Yıllarını nasır bağlamış elleriyle masturbasyonlara vermiş, ergenlik sancılarını gazete küpürlerindeki mayolu manken fotoğraflarıyla gideren, şimdiki hali de içler acısı, zeka yönünden oldukça geriler.
Bakın geriler, gerizekalı bile değiller. Benim de sık sık maruz kaldığım ve rahatsızlık duyduğum zavallılar bunlar. Sözlükte yaklaşık altı ya da yedi tane fake hesabım olduğu için bunlardan bazıları da tabii ki feminen nickler. Yahu bu sümsükler nasıl oluyorsa hepsini tereyağından kıl çeker gibi bulup mesajlar falan fıstık atıp kendince komiklikler, sevimlilikler falan yapıyorlar. Ben de çok iyi niyetli, saf, masum kız ayaklarına yatıp avutuyorum garipleri. Acıyorum lan size. Bu kadar mı düştünüz? Bi çıkın, gezin tozun yahu, burada oturup dandik bakınızlar vermekten bıkmadınız mı? Hayır yani kimsenin okuduğu da yok sizi. O mesaj attığınız kızlardan ne umuyosunuz ki, ilk zirvede vereceklerini mi düşünüyosunuz lan. Piçlik yapmayın. Ama ben biliyorum ki buradaki kızların hepsi çok karakterli ve türk aile-örfü ile büyümüş, temiz kızlar. Haa benim nicklerimden birine denk geleni milli bir parkımızda kuytu bir köşeye davet edeceğim yakında. Ama şimdilik hanım hanımcık bi kızım, anlamanız da zor yahu. Hem çok zeki olduğum, hem şizofrenik yapıya çok hızlı bürünebildiğim, hem de kızların dilinden çok iyi anladığım için kim olduğumu bulmanız da zor, ne zoru ya, imkansız. Nasıl bir şeyim ben ya. Allahım çatlamak üzereyim.
Bunlar bi de sıkı bir taramadan sonra kız olduklarını düşündükleri yazara hafif yavşak hafif bıyık burkan cinsinden nickaltları da döşüyorlar. Gizli ibneliklerini de gizli bakınızlardaki swhlara, gablara vs. Gizliyorlar. Ah benim dangozlarım ah.
Hee, bu arada tatlı şey, o nickimin altına girdiğin entry çok şeker. Yakında görüşmek üzere. Öptüm. Ne öpmesi be, baya baya dalga geçiyorum lan sizinle. Ne kadar zevkli bi bilseniz.
benim de bu sözlükte sahip olduğum statü. kimseden istemedim tabii, zorla verdiler. herhalde beni kaybetmek istemedikleri için böyle yapıyorlar. korkmayın yahu, bir yere gittiğim yok. siz de beni bu kadar severken hiç gidemem zaten.
Közde patlıcan tadında insanlar olup, ilgi görmeyen, oldukça sıradan ve gereksiz konularda yazdığı başlığını sürekli entry girerek ya da silip silip yeniden yazarak yukarılarda tutup nickini tanınır kılmaya çalışan hippi yazarlar.
Yahu bu kadar mı acınasısın ya? Kendine hiç mi saygın yok. aynı benim şu kendisini kimsenin sevmediğini ve ilgi göstermediğini düşündüğü için durup durup altına sıçan, işeyen büyük büyük babaannem gibisin be. Hadi o bunamış ama sana noluyor lan. Büyük bir heves ve mutlulukla çok orjinal ve kimsenin aklına gelmemiş bişeyi bulduğunu sanıyosun di mi. ah ah benim deli danalara teptirilesice, götünden kan çektirilip içirilesice kumkumam. Olmuyor, olmuyor işte. Yazmak, zor iştir. Herkes yapabilse, sözlük olmazdı. Işte sizleri ve sözlüğü de en çok bunun için seviyorum. Herkesin durduğu yeri ve haddini bildiriyor. Yazık yazık.
Kendi çapında sevinerek hoplayıp zıplayan, oyunlar oynayan, kah yemyeşil bir parkta tüm beton yığınlarından uzakta zengin ve lumpen bir hayat süren çocuk rahatlığında kah götündeki kıllar ağarana dek su-peçete-simit falan fıstık satıp erken yaşta tokat yiyen büyümüş de küçülmüş veletler ayarında bir insanın, yani kısaca gayet sıradan ve hiçbir çekiciliği olmayan bir yazarın sizin yazdıklarınızla edindiği statüyü geçici olarak arttırması durumu. Super mariodaki level cinsinden. Hep bir basamak üstü olanından. Nasıl bişeysin ya jacky, o nasıl bir cümle öyle. aman allahım.
Şurada herkes öyle ya da böyle, iyi ya da kötü -ki genelde kötü, hatta çok çok kötü- bir şeyler yazıp kendini göstermek niyetinde değil mi yahu. Bunu çok küçük bir azınlığın istediği gerçeğini kasıklarımın arasındaki damarlarda hissedercesine görüyorum. Uzun ve öz bir önerme veya tespitten sonra, altına yazılan hiçbir zeka ve birikim belirtisi de göstermeyen zavallı bakınızlar, tek satırlık modası geçmiş, anaokulunda oyuncaklar yüzünden kavga eden küçük piçler ayarında cevap vermelerle ne olduğunuzu sanıyorsunuz lan. Ayıp yahu, ayıp. Hem de yazık. Ismi bende sır gibi saklı bir yazarın yaptığı muhteşem ötesi bir yazının altında tek satırlık, şu demin belirttiğim niteliklere cuk uyan bir başka entry olma yolunda iddiasız bir cümle, diğer yazarlarca bastırılmış alt benlik ve göz önünde olamamanın verdiği dayanılmaz rahatsızlığı yansıtması bakımından geçtiğimiz günlerin en hoş entryleri arasında yer alabiliyor. Böyle bir durumda o mükemmel ilk yazıyı yazan yazarın yaşadığı mutluluk ve alter ego tatmininin inanılmaz boyutlarda olduğunu hayal ediyorum ve yerinde olmak isteyeceğim ender yazar modellerinden biri olarak görüyorum.
Hee, dur lan ne hayal etmesi, ne Kabul etmesi, o yazar jackymiş yahu. Simdi farkettim. Süper yazmış ama kimse beğenmemiş. Neyse. şu bahsi geçen level atlatılan yazarın takipçisi falan değil tabii ki ama gölgesi hep üzerinde olacak. Bakalım bundan daha iyisini isteyebilecek mi ? mesela günlerdir, şimdiye kadar bana yazılmış en güzel cevabın bir sahibi var, içim içim yiyor, ben nasıl böyle bir hata yaptım da yerin dibine sokuldum diye kemiriyor ama o bunun kendi olduğunu asla öğrenemeyecek. Ve o da daha iyisini istemeli maalesef. Benim için. Herkes böyle düşünse bu sözlükten mükemmel yazarlar çıkar tabii. Hee. Bana yakın.
Senelerdir değişmeyen bir şekilde körler-sağırlar birbirini ağırlar edebiyatının yılmaz savunucusu yazarların sıklıkla başvurduğu ve kendince diğer yazarlara hoş, taltı, sevimli, bıcırık görünme sümsüklüğünün sözlüğe yansıyan tezahürü.
Yahu nasıl insanlarsınız, cidden çözemiyorum. Bu sözlükler piyasa oldu olalı, bi kankicilik, severimcilik aldı başını yürüdü. Bunların en iğrenç, sahte ve gerizekalıca olanlarıysa, rüyada yazarları görmek, nicklerinden kart oyunları yapmak, nicklerden topluca fallara bakmak vs. Vs işte. Nasıl bir mantık bu ya, bak bak bak ne yazmış, bu sözlüğe bi bok katmıyor, niye yazdın şimdi bunu, bana ne falan diye kudurursunuz, iş rüyadaki o caaaanım nickli yazarları görmeye gelince tüpçü kesilirsiniz. Ulan bi de nasıl bi rüyadır ki bu, bitmiyor bir türlü, içinde de maşallah hayvanat bahçesindeki hayvanlardan daha çok yazar oluyor. Hani ne kadar çok nickin sahibi yazarı görürsem o kadar çok oy hesabı! Sizi gidi bok böcekleri, sizi. Hadi ben zekiyim, akşam yediğim yemeği aklımda tutarım da, sana noluyor lan. Bu kadar çok insanı hem rüyanda görüp hem de nasıl bu kadar ayrıntılı hatırlıyosun. Balık beyinli Sahtekar.
Yahu gidin, internetten kitap özeti bulun, okunası kitap diye yazın buraya daha faydalı olursunuz be. Deli ediyosunuz lan beni. Kendinize gelin bir an önce. Biliyorum rüyalarınıza kadar giriyorum artık ama olur da bu tarz bi entryde benim nickim geçerse var ya, ağız, burun demem dalarım. Zırtapozlar.
Babam çok sevmişti onu. Biliyorum. Belki ben ondan da çok sevdim o kızı. Ama bunu kanıtlayan, gösteren ve hatta eyleme geçiren babamdı. Ben değil. bunun kalbime bir inme gibi inen ve iç burkucu üzüntüsü çok fena. Babam, o kız için herşeyi yaptı, bense baktım.
Aslında benden de küçüktü o kız. Kızı yaşındaydı babamın. Çakmak çakmak bakan gözleri, küçüklüğünde sürekli abur cubur yediği her halinden belli tombul yanakları, uzun ve narin elleri, dokunulmaya kıyılamayacak uzun ve parlak saçları vardı. Simsiyah. Büyüdüğünü hissetmek, elele tutuşup minik parklarda koşturmak onu hep mutlu ederdi. Bunu babamla da yaparmış. Ikimizi birlikte idare etmezmiş, sevgisini ikimize bölüştürmüş. Ne ona fazla ne de bana fazla. Ama ikimizden de biri ona fazlaymış. Babam onu hakedecek kadar sevmiş, bense bakmışım. Yazık.
Çok hızlı büyüdü o kız. Sorunları ve bunalımları da onunla büyüdü. Hastalıkları da. Vücudunun elemanları, onun o üstün benliğini taşımaya yetmedi giderek. Ben farkedemedim, babam etti. Hastalandı, öksürdü, ölüme adım adım yaklaştı. Yanındaki hep babamdı, ben yine uzaktan baktım. Deli gibi kıskandım onları ama bu tatmin edilemez egom hep engel oldu bana, bunu itiraf etmek için. Onlara.
Hiçbir zaman da bilemedi babam bunu. Yani benim de sevdiğim kızı, onun da ölecek kadar sevdiğini. Zaten öldü de. Yetmeyen organlarını babam tamamladı, bütünledi onu. Günden güne severek ve eriyerek öldü, gitti. Nasıl ölmesin ki, o aşık olduğu kız, kızıydı yahu. Ondan bir parça. Annemden bir parça. Benim de kardeşim. Ikimiz de çok sevdik o küçük kızı. Ama babam uğruna ölecek kadar. Ben izledim hep. Ölümünü bile. Gitti usul usul. Yok oldu. Yok oldum. Hayır olmadım. Bilmiyorum, onun gibi bir şey işte. Kardeşim büyüdü, başkasına aşık oldu ve ben hala söyleyemedim ona onu ne kadar sevdiğimi. Gücüm yok çünkü. Babamın da kalmadı. Çoktan gitti. Ben izledim hep.
O ölüme yürüdü, ben kişilik kaybıma. Bunalımıma. Hala da çıkamadım. Ya da çıktım belki. Ama bunu kimse öğrenemeyecek. Siz bile. O deli gibi sevdiğim canım kardeşim bile.
bana zararı olmayan bir virüs taşıyorum. Beni değil, sizi öldürecek. Kardeşim hariç.
Sayıları günden güne artan, klon ya da orjinal bir siteden şu anda yazdığı siteye vefasızlık edip karaktersizce davranmak istemeyenlerin uzak durması gereken eylem.
Yahu nedir bu malum sözlüğü ilahlaştırıp, o sözlük yazar alsın da bak bakalım kim kalacak burada, o sözlük bir numara, bir devrin başlangıcı falan fıstık gibi kuru gürültüden ibaret kendince gözlemler yapma isteğiniz, anlamadım ki. Ee sen demiyo muydun amacım popülarite değil, istesem dağıtırım ortalığı ama ben yazıp rahatlıyorum sadece diye. Al işte yaz burada, meydan senin, hatta meydan oku bana, ona ya da okuma rahatla. Hani nerede? Hepsi aynı işte, yazıyosun, ekle deyince yazın kamuya açık artık. Orası popüler diye okunacağını mı sanıyosun, yoksa bi numaran orda da burda da okunmazsın zaten. Böyle bi teklif alıp da kabul eden birinin tek amacı şekilci davranıp ortamlarda hee, ben falan sözlük yazarıyım, benimle sidik yarışına girme dağılırsın demekten başka bir şey değildir. yazık, yazık. hem de ayıp.
Mesela, günlerdir başka bir sözlükten tanıdığım moderatörler kıçımı yalayıp duruyor, gel burada yaz, merak etme kimseye söylemeyiz, sen şöylesin, böylesin falan diye. Tabii ben de düşünmek için süre istedim. Ağır adamımdır, bu da özelliklerime eklensin. Prensipte anlaşsak da kontratın detaylarında anlaşamayacağımız kesin. Yani kişilikli ve karakter sahibi biri olarak reddediyorum. Şş moderatör, sana diyorum, bırak yakamı. Ben bu sözlüğü seviyorum ve herkesi. Siz de sevin. E mi?
Kişilik karmaşası yaşıyorum, yardım edin bana. Haa. Yok öyle bişey. Iyiyim ben. Yok yok değil, hasta bu herif. Değilim lan. Öyle bişey işte.
herhangi bir insanın gözünde homoseksüeller ya da hermafroditler kadar dahi değeri olmayan, kendine bir yol çizememiş, gelen geçeni kayan, yeri geldiğinde de kendine vurduran ruhsuz ve ütopik insanlara bir ithaf.
heteroseksüellerin tartışmada bir taraf olmasına gerek yok. homoseksüel-gay-ibneler de kendini bu tartışmanın dışında tutabilir. çünkü hiç olmazsa iyi ya da kötü kendilerine bir cins belirlemişler ve cinsel münasebetlerini de bu şekilde zenginleştiriyorlar. her türlü pozisyon, altlı-üstlü dengeyi sağlamaları mümkün. ama yahu ben bu biseksüelleri hiç anlamıyorum. oluşturdukları tek imaj karaktersiz olduklarıdır. girdikleri her ortamda erkek ya da kadın farketmeden herkesle flört edebilirler. saygıyı da hiç haketmezler. yaşını başını almıştır ama pasif mi aktif mi olacağına da karar verememeleri balıklarda hafızasızlık kapasitesine sahip olduklarını gösterir. uyuşturucu-aşk-seks gibi bir üçgende salınmak da heralde bunların dayandığı güzel-boş vermiş hayatın temel noktası. ulan bir karar versene be, ne biçim bişeysin sen ya, ya sikil ya sik. her ikisini de yapmaya kalkıyosan bir tatminsizlik, partnerinden memnuniyetsizlik duyuyosun demektir ki bu da karşındakine dünyanın en büyük hakareti. Böyle bir hakareti kaldırabilecek ruhsuzlar da var ki, kendilerine kendileri gibi sümsükler buluyorlar. Ama en azından onu da kendin gibi küçültüp cebine koyma bari. yazık. hepsine yazıklar olsun. iyi ki Benim gibi güçlü iktidar sahipleri gördükleri yerde kafa, göz, burun demeden dalıyorlar ki, hadlerini biliyorlar. Olmasaydım, dünya yaşanır bir yer olmaktan iyice çıkacaktı.
bi de çıtalardan nefret ederim ben. hani şu ormanda başkalarına yem olacağına kendileri öldürüp yedikleri yavrularına kıymaları yüzünden. şerefsiz hayvanlar. zaten öldüreceksen hiç doğurma, doğurduysan da bırak herkes faydalansın. yazık değil mi o aslana, kaplana, atmacaya.
Kontrolünü kaybetmiş moderatörlerce yönetilen, aman allahım nereye gidiyor bu sözlük böyle diye hayıflanmaları sonuna kadar hakeden bir sözlük.
Yahu buradaki yazarların nesi var böyle ya? Herkes, mahallede camı kırılır ya da çamaşırları kirlenir diye küçük piçlere top tepiştirmesi için izin vermeyen bunamış nineler gibi davranıyor. inanılmaz bir karmaşa, tahammülsüzlük ve iç içe geçmiş ne oldum delisi düşüncelerle birbirine sataşmalar falan filan. Sözlük bu değildir ya. Bu haliyle inanılmaz bir çekim merkezi benim için ama aynı zamanda son derece de içi boş bir oluşum. Değiştirmek için uğraştığım ve sanılmasın ki bırakacağım bir sözlük. Yalnızca geçirmiş olunan berbat gün o ince balans damarlarımı kabartmıyor bugün.
Moderatörlerin de sözlükteki hakimiyetinin sıfırın altında olması da ayrı bir soru işareti. Yakında dönmek üzere. iyi günümdeyim bugün.
herkese hakkettiği gibi muamele eden tiptir. kıskanılmanın dayanılmaz hafifliğini yaşatır ona ve başlığına hiçbir şey yazılmayacak olması da ırgalamaz onu. çünkü o kendini çok iyi bilir.
Birden fazla hesaba sahip olup ortalıkta fink atarak ona buna laf yetiştirme telaşındaki çölde bir vaha tadındaki ayrıksı insanlar.
Günlerdir kara kara düşünen bir yazar var. asıl söylemek istediklerini daha önce aldığı hesapla yazmayıp, karalanıp mimlenmesin diye açtığı hayali bir kahramanla sağa sola sataşıp prim yapıyor. Kendisine bunu hiç yakıştıramadım. Üstelik bu eylemde yalnız da değil. bunun için kendisiyle birlikte üç arkadaşını da yoldan çıkarmış ve kimi zaman akıllıca kimi zaman çok daha akıllıca başlıklarla sağa sola meydan okuyorlar. Çok ayıp ya, çok. Koskoca üniversite mezunu adamsınız, memleketi kurtarıp deniz kıyısı kentlerde şu mevsimde turist avına çıkmak varken ucuz davalar peşinde koşuyorsunuz. Yazık yazık. ama bunu nasıl çaktırmıyorlar anlamış değilim. Dikkat çektiği günden bu yana tek tek o anda başka kullanıcıların durumlarını inceliyor, tek derdim ve sorunum buymuş gibi "sen şusun lan, bırak şu dikkat çekme ayaklarını, senin gibi çok var olum bu sözlükte, biz istesek anında senden daha ünlü oluruz" falan fişmekan tarzında mesajlarla da taciz ediyorum. Ama bana mısın demiyor, Kabul etmiyor gerçeği. Ya da Kabul etmiyorlar. O adama acıyorum ama şimdi ismini verirsem tüm dikkatler üzerime toplanır ve söylediğim ismin de o olmadığı düşünülürse iyiden iyiye saçmalamış olurum. En iyisi susayım. Hem duyduğuma göre moderatörlerle de sıkı sıkıya bağları varmış, yoksa bu adam sözlüğün yüksek standartlı seviyesini yerlere çekiyor, şu ana kadar uçurulmamış olmasının başka açıklaması da olamaz.
Bi de her mesajından sonra hala "seni seviyorum" diyip duruyor, sapık mıdır nedir ya. korkmaya da başladım bi yandan. Çok üstüme gelirse veririm adını ona göre. Oh my goodness.
Yaratamadığı farkındalığı, göz önünde olamamanın verdiği hissedilmez acıyı tadamamanın galeyanını başka bir şekilde çıkarmaya çalışan küçük. Evet, evet sadece küçük.
Yahu nicklatı entry de nedir ki, buna önemli ve derin anlamlar yüklüyorsunuz. Sıradan, ucuz, iki satır veya bilemedin derin analizli uzun bir yazı. Nolur ki. Bundan ne yazanın bir karı vardır, ne yazılan kişinin. Öylesine bir şey işte. Yazılanlarla yazarı ne kadar tanıdığını da göstermez ki. Ayıp yahu, ayıp. Görüyorum işte burada da, "normalde asla nickaltı girmem de, oldu bi kere", "aslında nickaltı entry bana çok uzak, ben çok kaliteliyim, öyle olur olmaz nickaltı da yazmam kimseye" içinden bunlar geçiyor de mi, doğruyu söyle. ne lan bunlar böyle. Gir, ne yazacaksan yaz, çık git başlıktan. caka mı satıyon lan kendi çapında. Çok kaliteli, iyi bir yazarım da demiyosun ya da yazdıklarınla da göstermiyosun, ee o zaman nesin sen ya, nesin? Bi de bunların "ilgi toplama delisi, dikkat çekmeye çalışıyor" "aha yazdım bak, bi yerlerin kalksın hadi şimdi" diyenleri var ki, daha da bi acınasılar. Yahu ya yazıp düşüncenin arkasında dur ya da yazarın düşüncesini biliyorsan en baştan hiç yazma. Senin kıçı kırık iki kelimelik tanımınla mı kendini bir şey zannedecek o yazar, o zaten fazlasıyla kendindedir ve kendidir. Kimsin lan sen? Bilmiyorum seni ama, at bana mesaj, yazayım sana en görkemlisinden nickaltı. Bilirsin iyi yazarım çünkü. Hem jacky benim kankam lan havalarında takılabilirsin de. Şimdiye kadar dönmemiş şansın ama ben uğurluyumdur.
Boka battın, hey sana diyorum. O saçma sapan, kime-niye girdiğin belli olmayan entrylerini silsen de silmesen de gururdan nasibin yok. Silersen tükürdüğünü yalamış olacaksın, silmezsen ona istediğini vermiş olacaksın. paradoksal. Nickaltı entry girmeyecek kadar gurur sahibi yazarmış! Püff. Whatever.
yorgunum. yılgınım. bunu nasıl atlatacağıma ilişkin en ufak bir düşüncem yok. kendimi işin oluruna ve akışına bırakıyorum. canlılığımı yitirmenin verdiği sıkıntı ile meşgulüm. yalnızlığı iliklerimde hissediyorum. size belki tuhaf gelir ama itiraf ediyorum ki ben bu durumdan cok memnunum. yine her zamanki gibi. burdayım. senin için.
Şimdiye kadar bir yazarın başına hiçbir sözlükte gelmemiş ama şurada yazılan içi boş, sığ, basit düşünceleri görünce hayretle dikkatini çekmiş bir durum.
Yahu nedir bu gerginliğiniz, anlamadım ki. sürekli birilerine laf sokma çabası, durup durup zevkten kudurma hallerine girmeler, birinin dediğini üstüne alınıp yazdığına saldırmalar. Ayıp ya, cidden çok ayıp. Koskoca sözlükte yazıyorsun işte, bunun değerini bilmek varken, sönük bir vaziyette mavi ekrana bakakalmalar. Çok tuhaf ya, çok. Kendi tarzını, yazı stilini yarat, ilgimi çek, okumazsam sonra söylen yahu. Tamam üstün ve zeki bir insanım ama arasıra inmek için çaba harcamasını bilecek kadar da kendimi kontrol edebilirim. Olsun ama olsun. Yine her zamanki gibi sizleri seviyorum. Mevlana da ne güzel söylemiş değil mi, başkalarının hayatına imrenme, çok insan var ki sana imreniyorlar diye. bana özen, ama beni taklit etme. Bu kadarını yapabil hiç olmazsa ya. Neyse. Yazık yazık.
bravo. tebrik ederim. yok yok, jacky kimseyi tebrik de etmez. yanlış oldu. hala öyle basitsin ki. sen. sana diyorum, görüyorsun değil mi? herşeyi öğrendiniz ama şu daha fazla istemesini öğretemedim size. wow -amerika yandaşı bir elitistin nidası-
burada belirtilen önerme oynayanlardan çok deli manyaklar gibi sıkı sıkıya takip edenlere dönüktür ki ayrıca oynayanların bir çoğunun da zekadan nasibini almadığı da bir başka gerçektir. tıpkı bu sözlükte olduğu gibi, herkesin benim kadar zeki olmadığı gerçeği gibi.
bu yazar, sadece yazar. başka hiçbir amaç gütmez. ve allah kahretsin ki birçoğu ne yazacak acaba şimdi diye merakla beklemekte. biliyorum ordasınız. sizleri seviyorum. beni sizler yaratmadınız, ben zaten vardım ve hep olacağım.
Amaçsızca, tüm gün devirdiği götüyle karşısına geçtiği maymun oynatıcı televizyonda sürekli futbol maçı izleyip asosyalliğe gömüldükçe gömülen insanlar için ingilterede yapılan bir araştırmada ortaya atılan ve de oldukça rağbet gören bir tezin konusu.
Artık bilimin bile benim lehime işlediğini görmekten büyük mutluluk duyuyorum.
Yahu nedir bu erkeklerdeki futbol merakı, her hafta oynanan düzinelerce maçı tek tek izleyip sonra da sümsükçe bunu sözlüğe taşıma isteği? Acıyorum lan size. Yirmi iki tane bir baltaya sap olamadığı için plastik bir yuvarlak parçasını tepiştiren süzmeyi kendini yırtıarcasına bağlanarak izleyen bir erkeğin zekasında kesinlikle bir sorun vardır. Ayrıca benim gibi zeki insanların futboldan uzak durması, takip etmemesi de bunu doğrulayan bir başka gerçek. Önermeyi şöyle de geliştirebiliriz: zeka seviyesi yüksek insanlar futbolu sevmiyorsa, izleyen ve takip edenlerin zekası kesinlikle düşüktür. Evet, evet kesinlikle daha güzel oldu. Lan bi de bu spor be sadece. Başka ne özelliği olabilir ki. 90 dakikalık bir maçı hiç utanmadan, densizce beş saat tartışmaları yok mu, deli ediyosunuz lan beni. Tamam zevk, renk falan fıstık ama saatlerce tartışması yapılacak nesi var yahu? Gidin kitap okuyun, kızlara sarkın, denize girin. Felsefe yapın, siyaset konuşun. Ülkeye faydanız olsun be. Yapın ya işte bişeyler ama dümbeleklik yapmayın. Ayıp ya, ayıp.
Bakın ben bugün saatlerce evdeydim, yüzlerce kanalımda onlarca maç vardı. Birini bile izlemedim. Zeki bir erkeğin yapması gereken budur. Kahretsin ki, her gün üstün zekamı kanıtlayan yüzlerce olayla karşılaşmak günden güne üzmeye başladı yahu beni. Biri beni durdursun. Nolur.
Kendini bilmez bir şekilde laf yetiştirip kendince ayar verdiğini sanan sümüklü ve bir o kadar da acınası garipler.
Yahu nesiniz lan siz böyle? illa durup durup kaşıntı basıyor herhalde, ayar ver de ayar ver diye yanıp tutuşuyorsunuz. Canım sıkmayın ya. Vallahi hiç acımam. Ezilirsiniz ağırlığım altında, bundan sonra sizi ancak galata kulesinin altına su muhallebisi satarken bulabilirler. Kendinize gelin bir an önce. Neyse ki jacky ve adını vermek istemediğim, onun kadar olmasa da fena yazmayan üç beş yazar bu yola sapmıyor da burada rahat rahat at koşturuyorsunuz. Ayrıca çok zeki ve donanımlı olmamdan ötürü amacınızın ne olduğunu da bildiğim için sizi kendi halinize bırakmayı uygun görüyorum. Kıskanın beni falan fişmekan ama ayar vermeye de mi kalkıyosunuz lan. Haddinizi bilin, herkesin yeri belli burada. Zaten sıcak ve güzel bir tatilden yeni çıktığım için esen rüzgarda yellenen bazı uzuvlarım yeterince hareketli, almayım ayağımın altına. Bu seferlik affediyorum ama bi daha olursa gözünüzün yaşına bakmam. Ne affı yahu, af falan etmez o. Ve onu karşınıza almak istemeyeceğinizi de adım gibi biliyor. Çünkü o jacky ve ondan bir tane var. tam karşında. Dikkatli olun. Zibidilik yapmayın. Özel birisi o ama onun da bir sınırı var yahu, zorlamayın ve saygı duyun yeter.
yahu yaratıcı olun be biraz. lütfen çok ama çok daha fazlasını isteyin. lütfen değil lan, jacky sadece emreder. jesus christ. süpersin jacky yine, diye seslenenleri duyuyor.
Son yıllarda yapılmış en doğru ve yerinde bir tespitle, olur olmadık göklere çıkarılan bir oyuncunun hem seviye hem de imaj olarak ülkemizin en değerli ve iyi akerdeon üstadlarından biriyle olan benzerliğine yapılmış bir vurgu. Gurur duyulacak cinsten hem de.
Yahu nedir bu milletteki yok al pacino, yok Robert de niro, yok marlon brando hastalığı? ayıp ya, ayıp. Sürekli bir göklere çıkarmalar, hangi filmde olsa izlerim abiler falan havada cirit atıyor. Kendinize gelin lan. Bu Robert denen herifin kaç tane filmi güzel lan, sayın hadi. Yok ki. Olanlar da baba diye diye kafalarını kırdıracaklar bir gün. Benim gibi usta ve sinefil seviyesinde bir sinema eleştirmeninin gözünden kaçmaz tabii bu. Yalancılar sizi. Bu adam şimdilerde dalmış bir komedik romans türüne, tutturmuş gidiyor, siz de saf saf oturmuş, harbi iyi oyuncu be diye kendi kendinize gurur yapıyorsunuz. buradaki önermede bu uyuz herif ciguliye benzetilerek siz bilmiyosunuz ama övülüyor aslında. iyi bakın lan, vallahi övülüyor. o Ciguli ki, ilk çıkardığı kasediyle ortalığın tozunu attırmış, sevenleri çığ gibi büyümüştü. Pek tabii ki onlardan biri de bendim. Onun şarkılarıyla kendimden geçtiğim de çok oldu. özellikle şimdi aklıma gelen binnazı ayrı bir yere koyuyorum. Bu robert insanı da kendini cigulinin binde biri kadar geliştirebilmiş olsa şimdi çok daha iyi yerlerde olabilirdi. Hem bi de o kadar iyi oyuncu dediğiniz adamın kaç tane oskarı var yahu, iyi olsaydı bolca alırdı herhalde. Zamanında şener şenin de filmleri taklalar atılarak şebek yaftası yapıştırılarak izlenirdi, adamın şimdiki değerine bakın bi de. Demek ki geliştirmiş kendini. Ama bu robert fıs. bir kere daha ciguliyi buradan saygıyla anıyorum.
Bu yazılanlarda tek satır sarkazm arayan olursa vallahi kafa, ağız, burun demem, dalarım. Yine sıyırtacaksınız lan bana kafayı durduk yere.
erotizmi ve cinselliği kadın üzerinden estetize etme çabasına girmiş, bu anlamda türkiye'de yazılmış ilk roman olarak kabul edilebilir. ama bunu biraz abartmışsın be ahmet abi. ben bir kitabı okurken bir takım sivri ve uzun uzuvlarımın hareketlendiğini, okuduğum kitaptan başka farklı bir atmosfere odaklandığımı hatırlamıyorum. kitap okuma kültürüme yeni ve farklı bir yaklaşım getirdin. bir sexolog misali.
o necip'in kendi halinde, toplumdan biraz kopuk, biraz farkedilmemiş eziklik psikolojisini, bir kadının malum uzuvlarına kadar uzanan çemberinde oldukça iyi betimlemişsin. eyvallah. bu kısımları güzel. ama kitaptaki cinsel öğelerin bolluğu, beni, cine5'te izlerken şifresini çözmeye çalıştığım yarı pornografik yarı nü sanat çalışmalarına götürdü. buna da eyvallah. lakin, kitabın sonuna geldiğimde yaşadığım orgasm duygusunu yaşatmaya hakkın yoktu be abi. ve yine ama, güzel kitaptı. okunmaya değerdi. ufuk açıcıydı. farklı bir deneyimdi.
keşke daha sonra daldığın o kadın popülizmi kokan, feminen erkek modeline öykündüren kitaplara hiç dalmasaydın. daha bir saygıyla anardım seni.
yahu bir kitabın derinlikleri ancak bu kadar boş ve yüzeysel olur. yüzeysel bir derinlik. güzel. normalde böyle kitaplara prim tanıyıp okumam ama hazır elime geçirmişken çok hızlı kitap okuyabilmemden dolayı okumuş bulundum. iğrenç ve kötü. söyleyecek başka bir şey yok maalesef. ben de istemez miydim, şöyle kitapla ilgili kelimeleri birbiriyle horon teper vaziyette derin analizler yapıp sizi baştan çıkarmayı. yok ama yok. yazık bu kitaba ya.
Herkesin sahip olamayacağı bir çekiciliği doğuştan gelen bir yetenek ve kendine güvenle harmanlayıp bunu sosyal hayatında ve bilimum gittiği her mekan-restorant-bar-kafe falan fişmekanda anında hissettirmek, bir nevi merkezkaç kuvvetinin çekim noktası.
Yahu çok ağır ve ne büyük bir yüktür bu insanın omuzlarında. Olmuyor ya, olmuyor. Berbat bir şey, anlatılmaz. Canının sıkıldığı bir günde yapacak hiçbir şey bulamazken, gelen ani bir telefonla ortamlara akıp dağıtmak fikri kabarıverir hemen. O gittiğin yere girdiğin anda da tüm gözlerin anında senin üzerine çevrilmesi, hani imrenen mimikler ve hareketlerle alt dudağınla üst dudağını birleştirip sertleştirerek vay be, ne herifmiş tarzında iç geçirmelerin hedefinde olmak. Başlangıçta az içip şöyle hafif kafa hareketleriyle coolluk ve karizmatiklik gösterisi yapmak. Dayanılmaz. Daha sonra stage önünde oynamaya çalışan sümüklü zavallıları görüp dağılın lan, o iş öyle yapılmaz, dans böyle edilir diye bir anda tüm bakışları üzerinde toplamak. Aman allahım. Müthiş ritmik ve çalan hard müzikle inanılmaz bir uyumla şu anda kelimelerle yaptığım dansı sahne önünde insanların gözüne sokmak. Oof off. Hee, bundan herkesin etkilenmesi bi yana en önde beni süzen groupie tipli kızlar ve ucundan oğlan olduğunu sezdiğim ibişlerin de bakması egomu tarif edilmez şekilde tatmin etti. Yeter yahu, bakmayın artık, tamam süperim ama böyle devam edersiniz yanınızdaki tüm yavruları götürürüm, siz de yine her zamanki gibi karyola altına sakladığınız sayfaları birbirine yapışmış dergilerinizle ellerinize nasır bağlatmaya devam edersiniz demek istedim bir çoğuna ama dinlemediler. Hee, bu durumda ben de duramadım tabii, o groupie dediğim kızı çekim merkezime aldım. devamını anlatırsam salyalarınız akmaya başlayacak, bu iğrençliğinize izin veremem. Yazık yazık, biraz ilgi toplayın ya, siz böyleyken tabii ki benim büyüklüğüm daha kolay anlaşılır. Yeni hedefim groupieler. Şimdi bunu da bilmez çoğunuz kesin ama araştırın lan biraz, tematik çalışmaktan yoruldum be.
Elle tutulur bilimsel verilere dayanmayan, oturduğu yerden ahkam kesip siyaset, din, sosyal tespit, aşk temalarına burnunu karıştıran sümsük yazarlara söylenmesi ve havada toz bulutu şeklinde kalmayıp eyleme dönüştürülmesi için ağız burun dalma isteği uyandırması açısından önemli bir cümle, hatta özdeyişsel bir serzeniş.
Yahu kimsiniz lan siz? Baldırı çıplak, sabahtan akşama kadar tozun toprağın altında çamur deryasına kapılmış, yanakları da bundan nasibini almış, annesine dert anlatmaya çalışan küçük veletler gibi yok allah böyle, yok var, yok bizim siyasetçilerin topu dürzüdür, yok aşk öyle bir şey ki onu yaşanır kılan hiçbir zaman gerçekten yaşanamayacak olmasıdır tadında ahkam kesip sağa sola sataşıyorsunuz. Din, siyeset, bilim, aşk meşk falan fistan bular önemli mevzuular. Bilmeyen yorum yaparsa alırım ayağımın altına, zeminle bütünleşene kadar çiğnerim. Ayakkabımın altında kalan partikküllerinizi de yoldan geçen pasaklı fakir selpak satan sıpalara sildiririm. Gına getirdiniz lan. Allaha inanmıyosan inanma, var ya da yok, bunun gerçekliğini kanıtlarsan götün tavana mı değecek. O dürzü siyesitçiye de oyunu verme, otur kır bacaklarını bön bön bak sonra. Aşkı da tadıyosan çek bi parkın altına uzayabilir uzuvlarınla oynat sevdiceğine. Buraya gelip ağlak ağlak zırtapozluk yapma. Ayıp ya, ayıp. bırakın lan bu boş işleri, eşşek kadar adam oldunuz, sonunda hepimiz öleceğiz. sevin, sevdirin,sevişin falan fişmekan. Derdiniz ne anlamadım ki. Neyse. Sinirlerimi zıplattınız lan gece gece yine. Şaka gibisiniz lan cidden.
Donuk bir ifadeyle elleri cebine sokuşturmaya çalışıp dirseklerini göbeğine doğru katlamış, etrafı dalgın ve baygın gözlerle izleyen, jöleli saçlarıyla rüzgara karşı koyan birinin yaşayabileceği ve de utanabileceği son noktanın cereyan edememesi. Bakışmak, göz göze gelmek, hele de bir kızla. Hayır.
Bulunduğu ortama hareket getiren, o olmadan herkesin bir hiç olduğu ve muhabbetin tatsızca sürdüğü ve insanların birbirlerinin suratlarına yalancı ve sahtekarca bakışlar fırlattığı ve buna rağmen aydemir aybaş filmleri tadında esprilere de hafif kaymış bir dudakla gülmek için zorlama fraksiyonlara girmiş insanlardan farklı biri olur her zaman. O insana imrenmemek, onun gibi olmayı istememek imkansızdır. Eğlencede çekim unsuru olur, herkesi bi anda etrafında toplayabilir. Tabii bundan kızlar da nasibini alır. Onunla birkaç saniyeliğine göz göze gelebilmek, hey bu gece seni istiyorum benim olmalısın imgecinde bakışlar atar da atar. Başlangıçta erkeğin ilgisini hiç çekmese de arada kızı hayal kırıklığına uğratmamak adına şöyle kaçamak bakışmalara girer tabii. Onun doğasında var bu. Ne yaparsa yapsın çeker kendine istediğini ve o gece elde eder hemen.
Şu yukarıdaki tasvire aynen uyan birini tanıyorum. Jacky diye biri. O da tam böyle işte. insanları etkilemek, çekim merkezine almak konusunda bir numaradır. Ki bunlar genelde kızlardır. Ağzında süzülecek her kelime, cümle bir yere not edilse şiirler, romanlar yazılabilir. Bakışları çok daha delici ve dehşetengizdir. Öyle bir bakar ki, aman allahım, etkilenmemek elde değil. bir kıza ilk bakışı "oooh yavrum sende iş var" demektir lugatta. Aynı kıza ikinci kez bakıyorsa "birazdan yanındayım, hazırlıklı ol" pozisyonu alınmıştır. O kız şanslı ve artık jackynin çekim alanına girmeyi iyiden iyiye başarmışsa üçüncü bakışında artık kızın yanında ve "bu gece benimsin bebek" demiştir bile. Ve son kez, yani dördüncü bakışında kız artık çoktan yatakta küçük jackyle tanışmış ve az önce yaşadığı azgınca orgazmın üzerine yaktığı sigarayı jackynin elinden içiyor demektir. Ertesi gün bir daha bakmaz zaten o kıza. Çoktan zihninde bir sonraki kızın hayalini kuruyordur jacky. Işte onun da en sevmediğim özelliği bu. Tüm erkekler ezikçe, tandığı bir kızla gözgöze gelmemek için türlü taklalar atarken, o kimsenin bakamayacağı güzellikteki kızları aynı gün yatağında bir boynu bükük ceylana dönüştürebiliyor ve bunu nasıl yaptığını hala bilemiyorum.
Bir kızla göz göze gelememek onun bu dünyada tatmadığı ender eylemlerden ve yine en çok yaşadığı duygu da bunu yapan erkeklere acıyla bakmak.
efendim buradan birliktelik kurup, sıcak bir aile ortamına adım atmak isteyecek kızlara yol gösterici niteliğinde bir önermedir ve doğruluğu kesindir maalesef. yani bu sözlükten bir erkekle evlenip çoluk çocuğa karışma niyetinde olan varsa vazgeçsin. çünkü bu sözlüğün filtresi ve yüksek standartlı gözlem gücüyüm. güvenin bana.
ama ta ki benimle tanışılana dek doğrudur, görüleceğim an geçerliliğini yitirecek bir önermedir de aynı zamanda. o yüzden bana yakışmayacak şekilde eksik yazılmış bir entrydir. üzgünüm, durum bu. kahretsin ki yine haklı olmanın zevkini tadiyorum. müthiş bir önerme ya, cidden ama. nasıl bişeysin sen jacky ya. şaka gibisin ama gerçeksin ve bir numarasın.
Yüzünü görmediğiniz sadece hayal gücünüzde var olan ve hem düşünceleri hem de bunları yazıya dökmekteki beceriksizliğiyle zihinde canlanan, "böyle bir insan kesin tipsiz, mıymıntı, uyuz muşmulanın biridir, başka bir şey olamaz" fikrinin özü.
Böyle bir fikri ancak, yine benim kadar öngörülü ve zeki biri yapabilirdi. Aslında bu yorumu sözlükte betimleme gücü yüksek kızlardan duymayı dilerdim ama onları anlayışla karşılıyorum. Onlarda da biraz özgüven eksikliği ve yapmacıklık hissiyatı doruklara çıkmıştır bu sözlükte. Ama yaslanın arkanıza ve bu müthiş sentez-yorumu okuyun. Hak vereceksiniz her zamanki gibi.
Yahu bazı sümsük yazarların kendini bilmez, ne olduğu belirsiz tanımlamalarla sözlükte fink attığını görmek çok üzücü be. Bunlar kesinlikle o zirve senin bu zirve benim diyerek kendini ortam çocuğu gibi gösteren kısa boylu, şişman, hafif kel ve bardak altı gibi gözlük takan asosyallikte de tavan yapmış çirkin ve yakışıksız tiplerdir diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Evet, evet kesinlikle öyledir, çünkü bunu sadece benim görüyor olmam bile bu tezi doğrulamak için yeterlidir. Hee, bu erkeklerin tek ortak noktaları sözlüğe yazar olma şansını elde etmiş olmaları, yoksa dışarıdaki milyonlarca insan gibi sıradan ve sığ düşüncelere sahipler. Ayrıca sabahtan akşama kadar sözlükte takılıp bir yandan da online oyun oynayan bir insanın pek tabii ki yakışıklı-karizmatik-sempatik olması düşünülemez. Ama ben öyle miyim, dün gece müthiş bir eğlence geçirdiğim ve sabaha kadar seviştiğim kızın, uyandığımda adını bile hatırlamıyordum. Allah kahretsin ki kötü biriyim, sütyenini eline tutuşturup kapının önüne koydum yine. Bu çirkin sünepelerse sözlükte takılıp kalmış, nasıl yorum yapabilirim acaba diye sürekli başlık aramakla meşguldürler. Yazık yazık.
işte bunlar ancak Bu ekran karşısında oturarak şu anda kaleme aldığım bu yazıyı okuyarak ve vay anasını adam ne güzel yazıyor be, helal olsun, ben niye böyle olamadım, kendimi yetiştiremedim, bir numarasın jacky şeklinde hayıflanarak iç geçiriyorlardır kesinlikle. Bundan eminim. Erkekler, canımı sıkıyosunuz ya, bu kadar çirkin ve itici olmanız mümkün değil ama sizin gibiler olmasa benim çekiciliğim ve müthiş yakışıklılığım anlaşılamazdı. O yüzden size teşekkürü borç biliyorum. Ne? ne teşekkürü lan, eğilin önümde, ben sizi bu kadar güzel anlatabildiğim için özelim zaten, asıl siz bana teşekkür etmelisiniz bunun için.
Hee, bi de kızlara son sözüm var. Yahu geliştirin kendinizi, açık sözlü olun. Erkeklerin yüzde doksanı çirkindir deyin rahatça, korkmayın ben hep yanınızdayım. Sonra bana gelip benim için şu yazıyı yazar mısın demeyin, ısmarlama yazı yazmaz jacky.
Hee, kızın adı selindi. Hatırladım bak. Seviyorum seni selin. Yine görüşüceğiz.