kupada konuşulan her olayı kendi tarzlarıyla yorumlamışlar. tamamı yemeksepeti çalışanıymış. çeken, yazan, oynayan ekip içerden yani. çok iyi de olmuş, çok da güzel olmuş.
NLLte2Y1jnQ&feature=youtu.be
van persie, teknik direktör, hakem ve taraftar en eğlencelileri bence.
bir çeşit gelenek aslında, gelenekselleştirilmiş bir gereksizlik de diyebiliriz. sıkıntı mecburmuş gibi davranılması, primitif insanların bunun için alışveriş yapması. giymezse kocası, sevgilisi terk edecek sanırsın.
değişik insanlar var. türlü türlü şeyler kendilerini ikna edip mutlu olmaya çalşıyorlar. hayatlarını kabul edilebilir kılan tek unsur bu sanırım; başarıyı, emeği kötülemek. enteresan bir ruh hali.
orta kısımdan bahsediyorum. hemen hemen her bindiğim otobüste karşılaşıyorum ki bu ülke 5000 yıldır toplu taşıma kullanıyor, hala bir şey öğrenebilmiş değil. evinde öyle rahat olamaz, ona tahsis edilmiş sanki orası.
babalarda doğuştan on gelen bir özellik bu. babalığın en önemli işareti. telefonda yüksek sesle konuşmaya başladığınızda bilin ki bir aile kurmaya, baba olmaya hazırsınız artık. içiniz rahat olsun.
amcasının duygu durumuna göre önce değerlendirme yapıp, sıkıntı çıkarmadan da gidebilir, değerlendirmesini döverken yapıp üzerine yorgunluk kahvesi de içebilir. tamamen kişinin kontrolü dışında durumlar. riskli.