bir jetonumu tek round oynamak için harcardım. metal slug için de hep bir jetonum vardı.bir tane kadın soyma oyunu vardı pacman oyununa benzer karartıyı açtıkça kadın görünürdü. o oyun sırayla oynanıyordu herkes oynadığından ona da bir jeton giderdi. mortal kombat vazgeçilmez ona da bir jeton. son olarak da street fighter'ın son yapım bir konsolu vardı onda oynardım. atarilerin hep 1 tuşu basmaz, kolları da dönmezdi ama çok zevkli oyunlardı, çok zevkli vakitlerdi.
beyoncé'ye annelik çok yakışacaktır. böyle kocaman göbekle pek sevimli olacağını tahmin etmek zor değil. hem belki jay-z - beyoncé birleşiminden yeni bir yetenek doğar.
2011- 2012 eğitim öğretim yılında üniversiteye gidenlerin ödemesi gereken katkı payı miktarlarında bir değişme olmamış. geçen seneki fiyatlar geçerli.haber ve miktarlar için;
2011-2012 sezonu kura sonuçları sonucunda en iyi takımların yer alacağı çekişmeli gruptur. çoğu kimse barcelona ve milan'ın bulunduğu h grubunu (diğer takımlar bate veviktoria plzen) benim ölüm grubu olarak nitelendirdiğim grup real madrid lyon ajax ve dinamo zagreb'in olduğu d grubudur. bir diğer ilginç nokta da real madrid ve lyon'un yine aynı grupta yer almasıdır.
özellikle şike iddialarıyla sarsılan gündemde ağzı olanın hukuk bilgisi prof. düzeyindeymişçesine görüş belirtmeleri durumudur.
3. sınıfa geçmiş bir hukuk fakültesi öğrencisi bile bir şeyler söylemeye çekinirken bu insanlardaki özgüveni anlamak gerçekten mümkün değildir.
herkesin ağzında bir masumiyet karinesi, herkes tutuklama sürelerinden bahsediyor filan enteresan.
sürekli erkek muhabbeti olarak adlandırılan cinsel içerikli muhabbetlerin kızlar arasında da yapıldığı çoğumuz tarafından bilinmemekte ya da deşifre edilmemektedir.
kızlar kendi aralarında birleşir. her biri sevgilisiyle arasında olan problemlerden başlar birbirleriyle bilgi alışverişi ve öneri etkileşimi yaşanır. daha sonra senin sevgilin de maşallah kaslı, benimkinin penisi şu kadar, biz geçen gün sürtünerek seks yaptık... diye uzayıp giden seks içerikli muhabbetler döner.
ne alakası var atatürkçü olmakla oruç tutmanın. her yerde atatürk'ü din düşmanı olarak tanıtmanın atatürk'e bağlı ve onu savunanlarınsa dinsiz olduğunu söylemenin mantığı ne? hem atatürkçü hem de düzgün müslüman çok da güzel olunur.
Araştırmalar ve karşılaştırmalarla arada büyük benzerlik olduğunu anlayabiliriz.
Bırkaç örnek vermek gerekirse;
maya takviminin sonu kabul edilen 21 aralık 2012'nin cuma'ya denk gelmesi.
Bilimsel araştırmalarla da desteklenen bir bulguya göre dünya 21 aralıkta rezonansındaki değişiklikler nedeniyle tersten dönecek ve güneş batıdan doğacak.
Yine 21 aralıkta dünyanın konumu nedeniyle yer çekimi bloke olacak ve güneş ışınları direkt olarak dünyaya gelecek.
Bır başka iddiaya göre de insanlar başka bir boyuta geçecek, yeni ve üst düzey bir bilinc düzeyine ulaşacak bu sayede telepati ile ıletisim saglanabilecek ve uzaylılarla temas kurulacak.
Bir yanda da Cern'deki deneyler var insan düşünmeden edemiyor.
edit: bu entry de bi yerlerimde patlamış oldu neyse.